Dilek Yarımadası

Şöyle Ege”de, arkanızda uçsuz bucaksız bir orman, ayaklarınızın altında serilmiş berrak, pırıl pırıl çarşaf gibi deniz… Şezlonga uzanmışsınız, elinizde soğuk bir içecek. Yazın tadını doyasıya çıkarıyorsunuz. Her tarafı mis gibi çam kokusu sarmış. Başka hiçbir yerde orman ve deniz bu kadar iç içe girmemiştir. Sizlere bu cenneti tavsiye etmek istiyorum: Doğayla başbaşa kalabileceğiniz muhteşem koyları olan, yemyeşil kanyonuyla Dilek Yarımadası Milli Parkı.
Dilek Yarımadası Dilek Yarımadası
Dilek Yarımadası

Şöyle Ege”de, arkanızda uçsuz bucaksız bir orman, ayaklarınızın altında serilmiş berrak, pırıl pırıl çarşaf gibi deniz… Şezlonga uzanmışsınız, elinizde soğuk bir içecek. Yazın tadını doyasıya çıkarıyorsunuz. Her tarafı mis gibi çam kokusu sarmış. Başka hiçbir yerde orman ve deniz bu kadar iç içe girmemiştir. Sizlere bu cenneti tavsiye etmek istiyorum: Doğayla başbaşa kalabileceğiniz muhteşem koyları olan, yemyeşil kanyonuyla Dilek Yarımadası Milli Parkı.

 

Reklam

Samsun Yarımadası’nın oluşturduğu Milli Park, Türkiye’de Avrupa Parlamentosu tarafından “Çevre Ödülü” verilen üç yerden biri olan Kuşadası’nın Güzelçamlı beldesinde yer alıyor. 11 bin hektarlık bir alan üzerinde bulunan ve koruma altına alınan Milli Park’ın yalnızca 3’de 1’i halka açık. Kalan kısmı ise birçok yabani hayvan türüne yuva görevi görüyor. Günün her saati yaban domuzlarını sürüler halinde dolanırken görebilirsiniz. Parkın doğal güzelliği insanı adeta büyülüyor. Parkta bulunan kanyon ve Dikkaya Vadisi küçük dereleri, sık bitki örtüsü ve patikalarıyla iyi bir trekking parkuru. Kanyonda yürüyüş yaparken dağın yukarlarında uluyan kurt ve çakalların sesini duyabilir, gökyüzünde süzülen kartalları, atmacaları görebilirsiniz. Kanyona ilk tırmanışımda kurt ulumalarını duyduğum an tırmanışımı yarıda bırakıp korkuyla geri dönmüştüm. Fakat daha sonraki gidişlerimde alıştım hepsine.

 

Parka girdikten sonra aracınızla ormanın içlerine doğru asfalt yolda ilerlerken önünüzdeki uçsuz bucaksız yemyeşil bir orman ve yolun hemen sağında görünen uçurumun altından itibaren başlayan masmavi bir deniz adeta birbirlerini kıskandırmaya çalışıyor.

 

Dilek YarımadasıMilli Park’ın bin 237’inci metresindeki Dilek Tepesi’ne gitmenizi tavsiye ederim. Kanyonlarla, vadilerle bölünmüş dağlık arazide Akdeniz bitki örtüsünün hemen bütün türlerini bir arada görebilirsiniz. Özellikle kuzey kesiminin bitki örtüsü çok zengindir. Defne ve kestane kuşakları yanında yüksek nem nedeniyle ıhlamur ağaçları da göreceksiniz. Bu özelliği ile Karadeniz’i andıran bitki örtüsü şaşırtıcıdır. Ülkemizde çok az yerde yetişen kartopu ağaçları, Finike ardıcı topluluğu, pırnal meşesi ve dallı servilerin yetiştiği tek yer burasıdır. Buradaki tüm ağaçların üzerinde ağacı tanıtan künyeleri okuyarak, ağacın türünü, ne kadar ömrü olduğunu, nerelerde yetiştiğini öğrenebilirsiniz.

 

Milli Park’ta soyu yeryüzünden hemen hemen tükenmek üzere olan türlere de rastlayabilirsiniz. Bunun en tipik örneği Anadolu Parsı’dır. Ayrıca yaban öküzü, yaban domuzu, vaşak, tilki, sansar, çakal, kurt, yabanileşmiş at  ve tavşan gibi memeliler ile nesli azalan kartal, atmaca şahin, akbaba gibi yırtıcı kuş türleri bulunduğu gibi, parkın kıyılarında da Akdeniz’e özgü hemen hemen bütün balık çeşitleri ile deniz kaplumbağaları yaşıyor ve çoğalıyor. Akdeniz ülkelerinde korunan türler arasında bulunan Akdeniz fokları da parkın misafirleri arasında yer alıyor.

