’Kadavra Uygulamalı Cerrahi ve İmplantoloji Kursu’ kayıtları hızla devam ediyor

PROGRAM

22-23 Ekim 2011, İstanbul

İleri seviye cerrahi ve implantoloji eğitimi

Prof. Dr. Serhat Yalçın

Eğitimler saat 09:00 – 17:00 arasında olacaktır.

10 Kasım 2011, İstanbul

İstanbul’dan Viyana’ya hareket

12-13 Kasım 2011, Viyana

Kadavra uygulamalı cerrahi ve implantoloji eğitimi

Dr. Norbert Fock, MD, DDS

Eğitimler saat 09:00 – 17:00 arasında olacaktır.

12 Kasım 2011, Viyana

Meşhur üzüm bağları Heuriger’de akşam yemeği

14 Kasım 2011, Viyana

Viyana’dan İstanbul’a dönüş

İleri seviye cerrahi ve implantoloji eğitimi

Prof. Dr. Serhat Yalçın

Taze insan kadavrası üzerinde cerrahi ve implantoloji kursu

12-13 Kasım 2011, Viyana

Prof. Dr. Norbert Fock 

Bir hastaya gelecekte uygulayacağınız prosedürleri deneme; dokular arasındaki gizli tehlikeleri öğrenme ve hassas anatomik yapılara ne kadar yakın çalıştığımızı saptama fırsatı bulacaksınız.

Değişik anatomik yüzeyleri, fasiyayı, kasları, sinirleri, arterleri, organları görerek, dokunarak, keşfederek benzersiz bir deneyim yaşayacaksınız.

– Kemik halkaları ile dikey ogmentasyon

– Kemik toplama teknikleri: cene ucu+ramus+tüber

– Biyomateryal şekillendirme ve sabitleme teknikleri

– Maksiller sinüs yükseltme teknikleri

– ince kretleri genişletme teknikleri (split kret)

– Damaktan epitelyal bağ dokusu grefti alma teknikleri

– Anatomik olarak riskli bölgelerin diseksiyonu: lingual + inferior alveolar + mental + infraorbikuler sinir; palatal + fasiyal + submental arter

SIK SORULAN SORULAR VE CEVAPLARI

Kadavralar mumyalanmış mıdır, hastalık kapabilir miyim?

Kadavralar mumyalanmamıştır, diseksiyon odasında kullanılmadan önce dondurulmuştur. Kurstan önce yıkanmış ve hazırlanmıştır. Ve bu işlem donöre saygı çerçevesinde en estetik şekilde yapılmıştır. Donörün geçmişi hakkında her hangi bir bilgi verilmeyecektir. Hiç bir donörün bulaşıcı hastalık geçmişi yoktur, yine de dikkatli davranmanız öğütlenecektir.

Bir kadavra üzerinde kaç katılımcı çalışacak?

Bu uygulamalı kursu benzersiz kılan özelliği gereği her iki katılımcıya bir kadavra tahsis edilmiştir.

Cerrahi işlemler sırasında fotoğraf çekebilir miyim?

Donöre saygı gereği diseksiyon odasında video ve fotoğraf çekimi yasaktır.    

Kadavralara seminerden sonra ne olmaktadır?

Kalıntılar yakılmaktadır ve Üniversite naaşını bilime vakfetmiş bu insanlar için ortak bir cenaze töreni düzenlemektedir.

Uygulama özel bir laboratuvarda mı yapılıyor?

Viyana Tıp Fakültesi Anatomi ve Hücre Biyolojisi Merkezi’nin, öğrenci ve doktorlara yönelik gerçekleştirilen diseksiyon kursları ile ilgili, uzun bir geçmişi vardır. Kadavralar üerinde çalışacağınız oda çok geniştir ve 120 kişinin çalışması için tasarlanmıştır. Buna rağmen uygulama maksimum 40 kişilik gruplar için yapılmaktadır. Bu işlemler için özel hazırlanmış laboratuvarda, özel bir havalandırma sistemi, uygun aydınlatma, özel paslanmaz çelik masalar ve geniş yıkama alanları bulunmaktadır.

