Türkiye, Onaylanan İlk Covid-19 Aşısı Araştırmasının Yapıldığı 6 Ülkeden Biri

İstinye Üniversitesi’nde öğrencilerle buluşan Pfizer Klinik Araştırmalar Türkiye, Rusya, Orta Doğu ve Kuzey Afrika Bölge Direktörü Dr. Gökhan Duman, klinik araştırmalar ve Alman BioNTech firmasıyla yürüttükleri, dünyanın ilk onaylanan Covid-19 aşı çalışmaları hakkında güncel bilgileri paylaştı. Aşının araştırma çalışmaları Türkiye’nin de içerisinde olduğu 6 ülkede yapıldı. Araştırmaya katılan 44 bin deneğin 500 tanesi Türkiye’den organize edildi.
Türkiye, Onaylanan İlk Covid-19 Aşısı Araştırmasının Yapıldığı 6 Ülkeden Biri Türkiye, Onaylanan İlk Covid-19 Aşısı Araştırmasının Yapıldığı 6 Ülkeden Biri
Türkiye, Onaylanan İlk Covid-19 Aşısı Araştırmasının Yapıldığı 6 Ülkeden Biri

Türkiye, Onaylanan İlk Covid-19 Aşısı Araştırmasının Yapıldığı 6 Ülkeden Biriİstinye Üniversitesi (İSÜ) “Sektörle İş Birliği Ofisi”nin “Mentorun CEO Olsun” programı kapsamında; Covid-19 aşı çalışmalarının içinde yer alan önemli kurumlardan Pfizer’ın Klinik Araştırmalar Türkiye, Rusya, Orta Doğu ve Kuzey Afrika Bölge Direktörü Dr. Gökhan Duman’ı ağırladı…

İSÜ Rektörü Prof. Dr. Erdal Karaöz ev sahipliğinde, Sektörle İşbirliği Ofisi Direktörü Şule Kılıçarslan moderatörlüğünde gerçekleşen online etkinlikte Dr. Gökhan Duman; ulusal ve uluslararası kariyer fırsatları, dünya çapında yürütülen tüm genel klinik araştırmalar ve Türk profesörler Uğur Şahin ve Özlem Türeci çiftinin kurucusu olduğu Alman BioNTech firmasıyla yürüttükleri, dünyanın onaylanan ilk Covid-19 aşı çalışmaları hakkında son güncel bilgileri öğrencilerle paylaştı.

Klinik Araştırma Sayısı Sıralamasında Türkiye 22’nci Sırada

Reklam

Konuşmasında, öncelikle global bazda ve ülkemizdeki klinik araştırmalarla ilgili güncel bilgiler veren Dr. Gökhan Duman, Türkiye’nin devam etmekte olan klinik araştırma sayısı sıralamasında son yıllarda yükselişe geçtiğinin müjdesini vererek, şunları söyledi: “Klinik araştırmaların, hasta insanlara, bilim çevrelerine ve ekonomik hayata olmak üzere ayrı ayrı büyük pozitif etkileri söz konusu. Özellikle var olan tedavi yöntemleri işe yaramamış hastalar için büyük anlam ifade ediyor. Bilim insanları bu araştırmaların tüm fazlarında önemli deneyimler elde ediyorlar ve kendilerini uluslararası alanda tanıtma fırsatı yakalıyorlar. Ve ekonomik olarak bu araştırmalar doğrudan yabancı sermaye yatırımıdır ve ülke sağlık sistemine hem know how hem de ekonomik olarak önemli katkılar sağlıyor. Sadece Pfizer olarak yıllık 8 milyar USD ARGE yatırımımız söz konusu ve bunun büyük bir kısmını yeni ilaç ve aşı için klinik araştırmalara harcamaktayız.

