Dentiss Logo

20 Mart Dünya Oral Sağlık Günü

Türk Dişhekimleri Birliği (TDB), 20 Mart Dünya Oral Sağlık Günü nedeniyle düzenlediği toplantıda uyardı: “Diş hekimine gitmiyoruz, dişlere özen göstermiyoruz.”
21.03.2014       12.58.20

TDB Genel Başkanı Prof. Dr. Taner Yücel, “İyi bir ağız sağlığı en temel insan hakkıdır” diyerek, 20 Mart Dünya Oral Sağlık Günü’nün, bireylerin, ailelerin, toplumların ve hükümetlerin ağız sağlığının dolayısıyla sağlıklı bir yaşamın farkındalığını oluşturmak amacıyla ve dünya genelinde FDI üyesi olan 150’den fazla ülkede kutlanan önemli bir gün olduğunun altını çizdi.

 

Prof.Dr. Taner Yücel, Türkiye'de yapılan araştırmalar ile diş çürüğü ve diş eti hastalıklarının toplumda ne yazık ki çok yaygın olduğunu ve farklı yaş gruplarında ortalama çürük+dolgulu diş+çekilen diş sayısının 6.3 iken 60 yaş ve üzerindeki bireylerde çekilmiş diş sayısının 23, 65 yaş ve üstü bireylerde de total dişsizlik oranın yüzde 67 düzeyinde bulunduğunu iletti.

 

2011 yılında yayınlanan Birleşmiş Milletler Siyasi Deklarasyonunda, yılda 36 milyon insanın ölümüne sebep olan bulaşıcı olmayan hastalıklar (kardiyovasküler hastalıklar, diabet, solunum yolu hastalıkları, kanserler) ile ağız ve diş sağlığını etkileyen hastalıkların aynı risk faktörlerini taşıdığı dolayısıyla ağız ve diş sağlığının korunmasının genel sağlığımızın da korunmasının en önemli ve birincil koşulunu oluşturduğu sonucuna varılmıştır.

 

7,2 milyon diyabetli hastanın olduğunun bilimsel çalışmalar ile ortaya konulduğu ülkemizde son 10 yıl içerisinde bu hastalığın yüzde 100 artış gösterdiğini ve bu nedenle de Avrupa da en yüksek hasta sayısı olan ikinci ülke olduğumuzun altını çizen Türkiye Diyabet Vakfı Başkanı Prof.Dr. Temel Yılmaz; kan şekeri yüksekliği ve vücudun savunma sistemini baskılayıcı etkisi nedeniyle diyabetin ağız ve diş sağlığını en fazla bozan hastalıklar grubu içerisinde yer aldığını vurguladı. Yapılan çalışmalar ile 35 yaş üstü diyabetli hastalarda dişeti hastalıklarının oranının yüzde 80-90’lara ulaştığını, Tip 1 diyabetli çocuk ve gençlerde diyabetli olmayanlara göre diş eti hastalıklarının 6-7 kat daha yüksek bulunduğunu bu nedenle, diş eti hastalıklarının diyabetin önemli komplikasyonlarından olarak nitelendirildiğini de belirtti. Öte yandan diyabetli hastalarda ki yetersiz ağız-diş sağlığının kan şekerinin kontrolünü ve HbA1c düzeyini olumsuz olarak etkilediğini, dolayısıyla her 2 hastalığın da karşılıklı etkileşim içerisinde olduğuna dikkat çekti.

 

Prof.Dr. Taner Yücel, diş çürüğü ve dişeti hastalıklarının, üst solunum yolu hastalıklarından zatürreye, diabetten kardiyovasküler hastalıklara ve hatta erken doğum ve düşüklere kadar birçok hastalığın tetikleyicisi olduğunu bildirirken, diş çürüğü ve dişeti hastalıklarının önlenebilir, engellenebilir ve yönetilebilir hastalıklar olduğunu ve oral sağlık olmadan genel sağlıklılığın mümkün olamayacağının unutulmaması gerektiğini vurguladı.

 

TÜRKİYE'DE DİŞ SAĞLIĞI NE DURUMDA?

• Diş hekimine gitme sıklığı yılda 0.9. Bu oran batı ülkelerinde yılda 5.

• Bir yılda, kişi başına düşen diş fırçası sayısı sadece 0.94.

• Kişi başına düşen diş macunu miktarı ise yılda sadece 110 gram.

• 5-9 yaş arasında süt ve daimi dişlerde ortalama çürük+dolgulu diş+çekilen diş sayısı 5.2.

• Çekilmiş diş sayılarına gelince tablo ürkütücü... 40-49 yaş grubunda yüzde 7; 50-59 yaş grubunda yüzde 13, 60 yaş ve üstünde ise yüzde 23

• 65 yaş üstü bireylerin ağzındaki dişsizlik oranı yüzde 67.

 

Ağız  Sağlığı Birçok Hastalığın Habercisi!

• Dişeti hastalıkları kardiyovasküler hastalık riskini artırır.

• Diş çürüğü ve dişeti hastalıkları erken doğuma ve düşük kilolu bebek doğumlarına yol açabilir.

• Diabet ve Sjögren gibi tükrük akış hızını etkileyen sistemik hastalıklarda, Tükürük eksikliğine bağlı ağız kuruluğu diş çürümelerine sebep olmaktadır.

• Ağız bakterileri ile kalbin iç duvarının enfekte olması anlamına gelen endokardit bağlantılıdır.

• Dişeti hastalıkları diyabet komplikasyonları yaratabilir.

• Şeker hastalığı yaraların geç iyileşmesine ve dişeti hastalıklarının daha kötüye gitmesine sebep olabilir.

• Ağızdaki koku; düşük kan şekerinin habercisi olabilir.

• Kızamık, yanak içerisindeki karakteristik beneklerle kendini gösterir.

• Tüberküloz dil yüzeyinde ve ağız dokularında ülser yapabilir.

• Tetanos çene kaslarının kilitlenmesine sebep olur.

• C vitamini eksikliği olan iskorbüt, şişmiş ve kanayan dişeti ile diş kaybına neden olur.

• Bulimia sıklıkla diş yapısında gastrik asit nedeniyle aşınmaya sebep olur.

• Stres ve psikolojik bozukluklar; diş gıcırdatma, diş sıkma ve eklem problemlerine yol açabilir.

• Hamilelik sırasında frengi, fetüste diş ve damak bozukluklarına neden olabilir.

• Lösemi ağız ülserine yol açar.

• Ağız enfeksiyonları zatürre olma riskini artırır.

• Ağız, mide ülseriyle ilişkili bakterilere depo görevi görebilir.

• Dişeti hastalıkları noma hastalığının başlangıcı anlamına gelebilir.

 

KAYNAKLAR:

http://www.hurriyet.com.tr/saglik-yasam
http://www.iha.com.tr





YASAL UYARI: Bu yazı/haber/makalenin bütün yayın ve çoğaltma hakları VESTİYER YAYIN GRUBU'na aittir. Kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen iktibas edilmesi yasaktır.
Reklam
Reklam

Yorum Ekle
Copyright © 1989-2024, Vestiyer Grup, Tüm Hakları Saklıdır.