Çok çalıştım çook

Melda Bekcan ismiyle ilk tanışmamız, James Bond filminde rol almasıyla oldu. Pek çok reklam filminden de tanıdığımız Melda Bekcan, en çok ‘Deli Yürek’ filmindeki başrolüyle gündeme gelmişti. Fakat her şeyden önce, o bir dişhekimi ve oyunculuğunun getirdiği popülariteye rağmen hekimliği asla bırakmadı. Melda Bekcan’la bugünlere gelene kadar neler yaptığı, oyunculuk dişhekimliği ve sinema hakkında keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Gördük ki, reklamda “çok çalışmam lazım anne, çoook” diyen çocuğun “annesi”, oldukça çok çalışmış…
Çok çalıştım çook Çok çalıştım çook
Çok çalıştım çook

‘Başarı, sadece güzellikle yakalanabilecek bir şey değil. Dişhekimi olmak ve oyunculuğumu geliştirebilmek adına çok çaba sarf ettim. İki işi aynı anda yapmak zor, ama bu benim kendi seçimim.’


 


Melda Bekcan ismiyle ilk tanışmamız, James Bond filminde rol almasıyla oldu. Pek çok reklam filminden de tanıdığımız Melda Bekcan, en çok ‘Deli Yürek’ filmindeki başrolüyle gündeme gelmişti. Fakat her şeyden önce, o bir dişhekimi ve oyunculuğunun getirdiği popülariteye rağmen hekimliği asla bırakmadı. Melda Bekcan’la bugünlere gelene kadar neler yaptığı, oyunculuk dişhekimliği ve sinema hakkında keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Gördük ki, reklamda “çok çalışmam lazım anne, çoook” diyen çocuğun “annesi”, oldukça çok çalışmış…


 


Oyunculuğa başlamadan önce neler yaptığınızı anlatır mısınız?


 


İstek Vakfı Lisesi’nden mezun olduktan sonra, Trakya Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde bir yıl öğrenim gördüm. Ama en büyük isteğim, hem okuyup, hem de çalışmak ve kendi ayaklarım üzerinde durmak olduğu için Tıp Fakültesi’ndeki kaydımı dondurdum. Tekrar sınava girerek İstanbul Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi’ni kazandım. Öğrenciliğim süresince özel ders verdim, çok farklı işlerle uğraştım.


 


Oyunculuğa nasıl başladınız?


 


Aslında oyunculuktan önce, radyoda sunuculuk tecrübem oldu. Hem oyunculuğumu, hem de sunuculuğumu pekiştirecek sunuculuk ve drama dersleri aldım. İki buçuk sene boyunca, haftada üç gün, workshoplara katıldım. Yani okula devam ederken, bir yandan da diğer çalışmalara katıldığım, çok koşturduğum bir süreç yaşadım. Bu sırada, küçük rollerle de tecrübe kazanmaya başladım.


    

James Bond filminde oynamam, kariyerimin dönüm noktası oldu. Ana haber bültenleri ve büyük gazeteler bu konuya özel haber olarak yer verdi. Bunun sonrasında reklamlarda ana rollerde oynamaya başladımç Örneğin, ‘çok çalışmam lazım anne, çoook’ sloganıyla bilinen reklamda anne rolündeydim.

    

Ayrıca TRT ve TGRT’de dizi çalışmalarım oldu. Bununla birlikte, sunuculuğa da devam ettim. Ardından, Deli Yürek’in sinema filmi de bir dönüm noktası oldu benim için. Sinema filminde ve sonrasında dizide başrol oynadım. Bütün bunlar olurken ben, okulda beşinci sınıftaydım ve hem okulu bitirmeye çalışıyordum, hem de film ve dizi çekimlerine, filmin promosyon çalışmaları için galalara katılmaya devam ediyordum.

    

Son derece yoğun ve sancılı bir dönem yaşadım. Bazı şeylerin yeni yeni farkına varmaya başladım diyebilirim. İşin bu boyuta gelmesinin şansın bana gülmesiyle bir ilgisi yok. Bunlar, sadece görüntü ve güzellikle olabilecek şeyler değil.

    

Okulda başarılı olabilmek ve oyunculuğumu geliştirebilmek adına çok çabaladım. İnsan ne için mücadele ederse, onun karşılığını alır. Bunun yanında, dişhekimliği benim için en önemli şey. Asla hekimliği bırakmadım. Tabii ki iki işi aynı anda yapmanın bazı zorlukları var, ama bu benim kendi seçimim.

 


 


Deli Yürek dizisinin kalıplaşmış bir oyuncu kadrosu ve izleyici kitlesi vardı. Siz bu kadroya sonradan dahil oldunuz. Nasıl tepkiler aldınız?


 

Sinema filmindeki oyunculuk performansımla ilgili hiçbir eleştirmen tarafından negatif yönde bir eleştiri almadım. Bu benim için çok gurur verici. Onun dışında, başka bir oyuncunun rolünü devralmak konusunda mutlaka eleştiriler olur. Bu gerçeği değiştiremezsiniz. Bunun bir mücadele dönemi olacaktı, oldu da… Ama önemli olan bunlara göğüs gerebilmek. Ben zaten sinema filminde oynamadan önceki süreçte kendimi çok iyi yetiştirmiştim ve donanımlıydım. Bu nedenle, olumsuz tepkilerle karşılaşmadım.

 


Sinema veya dizi anlamında yeni projeleriniz var mı?


 


Sinema filmi olarak, bazı projeler değerlendirme aşamasında. Belli bir noktaya geldikten sonra seçici olmak durumundasınız. Benim bir hekim olduğumu düşünürseniz, daha da seçici olmak zorundayım.

 


Sinema ve televizyon arasındaki tercihiniz nedir?


 


Benim seçimim televizyon. Tiyotradan ve televizyonun kamera arkasından çok teklif aldım ama benim seçtiğim ve uzmanlaştığım alan, televizyon. Sinema da bunun avantajını yaşadım.


 


Hangi yönetmen ve oyuncularla çalışmak istersiniz?


 


Yönetmen olarak Lars Trier ve Yavuz Turgul, oyuncu olarak Tom Cruise ve Hülya Avşar’la çalışmak isterdim.


 


İyi bir sinema izleyicisi misiniz?


 


Mutlaka bütün filmleri görmek gibi bir saplantım yok. Zaten bir filmin afişini gördüğümde, filmin çekilme amacını anlayabiliyorum. Aslında, çok film izlememin doğal oyunculuğumu olumsuz yönde etkileyebileceğini düşünüyorum.


 


Hayatınızda oyuncu mu yoksa dişhekimi kimliği mi ön planda?


 


Ben kendimi hekim olarak görüyorum, ama insanlar popülaritesinden dolayı, beni oyuncu olarak tanıyorlar. Yanıma oyuncu olduğumu bilerek gelen insanlar için bu özelliğim, beni tanıdıkdan sonra arka plana atılabiliyor. İnsanları tanımadan bilgi sahibi olamazsınız. Herkesin önyargıları vardır. Benim için önemli olan, beni tanıdıktan sonra ne düşündükleridir.

Add a comment

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir