TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ BAŞKANLIĞI’NA
Sağlık tüm dünyada en temel insan haklarından biridir. Sağlığın her kolu ayrı öneme sahip olduğu gibi, her branş ayrı uzmanlık gerektirmektedir. Ağız ve Diş Sağlığı hizmetleri de bunlardan biri olup, bu alanda hizmet veren diş hekimlerinin de büyük sorunları bulunmaktadır.
Tıpkı diğer hekimler gibi diş hekimleri de, enfeksiyon, kesici ve delici alet yaralanmaları, kimyasal maddelere maruz kalma, stres vb. mesleki sağlık sorunlarına yakalanmaktadır. Bu problemler zamanla ortaya çıkmakta, nitekim diş hekimlerinin yüzde 50’ye yakını da mesleğin en olumsuz yanının zamanla ortaya çıkan sağlık sorunları olduğunu söylemektedir. Diş hekimlerinde uzun süre aynı pozisyonda çalışmaya bağlı iskelet yapısıyla ilgili rahatsızlıklara da zamanla görülmektedir. Uzun süre bir noktaya bakarak çalışmak görme, kullanılan aletler de işitme kaybına sebep olmaktadır. Tüm bu nedenlerle Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’nda değişikliğe gidilerek maaş katsayıları yeniden düzenlenmeli ve dişhekimlerine yıpranma payı verilmelidir.
Kamu ve özelde çalışan diş hekimlerinin sıkıntılarının çoğu benzer olsa da bazı noktalarda farklılıklar da göstermektedir. Sağlık Bakanlığı’nın uygulamaları neticesinde sorunlar her gün daha da artmaktadır.
Performans uygulaması, bilinen sıkıntılara ilaveten diş hekimlerinin izin kullanımı ve ücretlerinde eşitsizlik yaratmış, sağlık hizmetinin niteliği azalarak hasta yoğunluğu artmıştır. Kasım 2012’de kamuoyunda "CEO" olarak tabir edilen genel sekreterlerin atanması ve Kamu Hastane Birlikleri ile Sağlıkta Kamu Özel Ortaklığı Kanunu ile birlikte kamuda çalışan diş hekimlerinin bir çoğu olması gereken diş tedavi sürelerinin hiçe sayılarak hep daha çok hasta bakmaları konusunda baskı gördüğüne yönelik şikâyetlerde bulunmuştur.
Diğer yandan ADSM’lerde günlük bakılan hasta sayıları ve yapılan işlemlerin toplamı dünya standartlarının çok üstündedir. ADSM’ler arasında günlük bakılan hasta sayılarında farklılıklar olmakla birlikte, FDI ve TDB standartlarında girişimsel işlem sayısı 15-18 olarak belirtilmişken bu sayı ülkemizde 30-60 arasında değişmektedir. Bir dişhekiminin yapabileceği işlem sayısı bilimsel standartlarla belirlenmelidir ki kaliteli hizmet sunumunun yanı sıra bu, hekimin sağlığını koruma açısından da önemlidir.
Performans sistemi diş hekimliği fakültelerini de baltalamaktadır. Fakültelerde çok sayıda hasta bakmanın teşviki huzursuzluğa sebep olmakta, üstelik tek görevi hasta ile ilgilenmek olan hastaneler ile eğitim başta olmak üzere pek çok misyonu bulunan fakülteler aynı yarışa sokulmaktadır.
Bir diğer önemli sorun da ADSM’ler arasındaki farklı uygulamalardır. Her ilde ve ADSM’ de mesai dışı çalışma saati, bakılan hasta sayısı ve işlem başına yapılan ücretler ile ilgili farklı uygulamalar şikayet konusudur. Aynı işi yapan dişhekimlerinin tüm birimlerde standart çalışma koşulları ve ücretler olmalıdır.
Dünya genelinde dişhekimliğinde acil nöbet uygulaması yoktur. Oysa ki ülkemizde kamuda çalışan dişhekimleri acil nöbetine kalmaktadır. Bu sebeple dişhekimleri ile ilgili özendirici tedbirler alınması ve bu konuda teşvik edici programlar geliştirilmesi gerekmektedir.
Bir diğer husus da serbest çalışan diş hekimleri ile ilgilidir. ADSM’ler dışında özel muayenehane ve polikliniklerde çalışan 16 bin civarında dişhekimi bulunmaktadır. Bu muayenehanelerde bulunan ekipman işsizlik dolayısıyla atıl beklemektedir. Oysa SGK yıllardır özel muayenehanelerden ve kliniklerden hizmet almak için söz vermekte, çalışmalar yapılmakta fakat her bakan değişiminde bu süreç ötelenmektedir. İlaveten 3224 Sayılı Türk Diş Hekimleri Birliği Kanunu Meclis’te ele alınmalı ve günümüz koşulları gözden geçirilerek mevcut yapıya uyarlanmalıdır.
Yukarıda bahsi geçen sorunların araştırılarak çözüm belirlenmesi amacıyla Anayasa’nın 98, TBMM İçtüzüğü’nün 104 ve 105. maddeleri uyarınca meclis araştırması açılmasını saygılarımla arz ederim.
Kadir Gökmen ÖĞÜT
İstanbul Milletvekili