100. yılda, 19 yaşında!

Türkiye, bilimsel dişhekimliğinin 100. yılını kutlamaya hazırlanıyor. Bu noktada, sektörün birçok bileşeni, bir durum muhasebesi yapmak, “nereden nereye geldik” değerlendirmesinde bulunmak için şapkasını önüne koyuyor. Biz de, Vestiyer olarak, sözkonusu 100 yılın 19’una tanıklık etmiş bir yayın grubuyuz. O yüzden, bugün geldiğimiz noktayı, varmak istediğimiz hedeflerimizi, hayallerimizi sizlerle paylaşmak istiyorum.
100. yılda, 19 yaşında! 100. yılda, 19 yaşında!
100. yılda, 19 yaşında!


Türkiye, bilimsel dişhekimliğinin 100. yılını kutlamaya hazırlanıyor. Bu noktada, sektörün birçok bileşeni, bir durum muhasebesi yapmak, “nereden nereye geldik” değerlendirmesinde bulunmak için şapkasını önüne koyuyor.


 


Biz de, Vestiyer olarak, sözkonusu 100 yılın 19’una tanıklık etmiş bir yayın grubuyuz. O yüzden, bugün geldiğimiz noktayı, varmak istediğimiz hedeflerimizi, hayallerimizi sizlerle paylaşmak istiyorum.


 


Bir elin nesi var, iki elin dergisi!


 


Belki daha önce de sizlerle paylaştığım, fakat beni derinden etkilediği ve düşünce tarzım üzerinde derin izler bıraktığı için tekrarında fayda gördüğüm bir hatıramı özetlemek istiyorum.


 


Dişhekimliği Dergisi’nin ilk sayısını çıkartmak için heyecan ve hevesle koşuşturduğumuz günlerdeydi. Yıl 1988 veya 89’du. Dişhekimliği Fakültesi 2. sınıf öğrencisi, 18-19 yaşlarında toy delikanlılar olarak, ışık gördüğümüz her kapıyı, reklam alabilmek umuduyla çalıyorduk.


 


O ziyaretlerden birinde, yaşlıca bir beyefendi, bizim toy halimizi görüp nasihat etme ihtiyacı duymuştu. Herkesin hevesle dergi çıkarmaya yeltendiğini, oysa bu işin aslında öyle çok da kolay olmadığını, zorlu bir çaba gerektirdiğini anlatmış ve sözünü şöyle tamamlamıştı: “Önüne gelen dergi çıkarıyor kardeşim. Bir elin nesi var, iki elin dergisi!”


 


Belki sırf baştan savmak, reklam vermekten kurtulmak için söylenen bu cümle bizi üç temel sonuca götürdü:


 


1. Yayıncılık, ciddi ve profesyonel bir iştir.


2. Hevesle başlanabilir fakat reel ticari kurallarla devam eder.


3. Özel ilgiye muhtaçtır, “ek iş” olmayı asla kabul etmez.


 


Her iki hekimden biri VYG abonesi


 


Herkes kabul ediyor ki, Türkiye’de bugün 100. yıldönümünü kutlayan bilimsel dişhekimliğinin, dünya standartlarında yayıncılık yapan, gerçek anlamda profesyonel bir yayıncısı var.


 


Tam 19 yıldan bu yana, hekim-teknisyen-akademisyen-sektör arasındaki iletişimi sağlıklı bir zeminde karşılayabilmek amacıyla çalışan Vestiyer Yayın Grubu, içeriğiyle, tasarımıyla, baskı kalitesi ve dağıtım ağıyla, gerçekten dünya standartlarında bir yayıncılık anlayışını, Türk dental sektörünün ve biliminin hizmetine sunmuştur.


 


Bu kalite anlayışı, dişhekimlerinden hakettiği ilgiyi görmüş, Yayın Grubu’muzun abone sayısı 10.000’i aşmıştır. Bugün itibariyle, Türkiye’deki her iki dişhekiminden biri, en az bir dergimizin abonesidir.


 


Kongre-Fuar anlayışında dönüm noktası: Dental İstanbul


 


Bildiğiniz gibi, bu güne kadar dental yayıncılık ve orgnazisayon adına pek çok ilki gerçekleştiren Vestiyer Yayın Grubu olarak, yepyeni bir organizasyona start verdik: Dental İstanbul.


 


Ve 25-29 Ekim 2007 tarihinde, Dental İstanbul’da, dişhekimlerini, diş teknisyenlerini, öğrencileri ve firmaları büyük bir başarıyla buluşturduk.


