Diş hekimi İlker Erdoğan’ın Sağlık Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu ile yaptığı röportaj, Sabah Gazetesi’nde yayımlandı. Dr. Müezzinoğlu, Erdoğan’a ağız ve diş sağlığındaki yeni projeleri ve sağlık turizmini anlattı. Röportajın bu bölümünü aşağıda okuyabilirsiniz.
Sağlık Bakanlığı, ülkenin genel sağlığı açısından elbette önemli kararlar alıyor. Ancak sonuçta ben bir diş hekimi olarak ağız ve diş sağlığı açısından, yakın döneme ait öngörülerinizi ve yapacaklarınızı öğrenebilir miyim?
En önemlisi şu; Sağlık Bakanlığı’nın üzerinde çalıştığı yönetmelik değişikliğiyle, birden fazla diş hekimi/uzman ortaklığı veya en az yüzde 51 hissesi diş hekimi/uzman ortaklığı bulunan tüzel kişiler tarafından ağız diş sağlığı merkezi açılabilecek.
Bu durumda, kamu hastaneciliği ve devlet hastanelerinin ihmal edilmesi gibi bir yanlış anlaşılma olabilir mi?
Olur mu öyle şey! Kesinlikle olmaz. Düzenlemeyle kamu hastanelerinde verdiğimiz yoğun hizmete destek olabilecek, teknolojik gelişmeleri takip edebilen, gelişmiş materyal ve üretim kalitesiyle garantili sağlık hizmeti alınabilecek A tipi ADSM’lerin büyük bir boşluğu dolduracağına inanıyoruz. Yapılan bu düzenlemeyle bakanlığın yükü hafifleyecek, teknolojik gelişmeleri takip edebilen ağız diş sağlığı merkezleri, bir boşluğu dolduracak.
A ve B Tipi Olarak Ayrılacak
Ağız ve diş sağlığı açısından sağlık merkezleri ve muayenehanelerle ilgili yeni düzenlemeler de geliyor mu?
Sağlık Bakanlığı, Ağız ve Diş Sağlığı Hizmeti Sunulan Özel Sağlık Kuruluşları Yönetmeliği ile bu alanda bir dizi yeni düzenlemeyi hayata geçirmeyi planlıyor.
Yönetmelikle, diş hekimlerinin münferiden ve müştereken ağız ve diş sağlığı hizmeti verdikleri muayenehane, özel ağız ve diş sağlığı polikliniği ile merkezlerinin türleri belirlenecek. Buna göre; A tipi ağız ve diş sağlığı merkezleri, A tipi poliklinik, müşterek muayenehane ve muayenehaneler olacak. Yönetmelik yürürlüğe girdikten sonra en az iki diş hekimi tarafından müştereken A tipi poliklinik açılabilecek.
A tipi poliklinikte en az iki diş hekimi/ uzman kadrosu ve en az iki diş ünitesi bulunacak. Yönetmelikten önce ruhsatlandırılan ve en az iki diş hekimi tarafından müştereken işletilen kuruluşlar ise ‘B tipi poliklinik’ olarak adlandırılacak. Birden fazla diş hekimi/uzman ortaklığı veya en az yüzde 51 hissesi diş hekimi/uzman ortaklığı olan tüzel kişiler tarafından da ‘A tipi ağız diş sağlığı merkezi’ (ADSM) açılabilecek.
A tipi ADSM’de en az beş diş hekimi/uzman kadrosu ve en az beş diş ünitesi bulunacak. Yönetmelikten önce ruhsatlandırılan, birden fazla diş hekimi/uzman ortaklığıyla işletilenler ise ‘B tipi ADSM’ olarak adlandırılacak.
Yıllardır, sağlık konusunda yenilikler yapılır. Fakat ülkemizde yüzlerce yeni mezun olmuş veya olmak üzere olan genç diş hekimi var. Bu durumdaki arkadaşlarımıza güzel bir haber verebilecek misiniz?
