Dr. Diş Hekimi Talat Buğur, yerli üretim yapan DTI Implant’ın kurucusu olarak dental sektörün yakından tanıdığı bir isim. Buğur, eşi ve çocuklarıyla sömestr tatili için Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otel’i tercih etmişti. Yangına, eşi, yedi yaşlarındaki ikiz oğulları ve 10 yaşındaki oğluyla yakalanan Buğur, 7. kattaki odalarında yaşananları paylaştı.
Bolu Kartalkaya’da yangın faciasını yaşadınız. Öncelikle geçmiş olsun diyoruz. Otelde alarm sesi veya ışıklı yönlendirme olmadığı çok konuşuldu. Yangını nasıl fark ettiniz?
Alarm sesi yoktu. Saat 03.30 sıralarında koridordan gelen seslerle uyandım. Aklıma yangın gelmedi. Kapıyı açtığımda yoğun bir duman ve koşturan insanlar gördüm. Hemen ailemi uyandırdım. Çocukların üzerini değiştirdik, kendimiz giyindik. Hemen kapının altına ıslak havlu koyduk.
Ben otelde alınan herhangi bir yangın tedbiri görmedim. Ne yangın alarmı vardı ne de otelin dışında bir yangın merdiveni. Otelin içindeki yangın merdivenini daha sonra basında çıkan haberlerde dinledik ama herhangi bir işlevi olmadı.
Kaçıncı kattaydınız? Nasıl kurtuldunuz?
Koridordan kurtulma imkânı yoktu. Yedinci kattaydık, çarşafları birbirine bağlayıp camdan aşağıya uzattık. Çarşafları uzatınca, otelde çalışan 3-4 genç gördü. Onlar ince bir merdiven getirdi. Bu merdiven ile sundurmaya, oradan da zemin kata ulaştık.
Otel çalışanları ya da başka otel misafirleriyle bir yardımlaşmanız oldu mu?
Otel çalışanı 3-4 genç arkadaş bize yardımcı oldu. Gençlerden biri, Hatay depremini yaşamış. O arkadaş, kendi de enkazdan kurtulduğu için çocuklara hem psikolojik olarak hem de merdivenden inmelerinde mentörlük yapmıştır.
Kurtulduğunuzda nasıl bir manzara ile karşılaştınız? İtfaiye ne zaman geldi?
Kurtulduğumuzda herkes canının derdindeydi. Çok bağrışma vardı. Biz kurtulduktan 10-15 dakika sonra itfaiye geldi. Başlangıçta hiç yangın söndürme değil, insanları sepetlerle kurtarma gayretindeydiler. Bu doğru bir yaklaşımdı.
Otelde yaşamını kaybeden kişiler arasında meslektaşlarınız da bulunuyor. Bu konuda neler söylemek istersiniz?
Maalesef 3 meslektaşımız ve onların çocuklarını da kaybettik. Bu çok üzücü. Kaybettiğimiz kişilere Allah’tan rahmet ve yakınlarına sabırlar dilerim. Söyleyecek bir söz bulamıyorum bu konuda.
Yaşadıklarınız, bundan sonraki tatil planlamalarınızı nasıl etkiler?
Kayak tatili ve diğer başka tatillerde, otelde bakacağım ilk nokta yangın ile ilgili tedbirleridir. Otelin yangın veya başka bir durumda kolay tahliye edilip edilemeyeceğine dikkat ederim mutlaka. Ama sağduyulu olmanın da çok önemli olduğuna inanıyorum ve şansın da mutlaka bir payı var.
Hukuki bir süreç başlatmayı düşünüyor musunuz?
Biz hemen olayın ertesi günü, bir hukuki süreç başlattık. Bolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunduk. Hukuki sürece, maddi manevi tazminat anlamında da devam edeceğiz.
Ya buradan kurtulamazsak diye düşündünüz mü?
Açıkçası, hiç buradan kurtulamayacağız diye bir korkum olmadı. Bir tek alt kattan da duman gelmeye başlayınca olayın vahameti gözümde arttı. Biz 7. kattaydık, 6. kattan da duman gelmeye başladı. O zaman korktum. Çünkü bizim kurtuluş planımızı nakavt edebilecek bir durumdu. Fakat o duman kayboldu sonradan, sanıyorum başka bir çıkış yeri buldu. Duman kaybolunca rahatladım. Duman artsaydı, merdiveni beklemeden atlamayı, çarşaflarla tahliye olmayı düşünebilirdik.
Kendiniz ve aileniz için ne hissettiniz?
Şu an sevinemiyoruz bile, şükrediyoruz hayattayız diye. Beş kişilik bir aile olarak kazasız belasız kurtulmamız da bir mucize. Şu an kolayca anlatıyoruz doğru adımları attık diye ama o safhada, nasıl olabildi diye ayrı bir düşünce sistemi oluyor. Kolay değildi ama kurtulduk, hayatımız devam ediyor.