Ankara Dişhekimleri Odası Başkanı Merih Baykara, ”Ağız ve diş sağlığı hizmetleri özel kuruluşlardan da alınmalıdır” dedi.
Ankara Dişhekimleri Odası Başkanı Merih Baykara, ağız ve diş sağlığına yönelik kamuda verilen hizmetin halkın talebini karşılamasının mümkün olmadığını belirterek, ”Ağız ve diş sağlığı hizmetleri özel kuruluşlardan da alınmalıdır” dedi.
Türkiye genelindeki 33 diş hekimleri odası, odaların bulunduğu tüm illerde, vatandaşların hastane dışında muayenehanelerden de devlet güvencesi altında hizmet alabilmeleri için gerekli yasal düzenlemelerin yapılması talebiyle kitlesel basın açıklaması düzenledi ve imza kampanyası başlattı.
Ankara Diş Hekimleri Odası Başkanı Baykara da Kuğulupark’ta yaptığı basın açıklamasında, ağız ve diş sağlığının, genel sağlığın ayrılmaz bir parçası olduğunu söyledi.
Yapılan çalışmalarda, 5-17 yaş grubundaki çocukların yüzde 60’ında diş ve diş eti enfeksiyonu nedeniyle büyüme ve gelişim yetersizliği görüldüğünü ifade eden Baykara, ”Erken çocukluk döneminde diş çürüklü çocukların yüzde 80’i, sağlıklı ağızlara sahip olanlara göre ideal kilolarında değildir. İleri derecede diş eti sorunu olan hamilelerde düşük riski, sağlıklı diş etine sahip anne adaylarına göre 8 kat fazladır. Diş ve diş eti hastalığı olan 39-49 yaş grubunda koroner kalp hastalığı görülme riski 3-7 kat fazladır. Kötü ağız hijyenine sahip bireylerde kronik solunum sistemi hastalıklarına yakalanma riski 4-5 kat daha yüksektir” diye konuştu
.
Baykara, 6 yaş grubunda süt dişlerinde çürük oranının yüzde 83 olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
”Yapılan çalışma sonucuna göre 35-44 yaş grubunda kırsal kesimde çürük prevalansı yüzde 95-98, şehir çevresinde yüzde 79, şehirlerde yüzde 76’dır. 20-24 yaş grubunda diş çürüğü nedeniyle kişi başına tedavi edilmesi gereken diş sayısı 5.58, 25-29 yaş grubunda 7 dir. 12-13 yaş grubunda her 100 çocuktan 81-84’ünün dişlerinde çürük bulunmaktadır. 30-34 yaş grubunda ise 100 kişiden 97’sinde çürük vardır.
Diş eti hastalıkları yönünden değerlendirdiğimizde, 12 yaş grubunda yüzde 50, 25-29 yaş grubunda yüzde 90 oranında diş eti sorunu mevcuttur.
Bu verilerin yanı sıra hastaların tedavi oranı çok düşüktür. Kişi başı 1 adet dolgu bile düşmemektedir. Bu oranın düşüklüğü, talebin düşüklüğü olarak gösterilmektedir. Ancak sebepler irdelendiğinde talep düşüklüğü değil tedaviye ulaşabilmedeki sıkıntılar belirgin şekilde görülecektir. Sorunun sağlık hizmetlerinde sistem ve planlama sorunu olduğu görülmektedir.”
Sağlıkta Dönüşüm Projesi’nde atılacak her adımda bütüncül bir yaklaşım gerektiği görüşünü savunan Baykara, şöyle devam etti:
”Sağlık sisteminin bütün aktörlerini dikkate alarak ve fotoğrafın bütününü görerek politika geliştirmek gerekmektedir. Bu anlamda etkin ve iyi işleyen bir ağız diş sağlığı sistemi için finansman, eğitim, yaygın hizmet sunumu, hekim seçme özgürlüğü, hekim dağılımı dengesi, kayıt dışılığın, sahteciliğin etkili bir şekilde ortadan kaldırılması, etkin kontrol ve denetim sistemi gibi ana başlıklar altında toplanacak konuların bir bütün içinde ele alınması gerekmektedir.
Sağlık harcamalarında rasyonalizm ve verimlilik sağlanabilmesi, hastanın hizmete kolay ulaşımı, iş gücü kaybının önlenmesi, diş hekimliği hizmet kalitesinin artması, ülke çapında dengeli diş hekimi dağılımının sağlanabilmesi için ağız ve diş sağlığı hizmetleri, özel kuruluşlardan da alınmalıdır.”
Baykara’nın açıklamasının ardından vatandaşlara diş macunu hediye edildi.