Sektördeki faaliyetlerini 10 yıldır sürdüren Bepa Dental, 2,5 yıldır 3M Imtecin Türkiye distribütörlüğünü yapıyor. Faaliyetlerini Türkiye çapında sürdüren firma, düzenlediği toplantılarla da implantolojinin gelişimine katkıda bulunmayı amaçlıyor. Bepa Dentale implantoloji alanında danışmanlık hizmeti veren Dişhekimi Panır Yaramanoğlu ile firmanın çalışmaları ve Türkiyede implantolojinin durumunu konuştuk.
Bepa Dental 2000 yılında kuruldu ve dental sektöre yönelik olarak hizmet vermeye başladı. Başlangıçta sarf malzemeleri ve çeşitli cihazları ithal ederek Türk dişhekimlerinin kullanımına sundu. Daha sonra dişhekimliğinde teknoloji konseptine yönelerek şu anda en ileri teknoloji olarak kabul ettiğimiz implantolojiyle ilgilenmeye başladı. Üç yıl önce bu alanda somut adım atarak Imtec Cooperation firmasının Türkiye Mümessilliğini aldı. Birkaç ay sonra ise İmtec, 3M ile birleşti. Dolayısıyla Bepa Dental yaklaşık 2,5 yıldan bu yana 3M Imtecin Türkiye distribütörlüğünü yapıyor. Bunun yanı sıra Diadent firmasının da Türkiye distribütörlüğünü yürütüyor. Bepa son olarak yeni bir atılımla Aseptico firmasını Türkiyede temsil etmeye başladı. Aseptico cerrahi alanda fizyodispencerler üreten kendisini kanıtlamış ABD merkezli bir firma.
Satış ve pazarlama çalışmaları iki şekilde yürütülmektedir. Bunlardan biri olan İstanbul içi çalışmalar firmanın merkez ofisi tarafından koordine edilmektedir. Ancak Bepa Dental faaliyetlerini sadece İstanbul ya da birkaç büyük şehirle sınırlandırmak istemiyor. Ülke genelindeki dişhekimlerine ulaşabilmeyi kendine ilke edinmiştir. Bunu gerçekleştirebilmek amacıyla çeşitli bölgelerde 10 ana bayisi bulunuyor. Söz konusu bu bayiler aynı zamanda bulundukları bölgelerin en büyük diş depoları oldukları için geniş dişhekimi portföyüne sahiptirler. Dolayısıyla bayiler aracılığıyla hekimlere rahatlıkla ulaşılabilmektedir. Tanıtım ve uygulamalı seminerler ve toplantılarla hem ürünler hem de implantoloji alanındaki gelişmeler dişhekimlerine anlatılıyor. Bu bağlamda geçen yıl büyük ilerlemeler kaydederek çok sayıda dişhekimine ulaştık.
Dişhekimlerine yönelik eğitim çalışmalarınızdan bahseder misiniz?
Öncelikle implantoloji tek bir seansa sığdırılamayacak kadar geniş ve önemli bir konudur. Düzenlediğimiz toplantılarımızda hekimlerimizle sohbet ediyoruz. Onları implant cerrahisi açısından cesaretlendirmeye çalışıyoruz. Bunun için de gerekli olan minimal şartları anlatıyoruz. Hekimlere, implant yaparken gerçekleştirdikleri operasyonun bir komplikasyonu meydana geldiğinde eğer bunun altından kalkabilecek seviyeye ulaştıklarında implant yapabilecekleri mesajını iletiyoruz. Bizim için hastaya zarar vermeme ilkesi çok önemlidir. Toplantılarımızda implantolojiyle ilgili giriş yapmak istediğimizi vurguluyoruz. İmplanta başlayacak hekimlere hangi kurslara katılmaları gerektiğini, ihtiyaç duyabilecekleri alet ve ekipmanın nelerden oluştuğunu, implant tedavisinin artı ve eksi taraflarını, hukuki boyutlarını ve hastalarına karşı sorumluluklarını aktarıyoruz. Bundan dolayı toplantılarımız asla bir kurs değildir. Daha da ötesi hekimlerimizi dişhekimleri odalarının verdiği değerli kurslara, hatta üniversitelerimizin bu konudaki sunum ve çalışmalarına yönlendiriyoruz. Bu yolla en iyi bilgi kaynağına sahip olabileceklerini anlatıyoruz.
Türkiyede implantolojinin konumu hakkında neler düşünüyorsunuz?
İmplantoloji dünyada ve Türkiyede hızlı biçimde ilerliyor. Ancak ülkemizdeki gelişimin kontrollü olması gerektiğine inanıyorum. Zaten az önce bahsettiğim toplantılarımız aracılığıyla hekimlerimize yol göstermeyi amaçlıyoruz. Mesela toplantılarımız esnasında hiç panoramik radyografi görmeyen dişhekimleriyle karşılaşıyoruz. Bu örneği vermemdeki amaç kesinlikle hekimleri eleştirmek değil. Sadece implantolojinin neresinde olduğumuzu anlatmak için bu örneği veriyorum. Bazı şehirlerimizde panoramik radyografi cihazı bile bulunmuyor. Buralarda ileri cerrahi konularını anlatmanın çok fazla pratik anlamı yoktur. Oysa panoramik radyografi bilmeyen bir dişhekimi eğer bu konuda çok bilgili değilse implant yapmamalıdır. İmplanta yeni başlayacak bir hekimin bunu mutlaka öğrenmesi gerekiyor. Dolayısıyla ülke olarak implantolojinin henüz başındayız. Organize ettiğimiz toplantıların bu bakımdan çok değerli olduğuna inanmaktayız.
Bepa Dentalin kısa ve uzun vadeli hedeflerinden söz eder misiniz?
3Min hedefleriyle Bepanın hedeflerinin aynı paralellikte seyrettiğini düşünüyorum. Yurtdışındaki bir toplantıda yaptıkları bir sunumda, dişhekimliği dışındaki tüm meslek dallarının dijitalleştiğini ve belirli bir standart geliştirdiğini, ancak dişhekimliğinin de hızlı bir biçimde geliştiğini açıklamışlardı. Sunumda kendilerini dental alanda bu teknolojiyi üreten ve yönlendiren firma olarak lanse ettiler ve onlarla birlikte bizlerin de yönleneceğimizin altını çizdiler. Gerçekten 3Mde atılımlar kesintisiz devam ediyor. Özellikle de Imtec firmasıyla gerçekleştirdikleri işbirliğinden sonra dev adımlar attılar. Şu anda yeni bir implant üzerinde çalışmalarını sürdürüyorlar.
3Min üç boy implant modeli bulunuyor (3.5, 4.3 ve 5.1). Ancak bunların hiçbirinin dizaynı birbirine benzemiyor. Bu bakımdan diğer implant firmalarından farklıdırlar. Örneğin firma ince implantları sadece kalın olanının incesi olarak tasarlamamıştır. Çünkü felsefelerine göre ince implantlar ağız içinde ince kemiklerde kullanılmalıdır. Dolayısıyla orta kalınlıktaki implantların dizaynları da farklı olmalıdır. Her kalınlığın değişik dizaynları var. Bu ve buna benzer uygulamaların çok değerli olduğunu düşünüyorum. Çünkü sistemi geliştirmeye yöneliyorlar. Ayrıca firmanın Lava ve Illuma gibi önemli cihazları mevcuttur. Bunlar da çalışmalara olumlu katkı sunuyor. Dişhekimliğini birkaç adım daha öteye götürmek istediklerini düşünüyorum. Bunu tamamiyle kendi yorumum olarak söylüyorum. Sadece implantolojide değil, diğer branşlarda da dişhekimliğini bir konsept haline getirerek 3Min ürünleriyle hastalar için teknolojik olarak en iyi imkanı sağlamayı amaçlıyorlar. Panur Yaramanoğlu olarak hedefim, sözkonusu bu ürünleri kullanımını meslektaşlarıma doğru şekilde öğretmektir. Bunun için toplantılar gerçekleştiriliyor. Bepa Dentalin öncelikleri ise, ürünleri en sağlıklı kanallardan dişhekimlere ulaştırarak halkımızın ağız ve diş sağlığına katkıda bulunmak olacaktır.
Röportaj/Fotoğraf: Özgür Çilek – VYG Haber Merkezi