 


Bir hayal kurduk ve bu hayalin peşinde ilk büyük adımımızı Ekim 2007’de başarıyla tamamladık. Bu ilk adımın, hem İstanbul’un dünyadaki dental sektör buluşma adreslerinden biri haline gelmesi, hem de sektörümüze yeni bir ufuk kazandırılması adına çok önemli bir katkı olduğuna inanıyoruz.


 


Şimdi yeni ve daha güçlü bir Dental İstanbul için hazırlanıyoruz. Dişhekimlerini yedinci kez, diş teknisyenlerini üçüncü kez buluşturmaya hazırlandığımız “Dental İstanbul 2008”de, öğrencileri de ikinci kez buluşturacağız.


 


Biz, on yıllık bir süreç sonunda, İstanbul’un, dental dünyanın en önemli buluşma merkezi haline gelmesinin hayalini kuruyoruz. Çünkü biz, yeryüzünde, Doğu ile Batı’yı buluşturmayı İstanbul’dan daha fazla hakeden başka bir yer olmadığına yürekten inanıyoruz.


 


Napoleon Bonapart’ın “Eğer dünya tek bir ülke olsaydı, başkenti İstanbul olurdu” sözünü hatırlatarak, İstanbul’u “dental dünyanın başkenti” haline getirmek amacıyla çıktığımız bu yolda, en büyük desteği yine sizlerden bekliyoruz.


 


Uluslararası tanıtım çalışmalarımız


 


Bu yolculuğumuzun ilk yılında, Dental Tribune International, Das Dental Labor ve FMC Madia Communications’un da desteğiyle yaptığımız tanıtım çalışmalarından birkaç örnek vermek istiyorum:


 


• Köln IDS fuarında İstanbul ve Dental İstanbul’u tanıtıcı broşürlerimiz dağıtıldı


 


• Köln’de yapılan Dental Tribune International Yayıncılar Toplantısı’nda, Dental İstanbul’u tanıtan dosyalar, dünyanın dört bir tarafından gelen dental yayıncılara ulaştırıldı.


 


• Buldental (Sofya) Fuarı’nda hem broşürler dağıtıldı, hem de Dental Tribune Bulgaria standında iki gün boyunca İstanbul’u tanıtan videolar gösterildi.


 


• Londra’da yapılan World Aesthetic Congress’te stand açıldı, broşür dağıtıldı, videolar gösterildi.


 


• İngiltere, Almanya, İtalya, Rusya, Bulgaristan (Makedonya’ya da dağılıyor), Yunanistan, Dubai (Ortadoğu ve Afrika bölgesine dağılıyor), Avusturya ve İsviçre’de çıkan dental yayınlarda Dental İstanbul ilanları ve haberleri yayınlandı.


 


• DTI’nin kongre duyuru sitesi olan www.uptodayte.com başta olmak üzere pekçok uluslararası web sitesinde banner’lar yayınlandı.


 


• İngiltere’nin lider dental yayını olan “Dentistry” dergisi ile İngiltere’de, Dental Tribune Bulgaria ile de Bulgaristan’da insert’lerimiz dağıtıldı.


 


 • Zaten yayıncılık lideri olduğumuz kendi ülkemizde ise mümkün olan bütün mecraları kullanarak tanıttık, tanıtmaya da devam ediyoruz.


 


En güçlü dayanağımız, bize duyduğunuz güven


 


Bunun uzun, zahmetli ve riskli bir yolculuk olduğunun ve henüz işin çok başında bulunduğmuzun farkındayız. Fakat en güçlü dayanağımız, 19 yıldır hak etmek için çabaladığımız ve siz dental sektör üyelerinin de bizden esirgemediği güvendir.


 


Dental İstanbul konusunda da, gerçekten çok değer verdiğimiz “güven”inizi ve desteğinizi bizden esirgemeyeceğinize yürekten inanıyoruz.


 


İşte tam da bu inancımız sebebiyledir ki, hem Dental İstanbul için, hem de bizden esirgemediğiniz “güven”inizi daha fazla hak etmek için var gücümüzle çalıştık, çalışıyoruz ve çalışmaya da devam edeceğiz.


 


Gerek eleştirel gerekse motive edici bütün katkılara açık olduğumuzu ve ölçeği ne olursa olsun her türlü destekten büyük mutluluk ve onur duyacağımızı özellikle belirtmek istiyorum.


 


Bilimsel dişhekimliğinin 100. yılı hepimize kutlu olsun!

 

Dt. Bülent Manav

Add a comment

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir