Assos (Behramkale)

Edremit Körfezi’ne doğru yol almaya başlıyoruz.  Rota Assos-Behramkale. Yeşilyurt köyüne inmeden sırtlardan toprak yolu takip ederek Küçük Çetmi köyüne iniyoruz. Buradan Küçükkuyu üzerinden sahil yoluna saparak Assos’a ulaşacağız. Küçükkuyu-Assos arası tam 24km.  Assos/ Bahramkale Türk sanatçılarının canlı, samimi ve bohem havaları nedeniyle onların ortak yeri olmasıyla da üne kavuşmuş olduğu bir mekan olarak dikkat çekmekte.  Dar bir asfalt yoldan ilerleyerek, yol üzerinde bir çok kamping ve dinlenme tesislerinden geçiyoruz.
Assos (Behramkale) Assos (Behramkale)
Assos (Behramkale)


Edremit Körfezi’ne doğru yol almaya başlıyoruz.  Rota Assos-Behramkale. Yeşilyurt köyüne inmeden sırtlardan toprak yolu takip ederek Küçük Çetmi köyüne iniyoruz. Buradan Küçükkuyu üzerinden sahil yoluna saparak Assos’a ulaşacağız. Küçükkuyu-Assos arası tam 24km.  Assos/ Bahramkale Türk sanatçılarının canlı, samimi ve bohem havaları nedeniyle onların ortak yeri olmasıyla da üne kavuşmuş olduğu bir mekan olarak dikkat çekmekte.  Dar bir asfalt yoldan ilerleyerek, yol üzerinde bir çok kamping ve dinlenme tesislerinden geçiyoruz.  Etraf zeytin ağaçları ile sarmalanmış durumda.  Yöre halkının geçim kaynağı bu bölgede zeytincilik. Assos’a yaklaşırken 5km kala Kadırga koyu muhteşem görüntüsü ile karşılıyor biz gezginleri. Tertemiz kumsalı ve masmavi denizi davetkar bir şekilde çağırıyor bizi. Yol ayrımından 500m kadar denize doğru inilince sahile varıyorsunuz. Biraz serinlemek iyi geliyor. Artık Assos’tayız (Behramkale). Aracımı meydanda bırakıp, Behramkale köyünün dar sokakları arasında ilerleyerek tırmanmaya başladığımda, yöre halkının dar sokaklar arasına yerleştirmiş olduğu tezgahları bizi karşılıyor. Hepside oranın yerlileri yaşlı anne ve dedeler. Biri çağırıyor beni “evlat iki değil bir tane al”. Çok sıklıkla kurulmuş olan tezgahların arasından sıyrılarak tepe noktasına harabelere varıyorum. Manzara muhteşem, karşıda tüm ihtişamı ile Midilli adası, Edremit körfezi, Kuzey Ege Denizi ve Biga yarımadası beni kucaklıyor.


 


Kuzey Ege sahillerini gezmeye başladığımı hissettiğim an! Assos antik kenti geniş bir alana yayılmış durumda tepedeki Athena tapınağında gün batımında bir şişe şarap ve iki kadehle doyumsuz güzellikler yaşayabilirsiniz.  Kaleden inişte dar sokaklardan tekrar geri dönerek 3km lik iki aracın zor geçebileceği Arnavut kaldırımı bir yolla İskeleye(Assos limanı) inip güzellikleri yaşamaya seyre dalıyoruz. Dar bir alana sıkışmış olan yapılaşma, daha çok butik otel ve restorantlar şeklinde sıralanmışlar. Deniz kenarında kahvelerimizi yudumladıktan sonra yanımdaki arkadaşlarımı buranın büyüsünden çıkartıp, tekrar geldiğimiz yoldan geri dönüşe başlıyoruz. Dönüşte yol üzerinde Assos antik kent kalıntılarından Midilli adasını karşı cephesine almış ve şu an kendisi seyreder gibi Ege denizine bakar bir durumda konuşlanmış olan tiyatrosuna uğruyoruz. Kazı çalışmaları ile ayakta tutulmaya çalışmış ama gene de harap durumda ziyaretçilerini ağırlıyor. Assos gerçekten büyüleyici bir tatil ve tarih beldesi. Mutlaka görülmeli.  


 


Assos, doğayla tarihin iç içe geçtiği, insanı büyüleyen tarihi bir yer. M. Ö I. yy dan itibaren özellikle Ege’deki adalardan buraya göç olduğu düşünülmektedir. Gelmiş geçmiş en büyük filozoflardan biri, Aristo hayatının bir dönemini burada geçirmiştir.  M. Ö 347 ve 344 yılları arasında bir felsefe okulu kurmuş ve işletmiştir. Amacı Eflatun’un ( Platon ) ünlü eseri Devlet’te sözünü ettiği ideal devlet şeklini hayata geçirmekti.  Bu amaçla Atina’dan kalkıp buraya gelmiştir. Aristo o dönemin yöneticisinin kuzeni ile evlenmiş ve ondan bir kız çocuğu olmuş.  Önce Midilliler yerleşiyor buraya, daha sonra Lidya ve Persler ele geçiriyor Assos’u ve kent’i yağmalıyorlar ardından İskender Perslerle savaşıp şehri ele geçiriyor ve sırasıyla Romalılar, Bizans hüküm sürüyor bu şehirde ve en son 1330’da Osmanlı egemenliği altına giriyor bu tarihi kent.


 


ATHENA TAPINAĞI


 


Athena Tapınağı M. Ö.  6. yüzyıla tarihlenir.  Biga yarımadası ve Edremit Körfezi’ni koruyucu özelliğine bakan bu Dorik tapınak eski ihtişamı ile restore edilmiştir.  Denizden 234m yüksekliktedir.  


Assos Atina tapınağı Anadolu’daki en eski Dorik tarzdaki tapınakların başında gelir.  Tapınağın kalıntılarına vuran ay ışığını seyretmek muhteşem yada sabah güneşi yavaş yavaş yükselirken şehrin üstünde Edremit Körfezi’nin şahane görüntüsü ile birlikte çok hoş bir uyum yaratır.  Tepeden denize doğru Agoralar, bir tiyatro ve bir de Gymnasium görülebilir. Akropol’un kuzey köşesinde, ören yerinin çıkışında 14. yy, Osmanlı Sultanı I.  Murat zamanında yapılmış olan bir cami yer alır.  Gece Assos’dayız.  Bir de gecesini görelim istedik. . Temiz havası, denizi, tarihi, huzurlu, sessiz ortamı ve turistik tesislerinin güzelliği burada kalmamız için fırsat yarattı sanki…Sevgiler Assos. .


 


SOKAKAĞZI SAHİLİ (KOYUNEVİ KÖYÜ)


 


Beklide Assos’a kadar gelip de bir çoğunuzun bilmediği bir mekan, tarihin 21. yy da ki yansıması “Assos” ve gölgesinde kalmış gizli cennet, Koyunevi köyünün sahil semti “Sokakağzı”. Assos’a 18 km uzakta(Babakale yönüne doğru), aynı kıyıda yer alan sahil semti, antik Polymedium kenti üzerinde bulunuyor.  Sırtını dik yamaçlara dayayan köydeki dört yolun kesişme noktasında, görünürde kimseler yok.  Ama pansiyon ve otel tabelaları sahilde hayat olduğu izlenimini uyandırıyor.  Rampa aşağı inmeye başladığınız anda, Assos’un Athena Tapınağından görünen panoramaya eş değerde Ege denizi manzarasıyla karşılaşıyor ve ılık rüzgarını yüzünüzde hissediyorsunuz.  Midilli Adasına en yakın yerleşme yeri Sokakağzı.  Tarihi Polymedium antik kenti üzerinde bulunan köyde, henüz kazı çalışması yapılmamış.  Sit alanı olan bölgenin geniş ve uzun kumsalı gerisinde birkaç pansiyon, kafe ve bazı yazlıklar bulunuyor.  Mütevazı yerleşim alanında yaz-kış açık tesisler, konukları yıl boyu ağırlıyor.  Assos’a oranla daha az bilindiği için daha ekonomik fiyatların söz konusu olduğu tam bir huzur sığınağı burası.  Temiz havası, denizi ve Assos’tan çok daha büyük kum plajı ile lüks aramayan tatilcilerin konaklama yeri.  Günübirlik tekne turları ile çevre koyları gezme imkanınız var. Sörf meraklıları için uygun rüzgar ve ortam mevcut.  Akdeniz’den Ege’ye, Marmara’ya, Karadeniz’e yumurta bırakmaya giden balıkların göç yolu üzerinde olan Assos-Babakale-Kumburnu gibi kıyılar, tam anlamıyla deniz ürünleri cenneti.  Yörede bulunan, orijinalliği hiç bozulmamış köylerden, el yapımı hediyelikler eşyalar satın alabilirsiniz.


 


Sokakağzı’na ilk defa gelmiştim, kalmak isterdim fakat vakit çok erken olduğu için yoluma devam edip başka bir zaman kamp yapmaya muhakkak geleceğim.  Hoşçakal gizli kalmış cennet…


 


Buradan sonraki niyetim, sahil boyunca yol alıp, Babakale(Lekton), Gülpınar(Smintheion-Apollon), Dalyan (Aleksandria Troas) antik kentleri ve bugünkü yerleşmeleri gezdikten sonra Bozcaada vapur saatini yakalayabilirsem Bozcaada’da konaklamaktı.  


 


 Kaynak: Fotogezgin.com – Melih Eriş

Add a comment

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir