Sayın Hocam, öncelikle sizi tanıyabilir miyiz?
İlk, orta ve lise öğrenimimi, doğduğum şehir olan Erzurum’da tamamladım. Lisans ve doktora eğitimimi ise 1999 yılında girdiğim Atatürk Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nde tamamladım. Daha sonra Erciyes Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi’nde Öğretim Üyesi olarak çalışmaya başladım. Halen aynı üniversitede akademik hayatıma devam etmekteyim.
Üniversitenizin Endodonti Anabilim Dalı’nda yapılan çalışmalar ve kadronuz hakkında neler söylemek istersiniz?
Bölümümüzde bulunan 3 Profesör, bir Doçent, bir Dr. Öğr. Üyesi ve 11 araştırma görevlisiyle hastalarımıza hizmet vermekteyiz. En güncel materyallerin mevcut olduğu tam donanımlı preklinik ve kliniklerimizle öğrenci ve asistanlarımıza dünya standartlarında eğitim vermekteyiz. Ayrıca fakültemizde asistanlarımızın bilimsel kongre katılımlarına da maddi destekte sağlanmaktadır.
Üniversitenizdeki fiziksel ve teknolojik imkanlar nelerdir?
Fakültemiz, 3 bloktan oluşan büyük bir alana yayılmış bulunmaktadır. İlk 2 blok ağız diş çene cerrahisi dışındaki bölümlere hizmet etmektedir. Üçüncü bloğumuz, bünyesinde günde onlarca operasyonun yapıldığı lokal ve genel ameliyathaneleri barındıran bir cerrahi binasına sahiptir. Halihazırda inşaatı devam eden çocuk diş hekimliği ve ortodonti bloğu da fakültemiz bünyesindeki yerini yakın zamanda alacaktır. Fakültemizde ayrıca tam donanımlı bir araştırma laboratuvarı da gerek kendi personelimize gerekse başka fakültelerden araştırmacılara hizmet vermektedir. Endodonti bölümümüzde ise alanımızla ilgili her türlü cihaza (operasyon mikroskobu, ultrasonik cihazlar vb.) sahibiz. Hastalarımızın tedavilerinde ve asistan eğitimlerimizde en güncel materyallerin kullanımını bölüm olarak ilke edinmiş durumdayız.
Diş hekimliği ve endodontide heyecan verici bulduğunuz yenilikler nelerdir?
Sanıyorum ki diş hekimliğinde son 20 yılda çok büyük gelişmelere şahit olduk. Bunların en önemlileri dijital tarayıcı-kazıyıcı cihazlarının (CAD-CAM) ve bilgisayarlı tomografi cihazlarının klinik pratiğimizde yerini alması olabilir. Günlük yaşamın yoğunluğunda kısa sürede tedavi hizmeti almak isteyen hastalar için bu teknolojiler son derece vazgeçilmez olmaya başladı. Endodonti alanına gelecek olursak, yeni nesil kanal eğelerinin (özel ısıl işlem görmüş) üretimi, bizlere daha güvenli ve daha koruyucu tedavi yapma imkânı sağlamaktadır. Bununla birlikte kök kanal irrigasyonu ve dolgusu için geliştirilen yeni ürünlerde tedavi kalitemizi ve başarı şansımızı da oldukça artırmaktadır.
Endodonti alanında ilerlemek isteyen meslektaşlarınıza neler tavsiye edersiniz?
Diş hekimliğinde, meslektaşlarımızın en korktuğu alanların başında hiç şüphesiz endodonti gelmektedir. Bununla birlikte kullandığımız materyallerin her geçen gün çok daha iyi hale gelmesi, artık endodontik tedavilerin daha güvenli ve korkuya yer bırakmadan yapılmasına olanak sağlamaktadır. Tabii ki teorik olarak da iyi bir altyapıya sahip olmak, doğru teşhis koyup uygun tedavi planının oluşturulmasında çok önemlidir. Endodonti alanında kendini geliştirmek isteyen meslektaşlarımıza endodonti sempozyumlarına katılmalarını kesinlikle tavsiye ederim. Bunun yanı sıra eksik yönlerini tamamlamak için çeşitli kurslara katılım ve endodontik eğitim videolarının izlenmesi de faydalı olabilir. Endodonti alanında uzmanlık yapmak ise tamamen bu alanda kendini geliştirmek isteyenler için en iyi yol olacaktır.
Hekimlerimizin endodontinin bilgi ve sabır gerektiren bir diş hekimliği branşı olduğunu hep akıllarında tutmaları, tüm diş hekimliği branşlarında olduğu gibi endodontideki yenilikleri de takip edip, bunları klinik pratiklerinde uygulamaları başarılı tedaviler için elzemdir. Her dişin son bir şansı hak ettiğini unutmadan, endodontik tedavilerin gücüne inanmayı sürdürmeliyiz.
Röportaj: Elvan Genç (VYG)
Bu röportaj, Roots Dergisi’nin 29’inci sayısında yayınlanmıştır. Röportajın tamamını okumak için E-dergiye buradan abone olabilirsiniz.