Siber Saldırıların Yarattığı Maddi Zararda, Sağlık Sektörü İlk Sırada

AR (Zenginleştirilmiş Gerçeklik), VR (Sanal Gerçeklik), yapay zeka ve 3D baskı gibi geleceğe yön veren teknolojiler, sağlık sektörünün gelişiminde önemli rol oynuyor. Öte yandan bu teknolojiler siber saldırı riskini de yükseltmekte.
Siber Saldırıların Yarattığı Maddi Zararda, Sağlık Sektörü İlk Sırada Siber Saldırıların Yarattığı Maddi Zararda, Sağlık Sektörü İlk Sırada
Siber Saldırıların Yarattığı Maddi Zararda, Sağlık Sektörü İlk Sırada

Sağlık sektöründeki teknolojilerin kullanım alanları incelendiğinde AR ve VR uygulamaları uzaktan ameliyatları mümkün kılarken, ilaçlar ise nanoteknoloji ve dijital araçlar ile birlikte tasarlanıyor. Kişiselleştirilmiş protez ve implant üretiminde kullanılan 3D yazıcılar, ilaç ve hastalık modellerinin test edileceği hücre ve doku Ar-Ge çalışmalarına kadar birçok farklı alanda görev alıyor.

Siber saldırının yarattığı maddi zararlar sektör bazında sıralandığında, sağlık sektörü birinci sıraya yerleşiyor. Siber saldırganlar, kişisel sağlık verilerini ele geçirip bu bilgileri dark web’de hızla paraya çevirirken, şirketlerin Ar-Ge çalışmalarına da ulaşarak ilgili bilgi birikimini rakip firmalara satıyor. Bilgisayar sistemleri saldırganlar tarafından şifrelenerek kilitlenen firmalar, iş ve veri kaybına uğrayarak fidye ödemeye zorlanıyor. Karşı karşıya kalınan bu sonuçlarla telafi edilememe riski bulunan itibar, para, müşteri ve zaman kayıpları kaçınılmaz oluyor.

Reklam

BT Uzmanlarının Sadece Yüzde 11’i Siber Güvenliği Yüksek Öncelikli Görüyor

BugBounter Kurucu Ortağı ve CEO’su Murat Lostar, konuyla ilgili şunları söylüyor: “İçinde bulunduğumuz dönemde sağlık sektörünün sunulan hizmetleri hastanelerle sınırlamayan bir yaklaşım benimsediğini gözlemliyoruz. Büyük ölçekli bu dijital dönüşümün gerçekleşmesini sağlayan teknolojilerin de ilerleyen dönemlerde sağlık sektöründe daha fazla kullanılması bekleniyor. Ancak gerçekleştirilen bir araştırmaya göre hastanelerde görev alan BT uzmanlarının yüzde 11’i siber güvenliği yüksek öncelikli yatırım alanı olarak değerlendiriyor. Bu da sağlık ekosistemini, hizmet verilen hastaları ve sağlık verilerini siber saldırılara açık hale getiriyor. Kurumların ve hastaların doğru bir şekilde korunabilmesi için de BT sistemlerinin siber saldırganların yöntemlerine aşina olan uzmanlar tarafından sürekli denetlenmesi gerekiyor. Sektördeki genel uygulama olarak yılda bir kez yapılan sızma testleriyle yetinmeyi tercih eden kuruluşların siber saldırganlar karşısında hiçbir şansı bulunmuyor. BugBounter olarak platformumuzdaki 1700'den fazla uzmanı şirketlerle bir araya getirerek kullanılan yazılımların, web sitelerinin, mobil uygulamaların ve internete açık olan hizmetlerin 7/24 denetlenmesini sağlıyoruz. Ödül avcılığı olarak adlandırılan bu programda siber güvenlik uzmanları açıkları bulduğu anda raporluyor. Raporlanan açıklar, BugBounter bünyesindeki yetkili ekipler tarafından kısa sürede doğrulamadan geçiyor ve geçerli bulunanlar kuruma iletiliyor. Türkiye'de öncülüğünü üstlendiğimiz bu yöntemle şirketler ödül avcılığı programına dahil oluyor ve sadece geçerli açıklar için makul bir ücret ödüyor. Böylece kendi bütçelerine ve önceliklerine uyacak 7/24 siber güvenlik denetimini istediği gibi kurgulayıp yönetebiliyor.”

Add a comment

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir