Bazı dişhekimliği forumlarında, aktif maddesi naproksen sodyum olan ağrı kesicilerin ağızda çiğnenmesi halinde beyin kanamasına neden olabileceği ve hayatı tehlike oluşturduğunu ifade edilen e-maillerin dolaşması üzerine görüştüğümüz Abdi İbrahim İlaç San. ve Tic. A.Ş. Kıdemli Ürün Müdürü Oya Kadaifci www.dentiss.coma konuyla ilgili şu açıklamalarda bulundu: Bu mail şirketimize ilk defa iletildiğinde (yaklaşık 5 yıl önce), Türkiyedeki tüm bölge müdürlüklerimize bu tür bir olayın yaşandığı hastanenin araştırılması ve doktorlarla görüşülmesi ile ilgili talimat verilmiştir. Ancak bu tür bir olayın meydana geldiği ne bir hastane, ne de böyle bir olayı yaşayan doktor bulunabilmiştir. Dikkat edilecek olursa, internette dolaşan mailde hiçbir şekilde hastane veya doktor adı belirtilmemektedir. Öte yandan Türkiyedeki hiçbir sağlık kurumu ya da doktordan bu konuda şirketimize ulaşmış bir yan etki formu bulunmamaktadır.
İlaçların küçük parçalara parçalandığında emilimlerinin bir miktar arttığı, referans kitaplarda da yer aldığını kaydeden Kadaifci, Ancak; Apranaxın etken maddesi olan Naproksen Sodyum, alındığında zaten tamamen (%99 üzeri) emilen bir moleküldür. Absorpsiyon hızı da (zaten) oldukça hızlıdır, öyle ki 5. dakikada ağrı kesici etkisi başlar ve 15-20 dakika arasında ağrı kontrol altına alınmış olur. Üstelik Apranax etken maddesi olan Naproksen Sodyum, Kan-Beyin bariyerini aşamaz. Dolayısıyla, çiğnenmiş olsa dahi, Apranax’ın alınması ile mailde anlatılan mevcut tablo arasında direkt bir sebep-sonuç ilişkisi kurulamaz dedi.
Söz konusu mailde, Apranax’ın kullanılmasından önce şiddetli baş ağrısı olduğunun belirtildiğini de söyleyen Kadaifci sözlerini şöyle südürdü: bilindiği gibi kafa içi basınç artışı durumlarında (beyin kanaması gibi), bu şekilde baş ağrısı tablosu ve arkasından kısa sürede gelişebilen şuur kaybı olabilmektedir. Eğer gerçekten böyle bir durum olmuşsa, muhtemeldir ki bu hastada başlamış bir beyin kanaması sürecinde rastlantısal olarak Apranax kullanımı yer almış olabilir.
Öte yandan Apranax adlı ilaçlarının Türkiyede ilk kez 1986 yılında ruhsatlandırılmış ve pazara verilmiş olduğunu, 21 yıldır büyük bir başarı ile hekimler tarafından hastalarına reçete edildiğini de sözlerine ekleyen Kadaifçi, sadece ülkemizde Naproksen grubunun yıllık reçete sayısı yaklaşık 9.5 milyon iken, Apranaxın yıllık reçete sayısı 3 milyon civarında olduğunu kaydetti.
Naproksen sodyum etken maddeli Apranaxın dünyada ise başta ABD ve Kanada olmak üzere Almanya, Avusturya, Belçika, Danimarka, Finlandiya, Fransa, İtalya, Hollanda, İsveç, İsviçre, İrlanda, İngiltere gibi AB ülkelerinin yanısıra tüm dünyada yaklaşık 53 ülkede 25 yıldan fazla süredir ruhsatlı olan ve bu süre zarfında reçete edilme sayısının 6 milyarı aşmış bir ürün olduğunu da vurgulayan Kadaifci, bu sayılar da açıkça göstermektedir ki Apranax adlı ürünümüz dünyadaki en etkili ve güvenli ilaçlardan birisidir ve tüm dünyada pek az ürün bu denli yaygın bir kullanıma sahip olmuş ve tüm ülkelerin sağlık otoriteleri tarafından onaylanmıştır. Bu itibarla ürünümüzün büyük bir emniyetle kullanılabileceğini vurgulamak isterim dedi.
YASAL UYARI: Bu yazı/haber/makale’nin bütün yayın ve çoğaltma hakları VESTİYER YAYIN GRUBU’na aittir. Kaynak gösterilmeksizin kısmen veya tamamen iktibas edilmesi yasaktır.