20 Mart Dünya Ağız Sağlığı Günü nedeniyle TDB Genel Merkezinde basın mensupları ile buluştu. Basın Toplantısına, TDB Genel Başkanı A.Tarık İşmen, Genel Başkanvekili Burak Saran, Genel Sekreteri Emel Eroğlu Uzer, Genel Saymanı Tolga Beray ile TDB Merkez Yönetim ve Denetleme Kurulu Üyeleri, birçok ilden Dişhekimleri Odalarının Yöneticileri katıldı.
TDB Genel Başkanı A.Tarık İşmen yaptığı açıklamada, Türkiye'de diş çürüğünün toplumun bütün kesimlerinde yaygınlığının net olarak görüldüğünü söyledi. İşmen, "Bugün biliyoruz ki diş çürüğü ve diş eti hastalıkları önlenebilir ve korunabilir hastalıklardır. Birçok ülkenin hükümetleri (Almanya, Fransa gibi nüfusu 80 milyon civarında olan ülkeler), ülke genelindeki diş hekimlerinden faydalanarak, ödemelerini sosyal sigorta kapsamı içine almışlar ve "Ulusal Programlar'' sayesinde koruyucu ağız-diş sağlığı hizmetlerinin toplumun her kesimine ulaşmasında, çok büyük başarılar elde etmişlerdir" dedi.
Ulusal Koruyucu Ağız-Diş Sağlığı programlarının tüm ülke genelinde uygulanmasının önemine ve gerekliliğine değinen İşmen, bu anlamda Sağlık Bakanlığı’nın Aile Dişhekimliği uygulamasının önemli bir adım ve fırsat olduğunu ancak uygulamanın içinin iyi doldurulması ve tanımlanması gerektiğinin altını çizdi.
Çok Ciddi Kaygılarımız Var
TDB olarak Aile Dişhekimliği Projesinin içinin iyi doldurulması ve tanımlanması gerektiğinin üzerinde yoğun bir şekilde durmamızın nedeni de önümüzde ülkemizde uygulanan Aile Hekimliği sistemidir. Ve eğer Aile Dişhekimliği Projesinden, Sağlık Bakanlığı’nın beklentisi bu şekildeki benzer bir sistemin hayata geçirilmesi ise bu konuda TDB olarak çok ciddi kaygılarımızın olduğunu ifade etmek isteriz.
TDB, Sağlık Bakanlığı’nın Aile Dişhekimliği Projesini atılmış önemli bir adım olarak kabul etmekte ancak projenin yanlış başlayarak sistemin yanlış kurgulanmasından endişe duymaktadır.
TDB, Aile Dişhekimliği Projesi’nin;
- Tüm Türkiye’yi kapsayacak şekilde ulusal şekilde planlamasının yapılmasını,
- Kamu ve özelde çalışan tüm dişhekimlerinden yararlanılmasını,
- Aile dişhekimini sadece ‘koruyucu girişimlerle’ sınırlayan yaklaşımı kabul etmeyeceğini ve Aile Dişhekimi kavramı içinde doğası gereği tüm dişhekimlerinin alınmasını,
- Koruyucu ağız-diş sağlığı paketi oluşturulmasını ve sosyal sigorta kapsamına alınmasını,
- 0-18 yaş çocuk ve genç grubuna, ülkemizin yaşlı nüfus hızında ki artış göz önüne alınarak 65 yaş üstü grubunun da alınmasını,
- Dişhekiminden birinci basamak sağlık hizmetleri sisteminden yararlanmasını Aile Dişhekimliği Projesinin başarısı için çok önemli bulmaktadır. Bu konuların başta Sağlık Bakanlığı ve ilgili kuruluşlarla ciddi olarak masaya yatırılması ve tartışılması gerekliliğinin altını kalın olarak çizmektedir.
Kamuda Verilen Hizmet, İhtiyacı Karşılamaya Yetmiyor
TDB Genel Sekreteri Emel Eroğlu Uzer de kamuda verilen ağız diş sağlığı hizmetlerinin ülkenin ihtiyacını karşılamaya yetmediğini ifade ederek "Kamuda özellikle son yıllarda Ağız ve Diş Sağlığı Merkezleri ile kamuya alınan diş hekimi sayısında bir artış var. Ancak Türk toplumunun ağız ve diş sağlığı sorunlarının oranını düşündüğümüzde var olan kadro ve fiziksel imkanlarla bu sorunların çözülmesi mümkün görünmüyor. Toplumun neredeyse tamamına yakınının diş eti sorunu var. Bu kadar sık randevu saat aralığına rağmen kamunun bu şekilde toplumun tümüne hizmet vermesi akılcı da değil, doğru da değil" diye konuştu.