Türker Örnekol:

“Cosmodent’te hastalarımızı sade ve hijyenik bir ortam bekliyor”

Cosmodent Ağız ve Diş Sağlığı Kliniği, İstanbul’un en işlek noktasında tam 14 yıldan bu yana hizmet veriyor. Genel dişhekimliği hizmetlerinin yanında periodontoloji, ortodonti, implantoloji, pedodonti gibi dallarda hizmet verilen klinikte dekorasyon, sadelik ve samimi ortam dikkatlerden kaçmıyor. Cosmodent’i Serdar Soytürk ile birlikte kuran ve bugünlere getiren Türker Örnekol, çok üniteli kliniklerin tek ünitli muayenehanelere göre bazı önemli avantajlara sahip olduğunu söylüyor. 

Türker Bey kısaca sizi tanıyabilir miyiz?

1954 yılında Aydın’ın Söke ilçesinde doğdum. Üniversite eğitimim için 1972-73 yılında İstanbul’a geldim. 1978 yılının Kasım ayında dişhekimi olarak Marmara Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi’nden diplomamı aldım. Okulu bitirir bitirmez de ilk muayenehanemi açarak meslek hayatına atıldım. O zamandan bu yana serbest dişhekimi olarak çalışıyorum. 2001 yılında kurucularından olduğum Osseointegrasyon Derneği’nde 2008 yılına kadar başkanlık görevini yürüttüm. Artık başkan değilim ve sadece yönetim kurulunda görevliyim.

Kuruluşundan itibaren Cosmodent Ağız ve Diş Sağlığı Kliniği’nin çalışmalarından bahseder misiniz?

Cosmodent 1994 yılında kuruldu. Ortağım Serdar Soytürk ile burayı kurma kararı almadan önce zaten her birimizin kendi muayenehanesi vardı. Bu muayenehanelerin dışında ortak olarak sadece implant yaptığımız üçüncü kliniğimiz mevcuttu. İmplant muayenehanesi ortamında ortaklığımızı iyi sürdürebildiğimizi ve birden fazla dişhekiminin yan yana çalışıyor olmasıyla iş gücü açısından ciddi bir enerji yaratabildiğimizi görmüş ve güçlerimizi birleştirmenin ilginç olabileceğini düşünmüştük. Bu birleşme veya daha büyük bir muayenehane açma fikri o yıllarda Türkiye’de çok yeniydi. 1994’te neredeyse böyle bir klinik yoktu. Dolayısıyla biz sahip olduğumuz üç muayenehaneyi kapatarak 1994 Haziran’ında Cosmodent’i kurduk. Bildiğiniz gibi kliniğimiz Şişli’de bulunan Beytem Plaza’nın 4. katında, açık bir mekanda kurulmuş bir kliniktir. Açık bir mekan olmasının avantajlarını değerlendirmek istedik. Diğer arkadaşlara yardımcı olabilmek adına, açık mekanda çok üniteli  bir muayenehane kurgulamak, apartman dairesinde bulanan bir kliniği tasarlamaktan daha kolaydır. Çünkü açık mekanda yerinizi istediğiniz şekilde kullanabiliyorsunuz. Örneğin bir ünite için 3.5×4 metre ebatlarında bir oda yeterken, bir apartman dairesi kiralıyorsanız bazı odaları 4×4 ya da 5×4 metre boyutlarında olacaktır. Böylece gerektiğinden daha büyük bir mekan kullanmak durumundasınız. Odayı bölemeyeceksiniz, dolayısıyla açık bir mekanı çok amaçlı kullanmak daha kolaydır. Geri dönersek, başlangıçta dokuz üniteli bir klinik organize ettik ve çalışmalara başladık.

