Aligners International dergisinde yayımlanan yazısında Dr. Miguel Stanley, dental materyallerin zamanla biyolojik bütünlüğünü yitirebileceğini ve revizyon diş hekimliğinin bu nedenle geleceğin ana yaklaşımı olması gerektiğini savunuyor.
Aligners International’da yayımlandı: Revizyon Diş Hekimliği ile Diş Hekimliğinde Yeni Bir Çağ Başlıyor
Diş hekimliğinde restorasyonların “ömürlük” olduğu varsayımı, hastaları sessiz ve kronik sağlık risklerine açık hale getiriyor olabilir. Aligners International dergisinin 2025 yılı birinci sayısında yayımlanan makalesinde Dr. Miguel Stanley, “Revizyon Diş Hekimliği” (Revision Dentistry) kavramını detaylarıyla tanıttı. Stanley’e göre, geçmişte yapılan dolgu, kuron ve kök kanal tedavilerinin zamanla biyolojik uyumunu yitirmesi; sistemik inflamasyona (systemic inflammation), otoimmün hastalıklara, nörolojik rahatsızlıklara ve metabolik bozukluklara katkıda bulunabiliyor.
Tıpta Revizyon Yapılırken, Diş Hekimliğinde Neden Yapılmıyor?
Ortopedik cerrahide eklem protezleri 15–20 yıl içinde yenilenirken, diş hekimliğinde restorasyonlar genellikle yalnızca belirgin bir arıza oluştuğunda ele alınıyor. Oysa ki, vücut biyolojisi değiştikçe, yerleştirilen dental materyallerin de fiziksel ve kimyasal bütünlüğü bozulabiliyor. Stanley, bu durumun “görünmeyen, ağrısız ve sessiz” şekilde yıllarca sürebileceğini; buna rağmen hastaların büyük kısmının dental tedavilerini kalıcı zannettiğini vurguluyor.
Gözden Kaçan Riskler: Metal Hassasiyetleri ve Sessiz Enfeksiyonlar
Dr. Stanley’nin makalesinde, aşağıdaki gibi kritik risklere dikkat çekiliyor:
- Metal hassasiyeti (metal hypersensitivity): Titanyum, nikel ve amalgam bileşenlerine karşı gelişen inflamatuvar yanıtlar.
- Ağız içi galvanizasyon (oral galvanisation): Farklı metallere sahip restorasyonlar arasında tükürüğün elektrolit görevi görerek mikrocurrents (mikro akımlar) üretmesi; bu durum mitokondriyal fonksiyonu bozarak nörolojik etkiler yaratabilir.
- Kontamine implantlar ve kemik greftleri (contaminated implants and bone grafts): Yetersiz test süreçlerinden geçen materyallerin immünojenik (immunogenic) yan etkilere neden olabileceği bildiriliyor.
- Sessiz enfeksiyonlar (silent infections): Görünürde başarılı kök kanal tedavilerinin dahi bakteriyel biyofilm (bacterial biofilm) barındırabileceği ve sistemik enfeksiyona neden olabileceği CBCT görüntüleme (Cone Beam Computed Tomography) ve mikrobiyal analizlerle ortaya konuyor.
Revizyon Diş Hekimliğinin Temel Önerileri
Dr. Stanley’nin tanımladığı revizyon yaklaşımı şu adımları içeriyor:
- Eski restorasyonların korozyon, sızıntı ve mikrobiyal infiltrasyon belirtileri açısından düzenli olarak değerlendirilmesi.
- CBCT, tükürük biyobelirteçleri (salivary biomarkers) ve sistemik inflamasyon göstergeleri (systemic inflammation markers), örneğin CCL5/RANTES ve C-reaktif protein (CRP) testlerinin kullanılması.
- Uyumlu ve toksik olmayan biyouyumlu materyallerle (biocompatible materials) eski restorasyonların yenilenmesi.
- Diş hekimleri ile tıp doktorları ve fonksiyonel tıp uzmanları (functional medicine practitioners) arasında daha güçlü iş birlikleri kurulması.
Sigorta Sistemleri ve Farkındalık: Değişim Zamanı
Makale, hasta ve hekimlerin önemli bir kısmının bu risklerden habersiz olduğunu vurguluyor. Ayrıca birçok sigorta kuruluşu revizyon işlemlerini “estetik” ya da “elektif” (elective) kabul ettiğinden, hastalar tedavi masraflarını kendi bütçelerinden karşılamak zorunda kalıyor. Bu durumun değişebilmesi için hem kamu farkındalığının artırılması hem de yeni nesil teşhis protokollerinin standart hale getirilmesi gerektiği ifade ediliyor.
Gelecek Proaktif ve Bütüncül Diş Hekimliğinde
Dr. Stanley’e göre revizyon diş hekimliği yalnızca yeni bir fikir değil, zorunlu bir evrimdir. Diş hekimliği pratiğini reaktif (semptomlara müdahale eden) yapıdan proaktif (hastalığı önleyen) modele dönüştürmek, yalnızca ağız sağlığına değil tüm vücut sağlığına hizmet edecektir.

Kaynak:
Stanley, M. (2025). Dentistry 3.0: Why “revision dentistry” is the next frontier in oral and systemic health. Aligners International, Vol. 4, Issue 1, ss. 38–40.
www.miguelstanley.com