Sayın Kürşat Er, sizi kısaca tanıyabilir miyiz?
1975 yılında Adana’da doğdum. 1999 yılında Gazi Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nden mezun oldum. 2000 yılında Cumhuriyet Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Endodonti Bilim Dalı’nda araştırma görevlisi olarak göreve başladım. 2004 yılında aynı üniversitede doktoramı tamamladım. 2006 yılında Karadeniz Teknik Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Endodonti Anabilim Dalı’nda yardımcı doçent olarak göreve başladım. 2009 yılında doçent unvanını aldım. 2011 yılında Akdeniz Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi Endodonti Anabilim Dalı’nda göreve başladım. Halen dekan yardımcılığı ve anabilim dalı başkanlığı görevlerini yürütmekteyim. Evli ve bir erkek çocuk babasıyım.
Yakın bir geçmişte kurulan üniversitenizin Diş Hekimliği Fakültesi’ni ve Endodonti Bölümü’nün fakültedeki yerini anlatır mısınız?
Akdeniz Üniversitesi bünyesinde fakültemiz 2010 yılında kurulmuştur. Kurucu dekanımızın atanmasından sonra fakülte altyapı çalışmaları hız kazanmıştır. 2013 yılı itibariyle akademik kadromuzda 2 profesör, 5 doçent, 9 yardımcı doçent, 1 öğretim görevlisi, 3 uzman ve 30 araştırma görevlisi olmak üzere toplamda 50 kişi bulunmaktadır. 2012-2013 eğitim-öğretim yılında 50 öğrenci ile lisans eğitimine başlanmıştır. 2011 yılında lisansüstü düzeyde eğitime başlayabilmek ve ortak doktora programlarının açılabilmesi için girişimlerde bulunulmuştur. Hâlihazırda 3 anabilim dalımız (Protetik Diş Tedavisi, Ortodonti ve Çocuk Diş Hekimliği) Süleyman Demirel Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nin ilgili anabilim dalları ile doktora programını yürütmektedir.
2012 yılı itibarı ile altyapı ihtiyaçları en modern donanımlarla tamamlanan fakülte kliniklerinde (2500 m2) sağlık hizmetleri verilmeye başlanmıştır. Günde yaklaşık 300 hastaya ağız ve diş sağlığı hizmeti sunulmaktadır. Projesini ve finansmanını sağlanan yeni fakülte binamıza önümüzdeki yıllarda taşınılması planlanmaktadır. İki blok halinde toplamda 35000 m2 olarak planlanan yeni binamızda ikinci blok, sağlık turizmi için hizmet verecektir.
Fakültemizin gelişimine paralel olarak Endodonti Anabilim Dalımızda da gelişmeler bütün hızıyla devam etmektedir. Şu an için teknik açıdan tam donanımlı olmasına rağmen, fiziki mekânımız tüm hastaların talebine kısa sürede cevap verecek büyüklükte değildir. Yeni binamıza geçene kadar 5 ünitlik küçük bir klinikte hizmet verilmeye devam edilecektir. Akademik kadro olarak bölümümüzde 2 doçent ve 3 araştırma görevlisi bulunmaktadır.
Antalya ili ülkemizin önde gelen ekonomik ve sosyal olarak gelişmiş ve nüfus olarak oldukça kalabalık illerinden birisidir. Coğrafi konumu, altyapısı; doğal, kültürel ve arkeolojik değerleri ile Antalya başta deniz, sağlık, kongre, kent ve kültür turizmi olmak üzere farklı turizm çeşitleri için çok geniş bir potansiyele sahiptir. “Turizmin başkenti” unvanını taşımanın haklı gururunu yaşamaktadır. Normal nüfusu 1,5 milyon olan Antalya ilimizin turizm sezonunda nüfusu 4,5 milyona kadar çıkmaktadır. Bu kadar yerli ve yabancı insan potansiyeline sahip olan ilimizde aslında diş hekimliği fakültesinin yıllar öncesinde açılması gerektiği aşikardır. Ancak yeni kurulan fakültemizin çalışkan ve özverili akademik ve idari personeli ile bu açığı hızlı bir şeklide kapatacağına inancımız tamdır.
Bu hedeflerle Akdeniz Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi sadece Akdeniz Bölgesi’nin değil, aynı zamanda çevre bölgeler ve ülkeler için de referans sağlık merkezi olma hedefi taşımaktadır.
Klinik ortamı ve çalışmalarınızdan bahseder misiniz? Günde kaç hastaya muayene ve tedavi hizmeti veriyorsunuz?
Anabilim Dalı Kliniğimiz şimdilik küçük bir alanda kurulu olmasına rağmen, çoğu endodontik tedaviyi yapabilecek modern cihazlarla donatılmış bir yapıya sahiptir. Toplamda beş adet diş üniti bulunmaktadır. Yeni binamız tamamlanana kadar mevcut yapıyla çalışmaya devam edeceğiz. Günlük olarak 60-70 arasında hasta kliniğimize başvurmasına rağmen, fiziki mekanın kısıtlılığı sebebiyle günde ancak 30-40 arasında hastaya hizmet verebilmekteyiz.
Anabilim dalınızda yürütülen bilimsel çalışmalara da değinirsek…
Akademik personel sayımız az olmasına rağmen bilimsel anlamda oldukça aktif durumdayız. Fakülte olarak kendi bilimsel laboratuvarlarımız hâlihazırda bulunmamaktadır. Ancak üniversitemizin çok gelişmiş ve dünya çapında çok başarılı çalışmalara imza atmış araştırma merkezlerinin imkânlarından rahatlıkla faydalanabilmekteyiz. Üniversite politikası olarak bilimsel araştırma ve aktiviteler yoğun bir şekilde desteklenmektedir. Bu da biz akademisyenleri motive etmektedir.
Araştırmaların yanı sıra yurt içi ve dışında düzenlenen kongre, sempozyum, konferans veya eğitim programlarına katılarak bilimsel gelişmeleri takip etmekteyiz. Her hafta rutin olarak tüm akademik personelimizin katılımı ile makale ve vaka toplantıları düzenlemekteyiz. Oldukça faydalı olduğunu düşündüğüm bu aktivitemizle güncel gelişmeler konusunda fikir alışverişinde bulunmaktayız. Bölüm elemanlarımızın Science Citation Index (SCI) tarafından taranan dergilerde yayınlanmış toplam 48’e yakın uluslararası ve 50’ye yakın ulusal hakemli dergilerde yayınlanmış makaleleri bulunmaktadır. Ayrıca, birçok uluslararası ve ulusal kongrelerde başarı ile sunulmuş sözlü ve poster bildirilerimiz bulunmaktadır.
Bölüm olarak yaşadığınız sıkıntılar nelerdir?
Antalya halkı diş sağlığı açısından oldukça bilgili ve meraklı insanlardan oluşmakta. Bunun sonucu olarak da, büyük bir çoğunluğu fakültemizde tedavi yaptırmak istemektedir. Bu da hasta potansiyelimizi arttırmaktadır. Ancak iş üretme kapasitemiz şu anda fiziki mekânın darlığına bağlı olarak istediğimiz seviyede değildir. Bu yüzden randevular uzamakta ve hastaların tedavi hizmetine ulaşması güçleşmektedir. Aslında bu, ülkemizin genelinde de sıklıkla rastladığımız bir durumdur. Zamanla aşacağımıza inanmaktayım.
Çok yeni bir üniversitesiniz. Anabilim dalınızın kısa ve uzun vadedeki hedef ve projelerinden de söz eder misiniz?
