Ercüment Bey, kısaca sizi tanıyabilir miyiz?
1977 Adana, Ceyhan doğumluyum. İlkokul, ortaokul ve lise eğitimimi Ceyhan’da tamamlandıktan sonra Başkent Üniversitesi Turizm ve İşletme Bölümüne girdim. 3 yıl kadar turizm sektöründe çalıştıktan sonra babamın diş hekimi olması nedeniyle dental sektörde kendi şirketim Demirtaş Diş Deposu’nda çalışmaya başladım. Dental sektörün içinde yer almaktan çok mutluyum.
Demirtaş Diş Deposu’nun kuruluş ve gelişim sürecinden bahseder misiniz?
Demirtaş Diş Deposu olarak 2002 yılında faaliyet göstermeye başladık. İlk olarak sarf malzeme ve dental cihazlar satışıyla sektöre giriş yaptık. Sonrasında cerrahi dala yönelerek cerrahi el aletleri ve fizyodispenser ithal etmeye başladık. İki yıl sonrasında implant ithalatı yapmaya başladık. AB Dental’le yaklaşık yedi yıldır aile dostluğu sıcaklığında süren bir ticari iş birliğimiz var. Şu anda Türkiye’de Ankara ve İstanbul merkez olmak üzere beş farklı ilde de şubeler şeklinde çalışıyoruz.
Pazarlama faaliyetlerinizde nasıl bir yol izliyorsunuz?
Pazarlama faaliyetlerimizde hedefimiz çözüm ortağı olabilmek. Sorun çıkartan değil, yaşanılan sorunları ortadan kaldıran bir partner olabilmek. Biz, şirket ortakları olarak da birebir piyasanın içerisindeyiz. Öncelikle tüm hekimlerimizi muayenehanelerinde ziyaret ediyoruz. Bu sayede şubeler ürün satmış olsa da hekimlerimiz bizi birebir tanıyorlar. Aktif satış en önemli pazarlama stratejimiz. Yaptığımız telefon görüşmeleri ve ziyaretlerimizle müşteri memnuniyetini daima ön planda tutuyoruz ve bu sayede geri bildirimleri de sürekli takip etmiş oluyoruz ürün ya da servis ile ilgili sorunları ilk ağızdan öğrenip olası problemlerin önüne geçmiş oluyoruz.
Biliyorsunuz, implant sektörü hızla yükseliyor. Biz de pazarlama faaliyetlerimize bu alanda ağırlık veriyoruz. Distribütör firma olarak yoğun stokla çalışıyoruz. Hekimlerimiz ürün alırken firmanın devamlılığı konusunda haklı olarak endişe duyuyorlar. Biz; oluşturduğumuz güçlü stoklarla, yaptığımız uluslararası organizasyonlarla AB Dental’in Türkiye ve dünyadaki yerini Türkiye’deki hekimlere göstermeye çalışıyoruz. Ağabeyim ve ben turizm mezunuyuz ve ikimiz de hizmet sektöründen geliyoruz. Bu da işimizi yaparken bize avantajlar sağlıyor. Şöyle ki sadece bir ürünü ekonomik fiyattan hekime hızlı bir şekilde ulaştırmaktansa doğru hizmeti güler yüzle sunmak ve müşteri memnuniyeti kazanmak bizim için her şeyden önce geliyor.
Geçtiğimiz ay Türkiye’de yapılan FDI Kongresi’ni değerlendirir misiniz?
Kongreye katılım çok iyiydi. Özellikle hedef kitleye yönelik bir kongre oldu Gelen kitle fuara alaka gösteriyordu. Fuarda bizim amacımız yabancı katılımcılara ulaşmaktı, bu yönden bizim için tatmin ediciydi. Genel olarak başarılı bir kongreydi.
2013 yılı içerisinde başka hangi organizasyonlara katılmayı planlıyorsunuz? Siz de bir faaliyette bulunacak mısınız?
27 Ekim – 3 Kasım tarihlerinde AB Dental, Bahamalar’da uluslararası bir kongre düzenliyor. Kongre, bir gezi gemisinde gerçekleşecek. Bu tarz, firmalar tarafından çok fazla tercih edilen bir konsept değil; aldığımız bilgiye göre kongreye, dünyadan 600 ile 700 AB Dental’in ürünlerini kullanan hekimin katılacak. Öncelikli olarak bu kongreye katılacağız. Sonrasında ise AB Dental’in uluslararası 4’üncü kongresini İstanbul’da yapmayı planlıyoruz.
Peki, kurs ve organizasyon çalışmalarınız nasıl gidiyor; faydasını görüyor musunuz?
Şu ana kadar yaptığımız kurs organizasyonlarından istediğimiz verimi alamadık. Artık butik kurslar organize etmeyi planlıyoruz. 5’er kişilik gruplarla anlaştığımız kliniklerde daha özellikli konular seçerek, şu ana kadar üzerinde durulmamış, önemli konularda çalışmalar yapmayı planlıyoruz. Sizin aracılığınızla gerekli duyuruları da yıl içerisinde yapacağız.
Türkiye’de implantın gelişim sürecini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Sektörde belli başlı firmalar gerçekten bu işi hakkıyla yapabiliyorlar. Aramıza her geçen gün yeni firmalar da katılıyor. Bence burada hekimlerimize büyük görev düşüyor. Gerçekten bu işe gerekli önemi veren firmaları korumalı ve gözetmeliler, diye düşünüyorum. Biz, bu işi belli standartlarda profesyonel şekilde yapan firmaların gelişim sürecini takip ediyoruz. Ama sektörde iş yapmaya çalışan iyi firmaların yanı sıra yeterli kalitede olmayan ya da yeterli stok gücü olmayan firmalar, piyasaya girip belli başlı firmaların da adını kötüye çıkarıyorlar; çünkü implant işi devamlılığı olan bir sektör. ‘Bugün sattım, yarın yokum’ diye bir durum söz konusu olamaz. Hekimler bu durumu göz önüne alarak belli başlı firmaları tercih ederlerse biz bu sektörün en iyi noktalara ulaşacağına inanıyoruz. Tabiî ki farklı fiyat ya da farklı bir hizmet beklentisi içinde olabilirler; ama hekimler bunu lütfen bizimle paylaşsınlar. Kendileri bu işi iyi yapan firmaları tespit etsinler ve o firma yetkilileri ile bir araya gelerek fiyat ve hizmet politikası ile ilgili görüşlerini aktarsınlar.
İleriye yönelik hedeflerinizden bahseder misiniz?
Yakın dönemdeki hedeflerimiz, geçen yıl içerisinde AB Dental’in Ortadoğu temsilciliğini aldık. Demirtaş Diş Deposu ve AB Dental’in ortak olduğu, Almanya’da kurulan bir fabrika üzerinden mal göndermeye başlıyoruz. Şu anda Mısır’la ve İran’la çalışmaya başladık. AB Dental olarak Ortadoğu pazarını büyütmek istiyoruz. Bunun yanı sıra AB Dental, Türkiye’de yatırım yapmak istiyor ve bir fabrika açmayı planlıyor. Firma olarak bize çok güveniyorlar. Kısa zamandır çalışmamıza rağmen şu anda AB Dental’in en çok satış yapan distribütörü durumundayız. En önemli hedefimiz, bu iş ortaklığı ile birlikte bir Türk implantını AB Dental çatısı altında en kısa sürede piyasaya sürmek.
Son olarak eklemek istedikleriniz?
Çok hızlı büyümekte olan bir sektörün içindeyiz. Dolayısıyla hız yüksek olunca hata riski artıyor. Sektöre emek veren herkesten ricam, sektörümüzün hızlı gelişimini kontrol altına alarak riskleri ortadan kaldıralım.