İşte bu yönetmelik tam da böyle bir kapsamda ele alınmalı. Ayrıca, özellikle yeni mezun diş hekimlerinin, illegal ortaklıklarla bazı çevrelerce çalıştırılmasının önüne de geçilebileceğini kaydederek, bunun yerine bu tür hizmetlerin legal, denetlenebilir ve daha güçlü bir yapıyla halkın hizmetine sunulmasının sağlanacağını bildirdi.
Sağlık turizmi ülkemizin yükselen değeri. Türkiye sağlık konusunda nasıl dünyanın gözdesi bir ülke haline geldi?
Medikal turizm, tüm dünyada olduğu gibi, Türkiye için de yeni bir kavram ve çalışma alanıdır. Kısa bir geçmişi olmasına rağmen, sektörün tüm paydaşlarının dikkatini çeken medikal turizm, Türkiye’nin önüne yeni fırsatlar sunmakta ve döviz kazandırıcı önemli bir ihracat kalemi olarak görülmektedir.
Son 13 yılda sağlık alanında dünyada örneği görülmemiş değişimlere imza attık. Kamu sağlık kuruluşlarının yanı sıra özel sektör ve üniversite hastanelerimiz, yetişmiş insan gücümüz, alanında uzman doktorlarımız, teknolojik altyapı, tecrübe ve birikimimiz ile birçok Avrupa ülkesinden daha iyi sağlık hizmeti sunmaya başladık. Böylece ülkemizi bölgesinde sağlık alanında cazibe merkezi haline getirdik. Önceki yıllarda yurt dışına hasta gönderen ülkemiz artık başka ülkelerden hasta kabul eden, şifa dağıtan bir ülke oldu.
İleri uzmanlık gerektiren alanlarda Avrupa ülkelerinden her yıl on binlerce hasta ağırlıyoruz. Burada özellikle şunu belirtmek istiyorum; geçmiş yıllarda sağlık turizmi kapsamında ülkemize gelenlerin büyük kısmı termal tesislere gidiyordu. Bugün ise ülkelerinde şifa bulamadıkları için modern tıbbın imkânlarından yararlanmak adına insanlar ülkemize misafir oluyor. Avrupa, Ortadoğu, Asya, Afrika, Çin, Rusya ve Hindistan’dan; ileri uzmanlık isteyen cerrahi işlemlerden yararlanmak üzere ülkemize sağlık turizmi kapsamında hastalar geliyor.
Sağlık turizmi alanında bu gelişmelere bütün olarak bakıldığında, Anadolu topraklarının geçmişte olduğu gibi yeniden bir şifa merkezi haline gelmeye başladığını görüyoruz. İnşaatları devam eden şehir hastaneleri ve sağlık serbest bölgeleri ile sağlık turizminde lider ülke olma yolunda önemli bir adım daha atmış olacağız.
Sağlık turizminin ekonomimize ve bölgedeki gücümüze kazandırabileceklerini göz önünde bulundurarak etkili politikalar belirliyoruz. Ülkemizin coğrafi konumu, iklimi ve kültürünün yanı sıra siyasi ve ekonomik istikrar sonrasında sağlık hizmetlerinin kaliteli ve uygun fiyatta olması büyük bir avantaj sağlıyor.
Ülkemiz için bu derece önemli olan sağlık turizmi, hükümetimizin belirlediği 2023 vizyonunda da önemli bir yer tutuyor. Daha etkin bir şekilde hedeflere ulaşabilmek için sağlık turizmi devlet politikası olarak belirlendi. Bunun için bakanlığımız koordinasyonunda Sağlık Turizmi Koordinasyon Kurulu oluşturulması planlandı. Sağlık Turizmi Koordinasyon Kurulu ile Türkiye’nin sağlık turizmi faaliyetleri daha kurumsal bir yapıya bürünecek. Bu yönüyle kurul, önceki çalışmalarımız gibi dünyaya örnek olabilecek.
Kaynak: http://www.sabah.com.tr/saglik/2015/02/08/dis-hekimliginde-ozel-hastane-modeli-geliyor?paging=1