Opal Dental’e Dental Labor’dan üçüncülük ödülü

Dental Labor Dergisi tarafından düzenlenen Golden Parallelometer 2007 Yarışması’nda yaptıkları çalışmayla Almanya dışından katılan ülkeler kategorisinde 3. olmayı başaran Opal Dental, 2011 yılında tekrarı gerçekleştirilecek yarışmada birinci olmayı hedefliyor. Opal Dental’in Sahibi Murat Dinçer’den yarışma sonuçlarını ayrıca bu yıl 5. kez katıldıkları ve 20-24 Mart tarihlerinde gerçekleştirilen IDS fuarını sizler için değerlendirmesini istedik.
Opal Dental’e Dental Labor’dan üçüncülük ödülü Opal Dental’e Dental Labor’dan üçüncülük ödülü
Opal Dental’e Dental Labor’dan üçüncülük ödülü

Dental Labor Dergisi tarafından düzenlenen Golden Parallelometer 2007 Yarışması’nda yaptıkları çalışmayla Almanya dışından katılan ülkeler kategorisinde 3. olmayı başaran Opal Dental, 2011 yılında tekrarı gerçekleştirilecek yarışmada birinci olmayı hedefliyor. Opal Dental’in Sahibi Murat Dinçer’den yarışma sonuçlarını ayrıca bu yıl 5. kez katıldıkları ve 20-24 Mart tarihlerinde gerçekleştirilen IDS fuarını sizler için değerlendirmesini istedik.

Reklam

Murat Dinçer 1967 yılında Edirne’de doğdu. İlk ve orta öğrenimini Edirne’de lise eğitimini ise İstanbul Kabataş Erkek Lisesi’nde tamamladı. 1987’de İstanbul Üniversitesi Diş Teknisyenliği Bölümü’nü bitiren Murat Dinçer, staj amacıyla sekiz ay Avusturya’da eğitim aldı. 1992 yılında Güney Diş Deposu’na ait laboratuvarın kuruluşunda önemli çabalar gösteren Dinçer, bir yıl sonra Opal Dental’i kurdu. Aynı zamanda 2000 yılına kadar da Ivoclar Türkiye demonstratörlüğünü yaptı.

Laboratuvar olarak çalışmalarınızdan bahseder misiniz?

Uzun yıllardan beri kişisel eğilimim sabit protezler üzerine olmuştur. Seramik çalışmalar bu noktada önemli yer tutuyor. Firmamızda tüm dental protez hizmetlerine yanıt verebiliyoruz. Burada çalışan 24 kişiden onyedisi diş teknisyeni. Genellikle İstanbul içerisinden olmak üzere 40 – 50 civarında dişhekimiyle çalışıyoruz. Ayrıca Kıbrıs, İzmir, Bursa gibi yerlere iş veriyoruz. Tüm kategorilerde işçilik kalitemizi yüksek tutmak ve bu düzeyi koruyacak bir sistemle hekim diyaloğunu yürütmek, benim olduğu kadar burada çalışan herkesin birinci sorumluluğudur. Son yıllarda implant üstü sistemler ve zirkon altyapılı seramik çalışmaları çok arttı. Ayrıca laboratuvarımız aynı zamanda 3M Espe Lava Cad/Cam Sistemi Frezeleme Merkezi. Bu merkezi sistem şu anda Avusturya ile Japonya arasında kalan coğrafi alandaki tek merkez konumunda bulunuyor. Yakın bir gelecekte ölçüler dijital olarak alınmaya başlayacak. Lava ile şimdiden bu düzene hazırlığımızı yapmış durumdayız.

Kalite anlayışı bakımından çalışanlarınıza dönük eğitim çalışmaları yapıyor musunuz?

Yurtdışı ve içi olmak üzere kongre, fuar ve kurs organizasyonlarına mümkün olduğunca katılıyorum. Örneğin bu anlamda geçen yıl çok hareketli geçti. ABD’de bir, Japonya ve İsviçre’de ikişer kursa katıldım. Buralarda edindiğim şeyleri mutlaka çalışanlarımızla paylaşıyorum. Bünyemizde Denis Özgüven adında Almanya doğumlu ve Stutgart Teknisyen Okulu’ndan mezun bir arkadaşımız çalışıyor. Kendisi kombine işlerden sorumlu ve geniş bilgi birikimine sahip. Belirli zamanlarda bu bilgilerini bizlerle paylaşıyor. Ayrıca makine mühendisi Nezih Girgin arkadaşımız laboratuvarımızda seramist ve Cad/Cam proje sorumlusu olarak görev yapıyor. Uzun yıllar boyunca CNC’lerde edindiği teknolojik bilgileri dental sektöre kolaylıkla aktarabiliyor. Hepimiz var olan ve elde edilen her türlü veriyi büyük bir keyifle birbirimize aktarmaya çalışıyoruz.

Türkiye’de dental laboratuvarcılık çalışmalarının kalitesiyle ilgili olarak düşünceleriniz nelerdir?

Birçok alanda olduğu gibi dental sektörde de ülkemizde cesur adımlar atılıyor. Girişimcilik en üst seviyede. Özellikle alet ve cihaz konusunda birçok ülkeden geri kalır tarafımız bulunmuyor. Örneğin laboratuvarların önemli bir bölümü Cad/Cam sistemleri ile zirkonyuma hızlı şekilde giriş yaptı. Yani hiçbir fedakârlıktan kaçınmıyoruz. Ancak bütün bunlara rağmen işimize gereken önemi vermediğimizi düşünüyorum. Bu da kalitede kendini ele veriyor. Çalıştığımız ortamların temizliğinden boyasına, çalışma masasından giydiğimiz kıyafetlere kadar her şeye dikkat etmemiz gerekiyor. Ülkemizde laboratuvarların kalitesini ölçecek bir yapı bulunmuyor. Bunların ana sebepleri arasında eğitim yetersizliğini gösterebiliriz. Ayrıca mesleki eğitimler de yok denecek kadar az yapılıyor. Rekabet koşulları yüzünden pek çok firma kaliteden ödün vererek çalışıyor.

Mart ayında yapılan IDS Fuarı’na katıldınız. Hatta Dental Labor Dergisi’nin düzenlediği Golden Parallelometer 2007 Yarışması’nda genel klasmanda 21., Almanya dışından katılan firmalar içinde üçüncü oldunuz. Öncelikle IDS 2007’yi değerlendirir misiniz?

IDS Fuarı’na üst üste beşinci defa katıldım. Genel itibariyle çok keyifliydi. Tüm dental sektörü aynı çatı altında toplamayı başarabiliyor. Dünyanın dört bir yanından binlerce firmayı ve on binlerce ziyaretçiyi çekebiliyor. Yurtdışı ziyaretlerinde ya da abone olduğumuz yabancı yayınlardan bildiğimiz firmalarla çeşitli dönemlerde temaslar kuruyoruz. Bunlardan bazılarıyla son iki fuarda görüşmelerimiz oldu. Ürünlerinden numuneleri ve bilgileri alabiliyoruz. Ayrıca çok sıcak ve samimi ilişkiler kuruyoruz. Fuara katılan firmalarla görüşmeye kalkışsak pek bir yarar göreceğimize inanmıyorum. Bunun dışında IDS’ye çeşitli ülkelerden firmalar katıldığından oraların farklı kültürel özelliklerini de aynı anda görebilmek mümkün oluyor.

O halde kazandığınız ödül hakkında konuşalım. Yarışmadan söz eder misiniz?

Golden Parallelometer, Dental Labor Dergisi’nin düzenlediği uluslararası nitelikte bir yarışma. Çeşitli ülkelerden 200 civarında dişteknisyeni katıldı. Derginin uluslararası yayınlarına abone olduğum için yarışmadan haberimiz oldu. Gerçi başvuru tarihinin bitiminde yarışmaya katılmak istediğimizi ilettik. Türkiye’den de yarışmacı alabilmek için bizi kabul ettiler. Geçen yılın Ekim ayında yarışmaya katılmış olduk. Önümüzde yaklaşık bir aylık süre vardı. Aralıkta çalışmaların teslim edilmesi gerekiyordu. Oysa yarışmanın duyuruları 6 ay öncesinden yapılmaya başlamıştı. Her şeye rağmen bu organizasyonda yer almayı çok istemiştim. Çünkü daha önce de belirttiğim gibi dental sektörde uzun yıllardır faaliyet gösteriyoruz. Dişhekimleriyle sağlıklı diyaloglarımız var. Ürünlerimizin kalitesine her zaman güvendik. Ancak bunun tarafsız bir yapı tarafından denetlenmesi gibi bir olanağımız hiç olmadı. Yarışmaya alt çene üç üye metal seramik vidalı kombine bir köprü ve üst çenede zirkon abutmentli 4 üye zirkon seramik köprü modeliyle katıldık. Çok ciddi kriterler bulunuyordu. Modelin hazırlanıp arkülatöre alınması, arkülatör üzerinde doğru çalışmalar, belli oklüzyon konseptlerinin bilinmesi ve bunların çalışmaya doğru şekilde yansıtılması bu kriterlerden birkaçıydı. IDS Fuarı’ndan önce sonuçlar açıklandı. Yarışmaya katılan 200 kişi içinde yirmibirinci, Almanya dışından katılanlar kategorisinde ise üçüncü oldum. Çok kısa süre içinde hazırlanarak böyle bir başarı yakalamak gerçekten bizi mutlu etti. Ödülden ziyade kalitemizin bu işin duayenleri tarafından değerlendirilmiş olması özgüvenimizi daha da pekiştirdi.

Önümüzdeki dönemlerdeki hedefleriniz neler olacak?

Firma olarak şu anda sahip olduğumuz müşteri portföyümüzü korumayı planlıyoruz. Büyümek gibi bir politikamız yok. Kalite konusunda gelişmeleri takip edeceğiz. Bu yarışmanın bir sonraki ayağı 2011 yılında gerçekleştirilecek. Yine katılmayı ve artık birinci olmayı planlıyoruz.

Add a comment

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir