Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) bünyesinde hizmet veren Medikal Tasarım ve Üretim Merkezi (METÜM)’ün kuruluşu ve kadrosu hakkında bilgi alabilir miyiz?
METÜM, 2011 yılında Ankara’da Gülhane Askeri Tıp Akademisi bünyesinde kurulan Türkiye’nin ilk, dünyanın sayılı kişiye özel medikal implant tasarımı ve üretim merkezidir. METÜM Ailesi farklı branşlardan gelen 9 mühendis ve idari personeliyle toplamda 16 kişiyle hizmet vermektedir. METÜM’de 3 farklı nitelikte plastik yazıcı, biri titanyum alaşımından medikal implant üreten, diğeri dental amaçlı Cr-Co alaşımından üretim yapan iki adet 3D katmanlama teknolojisi ile çalışan metal yazıcımız, endüstriyel ve ekstraoral dental tarayıcılarımız, 3dMD medikal fotoğraflama cihazımız, ölçüm laboratuvarımız, silikon modelleme cihazımız ve post-proses laboratuvarımız bulunmaktadır. Bu merkezin en önemli özelliği; tasarımdan başlayarak üretime kadar tüm işlemler yaklaşık 1000 m2’lik bir alana konuşlanmış merkez binası içerisinde yapılmaktadır.
Diş hekimliği ve dental implantoloji açısından METÜM ne tür imkanlar sunuyor? Karşılaştığınız çarpıcı vakalar var mı?
Diş hekimliği açısından METÜM’ün sunduğu en büyük hizmet; kendi diş hekimliği fakültemiz olan Gülhane Diş Hekimliği Fakültesi’nin yapmış olduğu metal destekli porselenlerin alt yapısını 3D metal yazıcı ile üretmektir. Bunun dışında dental implantolijide piyasadan satın alınan implantlara alternatif bir seri üretim yapmıyoruz. Ancak son dönemde, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de rezorbe kretler için hekimlerimizin tasarladığı farklı greftleme yöntemlerine yönelik üretimlerimiz, subperiostal implant çalışmaları için tasarım ve üretimlerimiz bulunuyor. Ancak bunlar genelde hekimlerin kişiye özel olarak tasarımını yaptırdıkları ya da sadece üretimine katkıda bulunduğumuz çalışmalar.
Karniyomaksillofasiyal bölgedeki defektlerde genellikle plastik cerrahlarla çalışıyoruz. Buna örnek verecek olursam; Suriye’de ateşli silah yaralanması sonucu mandibulasının büyük bir kısmını kaybetmiş, bir tarafta sadece ramus, diğer tarafta neredeyse kondile kadar kaybı olan bir hastaya plastik cerrah hocamız ve ekibiyle birlikte titanyumdan bir parsiyel mandibula implantı tasarladık ve ürettik. Daha önce kendi ülkesinde defalarca ameliyat olan ve otojen greft denenen, ancak başarılı olunamayan hastaya, son çare olarak merkezimizde üretilen mandibula implante edildi. Ameliyat öncesi konuşamayan ve yutkunma güçlüğü nedeniyle trakeal yolla beslenen hasta, cerrahi sonrası ağız tabanının yükselmesi nedeniyle bizimle iletişim kurabilmeye ve en azından sıvı gıdaları oral olarak alabilmeye başladı. Hastanın genel durumu ve implantın kaybedilme riski nedeniyle hastaya herhangi bir protetik uygulama yapılamadı ama yine de hasta mevcut halinden memnundu.
Dünyada Biyobaskı Teknolojisindeki Çalışmalarla İnsan Yumuşak Doku Ve Organ Kayıplarının Giderilmesi Hedefleniyor
Kişiye özel implantların önemi ve geleceği hakkında görüşleriniz nelerdir?
Kişiye özel implantlar bana göre pek çok açıdan hayat kurtarıcı. Hastaların genel sağlığına etkisinin yanı sıra sosyal hayatlarına devam edebilmeleri için de oldukça önemli. Kişiye özel olarak tasarlanan implantlarda simetri, uyum, komplikasyonu önlemek için yapılan gerekli çalışmalarla hastanın ve hekimin yüzünü güldüren sonuçlar elde edilmekte. Kişiye özel implantlar, cerrahisinin kolay olması, ameliyat süresini kısaltması, dolayısıyla hem hekimin hem de hastanın konforunu arttırması nedeniyle her geçen gün daha da çok tercih edilmektedir.
METÜM’de bulunan bu teknoloji şu an için sert doku kayıplarına ya da ameliyat planlamasına yönelik kullanılmakta. Dünya bir diğer taraftan da biyobaskı teknolojisinde ilerlemekte ve böylece insan yumuşak doku ve organ kayıplarının giderilmesi hedeflenmekte. Bunlar daha da farklı teknolojik gelişimler, ayrıca daha farklı teknik donanım ve eğitim gerektiriyor. METÜM bu alanda değil sert doku kayıplarının giderilebileceği baskılama yöntemleri üzerinde çalışmaya devam edecek bir merkez. Çünkü ne sert doku kayıplarına yönelik kişiye özel implantlara ihtiyacın biteceğini ne de yumuşak doku eksiklikleri için biyobaskı yöntemlerinin hızlıca hayatımıza girebileceğini düşünüyorum. Ama bu yöndeki çalışmaları insan yaşamı için çok önemli ve kaçınılmaz görüyorum. Artık teknoloji sağlık alanında akıllı robotlardan akıllı ilaç teknolojisine, kişiye özel ilaç basımından henüz doğmadan fetüsün modellenmesine kadar pek çok alanda kullanılmakta. Evlerimizde normal yazıcıların yanı sıra 3D yazıcıları da bulunduracağımız günlerin geleceğini ve akşam yatarken tasarladığımız kıyafeti sabah yazıcıdan alıp giyerek dışarı çıkacağımız zamanların olacağını düşünüyorum.
Bu röportaj, Implants Dergisi’nin 3’üncü sayısında yayınlanmıştır. Röportajın tamamını okumak için dergiye buradan abone olabilirsiniz.
Röportaj: Elvan Genç (VYG)