İşimizin püf noktası estetiği yakalamak

Ağırlıklı olarak diş laboratuvarlarıyla çalışan Dişmat, teknisyenlere yönelik gerçekleştirdiği eğitim seminerleriyle satışını yaptığı ürünlerin doğru şekillerde kullanılmasını hedefliyor. Alman Vita firmasının Türkiye distribütörlüğünü yapan firmanın sahibi Öğün Trakyalı, Türk dental sektöründe çözülmesi gereken bazı sorunların bulunduğunu belirtiyor.   

Ağırlıklı olarak diş laboratuvarlarıyla çalışan Dişmat, teknisyenlere yönelik gerçekleştirdiği eğitim seminerleriyle satışını yaptığı ürünlerin doğru şekillerde kullanılmasını hedefliyor. Alman Vita firmasının Türkiye distribütörlüğünü yapan firmanın sahibi Öğün Trakyalı, Türk dental sektöründe çözülmesi gereken bazı sorunların bulunduğunu belirtiyor.   


 


1942 yılında Bursa?da dünyaya gelen Öğün Trakyalı, 1964?te İstanbul Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi?nden mezun oldu ve Almanya?ya gitti. Bu ülkede yirmi yıla yakın dişhekimi olarak çalıştıktan sonra 1985 yılında Türkiye?ye dönüp Dişmat?ı kurdu. Halen firmanın başında çalışmalarına devam ediyor.


 


Firma olarak faaliyetlerinizden bahseder misiniz?


Dişmat Türkiye?de porselen yapımının öncülerinden biri olmuştur. Alman Vita?nın Türkiye distribütörlüğünü yapıyoruz. Bilindiği gibi Vita dünyada ilk defa dişin üzerine porselen kullanarak bunu geliştiren firmadır. Ürünleriyle dünyanın dört bir yanına hitap ediyor. Diş teknisyenleri Vita?nın düzenlediği kurslara katılarak porselen yapımı ve kullanımına yönelik eğitimler alıyor. Ürünlerimizin tamamını yurtdışından getiriyoruz. Teknisyenlere porselen materyalleri, bunların ana ? yan madde ve cihazlarını, protezde kullanılan sert alçı, mum ve metalleri veriyoruz. Dişhekimlerine yönelik de hazırlanmış protez dişler pazarlıyoruz. Türkiye?de porselen kullanan laboratuvarların yüzde 50?sinden fazlası ürünlerimizi kullanıyor.


 


Sattığınız ürünlerin tamamını yurtdışından temin ediyorsunuz. Yerli ürünlere güvenmiyor musunuz?


Maalesef yerli ürünlere hiçbir şekilde güven duyulmuyor. Yeterli derecede teknik donanıma sahip olmadıklarından devamlılıkları da bulunmuyor. Bu durum hem sağlık yönünden hem de ticari açıdan olumsuzluklara yol açıyor. Oysa Vita?nın dünya çapında başarılı olmasının en önemli sebebi AR-Ge?ye önem vererek her türlü teknolojiye sahip büyük laboratuvarlarında yeni ürünler geliştiriyorlar. Yani kendilerini devamlı güncelliyorlar. Zaten en büyük amaçları dental sektöre sundukları bu materyallerin doğru tekniklerle kullanılması. Bunun için de yoğun şekilde eğitim çalışmaları yapıyorlar. Dolayısıyla biz de bu türden organizasyonların içinde yer alıyoruz.


 


Bu eğitimlerde neler yapılıyor, biraz bilgi verir misiniz?


Bizde en önemli konu estetiktir. Estetiğin çok iyi olması için yardımcı ürünlerin doğru şekilde kullanılması gerekiyor. Laboratuvarımızda her ay teknisyenlere yönelik gerçekleştirdiğimiz seminerlerde malzemelerin kullanımıyla ilgili eğitimler veriliyor. Vita?nın planladığı bu seminerlerde kendi teknisyenlerimiz görev yapıyor. Bunun yanında teknisyenlerimizi yılda iki defa Almanya?ya götürüyoruz. Kurslarda katılımcılar en yeni teknikleri kullanarak protez yapıyorlar. Uygulamaya önem verildiğinden yoğun katılımlı seminer ve konferansların yarar getirmeyeceğine inanıyoruz. Bu sebeple katılımcı sayısı sekizi geçmiyor. Eğitimlerin sonunda Vita?nın onayladığı sertifikalar teknisyenlere veriliyor. Ayrıca teknisyenlerimiz hafta sonları Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi?ne giderek oradaki laboratuarlarda uygulamalı kurslar veriyorlar.


 


Firmanızda pazarlama ve servis bölümü ne tür çalışmalar yapıyor?


Firmamızın bünyesinde toplam 16 çalışanımız bulunuyor. Vita?nın teknisyenleri tarafından arkadaşlarımıza sürekli eğitim veriliyor. Yeni ürünlerle ilgili teknik bilgiler öğretiliyor. Pazarlama bölümündeki arkadaşlarımız pratikte bir protez yapamasa da teorik olarak nasıl yapılması gerektiğini, hangi materyalin nerede kullanılacağını bilmektedir. Müşterilerimizden gelen sorulara en doğru cevapları verebilecek kapasiteye sahipler. İki teknisyenimiz eğitim çalışmalarını yürütüyor. Birçok şehirde bayilik sistemi oluşturduk. Sattığımız cihazların iki yıl garantisi bulunuyor. Bu sürenin bitiminden sonra karşılaştığımız sorunlarda müşterilerimizden sadece parça ücretini talep ediyoruz.   


 


Reklam ve tanıtım anlamında hangi çalışmaları yapıyorsunuz?


Ağırlıklı olarak yurtiçindeki fuarlara katılıyoruz. Yurtdışında ise Köln?de yapılan IDS Fuarı?na Vita olarak gidiyoruz. Sektörel dergilerde ilan ve haberlerimiz yayımlanıyor. Bunların dışında Türkiye?de hiçbir firmada bulunmayan broşürler hazırlattık. Ürünlerimizin özellikleri, çalışma teknikleri, olası problemlerin nasıl çözüleceğine dair her şeyi bu broşürde bulmak mümkün. Bir nevi el çalışma kataloğu olarak da nitelenebilir. Vaktini ayırıp biraz inceleyen bir teknisyenin rahatlıkla anlayacağı bir dil kullanıldı broşürlerde.


 


Bir dişhekimi olarak uzun yıllar Almanya?da çalıştığınızı söylemiştiniz. Firma olarak da teknisyenlerle çalışıyorsunuz. Türkiye?de hekimlerle teknisyenler arasındaki iletişimin olumsuz olduğuna dair yaygın bir inanış var. Bu konuda neler söylersiniz?


Buna ben de katılıyorum. Aslında dişhekimleri ile teknisyenlerin birbirlerinin dillerinden anlamaları gerekiyor. Teknisyenlerin yeterli eğitimi alamadıklarını düşünüyorum. Sektördekilerin çoğu alaylı, usta ? çırak ilişkisinden yetişiyorlar. Gerçi son zamanlarda okullardan mezun olan arkadaşlar laboratuarlarda iş bulmaya başladılar. Teorik bilgileri gayet iyi olmasına karşın uygulama eksikliğinden ötürü pratik yönleri zayıf. Ama bu teknisyenler kısa bir süre sonra bu açıklarını kapatabiliyorlar. Bizim teknisyenlerimizin bilgi ve becerileriyle Avrupa?daki meslektaşları arasında hiçbir farklılık bulunmuyor. Ben uzun yıllar Almanya?da yaşadığım için iyi biliyorum. Mesela bu ülkede teknisyenler haftanın bir gününü okullarda geçirirken geri kalan günlerde laboratuvarlarda çalışıyorlar. Yani öğrendiklerini uygulamalı olarak test edebiliyorlar. Böyle sağlam bir altyapının oluşturulması hekimlerle teknisyenlerin düzgün iletişim kurmalarını sağlıyor. Birbirleri için vazgeçilmez olduklarının farkındalar. Bizde bunun tam tersi durumun söz konusu olmasında teknisyenlerin tek çatı altında toplanamamaları yatıyor. Hem sorunlarını anlatamıyorlar hem de haksız rekabeti önleyemiyorlar. Bazı laboratuvarlar sadece para kazanmak için kalitesiz malzeme kullanarak sağlıksız ürünler yapıyorlar. Bir türlü bunun önüne geçilemiyor. Hekimler de bu boşluktan yararlanarak teknisyenleri sürekli olarak kullanıyorlar.


 


Genel olarak dental sektörü değerlendirebilir misiniz?


Dişhekimliğinin birçok sıkıntısı olduğunu düşünüyorum. Avrupa?yı yakından tanıyan biri olarak rahatlıkla söyleyebilirim ki hekimlerin Türkiye genelindeki dağılımı dengeli değil. Dişhekimliği fakültelerinin sayısı çok fazla. Bazı kısıtlamalara gidilmesi gerekiyor. Bölgelerin nüfus oranlarına göre muayenehanelerin açılmasına izin verilmeli. Mesela Almanya?da bir hekimin muayenehane açabilmesi için seçtiği bölgede en az 25 bin kişinin oturması gerekiyor. Böylece hekimlere belirli hasta kapasitesi tanınmış oluyor. Ülkemizde çoğu dişhekimi maalesef istenilen hayat standartlarında yaşamıyor. Hekimlerin durumu böyleyse teknisyenlerin durumunu siz düşünün.


 


Son olarak hedeflerinizden söz eder misiniz?


Ticaretle uğraşan her firma gibi pazar payımızı artırabilmek en büyük amacımız. Bunun yanında eğitim çalışmalarımızı yoğunlaştırarak sürdürmeyi planlıyoruz.          


 

Add a comment

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir