Farklı medikal ortamlar, insanları farklı duygular içerisine itebilir. Genelde dişhekimi muayenehaneleri insanların severek ve isteyerek gitmedikleri yerler olduğu için hastanın üzerindeki bu korku ve endişeyi silecek, onu rahat ve huzurlu hissettirip, olumsuz duyguları geri plana itecek bir ortam çok önemlidir. Hastanın öncelikle dişhekimine güvenerek geldiği bu mekanda belki acı duyacak ama acının da ferah, rahat, hijyenik ve diğer duyularına pozitif etkiler bırakan bir ortam sağlanması önemlidir. Özellikle muayenehanesini yeniden tasarlamak isteyen veya baştan yeni bir muayenehane kurmayı düşünen dişhekimlerinin ufkunu açacak onlara örnek olacak mekânları bundan böyle dergimizin sayfalarında bulacaksınız. Bu sayımızda İstanbul Fatihte bulunan Cezlan Dent Ağız ve Diş Sağlığı Polikiniğini ziyaret ettik. Polikliniğin Sahibi 35 yıllık dişhekimi Ahmet Cezlandan polikliniğini anlatmasını rica ettik.
Uzun yıllar bu semtte çalıştığım için yeni kliniği de burada açmayı uygun buldum. Çok kaliteli bir ekibe sahibiz. Burada iki hekim iki de yardımcı personel var. Polikliniğimiz toplan 150 metrekare olup iki klinik, bir müdahale odası, hasta bekleme salonundan oluşuyor. Uzun yıllar devlet kurumlarında çalıştıktan sonra şimdi güvendiğim ekibimle rahatça çalışabileceğim, iş disiplini, mesleki ahlak ve bilimsel gelişmeleri takip ederek hastalarımıza en iyi hizmet şartlarını oluşturmaya çalıştım. Polikliniğimizin yapımı aşamasında ilk olarak altyapısını oluşturduk. Yerin altında kalorifer boruları, pis su giderleri, hava kompresörleri, su geliş ve gidişleri tamamdandı. Dekorasyonunu ise biri mühendis diğeri dişhekimi olan oğullarımla beraber kararlaştırdık. Polikliniğin hazır hale gelmesi yaklaşık 1,5 yıl sürdü.
Hastaları rahatlatmak için odalarda renk geçişleri yapmaya özen gösterdik
Mühendis olan oğlum Eser Kemalettin Cezlan, aliminyum aksesuarları rahatlıkla kullanılabileceğini söylemişti. Alçıpanları yapan ustanın elinde bulunan kalıbı hastaların beklediği odanın sütunlarında kullanıldı. Ancak içindeki lambaları ben düşünmüştüm. Bu şekilde daha iyi ışık vermesini amaçlamıştım. Odaların duvarlarında renk geçişlerine önem verdim. Hastalarımızın beklediği salonda açık yeşil bir ton kullanıldı. Sarı ve mavi renklerden oluşan iki klinik odamız var. Bir de müdahale odamız mevcut. Burası da pembe renkle boyandı. Renk geçişlerinin birbiriyle uyum sağlaması çok önem taşıyor. Açık renklerin hastalarımı çok rahatlattığını söylemek isterim. Çünkü kliniğe gelen ve tedavi sırasını bekleyen bazı hastalarımızda bir endişe olabiliyor. Bu tarz açık renkler psikolojik olarak bu kişileri rahatlatabiliyor. Zaten bir gün içerisinde fazla sayıda hasta kabul etmemeye çalışıyorum. Az hastaya kaliteli tedavi uygulamaya çalışıyoruz.
Duvarları farklı motiflerde tablolarla süsledik
Polikliniğimizin duvarlarında çeşitli motiflerde dört adet tablo bulunuyor. Bunlardan biri İstanbulu anlatan bir çalışma. Resimde Kız Kulesi, Boğaziçi Köprüsü ve İstanbul Boğazı bir arada gözüküyor. El işi bir çalışmadır. Revetman denilen toprak üzerinde desen işleniyor ve iki gün fırında kalıyor. Isıda yavaş yavaş yumuşayan çalışma kalıba alınarak desenleniyor. Resmin içeriği bize aittir. Zaten gözü rahatsız edici renkler bulunmuyor. Hemen yanında bulunan tabloda şans topunun biraz gerilmiş hali gözüküyor. Mavi renkli odamızı duvarındaki tablo benim ayak izlerimden oluşuyor. Yumuşakken alçıya basmak suretiyle ayak izlerim elde edildi. Diğer odada bulunan dördüncü ve son tablo ise sanatçı arkadaşın tasarımıdır. Denizcilikle ilgili bir konu anlatılıyor. Bunlar her yerde rahatlıkla görülecek çalışmalar olmadığından hastalarımızın çok ilgisini çekiyor. Bazıları kendince yorumlar yaparken kimi hastalar da çeşitli sorular soruyorlar. Tabii ki bu ilgi bizlerin ne kadar doğru ve zevkli seçimler yaptığımızı ortaya koyuyor.
Hasta bekleme salonu çok renkli
Hasta bekleme salonunu tasarlarken polikliniğimize gelen hastaların ruh hallerini göz önünde bulundurmaya çalıştık. Çünkü hastalar belirli kaygı ve korkularla buraya geliyorlar. Tedavi sırası gelene kadar rahatlayarak bu endişelerinin biraz daha azalmasını sağlamak istedik. Kendilerini evlerinde hissediyorlarmış havasını yaratmayı amaçladık. Bekleme salonu iki bölümden oluşuyor. Bunlardan birinde siyah koltuklar var. Rahatlığı ve konforu büyük önem taşıyor. Ayrıca renklerde mekânın içindekilerle uyum sağlıyor. Bu koltuk takımının arkasında ise mor renkli koltuklardan bir bölüm bulunuyor. Görüntü olarak birbirlerini tamamladığını düşündük. Plazma televizyon sayesinde bekleyen hastalar film ya da diğer programları izleyebiliyorlar. Yüz filmlik bir arşive sahibiz. Özellikle beyazlatma gibi zaman alan tedaviler sırasında bazı hastalarımız film izlemek istiyorlar. Diledikleri filmi arşivimizden seçebiliyorlar. Bunun yanında her türlü müziğe de yer veriyoruz. Dileyen hastalarımız için değişik konularda dergiler bulunduruyoruz. Ağırlıklı olarak mobilya, otomobil ve bayan dergileri yer alıyor. Ayrıca mesleki dergileri de hazır bulunduruyoruz. Sonuçta dişhekimliği insan ilişkilerinin ön planda olduğu bir meslek dalıdır. Bu gibi ayrıntıların hastaları memnun ettiğine inanıyorum. Polikliniğin kapısından içeri girdiğinizde hemen karşınızda bir resim çıkıyor. Bu resim aynı zamanda web adresimizde de var ve bizim sloganımızdır: Gülümsemenizi önemsiyoruz.
Kirli beyaz seramikler gözleri yormuyor
Polikliniğimizde yerler 45×45 cm ölçülerinde seramiklerle kaplı. Hortum terazisi adı verilen düzende yapıldı. Renk olarak kirli beyazı uygun gördük. Çünkü gözü yormuyor, fakat albenisi var. Polikliniğimizde fazla sayıda çiçeğe ise yer vermedik. Burada gözü en az yoracak unsurla yer vermeye çalıştık. Önceki muayenehanem tam tersine sanki bahçe gibiydi. Şu anda burada sarmaşık, devetabanı ve Japon şemsiyesi bulunuyor. Ayrıca oda geçişlerindeki kapımız ahşaptan yapılmıştır. Giriş çıkışların fazlalığından ötürü oda geçişlerinde ahşap kapı kullandık. Kapının samani rengi hoş bir görüntü yaratıyor. Hatta ziyaretimize gelen bazı hekim arkadaşlarım bunun benzerine yaptırmak için benden yardım istedi.
Cihazlarımız kaliteli ve ekonomik
Kliniklerdeki donanımın hem ekonomik hem de günümüzün dişhekimliği hizmetlerini rahatlıkla karşılayacak düzeyde olması gerekiyor. Bizler de bu doğrultuda hareket ederek bütçeme en uygun, kalite olarak da ortalamanın üstünde cihazları seçtim. Ünitelerimiz, görüntüleme sistemi, ağiz içi kamera, röntgen cihazımız sayesinde her türlü cerrahi işlemi yapabiliyor. Ayrıca girişte bir adet galoş makinemiz var. Hastalarımız yorulmadan galoş giyebiliyorlar.
Dişhekimi Ahmet Cezlan
Dişhekimi Ahmet Cezlan 1948 yılında Siirtte doğdu. 1973 yılında Marmara Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesinden mezun olan Cezlan, iki yıl sonra resmi göreve başladı. Eruh, Siirt, Denizli, Diyarbakır Devlet Hastanelerinde çalışan Ahmet Cezlan bir süre serbest dişhekimliği yaptı. Daha sonra Siirt Sağlık Eğitim Merkezine, oradan da İstanbulda Sultanahmet Sağlık Eğitim Merkezinde görev yapan Dişhekimi Cezlan, geçen yıl Bahçelievler Ağız Diş Sağlığı Merkezinden emekli oldu. Halen Fatihte bulunan kendisine ait Cezlan Dent Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniğine meslek yaşamına devam ediyor.