Kısa vadede yeni binamızın tamamlanmasıyla eğitim, sağlık hizmetleri ve akademik çalışmalarımızı daha rahat yapabileceğimiz fiziki imkânları elde etmeyi amaçlamaktayız. Uzun vadede ise ülkemiz ve dünyada tanınan saygın bir bölüm olmak için çıtayı yükseltici projeler ve çalışmalar yapmayı hedeflemekteyiz.
Ülkemizde verilen endodonti eğitimini nasıl değerlendiriyorsunuz? Eksik yönlerine çözüm önerileriniz nelerdir?
Şunu baştan söyleyeyim, ülkemizde endodonti alanındaki lisans/doktora/uzmanlık eğitiminin diğer ülkelerle karşılaştırıldığında oldukça ileri seviyede olduğunu düşünüyorum. Ancak bu, sorunlarımız olmadığı anlamına da gelmesin. Uzun yıllar boyunca eğitimin pratik kısmıyla yoğun bir şekilde ilgilenilen ülkemizde son yıllarda teorik eğitime de el atılmış olması beni memnun etmekte. Artık akademisyenler dünya standartlarında nasıl bir eğitim vermeliyiz, konusuna kafa yormaya başladılar. Ders müfredatları gözden geçirildi ve belli standartlar oluşturuldu. Bu nedenle öğrencilerimi, kendime göre daha şanslı buluyorum. Artık onlar için mezuniyet sonrası eğitim bile düşünülmekte. Problemlere gelince; sürekli artan öğrenci kontenjanları, ders geçme sistemi, öğrencilerimizin daha rahat uluslararası programlardan yararlanmasını sağlayıcı projeler, teknik altyapının geliştirilmesi ve endodontik cerrahi gibi uygulamada eksik olduğumuz konular sayılabilir.
Genç akademisyenlere diş hekimliği ve endodonti ile alakalı hangi tavsiyelerde bulunmak istersiniz?
Günümüzde bilim oldukça hızlı bir şekilde gelişmektedir. Standartlar ve yöntemler sürekli değişmekte. Bilginin doğru kaynaklardan sürekli güncellenmesi gerekmektedir. Kendini geliştirebilen bir akademisyen, sonrasında yaptığı çalışmalarla ülkesine ve bilime katkıda bulunacaktır. Kazanılan bilgileri paylaşmasını da bilmelidir. Çok çalışmak, alışkanlık haline getirilmelidir.
Endodonti, sabır gerektiren tedavileri kapsar. Yapılan işler çok kıymetlidir; çünkü çekime doğru giden dişleri kurtarma çabalarını içermektedir. Bu nedenle değeri her geçen gün daha da artmaktadır.
Diş hekimliği ve özelinde endodonti çok yoğun çalışmayı gerektirir. Yıpratıcıdır. O yüzden yukarıda çok çalışmak alışkanlık haline getirilmelidir, derken hayatın güzelliklerini de ıskalamamak gerekir. Sağlığımıza dikkat etmeli, kendimize ve yakınlarımıza zaman ayırmalı; yani sosyal yaşantımız da olmalıdır.
Bizlere zaman ayırdığınız için teşekkür ederiz. Söyleşimizin sonunda eklemek istedikleriniz…
Derginizin abonesi ve takipçisi olan bize sayfalarınızı ayırdığınız için çok teşekkür ederim. Ben, ülkemizdeki endodontinin geleceğine çok olumlu olarak bakmaktayım. Yeni fakülteler ve yeni anabilim dalları kurulmakta. Buralardan çok kaliteleri insanlar yetişmektedir. Yakın bir zamanda, yetişen bu insanların dünya çapında Türk biliminin sesini daha gür bir şekilde duyuracağına inanmaktayım.
Akdeniz Üniversitesi diş Hekimliği Fakültesi Endodonti Anabilim Dalı Akademik Kadrosu:
Doç. Dr. Kürşat Er (Anabilim Dalı Başkanı)
Doç. Dr. Alper Kuştarcı
Dt. Hatice Harorlı
Dt. Hakan Aydın
Dt. Berna Özcan