Ne tarz bir kıyafet giymeliyim?

Günlük ve rahat kıyafetler tercih edilmelidir. Kıyafet seçerken Viyana Tıp Fakültesi’nin davetlisi olduğunuzu unutmamanız rica olunur. Laboratuvara şort ve sandaletle girilmesine izin verilmemektedir. Zemin ıslak olduğunda kaygan olacağından spor ayakkabısı türü bir şey uygun olacaktır.

Eğitim sırasında veya sonunda sınav olacak mı?

Hayır.

Anatomi bilgimin düzeyi problem olur mu?

Anatomi bilgi düzeyiniz hakkında endişelenmenize hiç gerek yok. Kurs esnasında size bütün diseksiyon işlemi sırasında rehberlik edilecek. Kursu düzenleyen ekip, ihtiyaçlarınızın ne olduğu ve onu nasıl karşılayacağımızı iyi biliyor.

Seminere ne getirmem gerekiyor?

Her türlü gerekli el aleti eğitim merkezi tarafından sağlansa da seminere dilerseniz kendi el aletlerinizi getirebilirsiniz. Gerekli el aleti listesi eğitimden önce size bildirilecektir. Latex’e alerjiniz varsa lütfen kendi hipo alerjik eldivenlerinizi getirin.  

VİYANA

Avrupa’nın en aristokrat şehri

Viyana denince ilk akla gelenler: Mozart ezgileri, Thomas Bernhard kitapları, Gustav Klimt tabloları, şnitzel, elmalı turta, kahve, Tuna Nehri, kraliyet sarayları ve katedrallerdir. Avusturya’nın efsanevi başkenti, Avrupa’nın en aristokrat şehridir. Habsburg Hanedanı’nın 640 yıllık iktidarına sahne olmuş dev bir imparatorluğun merkezidir. Müzik, mimari, resim ve heykelin kallbi olan kentte,  Mozart, ‘Figaro’nun Düğünü’nü bestelemiş, Freud, bilinçaltına giden yolu keşfetmiştir.

Viyana, dört köşesini baştan başa saran demiryolu ağı, turistik ring otobüsleri, bisiklet ve yürüyüş yollarıyla gezilmesi çok rahat bir şehir. 23 farklı bölgeye ayrılan şehrin kalbi, 1. Viyana denilen Innere Stadt. Viyana klasiklerinin önemli bir bölümü de burada: Stephan Katedrali, Kraliyet Sarayı, İmparatorluk Tiyatrosu, Belediye Binası, Müzeler Bölgesi, Parlamento, İspanyol Binicilik Okulu…

‘Vienna Ring Tram’ olarak bilinen nostaljik tramvaylarla da gezilebilen bölgeyi yürüyerek keşfetmek ayrı bir keyif. Gotik, Rönesans, Barok, Rokoko, Neo-klasik ve Art Nouveau’nun benzersiz bir sentezini sunan uzun bulvarlar bir açık hava müzesi gibi.

St. Stephan Platz ve St. Stephan’s Katedrali: St. Stephan Platz, kentin en büyük meydanı. Aynı zamanda kentin simgesi olmuş St. Stephan’s Katedrali de burada yer alır. 1360- 1440 yılları arasında inşa edilen yapı gotik mimarinin en seçkin örneklerinden. Yapımı 1433’de tamamlanan güney kule 136 m. yüksekliğinde ve çıkmak için tam 343 basamaklık yol katetmeniz gerekiyor. Ama manzara buna fazlasıyla değer. Kuzey kule ise Reform hareketlerinin kurbanı olmuş ve hiç tamamlanamamış. Bu katedralin çanı 1683 yılında Osmanlıların II. Viyana Kuşatması’nda bozguna uğrayıp, geri çekilmelerinden sonra arkalarında bıraktıkları top, tüfek ve cephanelerin eritilmesi ve kalıba dökülmesiyle yapılmış.

Opera Turizmi: Domgasse yakınlarındaki dar bir caddede, eskimiş taş merdivenleriyle Mozart’ın yaşadığı ev duruyor. Civardaki irili ufaklı çok sayıdaki salonda hemen her akşam konser var. Beethoven’den Chopin’e, Haydn’dan Brückner’e üç yüz yıllık bir müzik geleneğine sahip olan kentte, müzik turizmin önemli bir parçası. Hediyelik eşyalardan çikolataya, konser salonlarından okullara kadar klasik müzik hayatın her anında kendisini hissettiriyor. Genellikle konser biletleri aylar önceden bitiyor, ancak rehberli turlardan birine katılıp, operanın ipek perdeler ve tablolarla süslü muhteşem salonlarında gezinebilirsiniz. Şehrin en prestijli alışveriş caddesi Kärntner, operanın (Staatsoper) biraz ilerisinde.

Kaerntner Strasse: Viyana’nın turistik caddelerinden en önemlisi. Canlı, hareketli, eğlence ve alışveriş için ideal, Viyana’nın bir numaralı caddesidir. Bir ucu Stephansplatz’a,  diğer ucu Viyana Operasına uzanır.

Avusturya Parlamentosu: Viyana Ring Caddesi’ndeki parlamento binası, yüz yılı aşkın tarihçesinde değişik parlamenter kurumları barındırmıştır. İlk olarak Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun Avusturyakısmının parlamentosu olan İmparatorluk Meclisi’ne ev sahipliği  yapmıştır. Bina, 1874 ve 1884 yılları arasında mimar Theophil Hansen’in tasarımına göre inşa edilmiştir. Hansen’in mimari tasarımı, “demokrasinin beşiği” olan antik Yunanistan’ı anımsatır. İkinci Dünya Savaşı döneminde bina, bombardıman sonucu ağır hasar görmüş ve mimarisi yarısına yakın tahrib edilmişti. 1956 yılına kadar yeniden inşa edilmiştir; Milli Meclis Genel Kurul Salonu’na modern ve işlevsel bir üslubla yeni şekil verilirken; binanın kamuya açık odaları ve dış görüntüsü, büyük ölçüde orijinaline sadık

kalınarak yenilenmiştir.

Kahlenberg Tepesi: Kahlenberg Tepesi’nin Türk tarihi açısından en önemli özelliği II. Viyana Kuşatması sırasında Osmanlı ordusunun Viyana’da gelebildiği son sınır olmasıdır. Kahlenberg Tepesi, 12 Eylül 1683 tarihinde Osmanlı’nın nihai bir şekilde bozguna uğratıldığı tepedir. Bizle ilgili kötü anılar barındırmasına rağmen, Viyana’yı yukarıdan en güzel görebileceğiniz yerin burası olduğu söyleyebiliriz.

Kraliyet Pastaneleri: Rivayete göre 17. yüzyılda Viyana kapılarından çekilen Türkler, kahve çuvallarını burada bırakmış. Kahveye alışan Viyanalılar zamanla özgün bir kafe-pastane kültürü yaratmış. Bugün Viyana’nın dört bir köşesinde birbirinden zarif pastaneler var. Çoğunluğu bir asırdan eski olan yüksek tavanlı bu mekânlar, antika mobilyaları, tabloları ve avizeleriyle gerçekten çok şık. Meşhur turtaları ise uzak coğrafyalardan bile müşteri topluyor. Kraliyet döneminden izler taşıyan Viyana pastaneleri sanatçı, yazar ve müzisyenlerin de buluşma yeri.

Schöenbrunn Sarayı: Habsburg Hanedanı’nın yazlık saraylarından biri olan Schönbrunn, 1700’lü yıllardan beri çok az değişime uğramış. Harika bahçeleri ve çeşmeleriyle tanınan 1200 odalı sarayın hayvanat bahçesi, Avrupa’nın en eskilerinden. 1695 yılında yapımına başlanan bu saray son derece büyük bir alan üzerine kurulmuş. 1996 yılında ise UNESCO’nun Dünya Kültür Mirası listesindeki yerini almış.

