Sayın Tanyeri bize oral kanserlerin Türkiyedeki tutulumları ve öneminden bahseder misiniz?
Oral kanserlerin tutulumu hem yurdumuzda hem de dünyada önemli bir yere sahiptir. Tüm kanser sıralamalarında 5. 6. sıralarda yer almaktadır fakat yurdumuzda bununla ilgili bir istatistik henüz yapılamadığından yeterli veriye sahip değiliz. Fakültemize gelen oral kanser hastalarından, ülkemizde önemli bir sayıda oral kanser tutulumu olduğunu görüyor, bu hastaların tedavileri ve komplikasyonları ile yakından ilgileniyoruz.
Diş hekimlerinin bu safhadaki önemi ve sorumlulukları nelerdir?
Dişhekimlerinin oral kanser konusundaki rolü ve sorumlulukları son derece önemlidir. Ağız ortamı dişhekimlerinin tümünün etki alanı içerisinde olduğu bir bölgedir. Bu nedenle bu bölgede fark edilen veya fark edilemeyen tüm kanseröz ve prekanseröz lezyonlar diş hekimlerinin sorumluluğu altındadır. Fark edilemeyen küçük prekanseröz lezyonlar daha sonra displaz göstererek fark edilen kanseröz lezyonlar şeklinde karşımıza çıkabilir. İşte bu safhadaki tüm sorumluluklar diş hekimine aittir.
Sizce hastalar ağız hastalıkları ile ilgili sorunlarında hassas davranıyorlar mı ve bu konudaki eğitimleri hangi düzeyde?
Bu konu oldukça hassas ve önemlidir. Çünkü hastalar bu tip lezyonlara son derece ilgisiz ve kendi sağlıkları açısından bir hayli eğitimsiz durumdalar. Hastalarımızdan edindiğimiz izlenimler ve gelen malign tümörlerin büyüklüğü açısından bu durum endişe verici boyutlara ulaşmaktadır. Tabi ki bu durum hem dişhekimlerini hem hastayı hem de oral kanser kapsamı içinde olan diğer branşlardaki tüm hekimleri zor durumda bırakmaktadır.
Dişhekimleri muayenehane pratiğinde bu tanıları koyabilirler mi yoksa eğitimlerine katkıda bulunulmalımıdır?
Dişhekimleri eğer oral kaviteyi sadece protetik açıdan değerlendirmeyip her hangi bir lezyonun olup olmadığını kontrol ederlerse teşhisini tam koyamasalar da değişik bir lezyonun varlığını tanımlayabilirler. Tanı aşamasında ise kendileri tarafından veya hastayı yönlendirdikleri dişhekimliği fakültesinde alınan biyopsiler ile ilgili birimlere başvurabilirler. Biz kendi fakültemizde hem Ağız, Diş, Çene Hastalıkları ve Cerrahi ABD hem de Ağız Hastalıkları BDda biyopsileri ve hastaları değerlendiriyoruz. Dişhekimleri oral kanserler ile ilgili tüm konferanslara katılmalı ve lezyonları görsel olarak tanımlamalıdır.
Son olarak dişhekimlerine önerileriniz nelerdir ?
Prof. Tanyerinin klinik çalışmaları Oral Cerrahi, İmplantoloji ve Ağız Hastalıkları üzerine yoğunlaşmıştır. Bu konular üzerine pek çok ulusal ve uluslararası kongreye konuşmacı olarak katılmış ve Oral ve Maksillofasiyal Cerrahi Derneğinde 3 dönem yönetim kurulu üyeliği ve 2002- 2005 tarihleri arasında İstanbul Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Dekan Yardımcılığı yapmıştır. Ayrıca 1990 yılında Honorary Registar olarak, İngiltere Londrada Queen Marys University Hospitalda ve 1998-1999 arasında Graz, Avusturya Karl-Fransez Universitaetde görev yapmıştır. Oral Mukozanın İmmünolojik Hastalıkları ve Tedavileri, Ağız Hastalıklarının Sırları, Kanser Tedavisi gören Hastalarda Oral Lezyonlar, Ağız Hastalıkları Atlası isimli kitaplarının yanında çeşitli kitaplarda yazmış olduğu bölümler ve çok sayıda yayınlanmış yerli ve yabancı makaleleri bulunuyor.