2018 sonu itibariyle dünyadaki toplam ilaç ARGE yatırım miktarı 179 milyar USD’dır. Bunun yüzde 47’si ABD’de, yüzde 30’u AB ülkelerinde, yüzde 8’i Japonya’da, yüzde 2’si Çin’de ve yüzde 13’ü de dünyanın geri kalanında harcanıyor. Bu rakamların gösterdiği gibi bu ARGE yatırımlarından gelişmiş ülke insanları yararlanıyor. Klinik araştırmalar tüm AR-GE harcamalarının yüzde 57’sini oluşturuyor. Dünya çapında yürümekte olan toplam klinik araştırma sayısı ise, 69 bin 292 ve bunun 28 bin 913 adedi ABD’de, 18 bin 623 adedi AB ülkelerinde, 4 bin 983 adedi Kanada’da, 10 bin 144 adedi Çin’dedir. Ülkemiz bin 158 araştırma ile 22. sırada ve son yıllarda 4 sıra yükseldik. Ama milyon nüfus başına düşen araştırma sıralamasında daha gerilerdeyiz. 1 milyon kişiye 14 araştırma düşüyor ülkemizde. Nüfusu bize yakın ülkelere baktığımızda, örneğin Fransa’da milyon kişiye 90, Almanya’da 42, İtalya’da 53, İspanya’da 81 araştırma devam ediyor. Bardağın dolu tarafından bakarsak büyük bir potansiyele sahibiz. Görüldüğü gibi burada da gelişmiş ülkelerin bariz bir öne çıkması söz konusu. Bu veriler www.clinicaltrials.gov’un Ekim 2020 sonu verileridir. Bir ilacın piyasaya çıkma ARGE maliyeti, 80’li yılların başında 179 milyon USD iken, bugün 2.5 milyar USD’ı aşmış durumda.”

Türkiye’nin Klinik Araştırmalarda Aldığı Yatırım 3 Kat Arttı

Duman, Türkiye’nin klinik araştırmalarda aldığı yatırımlara değinerek “ Yatırımlar 2012’deki 53 milyon USD’dan, 2019 sonu itibariyle 153 milyon USD’a çıkarak 3 kat arttı. Ama tüm dünyadaki toplam ARGE yatırımının 180 milyar USD olduğunu anımsarsak, çok düşük bir miktar olduğu gerçeği ortaya çıkar. Klinik araştırma ortamımızı hızla geliştirmemiz bu miktarı artırmanın tek yolu.” dedi.

Toplam 44 Bin Deneğin 500 Tanesi ve Toplam 152 Merkezin 9 Tanesi Türkiye’de Organize Edildi

Alman BioNTech firmasıyla yürüttükleri Covid-19 aşı çalışmaları hakkında bilgi veren Duman, onaylanan ilk Covid-19 aşısını bulan firmanın kurucularının, CEO’sunun Türk olmasının ve Türkiye’nin bu çalışmada yer almasının gurur verici olduğunun altını çizerek, sözlerini şöyle tamamladı: “Aşı araştırma çalışmamız, aralarında Türkiye’nin de yer aldığı 6 ülkede yapıldı. Irksal çeşitlilik önemlidir bu tür araştırmalarda. ABD, Almanya, Arjantin, Brezilya, G. Afrika diğer ülkelerdir. Açıkçası Almanya ve Türkiye’nin araştırma kapsamında yer alması için Uğur Şahin ve Özlem Türeci’nin önemli katkıları oldu. Toplam 44 bin deneğin 500 tanesi ve toplam 152 merkezin 9 tanesi Türkiye’de organize edildi. 5 Ağustos 2020’de başvurular alınmaya başlandı. Hasta alım süresi 22 Ekim 2020’de başladı ve 12 Kasım 2020’de hasta alımı tamamlandı. Tüm hastalar 1. ve 2. aşılarını olmuş durumda ve takipteler şu anda. Bu çalışma bizler için çok gurur verici oldu. Bilimsel makalemiz 1-2 hafta önce ve ardından FDA onayı gerçekleşti. Bu arada FDA brifing dokümanı içinde her türlü bilgiye şeffaf bir şekilde ulaşabilirsiniz. Makale yazarları arasında Uğur Şahin ve Özlem Türeci’nin yanı sıra ülkemizden Prof. Dr. Serhat Ünal da yer alıyor.”

Add a comment

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Reklam