 

Güzelçamlı’nın sahil şeridi, Kuşadası bölgesinin en temiz ve sağlıklı deniz suyuna sahip. Milli Park’a sabah 9 ile akşam 8 saatleri arasında girebilirsiniz. Sadece giriş ücreti ödeyerek bütün bir günü orada geçirebileceğiniz parkta, girişten sonra ana yol boyunca ilerlerken birinci kilometrede sağa doğru İçmeler Koyu tabelasını göreceksiniz. Ağaçların gölgesinde güzel bir koy İçmeler. Aydınlık Koyu güzel plajıyla, Kavaklıburun ise çınarlarıyla herkesin ilgisini çekiyor. Dilek Yarımadası’nda, Milli Park sınırları içinde yer alan Kalamaki Koyu, uluslar arası haritalarda “Mavi bayrak” aldı. Gerçekten de, Kalamaki Koyu’ndaki deniz suyu son derece temiz, berrak ve pırıl pırıl bir görüntüye sahip. Milli Park, tek cümleyle “Bir tabiat harikası” ve aynı zamanda yörenin en hareketli ve verimli turistlik alanı. Yeşille mavinin iç içe olduğu bu olağanüstü yeri, Orman Bakanlığı işletiyor. Tüm bölge koruma altında ve kesinlikle yapılaşma müsaadesi yok.

 

Milli Park alanı içinde bulunan plajlar ve piknik yerleri, ziyaretçiler tarafından Nisan ve Ekim ayları arasında büyük ilgi çekiyor. Koylarda günübirlik ihtiyaçlarınızı karşılayacak tesisler ile piknik masaları ve ocaklar bulabilirsiniz. Çadır ve karavanla konaklayabilirsiniz. Deniz kenarında uzanıp yatmak yerine, Milli Park’ta sık ağaçlıklar arasındaki patikalardan içerilere, tepelere doğru yürüyüş yapmanın dayanılmaz zevkini yaşamanızı dilerim.

 

Zeus Mağarası
 
Mağara, Milli Park’a giden yol üzerinde. Küçük bir obruk ve yer altı su kaynağının oluşturduğu havuz şeklindeki tabanı ile etkileyici bir doğal güzelliktedir.

 

Bununla birlikte özellikle mağaranın yakın çevresiyle de bağlantılı olarak hakkında çeşitli söylenceler anlatılmaktadır. Baş Tanrı Zeus’un ve güzellik ve aşk Tanrıçası Afrodit’in suyunda yıkandığına dair rivayetlerden olsa gerek, mağaraya Zeus mağarası denmektedir. Mavi – Yeşil renkli su; dağdan gelen tatlı suyun ve denizden gelen tuzlu suyun karışımı ile yavan bir maden suyu haline dönüşmüştür. Kışın yöredeki gençlerin yazında turistlerin yüzme havuzu haline dönüşen mağara muhteşemdir.

 

Göktanrısı Zeus, kardeşi Poseidon’u kızdırdığında elindeki üçlü yabasını kaldırarak dalgaları kabartıp, denizi altüst eden Poseidon’un gazabından kaçıp sakinleşmesini beklemek için bu mağaraya sığınır. Dinlenir ve yıkanırdı. Güzelçamlı sakinleri ve yabancı turistler, denizin çok dalgalı olduğu günlerde ve havanın denize elvermediği günlerde tıpkı “Zeus” gibi burada yüzerler, o mitolojik havayı teneffüs eder.

 

Mağaranın sadece eski tanrı ve tanrıçaları ağırlamaktan öte hala günümüzde de mağaranın bulunduğu bölgeye mistik ve dini bir anlam yüklenmiş, mağaranın Dilek Milli Parkı’nın adından dolayı mağaranın sağında ve solunda bulunan ağaçlara “Dilek” için bez parçaları bağlanmıştır.

 

Bu harika günün ardından çıkış yolu üzerindeki Park’ın seyir bölümlerinden gün batımını izleyerek tüm yorgunluğunuzu atar, “Kim bilir bir daha ne zaman gelirim?” düşüncesiyle hayallere dalarak evinizin yolunu tutarsınız.

 

Ulaşım ve Konaklama

Ege Bölgesinde, Aydın ilinin Kuşadası ve Söke ilçeleri sınırları içerisinde yer alan Milli Park’a, Kuşadası-Söke karayolu ile ulaşılır. Milli Park Kuşadası’na 28 km, Söke’ye 34 km uzaklıktadır. Çadırda veya karavanla konaklayabilirsiniz. Ayrıca Güzelçamlı beldesindeki otel ve pansiyonlarda kalabilirsiniz.
 
 
Add a comment

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir