Bazı Ülkeler Maske Takarken Diğerleri Neden Takmıyor?

Bazı ülkelerde halk maskesini takmadan sokağa adım atmazken, dünyanın birçok ülkesinde de virüs tehdidine rağmen sokaklarda maskesiz dolaşan milyonlarca insan var. Bahçeşehir Üniversitesi’nden Dr. Öğr. Üyesi Arzu Karakulak’a göre “Toplum kültürü maske takma davranışında önemli bir rol oynuyor”.
Bazı Ülkeler Maske Takarken  Diğerleri Neden Takmıyor? Bazı Ülkeler Maske Takarken  Diğerleri Neden Takmıyor?
Bazı Ülkeler Maske Takarken Diğerleri Neden Takmıyor?

Bazı Ülkeler Maske Takarken  Diğerleri Neden Takmıyor?Uyarılara rağmen maske takmayan, fiziksel mesafe kurallarına uymayan birçok kişi neredeyse her toplumda görülüyor. Hükümetlerin aldıkları kararların ve tıbbi tavsiyelerin toplum içerisinde yaşayan bireylerin davranışlarını şekillendirdiğini kaydeden Bahçeşehir Üniversitesi (BAU) İktisadi, İdari ve Sosyal Bilimler Fakültesi Psikoloji Bölümü’nden Dr. Öğr. Üyesi Arzu Karakulak, “Toplumsallık eğilimi daha yaygın olan kültürlerde, bireyler başkalarının iyi olma hallerini ve grup içindeki düzen ve huzurun korunmasını daha çok önemserler. Bu kültürlerde topluma uyum sağlamak, toplum norm ve kurallara riayet etmek ve etmeyenleri kınamak daha yaygın olarak görünmektedir. Fakat bu illaki bu kültürlerin kurallara daha iyi uyum sağlayacakları anlamına gelmez. Çünkü Kovid-19 tedbirlerine uyulup uyulmaması tüm bir toplumun sağlığını hedef alan, sonuçları doğrudan görünmeyen ve ancak uzun vadede etkili olan bir davranıştır; kısaca bir sosyal sorumluluk meselesidir. Bu noktada ise bireyci kültürler daha avantajlı olabiliyor. Özetleyecek olursak, toplum kültürü maskeyi benimseme ve bu davranışı içselleştirme konusunda etkilidir” açıklamasında bulundu.

“Milliyetçi Bir Kimliği Benimsemenin Tedbirlere Uyum İle İlişkili Olduğu Bulundu”

Reklam

Asya ülkeleri ile batılı ülkeler arasında maske kullanımında fark olmasının SARS salgınının yarattığı acıların bölgedeki ülkelerin hafızasında taze olması ile de ilgili olabileceğine vurgu yapan Dr. Arzu Karakulak “Bu anlamda önceki SARS tecrübesi bu virüsün daha ciddiye alınıp tedbirlerin toplum düzeyinde daha istikrarlı olarak uygulanmasına etki etmiş olabilir. Fakat bundan bağımsız olarak, söz konusu Asya ülkelerinin kültürel yapılarının daha etkili olacağını düşünüyorum. Asya ülkelerinin birçoğu, batılı ülkelerden daha fazla hiyerarşik yapıyı kabullenir ve kurallara riayet eder; daha az bireycidir ve uzun vadeli bir bakış açısına sahiptir. Asya ülkeleri kurallara boyun eğmeye, toplum içi huzuru ve uyumu korumaya ve kısa vadeli bireysel kazanımları uzun vadeli toplum kazanımlarına feda etmeye batılı ülkelerden daha yatkındır. Geçtiğimiz haftalarda yayınlanan ve 67 ülkenin verisini analiz eden geniş çaplı bir çalışma ise milliyetçi bir kimliği benimsemenin tedbirlere uyum ile ilişkili olduğunu buldu. Bu anlamda, Türkiye birçok batılı ülkeden daha iyi bir pozisyonda olabilir” dedi.

“Toplumsal Sorumluluğu Benimseyenler Maske Takıyor”

‘Bana bir şey olmaz’ düşüncesinin maske takmamayı açıklamanın bireysel boyutu olduğunu belirten Dr. Arzu Karakulak; “Kişilerin kendini koruma motivasyonu tedbirlere uyumu artıran faktörlerden bir tanesidir. Virüsü tehlikeli ve tehdit olarak algılamayan, kendini virüse karşı güçlü olarak gören bireylerin bu motivasyonları düşük olacaktır. Dolayısıyla, bu anlamda aksiyon alma olasılıkları da düşük olacaktır. Fakat bu işin bir de toplumsal boyutu var. Virüsü şahsi bir tehdit olarak görmeyenler, ancak başkalarının hayatını korumayı toplumsal sorumlulukları olarak kabul etmişler ise maske takacaktır” diyerek; “Bu yüzden toplumsal sorumluluğu hedef alan çağrılarda bulunmak özellikle virüsü tehdit görmeyen bireylerin tedbirlere uyumunu artırmak adına önemlidir” ifadelerini kullandı.

Toplumdaki tüm bireylerin kendi rahatlıklarını ikinci plana atıp maskelerini takmaları halinde bunun herkesin yararına olacağını hatırlatan Dr. Arzu Karakulak, “Ancak bu şekilde pandemiyi hızlıca atlatıp, ‘(yeni) normal’ hayata dönebileceğiz. İlk etapta işbirlikçi olup maske takan bir birey dahi, tedbirlere uymayan ve maskeyi takmayan diğer bireyler gördükçe, kısa zamanda işbirlikçi davranmaktan vaz geçecektir. ‘Kimse maske takmıyor ise, ben neden takayım?’ düşüncesi yer edecektir ve maske takmaktan vaz geçecektir. Psikoloji literatüründe biz buna ‘Kamusal Mülkiyet Trajedisi’ diyoruz” dedi.

“Ağır Cezalar İnsanların Tedbirleri Benimsemesine Engel Oluyor”

Cezaların davranışları sadece kısa vadede değiştirebileceğini belirten Dr. Arzu Karakulak, cezaların ortadan kaldırıldığında veya bireylerin ‘yakalanmayacağını’ düşündüğü an, tedbirlere riayetin ciddi anlamda düşeceğinin altını çizdi: “Ancak cezalar çok ağır değil ise veya tamamen yok ise, maske takan bir birey bu davranışı önemli bulduğu için yaptığına kanaat getirebilir ve maske takmayı içselleştirir”. Bu bağlamda, uzun vadeli bir değişimi elde etmek için cezaların çok etkili olmayacağını ifade eden Dr. Arzu Karakulak, ağır yaptırımların aslında tedbirlere uyma motivasyonunu uzun vadede düşürdüğünün altını çizerek sözlerini tamamladı.

Haber: Elvan Genç (VYG)

Add a comment

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir