Öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?
Memur anne babanın çocuğu olarak Afyonkarahisar’da dünyaya geldim. İlkokul eğitimimi İstanbul’da, lise eğitimimi Şanlıurfa’da tamamladım. 2016 yılında Diş Hekimliği Fakültesi’nden mezun oldum.
Mezun olduktan sonra İstanbul’da çeşitli özel kliniklerde görev aldım. Kısa bir süre devlette çalıştıktan sonra doktora eğitimim için Atatürk Üniversitesi’ne başladım. Sonrasında İstanbul’da Biruni Üniversitesi’nde devam ettim. Ortodonti alanında eğitimlerime devam etmekteyim. Türk Ortodonti Derneği ve Türk Aligner Derneği üyesiyim. Çalışmalarımda daha çok dijital tedaviler ve yapay zekayla ilgili olan uygulamalar üzerine yoğunlaşmaktayım.
İlgi alanlarıma gelirsek küçüklükten beri resim yapmayı severim. İlk yağlıboya sergimi lise döneminde yaptığım çeşitli çalışmalar ile açtım. Sporun her dalıyla ilgileniyorum, daha çok extreme spor dalları, dalış ve koşu ile uğraşıyorum. Ayrıca uzun süredir motosiklet kullanmaktayım ve motosikletimle farklı yerler keşfetmeyi seviyorum. Motosikletin ruha iyi geldiğini düşünüyorum.
Polikliniğinizin konumu, ünit sayısı, büyüklüğü ve kapasitesi hakkında neler söylemek istersiniz?
Polikliniğimiz 200 metrekare alanıyla, giriş ve alt kat olmak üzere iki kattan oluşmaktadır. Cephesi, Sabiha Gökçen Havaalanı’na ve İstanbul Teknopark’a bakmaktadır.
Kliniğimiz diş hekimlerinin kullanabileceği en efektif ölçüler kullanarak uygulandı. Bunu Dentart Mimarlık ekibi ve Ferhat Bey’in özverili çalışmasına borçluyuz. Ferhat Bey, bize sadece iş yeri değil aynı zamanda bir yaşam alanı hazırladı.
Kliniğimizde giriş katta 3, alt katta 2 olmak üzere 5 adet ünit bulunmakta. Büyüklüğüyse çok sayıda hastaya hizmet verebilecek kapasitededir. Deneyimli ve tecrübeli hekimlerimizle hastalarımızı, istedikleri gülümsemeye kısa zamanda kavuşturabiliyoruz. Malum devir paradan olduğu kadar zamandan da tasarruf etme devri. Bunun için hastalarımızı, kısa sürede en iyi dişlere kavuşturma peşindeyiz.
İş Yeri Sahibimiz, Dükkânının Tanıyamayacağı Kadar Güzelleştiğini Söyledi
Projenin uygulama aşaması ne kadar zamanda tamamlandı? Hastalarınızdan ve ekibinizden nasıl dönüşler aldınız?
Projemiz başta anlaştığımız gibi iki buçuk ay gibi kısa bir sürede tamamlandı tabi bu süreç öncesinde, bir ay klinik mimarisi yapan mimar arkadaşlarla görüşmelerimiz oldu. Bu süreçte Ferhat Bey’i bir arkadaş vasıtasıyla tanıdık, fikir aldık, bizde olumlu bir imaj bıraktı ve onunla devam ettik.
Hastalarımız ve tanıdıklarımız, sürecin hızlı ve sonucun çok güzel olduğunu vurguladılar, özellikle sürekli konum ve logo övgüsü alıyoruz. İşyeri sahibimiz, klinik bittikten sonra dükkânın tanıyamayacağı derecede güzelleştiğini söyledi. Hastalarımız, kliniğimizde oturmaktan kahve içmekten keyif alıyorlar, çünkü kliniğimiz çok ferah bir klinik. Biz de içinde çalışmaktan keyif alıyoruz. Kliniğin ferah olmasındaki en önemli etkenler, kliniğimizin yapısı olduğu kadar Ferhat Bey’in, gece gündüz demeden burada kendi yeriymiş gibi çalışmasıdır.
Yatırımcıyla Bu İşlere Girilemez
Deneyimli bir ekiple yola çıkmak maliyetleri kontrol altında tutmak için önemli bir unsur. Bu anlamda yeni klinik yatırımı yapacak meslektaşlarınıza neler tavsiye edersiniz?
Tecrübe edenlerden öneri almak çok önemli… Bir de tabi benim naçizane tavsiyem, yatırımcıyla bu işlere girilemez, herkes kendi emeğini kendisi biliyor. Bunun için 9. yılını devirmiş bir hekim olarak, diş hekimi kardeşlerime, “Bekleyin, tecrübe edinin ve bu işlere planlı programlı girişin” diyorum.
Resim Bilgisi: Soldan sağa Dt. Hacı Ahmet Karaman, İnşaat Mühendisi Ferhan Orhan, Dr. Cem Ölmez
Röportajın geniş versiyonunu, Dişhekimliği Dergisi’nin 150’nci sayısından okuyabilirsiniz. Dergi, yayın tarihinden itibaren ilk 30 gün ücretsiz bir üyelikle okunabiliyor.
