Şeker ve nişasta diş düşmanı

Günde dörtten fazla dışarıdan şeker alımı, diş çürüğü riskinde artışa yol açıyor. Nişastalar, şeker eklenmişse daha çürük yapıcı özellik taşıyor…Diş çürükleri; beslenme, genetik özellikler, fluorid alımı ve davranış biçimini içeren çok faktörlü bir etiyolojiye sahip. Diş çürüğü oluşumu karbonhidratları metabolize eden plak bakterilerine doğrudan bağlıdır. Bu yolla oluşan asitler dişlerde demineralizasyona yol açıyor. Her öğün, asit atağa yol açan karbonhidratlar içeriyor.
Şeker ve nişasta diş düşmanı Şeker ve nişasta diş düşmanı
Şeker ve nişasta diş düşmanı

Günde dörtten fazla dışarıdan şeker alımı, diş çürüğü riskinde artışa yol açıyor. Nişastalar, şeker eklenmişse daha çürük yapıcı özellik taşıyor…


 


Diş çürükleri; beslenme, genetik özellikler, fluorid alımı ve davranış biçimini içeren çok faktörlü bir etiyolojiye sahip. Diş çürüğü oluşumu karbonhidratları metabolize eden plak bakterilerine doğrudan bağlıdır. Bu yolla oluşan asitler dişlerde demineralizasyona yol açıyor. Her öğün, asit atağa yol açan karbonhidratlar içeriyor. Demineralizasyon süreci sadece günlük asit atak sayısına değil ayrıca süresine ve yoğunluğuna da bağlıdır ki bu da gıdaların niceliği, fiziksel durumu ve bileşimi ile ilişkili oluyor. Bunun sonucu olarak ana öğünler dışında tüketilen abur cuburların sıklığı ve tiplendirilmesi ve özellikle şeker ve nişasta içerikleri önem taşıyor. Diyet ve diş hastalıkları arasındaki ilişkinin incelendiği yeni yapılan kapsamlı bir incelemede çürüğün etiyolojisinde şeker tüketim sıklığının önemi saptandı: günde dörtten fazla dışarıdan şeker alımının diş çürüğü riskinde artışa yol açtığı gösterildi. Nişastalar, şeker eklenmişse daha çürük yapıcı özelliği taşıyor. Bununla beraber bir çok epidemiyolojik çalışma, ağız sağlığı ve şeker alım sıklığı arasındaki ilişkiyi çok az veya önemsiz olduğunu ileri sürmüştür- yani alım sıklığı sadece küçük oranda çürük değişikliklerinde etkilidir. Diş çürüğü tüm hastalık gurupları içerisinde en sık görülen enfeksiyon hastalıklarından biridir. Çocuk ve genç erişkinlerde sık görülür ve en önemli komplikasyonu da önlem alınmaz ise özellikle gençlerde görülen diş kaybıdır. Diş çürüğünün oluşmasında etken olan başlıca faktörler: Karbonhidratlar, ağızda yaşayan bakteriler, zaman ve tüm bu etkenlerin bir arada bulunduğu “diş “ yapısıdır. Diş çürüğünün oluşmasında karbonhidratlar önemli bir etkendir.


 


Diş çürüğünün oluşabilmesi için ağız boşluğunda bulunan çürük yapıcı bakterilerin alınan besinlerden asit üreterek ortamın pH’sını düşürmeleri gerekir. Ağız ortamında çürük yapıcı bakterilerin bulunabilmesi dişlerin sürmesinden sonra , genellikle de bulaşma yolu ile oluşur. İlk bulaşma genellikle anne veya daha az olasılıkla bakıcıdan olur. Bu açıdan çocuğun beslenmesi sırasında bulaşmanın olabildiği ölçüde engellenmesi önemlidir. Bulaşma 3 yaşına kadar kontrol altına alınabilirse bireyin ileriki yaşamında sağlıklı bir ağız hijyenine sahip olma olasılığını artıracaktır. Çocukların çürük açısından riskli oldukları yaş grupları ”infektivite penceresi” olarak değerlendirilen dönemlerle ilişkilidir. Bunlar süt diş dizisinin tamamlandığı 3 yaş ve karışık dişlenme döneminin başladığı 5-8 yaş dönemlerine rastlar. Mutans streptokokları ve laktobasiller özellikle çürük oluşumunda aktif rol oynarlar. Laktobasiller diyete yanıt veren bakterilerdir. Besinlerin çürük oluşturabilme potansiyelleri onların karyojeniteleri olarak değerlendirilir ve bu bağlamda her tür besin maddesinin belirli bir çürük oluşturabilme etkisi vardır.Ayrı ayrı her besin maddesinin çürük yapıcı özellikleri oldukça farklılık gösterir. Ancak genel olarak değerlendirildiğinde halk arasındaki yanlış inanışları da önlemek önemlidir.


 


Prof. Dr. Gamze AREN (İstanbul Diş Hekimliği Fakültesi Pedodonti AD)


 


Kaynak: Sağlığın Sesi

Add a comment

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir