Beyaz Dental Ağız ve Diş Sağlığı Polikliniği – diğer adıyla Beyaz Klinik, Dişhekimi Oğuzhan Büyükbay ve Dişhekimi Cahit Atasever ikilisinin uzun zamandır gerçekleştirmeyi düşündükleri bir projeydi. Geçtiğimiz Kasım ayında Tokatta faaliyete başlayan poliklinik, rahatlığı sakinliği, temizliği, nezih ve şık oluşuyla dikkat çekiyor. Beyaz Klinikin henüz emekleme döneminde olduğunu belirten Dişhekimi Oğuzhan Büyükbay Yapacak birçok şey ve sürekli takip edilmesi gereken yenilikler var. Hastalarımızın sağlığını ve rahatını daha ileriye götürmek için her geçen gün daha da gelişerek ne gerekiyorsa yapacağız diyor.
Dişhekimi Oğuzhan Büyükbay 2001 yılında Marmara Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesinden mezun oldu. İlk olarak 2002 yılında Tokatın Turhal ilçesi bulunan devlet hastanesinde göreve başladı. Bir süre sonra kendisine ait muayenehanesini açan Büyükbay, yaklaşık 7 yıl boyunca hem hastane hekimliğini hem de muayenehane hekimliğini bir arada yürüttü.
Dişhekimi Cahit Atasever ise 2004 yılında Cumhuriyet Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesinden mezun olduktan sonra Rizede muayenehane açarak meslek hayatına başladı. 2007 yılından itibaren Beyaz Klinikin açılışına kadar Tokat Ağız ve Diş Sağlığı Merkezinde çalıştı
Beyaz Klinikin kuruluş hikayesinden söz eder misiniz?
Kliniğinizin yapımı sırasında profesyonel bir destek aldınız mı?
Kliniği şekillendirirken hem hastalarımıza hizmet edecek konforlu ve ferah bir mekan hem de çağımızın gerektirdiği donanımda bir poliklinik olsun çabamız, bizi konusunda profesyonel, modern poliklinikler tasarlamak konusunda başarılı bir mimarla çalışmaya yönlendirdi. Kliniğimizin öncelikle rahat, sakin, temiz ve aynı zamanda nezih ve şık olmasını isteğimizi dile getirdiğimizde, uzun süren uğraşlar sonucunda, personelin ve hastaların içinde bulunmaktan keyif aldığı bir klinik ortaya çıktı.
Klinik ve muayenehanelerde ergonomi ve sterilizasyon önemli konular arasında bulunuyor? Bunları sağlamak amacıyla nelere önem verdiniz?
Söz konusu sağlık ve insan olduğu için en çok dikkat edilmesi gereken alanlardan birinin de steril bir ortam olduğunun bilincindeydik. Bu yüzden bu konunun üzerinde özellikle durmak istedik. Kliniğimizde galoş kullanılmakla birlikte, her gün kliniğin tamamı steril ve hijyenik ürünlerle temizleniyor. Sterilizasyon işlemi, her hekimimizin sürekli yanında bulunan ve bu alanda eğitim almış asistanlar tarafından özenle yapılıyor. Bunun için tamamen hijyenik ve sadece asistanların girebildiği ayrı bir sterilizasyon ünitemiz de mevcuttur.
Kliniğin ergonomisi en az hekimler kadar hastalarımız için de önemli bir kriter. Kliniğimizin yapım aşamasında iç mimarımız bu konuda uzun süren çalışmalar yaptı. Bunun sonucunda, polikliniğimizin ilk katı, bekleme ve dinlenme salonu olarak tasarlandı. Kliniklerin katlarında da hastaların birbirlerinden ve gürültüden rahatsız olmayacağı şekilde sakin bir ortamda olması sağlandı. Hastaların sağlığı ve memnuniyeti için hekimlerin, asistanların ve çalışan diğer personelin de mutlu ve huzurlu bir ortamda bulunmasının önemini biliyoruz. Bu sebeple hekimlerin birbirlerini rahatsız etmeden çalışmalarına imkan verecek şekilde bir yerleşim düzeni oluşturulmasını sağladık.
Hastaların büyük bir bölümü dişhekimi kliniklerine büyük kaygı ve korkularla gelmektedirler. Siz polikliniğinizde bu korkuya azaltmak amacıyla neler yaptınız?
Maalesef toplumumuzda hastaneler ve klinikler endişeyle, kaygıyla ve mecburen gidilmesi gereken yerler gibi algılanıyor. Hastalar muayenehanelere yoğun bir stres altında geliyor. Ne yazık ki bu kaygı nedeniyle düzenli olarak muayeneye gelen hastalarımızın sayısı yok denecek kadar az. Biz de bunların bilincindeydik. İç mimarımızla hastalarımızı bu stresten uzaklaştıran bir ortamda ağırlayıp tedavi edebilmek için neler yapabileceğimiz üzerinde konuştuk. Ortaya bizim bile inanamayacağımız rahatlıkta bir klinik çıktı. Kliniğimizin tamamı yere kadar uzanan camlarla çevrili. Birinci katı sade, sakin ve dingin bir bekleme – dinlenme salonu olarak düzenlendi. Hekiminizi beklerken bir köşesinde çayınızı yudumlayıp dergi okuyabilir ya da internete bağlanabilirsiniz. Dilerseniz televizyon veya Tokat manzarası izleyebilirsiniz.
Üst katlar ise klinik, röntgen ve sterilizasyon odasına ayrıldı. Birçok hastanın kendisini en gergin hissettiği kliniklerde de hastanın rahatlığı ve huzuru ön planda. Unitlere oturdukları anda Tokatın eşsiz manzarasıyla, tedavi başladığında ise tavandaki eşsiz gökyüzü manzarasıyla karşılaşıyorlar. Her baksta hastaya dilerse rahatlatıcı bir müzik eşlik ediyor. Yine hastalarımız isterlerle televizyon ya da DVDde film izleyerek tedavi görüyorlar. Tedavi sırasında hastaların ve hekimlerin diğer klinikteki seslerden rahatsızlık duymamaları için ses yalıtımı da özenle yapılmıştır. Tabii ki kliniğimizin tümü dinamik olan çalışanları hastayı güleryüzüyle karşılıyor, her bir hasta ile ayrı ayrı ilgileniyor, aynı ilgi ve güleryüz ile yolcu ediyorlar.
Polikliniğinizin kuruluş aşamasından bugüne kadar geçen sürece baktığınızda hayallerinizin ne kadarını gerçekleştirdiğinizi düşünüyorsunuz?
Beyaz Klinikin hayallerimizin bile ötesinde bir klinik olduğunu söyleyebiliriz. Hastalarımızın da aynı görüşte olması bizleri ayrıca mutlu ediyor. Aslına bakarsanız henüz emekleme dönemindeyiz. Yapacak birçok şey ve sürekli takip edilmesi gereken yenilikler var. Hastalarımızın sağlığını ve rahatını daha ileriye götürmek için her geçen gün daha da gelişerek ne gerekiyorsa yapacağız. Ne de olsa hayallerin sonu yok.
Kısa ya da uzun vadede klinik açmak isteyen meslektaşlarınıza hangi tavsiyelerde bulunmak istersiniz?
Klinik açmak maddi ve manevi zorlukların üstesinden gerebilmek demektir. Bizler işini seven her bireyin, işini iyi yapmak için gereken gayreti gösterebileceğine inanıyoruz. Çünkü iyi bir klinik için işinin ehli, çalışkan ve oldukça fedakar olmanız gerekiyor. Uzun süreli planlama, enerji ve yeterince sevgi de eklenirse üzerinden kalkılamayacak zorluğun olduğunu düşünmüyoruz. Bütün bunlara sahipseniz her şey çok kolay..