Cosmodent’te aynı çatı altında genel dişhekimliği hizmetlerinin yanında periodontoloji, ortodonti, pedodonti gibi dallarda hastalarımıza hizmet vermeyi amaçladık. İlk yıllarımızdan itibaren bizlerle çalışan genç dişhekimleri ve uzman arkadaşlarımızla beraber hizmetlerimizi sürdürüyoruz. Bu gelişme içinde şu an periodontoloji full time çalıştığımız bir branş konumunda bulunuyor. Sabah saat 09.00’dan akşam 18.00’e kadar periodontoloğumuz klinik içinde en yoğun biçimde çalışan arkadaşlarımızdan biri. Cosmodent’i kurmadan önce üçüncü klinik olarak implant işiyle çok erken tarihlerde ilgileniyor olmamız buranın implant ağırlıklı bir klinik olarak gelişmesine sebep oldu. İmplant da burada full time olarak uygulanıyor.

Cosmodent’te yardımcı personellerimiz ve bizler olmak üzere17 kişilik bir ekip hizmet veriyor. Bundan yaklaşık iki yıl önce Kemerburgaz’da bir şubemiz daha açıldı. Orası üç üniteli bir kliniktir. Klinikte 3-4 çalışanımız bulunuyor.

Cosmodent ismini tercih etme sebebiniz neydi?

Aslında Cosmodent ismi hiçbir yerden gelmiyor. Birazcık kozmetik dişhekimliğini çağrıştırdığı için aklımıza düşmüş bir kelimeydi. Ortaya çıkışı cosme değil de cosmo şeklinde gerçekleşti. Bunu cosmos ile cosmopolitan ile birleştirenler oldu. Kulağa hoş gelen bir kelime olduğunu söyleyebilirim.

Kliniğinizi açarken neyi hayal etmiştiniz? Tasarımı esnasında herhangi bir profesyonel destek aldınız mı?

Burayı açarken tek çatı altında, birden fazla genel dişhekimi ile birlikte tüm dişhekimliği uzmanlık dallarında hizmet verebileceğimiz bir mekân yaratmayı amaçlamıştık. Herhangi bir sebepten dolayı hekimlerden birinin olmadığı durumlarda hem verilen hizmetin kesilmemesi hem de çalışamaz durumda olan arkadaşımızın para kazanma konusunda bir sorunla karşılaşmasının engellenmesi düşüncesinden yola çıkılmıştır.     

Tasarım konusunda ise iki noktayı göz önünde bulundurmak gerekiyor. Dişhekimliği boyutunun yanında mimari kısmını da değerlendirmek önem teşkil ediyor. Mimari işlerde a’dan z’ye Mimar Nurdan Orhan’dan destek aldık. Biz dişhekimliği ile ilgili düşündüklerimizi ve ihtiyaçlarımızı kendisine ilettik ve klinik bu aşamaya geldi. Ancak zaman içinde gelişmelere bağlı olarak 9 ünite başladığımız kliniğimizde ünite sayısını yediye indirdik. İki odayı birleştirerek implant eğitimlerini yaptığımız kurs merkezi haline getirdik. Bugün bunu yaptığımız için çok memnunuz. İmplant konusundaki gelişmelere bakınca ne kadar isabetli davrandığımız ortaya çıkıyor. Dolayısıyla başlangıçtaki mimari konumumuzdan küçük farklılıklarımız mevcut. Bu vesileyle klinik kurmayı düşünen meslektaşlarımızın profesyonel yardım almalarını tavsiye etmek isterim.

Bir de işin teknik kısmı bulunuyor. Kliniğin teknik donanımı Türkiye’de oldukça yeni ve çok da bilinmeyen bir konu. Hele kurulduğumuz tarihlerde hiç bilinmiyordu. Biz de o dönemlerde yurtdışından destek almıştık. Aletleri aldığımız firmanın yurtdışındaki bağlantıları bize bilgi vermişti. Ama şu anda Türkiye’de bu anlamda birden fazla aletin kurulması aşamasında teknik destek verebilecek yeteri kadar büyük ve gelişmiş firmalar var.

Başta ünitler olmak üzere klinikte bulunan diğer aletler hakkında bilgi verir misiniz?

Cosmodent Ağız ve Diş Sağlığı Kliniği’nde yedi ünite ile hastalarımıza en iyi tedavi hizmetini sunuyoruz. Bir üniti sadece implant cerrahisi için kullanıyoruz. Bu ünitin yan tarafında bulunan duvar cam olduğundan kursiyerler cerrahi uygulamaları dershane kısmından canlı şekilde izleyip detayları da ekrandan takip edebiliyorlar. Genel dişhekimliği, periodontoloji, pedodonti, endodonti ve ortodonti için ayırdığımız klinikler var. Her hekimin çalıştığı oda aşağı yukarı bellidir ve ihtiyaçlarına göre donatılmıştır. Bunun dışında dişhekimlerimiz için dinlenme odası, bizlerin yönetim ofisleri, hastalarımıza ve çalışanlarımıza ayırdığımız tuvaletlerimiz, genişçe oluşturduğumuz bekleme odası, idari anlamda işlerimizi takip ettiğimiz ofisimiz, soyunma odası ve bir laboratuvarımız mevcut. Kliniğimizin dışında sigara içmek isteyen hastalarımızın oturabildikleri bir bölümümüz vardı. Ancak sigara yasağından sonra burası insanların dinlendikleri ve sohbet ettikleri bir mekan olarak kullanılıyor.

Belki fikir verebilmek açısından şunu söylemek isterim. Burada randevu ve hasta kabulü tek birim, muhasebeyi de ayrı birim olarak tasarladık. Ayrıca arka bölümde tanıtım ve hasta takip işlemlerinin yapıldığı farklı bir birimimiz bulunuyor.

Tek ünitli standart bir klinikle sizin gibi çok sayıda dişhekiminin çalıştığı klinikler arasında ne tür farklılıklar söz konusu oluyor?

Aslında her iki yapının da birbirine üstünlüğü vardır. Ancak bizim gibi çok üniteli, birden fazla dişhekiminin çalıştığı ortamın öne çıkan birtakım avantajlarından söz edebiliriz. Bunlardan başında ekonomik anlamda işbirliği yapıldığı için bazı teknik alet ve cihazların alınması kolaylaşabiliyor. Ayrıca çok ünitli kliniklerde hasta sirkülasyonu daha fazla olacağından böyle yüksek yatırımları kısa sürede amorti edebiliyorsunuz. Avantajlarından bir diğeri ise hekimlerin teknik olarak birbirleriyle yardımlaşmalarıdır. Yine bu tarz kliniklerin üstünlüklerinden bir tanesi de uzman dişhekiminin bulunması ve klinikte olduğu günlerde kendisine yeteri düzeyle hasta sunabilme imkanının varlığıdır. Belki de her dişhekiminin beyninin arkasında yatan en önemli faktör şudur ki hekimlerden birinin herhangi bir sebepten ötürü çalışamadığı durumlarda hastanın tedavisinin üstlenilmesi ve böylece hekimin kazancında aksama olmamasıdır.

Sizin de bildiğiniz üzere dişhekimleri için en önemli sorunların başında bel ve boyun ağrıları geliyor. Yani ergonomi öne çıkıyor. Kullanacağınız alet ve cihazları seçerken nelere dikkat ediyorsunuz?

Alet seçimi yaparken ergonomi konusunda Türkiye’ye bir danışman getirip dişhekimlerinin çalışma sırasındaki oturuş durumları ve vücut pozisyonları gibi konularda eğitim verme noktasında istekli olan yerli bir firmayı tercih ettik. Yurt dışında üretilen aletlerle çalışma kararı almıştık. Bu firma yurtdışından bir uzman getirerek hem bizlere hem de yardımcı personelimize nasıl bir düzen içinde çalışmamız hususunda bir günlük bir eğitim verdi. Bu kurstan sonra bakış açımızda ciddi değişimler oldu.

Dişhekimi muayenehanesine gelen hastada ister istemez bir korku durumu söz konusudur. Bunu ortadan kaldırabilmek adına kliniğinizi tasarlarken nelere öncelik verdiniz?

Hastaların korkularını gidermek birkaç faktöre bağlıdır. Birincisi, hasta kliniği ilk aradığında muhatap olduğu kişiyle iyi bir iletişim kurmalıdır. Bu da hastayla konuşan kişinin eğitimiyle ve başarısıyla doğru orantılıdır. Muayenehane personelinin eğitimli olması gerekmektedir. Bunun yanında kliniğin rahatlatıcı ve huzur verici bir ortam olması önemlidir. Buna önem verdiğimizden kliniğimizi sade, açık renklerin hakim olduğu ve dişhekimliğiyle ilgili çok sayıda resmin duvarlarımızda asılı olmadığı bir konseptte tasarladık. Hastalarımızı ürkütecek lükslükten de kaçındık. Had safhada hijyenik ve temiz olmasına özen gösterdik ve bunu sağlamaya devam ediyoruz.

Kliniğimizde çaldığımız müzik konusunda da seçici davranıyoruz. Ağırlıklı olarak klasik Türk ve Batı müzikleri ile caz çalıyoruz.Hareketli müziklere yer vermiyoruz. Çünkü buraya gelen hastalarımızın bir bakıma ruhlarının da dinlenmesi gerekiyor. Kliniği dolaşırken duvarlardaki metalden yapılmış erkek, kadın ve çocuk figürleri mutlaka gözünüze çarpmıştır. Ünlü karikatürist Haslet Soyöz tarafından yapıldı. Bu vesileyle kendisini saygılarımla selamlıyorum.

Stress ve korkuyu gidermenin en önemli faktörlerinden biri de şudur: Buraya gelen hastalarımız güleryüzlü bir ortamla karşılaşıyorlar. Bekleme odasında kendilerine gerektiği kadar bilgi verildikten sonra hastalarımızın bekleme sürelerini huzur içinde geçirmelerini sağlamaya çalışıyoruz. Gazete ve dergilerin son sayılarını okuyabildikleri gibi kahvelerini kendileri hazırlayabiliyor ya da klinik çalışanımız tarafından yapılan limonatayı içebiliyorlar. Önemsendiklerini hissediyorlar.

Kliniklerdeki önemli konuların başında sterilizasyon geliyor. Bu konudaki yaklaşımınızı öğrenebilir miyiz?

Sterilizasyon ve dezenfeksiyonu kliniğimizde öne çıkartıyor ve bunu hastalarımızın da bilmesini sağlıyoruz. Her vesileyle bunu gösteriyor ve vurguluyoruz. İlk günden beri burada kuru hava sterilizatörü ve otoklav kullanılmaktadır. Çalışmalarımız sırasında mümkün olduğunca tek seferlik malzemeler kullanıyoruz. Eldiven, tükrük emici, bardak, enjektör v.s  hep tek seferliktir. Şayet bu mümkün değilse otoklavlanarak kullanılıyor. Otoklavlanması mümkün olmayan malzemeler ise soğuk dezenfeksiyonla hijyenik hale getiriliyor. Hijyene ve dezenfeksiyona önem veren bir klinik olmaktan ötürü çok sayıda yeni hasta kazanmışızdır.

Son olarak gelecekte kendi muayenehanesini açmak isteyen genç meslektaşlarınıza neler söylemek istersiniz?

Başarılı bir dişhekimi olabilmek için meslektaşlarımın mezuniyet sonrası eğitimi aksatmadan sürdürmeleri gerekiyor. Piyasada olup bitenlerle ilgilenmelerinin kendilerine mutlaka yarar getireceğini düşünüyorum. Ayrıca başarılı olmuş dişhekimlerini yakından takip etmeliler. Tek ya da çok üniteli bir ünite içinde çalışıyor olmalarının pek bir önemi yoktur. Ancak yenilikleri yakından izlemeliler ve en önemlisi de hastalarına karşı dürüst olmalılar.  Hasta merkezli bir dişhekimliği kliniği işletmeli ve mutlaka iyi dişhekimi olmalılar.