Sizi kısaca tanıyabilir miyiz?
Mezun olduğum 2008 yılından bu yana otel, hastane, klinik, fabrika, AVM, HES, konut, villa projelerinde bilfiil çalışmış ve yönetmiş bir inşaat mühendisiyim. Bu işlerin çoğunu kurucusu olduğum Yapı Fabrikası Mühendislik ve Mimarlık firmamız ile tamamladım. Mesleğimin ilk dönemlerinde yapı denetim sektöründe çalıştım ve birçok binada denetçilik yaptım. İnşaat mühendisliği diplomamın yanı sıra iş güvenliği uzmanlığı, geoteknik uzmanlığı, hasar tespit uzmanlığı, gayrimenkul değerleme uzmanlığı, alanlarında sertifikalarım bulunmakta olup bu alanlarda da yetki sahibiyim.
Yapı Fabrikası olarak sunduğunuz hizmetler nelerdir?
Mimari tasarım ve uygulama hizmeti sunan bir firmayız. Hastane, muayenehane, diş hekimliği fakültesi, klinik, dental klinik, otel, merkez ofis, fabrika idari bina, butik mağaza, marka konsept proje, villa projelerinde tasarım ve uygulama alanlarında tecrübelerimiz bulunmaktadır. Arsa veya mevcut halindeyken ihtiyaçlar doğrultusunda tasarımlarını yapıp, projeyi bitmiş hali ile müşterilerimize teslim ediyoruz. Yani yaptığımız iş “mimari tasarım ve inşaat yönetimi” diyebiliriz. Bu noktada tasarım kısmından başlayarak istenilen yapıyı doğru zaman, doğru fiyat ve yüksek kalitede uygulamak veya bu süreçlerin danışmanlığını sağlamak hizmetlerimiz arasındadır. Yaptığımız yapının fonksiyonuna göre taşıyıcı sistem (statik) özelliklerini inceleyip, gerekli raporlamaları yapıyoruz. Mimarlık ve mühendislik firması olduğumuzdan uygulanabilir, çözümleri proje aşamasında düşünülmüş mimari tasarımlar yapıyoruz. Özellikle üzerinde durduğumuz en önemli konular görsel olarak etkileyici, uzun ömürlü, uygulanabilir mimari tasarımlar yapıp, bu çalışmaların bire bir aynısını inşa etmektir.
Kahramanmaraş depreminden beri, ülke gündeminde deprem var. Bu sağlık yapılarında deprem güvenliği açısından gördüğünüz riskler nelerdir?
Ülkemizde hazır beton kullanımı ve nervürlü demir kullanımı 1999 depremi sonrasında yaygınlaşmış ve yine 2000’li yılların başlarında, Türkiye’de seçilen 27 pilot il vasıtası ile de yapı denetim sistemine geçilmiş, 2011 yılında da tüm illerde yapı denetim sistemi aktif hale getirilmiştir. Ben burada ülkedeki yapı stokunu ikiye ayırmanın doğru olduğunu düşünüyorum. İlki hazır beton-nervürlü demir kullanılmış ve yapı denetim hizmeti almış binalar. İkincisi ve yüksek risk taşıyan grup ise elle karılmış, eski usul beton dökümü yapılmış ve yapı denetim hizmeti almamış binalar.
Ülkemizdeki herhangi bir yapı için bu iki başlık özelinde bir değerlendirme yapacak olursak ilk gruba ait yapılar deprem güvenliğine sahip olma olasılığı en yüksek yapılar iken, ikinci gruba ait yapılarda ise riskli yapı olmaya aday yapılardır (kesin yorum için ayrıntılı mühendislik incelemelerine gerek vardır).
Son depremden çıkarılması gereken bir diğer ders de zemin bina ilişkisini iyi kurmak, sağlam olmayan sıvılaşma riski olan zeminler üzerine şehirler inşa etmemek, etsek dahi gerekli zemin iyileştirme çalışmalarını yapıp yüksek kattan kaçınmak (bazı binalarda cam çatlakları dahi olmamasına karşın binalar devrilmiştir) önceliklerimiz arasında yer almalıdır. Bir diğer kaçınılması gereken konu da altı dükkan-işyeri üzerinde konut uygulamasıdır. Bu konu deprem yönetmeliklerimizde de cezalandırılan yumuşak kat düzensizliğine neden olan ve yapıların ciddi hasar almasına hatta göçmesine neden olan bir durumdur.
Diş klinikleri ve poliklinik projelerinin, üzerinde ev olan bir yapının giriş katında ya da konut olarak tasarlanmış bir binanın herhangi bir katında olması, ciddi sıkıntılar doğurmaktadır. Bu mekanların sadece işyeri olarak projelendirilmiş, bina önem katsayıları gibi teknik hesapları yönetmeliklerin öngördüğü şekilde yapılmış, kullanım amacı sadece işyeri olarak tasarlanmış binalarda bulunması çok daha sağlıklı sonuçlar doğuracaktır.
Riski Öğrenmek için…
Kliniğindeki deprem güvenliği riskini bilmek isteyen diş hekimlerine nasıl bir yol önerirsiniz?
Deprem güvenlik riskini belirlemenin dünyada ve ülkemizde de kabul gören metotları mevcuttur. Bunlardan en yaygın olanı ve afet bölgesinde de sıkça rastladığımız gözleme dayalı metottur. Bu metot, depreme maruz kalmamış bir yapının güvenlik riskinin belirlenmesi noktasında yetersiz kalmaktadır. Söz konusu yapıda eğer hazır beton-nervürlü demir kullanılmış ve yapı denetim hizmeti almış ise büyük ölçüde güvenli tarafa yakınsınız demektir (istenildiği taktirde bu tip yapılara da deprem performans analizi yapılabilir). Aksi durumda yani binamız 2000 öncesi yapılmış ise o zaman mümkün olan en kısa sürede bakanlık tarafından yetkilendirilmiş kentsel dönüşüm firmalarına başvurup demir tarama, betondan karot numunelerinin alınması, binanın rölövesinin çıkartılması ve yapının mevcut durumunun bilgisayar ortamına aktarılıp deprem performans analizlerinin ivedilikle temin edilmesi ve yapının güvenlik seviyesinin saptanması elzemdir.
Konutlarda da iş yerlerinde de yapıdaki risk durumunu öğrenmek isteyenler ile “Riskli çıkarsa, taşınmamız gerekirse ne yapacağız?” diyenler çatışma halinde. Bir orta yol var mı?
Konutlarda da iş yerlerinde de yapıdaki risk durumunu öğrenmek isteyenler yukarıda bahsi geçtiği üzere kentsel dönüşüm firmalarına başvurup detaylandırılan adımları izlemesi gerekmektedir. Riskli çıkan yapılar, 30 gün içerisinde boşaltılmalıdır. Sonraki süreçte kat maliklerinin bir müteahhit ile anlaşıp ya yıkıp yeniden yaptırma ya da güçlendirme yoluna gitmesi gerekmektedir.
Yeni Bir Yapıya Taşınmak İsterseniz
Kliniğini/polikliniğini yeni bir adrese taşımak isteyenler yapının güvenliği hakkında nasıl bir araştırma yapmalı?
Özellikle 2011 yılından itibaren yapılan yapıların projelerini belediyelerde bulmak daha kolaydır. İllere ait genel zemin bilgileri Jeoloji Mühendisleri Odası’nda mevcut olmakla birlikte zemin dediğimiz parametre çok fazla değişkenlik gösterebildiği için yüzeysel bir bakış açısı yanlış olacaktır. Bunun yerine yapının zemin etüt raporlarına, ilgili belediyeler ya da yapı denetim hizmeti almış ise ilgili yapı denetim kuruluşlarından ulaşmak mümkündür (Aynı şekilde zemin etüt raporunu hazırlayan firmalardan da ulaşabilirler). Yalnız buradaki husus zemin özelliğinden çok bu zemine göre çözülmüş, gerekli ise zemin iyileştirmesi yapılmış ve taşıyıcı sistemi buna göre tasarlanmış binalarda oturmaları. Bunun için tek başına zemin raporuna bakmak yeterli değildir. Projeyi bütün olarak incelemek gerekir.
Fonksiyon Değişikliği Yapılan Yapılar, Güçlendirmeye İhtiyaç Duyar
Tüm sağlık yapılarını yeni binalara taşımanın ya da dönüşüme sokmanın maliyetini karşılamak zor. Kliniklerde depreme karşı güçlendirme nasıl yapılır?
Yürürlükte olan güncel şartnamelerin öngördüğü performans düzeyinin sağlanması amaçlanmaktadır. Güçlendirmede temel amaç, ilgili bölge için gerçekleşebileceği öngörülen en şiddetli depremde bir yapının can kaybına yol açmayacak şekilde performans göstermesini sağlamak, hastane okul gibi önemli yapıların ise deprem sonrasında hemen kullanılabilmesini sağlamaktır.
Depremde veya herhangi bir afet anında hasar görmüş yapılar, ekonomik ömrünün uzatılması istenen yapılar, yapılan incelemeler sonucunda güncel deprem yönetmeliğine göre dayanıksız olduğu tespit edilen yapılar, kat ilavesi ve yükleri artırılan yapılar, mevcut yapı kullanım fonksiyon değişikliği yapılan yapılar (konut tipi yapıların hastane, okul gibi yapılara dönüştürülmesi) onarım veya güçlendirmeye ihtiyaç duyarlar.
Burada fonksiyon değişikliği olan yapılar yani konut tipi yapıların klinikler/polikliniklere dönüştürülmesinde özellikle güncel yönetmeliklere göre incelemelerin yapılması ve gerekli ise güçlendirme yapılması önemlidir. Günümüz diş klinikleri/poliklinikleri yetkililerinin bu hususa dikkat etmesi gerekir.
Diş kliniklerinde/polikliniklerinde yapılacak bir güçlendirme çalışması ortalama ne kadar sürer ve ortalama olarak nasıl bir maliyet ortaya çıkar?
Güçlendirme uygulamalarında kabul gören husus; güçlendirme maliyeti, yeniden yapım maliyetinin %40’ını geçmiyor ise güçlendirme yapılabilir. Eğer bu maliyet %40’ını geçiyorsa yeniden yapım önerilir. Önceden de bahsettiğimiz gibi diş kliniklerinde/polikliniklerinde bir bina altında veya katında ise bu yapıyı tamamen güçlendirmek gerekir. Bunun için kentsel dönüşüm firmalarının analiz yapması, çıkan sonuç güçlendirme yapılmasına yönelik ise güçlendirme projelerinin yapılması ve bu doğrultuda uygulamaya geçilmesi gerekmektedir. Süreç ve maliyet güçlendirme yapılacak taşıyıcı eleman sayısına ve işin zorluğuna göre değişmektedir. Eğer diş klinikleri/poliklinikleri müstakil yapılar ise sürecin daha hızlı ve daha az maliyet ile sonuçlanması mümkündür.