Türkiye’de diş bakımına yeterli önem bir türlü verilmiyor. Diş macunu pazarı 143 milyon doları bulsa da Türkler, Hollandalıların beşte biri kadar macun tüketiyor. 3 ayda bir yenilenmesi gereken fırçalar bazen 4 yıl boyunca kullanılıyor.
Türkiye’nin diş bakımına harcadığı para, dişinin kovuğunu doldurmuyor. Türkiye’de 143 milyon dolarlık bir diş macunu pazarı olsa da, yılda 30 milyona yakın diş fırçası satılsa da, Türk insanı diş bakımında dünya ortalamasında çok gerilerde kalıyor.
İsveçliler yılda ortalama 2.5 diş fırçası değiştirirken, Türkler fırçasını ortalama 4 yılda bir yeniliyor. Türkiye’de kişi başı yıllık ortalama 85 gram diş macunu tüketilirken bu rakam İsrail’de 570, Hollanda’da 400 gramı buluyor.
Diş bakımında çok önemli bir yer tutan diş macunu pazarında, son dönemde bir hareketlenme görülüyor. 2006 yılında 130 milyon dolar olan diş macunu pazarının 2007’de 143 milyon dolara ulaştığı hesaplanıyor. Pazardaki bu yüzde 10’luk büyümede geçen yıl piyasaya sürülen çikolata, egzotik meyve gibi aromalı diş macunlarının payı olduğu düşünülüyor.
20’ye yakın diş fırçacı var
Türkiye de diş macunu pazarında irili ufaklı birçok kuruluş olmasına rağmen aslan payını Colgate, İpana ve Signal alıyor. Yüzde 45 payla pazarda liderliğini elinde bulunduran İpana’yı yüzde 30’la Colgate ve yüzde 15.4’le Signal izliyor. Sensodyne, Oral-B, Vepa gibi firmalar da pazar paylarını artırmaya çalışıyor. Diş macuncular arasında kıyasıya bir rekabet sürüyor. Örneğin, Ukrayna pazarında 3. büyük firma olan Sanino’nun Türkiye pazarından çekilmek zorunda kaldığı biliniyor. Macun pazarında rekabeti kızıştıran unsurların başında ise televizyon reklamları geliyor.
Macuncuların diş fırçalama alışkanlığını kazandırma çalışmalarına diş fırçası üreticileri de destek veriyor. Üreticiler, dişin yanı sıra dil fırçalayan, masaj yapan, sigara lekelerini çıkaran çeşit çeşit fırçaları piyasaya sürüyor. Pazarın yüzde 90’ına sahip olan ve fiyatları ortalama 1 YTL – 10 YTL arasında değişen manuel diş fırçalarının yanı sıra şarjlı ve pilli diş fırçaları da seçenekler arasında bulunuyor.
Dişine düzenli bakan yüzde 5
Yılda 30 milyon diş fırçasının satıldığı Türkiye’de Oral – B, yüzde 20’lik pazar payıyla fırça sektöründe lider konumunda bulunuyor. Onun ardından yüzde 18’ler civarındaki pazar payıyla Signal ve yerli üretici Banat geliyor. Bu pazarda da Colgate, İpana, Dipaş ve Vepa’nın aralarında olduğu 20’ye yakın irili ufaklı firma yer alıyor.
Türkiye’de her 100 yetişkinin 97’sinin dişlerinin çürük oluğundan yola çıkıldığında, diş macunu ve diş fırçası kullanma oranının hayli düşük olduğu görülüyor. Türkiye’de her yüz kişiden 60’ının diş fırçası bulunmuyor. Geriye kalan yüzde 40’lık kesim ise ortalama olarak 3 ayda bir değiştirilmesi gereken diş fırçasını çok uzun süre süre kullanabiliyor. Türkiye’deki evlerin dörtte birine diş macunu girmiyor.
Macun üreticileri çürüğe ve tartara karşı koruyucu, beyazlatıcı, koku giderici, yani hemen her tür ihtiyaca uygun diş macunu üretse de nüfusun yüzde 60’ı dişini fırçalamıyor. Nüfusun yüzde 35’i dişini ara sıra fırçalarken, dişlerini düzenli olarak fırçalayanların oranı ise sadece yüzde 5’lerde kalıyor.
Türkiye’de ağız çalkalama suyu ve diş ipi gibi bakım ürünlerini ise çok az sayıda insan kullanıyor.
Evlerin 4’te biri diş macunsuz
Türkiye nüfusunun sadece yüzde 5’i dişlerini düzenli fırçalıyor. Nüfusun yüzde 60’ı dişini fırçalamıyor. Dişlerini ara sıra fırçalayanların oranı ise yüzde 35. Diş fırçalayanların yüzde 26’sı bunu güzel görünmek için yapıyor. Türkiye’de ortalama diş fırçalama süresi 30 saniye. Yetişkinlerde çürük diş oranı yüzde 97.
6 – 13 yaş arası çocukların ağzında en az bir çürük var. Türkiye’deki hanelerin dörtte birine diş macunu girmiyor.
30 saniyelik jet fırçalama!
Dişleri iyi bir biçimde fırçalamak için 2 dakika civarında bir süreye ihtiyaç duyulurken bu konuda Türkiye ortalaması 30 saniyeyi geçmiyor. Diş fırçalama alışkanlığının çocuklukta kazanılması gerektiğini belirten Diş Dostu Derneği üyesi diş hekimi Hakan Yuvacı, “2 yaşındaki bir çocuğun ebeveynleri yardımıyla diş fırçalamaya başlaması gerekiyor. Bizde bırakın çocukları, yetişkinlerde bile böyle bir bilinç yok. Büyük bir kesim şiddetli ağrı olmadan dişçi koltuğuna oturmuyor. Bu durum diş kayıplarını artırıyor” dedi.
Kaynak: Milliyet