Çukurova Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Ortodonti Anabilim Dalında şu an itibariyle ikisi profesör, üçü yardımcı doçent olmak üzere 5 öğretim üyesi ile 11 doktora öğrencisi bulunuyor. Anabilim dalı başkanlığını 2009 yılından itibaren Prof. Dr. Serdar Toroğlu yürütüyor. Toroğlu ile anabilim dalı olarak yaptıkları çalışmaları ve ortodonti biliminin bugünkü durumunu konuştuk.
Mersinliyim. Orta ve lise eğitimimi Tarsus Amerikan Kolejinde tamamladıktan sonra, Hacettepe Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesine girdim. Aynı fakültenin Ortodonti Anabilim Dalında ortodonti doktoramı aldım ve 1997 tarihinde kurucu dekanlığını Prof. Dr. İlter Uzelin yapmış olduğu Çukurova Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesine geçtim. 2004 yılında doçent, 2009 yılında da profesörlük unvanlarını aldım. 2004 yılından itibaren dekan yardımcılığı görevinde bulunmaktayım. Yine geçen yıldan itibaren Çukurova Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Ortodonti Anabilim Dalı Başkanlığını yürütmekteyim.
Kurulduğu tarihten itibaren Çukurova Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Ortodonti Anabilim Dalı’nın faaliyetleri hakkında bilgi verebilir misiniz?
Anabilim dalında yürütülen bilim çalışmalardan söz eder misiniz?
Çukurova Üniversitesine geldiğim 1997 tarihinde İstanbulda, Türkiyede ilk kez Ricketts kursunu ve daha sonraki yıllarda Türk Ortodonti Derneği Bölgesel Toplantısı ve yine Türk Ortodonti Derneği Sempozyumunu organize ettik. Kurulduğu tarihten bugüne kadar anabilim dalımızda 17 adet doktora tezi yapılmıştır. Devam etmekte olan tez sayısı ise 11dir. Bitmiş olan tezlerin hepsi, devam etmekte olanların bir kısmının ön bulguları yurt içinde veya yurt dışında sözlü veya yazılı olarak sunulmuştur. Ayrıca SCIye giren dergilerde birçok yayınımız bulunmaktadır.
Anabilim dalınızda günde ortalama kaç hastaya tedavi hizmeti veriliyor? Bu konuda herhangi bir sıkıntı yaşıyor musunuz?
Türkiye’de verilmekte olan ortodonti eğitimi hakkındaki değerlendirmelerinizi öğrenebilir miyiz?
Kişisel fikrim, Türkiyede verilmekte olan ortodonti eğitiminin şu an için dünya standartlarında olduğu şeklindedir. Elbette ki sorunlar var, ancak bunların da gün ve gün aşılacağına inanıyorum. Alttan gelen yeni nesil aktif ve dinamik bir şekilde çalışıyor. Bunun sonuçlarını da hem ulusal hem de uluslararası bilimsel aktivitelerde rahatlıkla izleyebiliyoruz. Ayrıca çağımız iletişim çağı, dolayısıyla bilgiye ulaşmak artık çok daha kolay ve hızlı.
Ortodontinin Türkiye ve dünyada geldiği nokta hakkında neler söylemek istersiniz?
Toplumlarda bireysel farkındalıklar artınca, bunun yansımalarını ortodonti alanında daha fazla hisseder olduk. Artık çok farklı yaş gruplarından hastalar, çok farklı isteklerle bizlere başvuruyor. Aslında bu da bizim kişisel gelişimimizi zorlayıcı – tetikleyici bir mekanizma oluşturuyor. Geçmişte yapmış olduğumuz bazı tedavi yaklaşımlarını ya değiştiriyoruz ya da artık hiç uygulamıyoruz. Bu değişimi sadece bizde değil, tüm dünyada gözlemleyebiliyoruz. Teknolojik gelişimlere en çabuk adapte olan dişhekimliği alanı olduğumuzu düşünüyorum. Ortodontik tedavilerin önemi gelecekte toplumlarda daha da fazla hissedilecektir.
Ülkemizde gezici ortodontistler kendi mesleğimiz açısından bence önemli bir sorun. Ne yazık ki bu konuyu hepimiz görmezden geliyoruz. Göreceksiniz ileride çok büyük problemler çıkaracak, en fazla da bizler etkileneceğiz. Bu konunun çözümünü başkalarına bırakmaktansa tüm ortodontistlerimizin ortak iradesiyle halledebiliriz.
Kısa ve uzun vadeli projeleriniz neler olacak?