Belvedere Sarayı: Viyana tarihinin önemli isimlerinden biri olan Prens Eugen’in yazlık sarayı olarak inşa edilen Belvedere ise Güney İstasyonu (Südbahnhof) yakınlarında. Günümüzde müze olarak kullanılan bu saray Upper (Yukarı) Belvedere ve Lower (Aşağı) Belvedere olarak iki ayrı bina ve arasındaki bahçeden oluşuyor. Egon Schiele ve Oscar Kokoshka gibi Avusturyalı ressamların eserlerinin görülebileceği sarayın en önemli koleksiyonu Gustav Klimt’in resimlerinden oluşuyor. Klimt’in en ünlü eseri ‘Kiss’ de buradadır.

Prater Park: Sigmund Freud, Saat (Uhrenmuseum), Kelebek (Schmetterlinghaus) ve Modern Sanatlar’ın (Moderner Kunst) da aralarında bulunduğu yüzden fazla müzeye ev sahipliği yapan Viyana, aynı zamanda bir köprüler ve kanallar şehri. 1700’den fazla köprüye sahip olan kenti kuşbakışı izlemek için Prater Park ideal. Burada yüz yılı deviren yaşıyla Avrupa’nın en eski dönme dolaplarından biri var. 8,5 Euro ödeyerek şehrin saraylarını ve görkemli yapılarını panoramik olarak izleyebilirsiniz.

Nehir Turu: Viyana gezinize renk katabilecek şeylerden biri de nehir turları. Tuna Nehri ve ona bağlı kanallar üzerinde yapılan gemi turlarının iki ana kalkış noktası, Schwedenplatz ve Reichsbrücke. Buralardan hareketle 10.30 ile 17.00 saatleri arasında günde sekiz sefer yapan turların fiyatı, kişi başı 15 ile 21 Euro arasında değişiyor. Yarım tur iki, tam tur ise üç buçuk saat sürüyor.

FİYATLANDIRMA

Kurs Katılım Ücreti: 2.350 Avro

Fiyata Dahil Olanlar: İstanbul ve Viyana’da gerçekleştirilecek eğitime katılım • Eğitim materyal ve dokümanları • Her iki eğitim için ayrı ayrı sertifika • Eğitimler esnasında verilecek ikramlar ve öğle yemekleri • Viyana’daki eğitimin ilk günü akşamı Heuriger’de verilecek akşam yemeği

Seyahat Paketi: 975 Avro

Fiyata Dahil Olanlar: İstanbul-Viyana-İstanbul uçak bileti • Viyana’da 4 gece konaklama • Sabah kahvaltıları • Havaalanı-Otel-Havaalanı transferleri • Şehir içi transferler • Türk rehber eşliğinde şehir turu

Yukarıdaki fiyata dahil olan konaklama şekli, çift kişilik odada kişi başıdır. Tek başına konaklamak isteyen katılımcılar için tek kişilik oda farkı 250 Avro’dur.

Refakatçi ücreti olarak da “Seyahat Paketi” fiyatı uygulanacaktır.

Fiyata Dahil Olmayanlar: Vize ücretleri, seyahat sigortası, müze vb. yerlere giriş ücretleri ve bunların yanısıra yıkarıda “Fiyata Dahil Olanlar” başlığı altında zikredilmeyen hiçbir hizmet fiyata dahil değildir.

ÖDEME ŞEKLİ

Nakit Ödeme Avantajı

Hem eğitim hem de sehayat paketi satın alan ve nakit ödemek isteyen katılımcılar için büyük indirim:

2.350 + 975 = 3.325 Avro yerine

tam 350 Avro indirimle

sadece 2.975 Avro ödeyeceksiniz.

(Lütfen Dikkat! Nakit ödeme indirimi sadece ilk 10 kayıt için geçerlidir)

Ön Kayıt Yaptırın, Avantajınızı Koruyun!

Nakit ödeme avantajından yararlanmak istiyorsunuz fakat şu sıra eliniz pek de rahat değil… O halde, kredi kartı veya nakit olarak 500 Avro ödeyerek “Ön Kayıt” yaptırın. Böylece hem kurs ve seyahat kaydınızı kesinleştirin, hem nakit ödeme indirimindeki 10 kişilik kontenjan dolmadan yerinizi garantileyin.