Özet
Süt azılarının erken kaybıyla oluşan boşluğun komşu dişler tarafından kapanmasını önleyen apareylerdir.
Çalışmanın amacı yer tutucu endikasyonu konulan ve çeşitli tipte yer tutucu uygulanan çocuk hastalarda hasta memnuniyetinin değerelndirilmesidir. İstanbul üniversitesi Diş hekimliği fakültesi Pedodonti anabilim Dalı kliniklerine başvuran yaşları 810 arasında değişen, 15 hasta hazırlanan bir anket formu doğrultusunda ebeveynlerin de yardımıyla sorgulanmıştır.
Giriş
Yer tutucular
Erken diş kaybı durumlarında var olan yerlerin korunarak sürekli dişlerin kaviste düzgün biçimde yerleşebilmelerini sağlamak için kullanılan apareylerdir (8, 18).
Arka bölgedeki süt dişi kayıplarında, ikinci süt azısı, birinci büyük azı dişinin sürmesinden, önce ya da sonra, erken kaybedildiğinde sürekli azıların meziale hareketine yol açarak ark uzunluğunda bazı kayıplar yaratacaktır. Normal bir ark uzunluğuna sahip ve süt azısını kaybeden bir çocukta boşluğun korunması esastır. Mutlaka boşluk kazanılarak yer tutucu yapılmalıdır (13, 17).
Kalıcı dişlerdeki çapraşıklığı minimuma indirir. Ancak kötü ağız hijyenine sahip ve yüksek çürük riski taşıyan çocuklarda uygun bir tedavi seçeneği oluşturmaz (17).
Yer tutucularda aranılacak özellikler:
· Mesio distal yönde çekim boşluğunu tamamen doldurmalıdır.
· Antagonist dişlerin uzamasını önlemelidir.
· Çekim boşluğunu dolduracak olan sürekli dişin sürmesini engellememelidir.
· Birden fazla süt dişi çekilmişse, çiğneme fonksiyonuna katkıda bulunmalıdır
· Dayanak noktası olan dişlerin fizyolojik migrasyonunu engellememelidir.
· Diş çekiminden hemen sonra, komşu dişler çekim boşluğuna ilerlemeye başlamadan yapılmalıdır ( 3, 6, 10, 11, 13, 15).
Yer tutucu tipleri
A- Sabit yer tutucular
· Bant ve looplar
· Lingual ark
transpalaten ark
nance apareyi
· Distal shoe
· Fiber yer tutucular
B– Hareketli yer tutucular
A- Sabit yer tutucular
Sürekli takılmaları ve kullanım açısından hasta kooperasyonu gerektirmemeleri önemli bir avantajdır.
Çürük riski yüksek çocuklarda bandın geldiği dişin ya da bitişik dişin çürük riski artacaktır. Bant ve loop şeklindeki apareyler tipik olarak tek taraflı kayıplarda kullanılırlar (12, 16).
Sabit Yer Tutucu Endikasyonları:
Birinci süt azısının kaybı (sürekli birinci büyük azı sürmeden önce veya sürdükten sonra)
Sürekli kesici dişlerin sürmesinden önce çift taraflı süt azısının kaybı durumunda
Fiber yer tutucular
Günümüz teknolojisi kompozit resin ile güçlendirilmiş fiberglass materyalini yer tutucu yapımında kullanabilme şansını vermektedir. Bu materyal bant ve loop tipi sabit yer tutucuların yerine ideal bir alternatif olabilir (9, 17).
Fiber Yer Tutucuların Avantajları
Tek seansta uygulanabilirler
Periodontal sorunlara neden olmazlar
Metal alerjisi olan kişilerde rahatlıkla kullanılabilirle
Daha az yer kaplar, daha doğal hissedilebilirler
Laboratuvar işlemleri ortadan kalkar
B-Hareketli yer tutucular
· Bir segmentte çok diş kaybı olduğunda kullanılırlar.
· Hem diş eksikliğini hem de okluzal fonksiyonu tamamlar.
· Sadece akşamları takılarak boşluğu koruyabilir ve sürekli azıların meziyale hareketini engeller.
· Sadece akşam kullanılması hasta tarafından kaybedilme ve kırılma olasılığını arttırır.
· Aparey yatmadan önce yıkanarak hemen takılmalı, takılmadığı durumlarda yıkanarak güvenli bir yerde saklanmalıdır (3).
Hareketli Apareylerin Dezavantajları
· Çürük oluşturma riski yüksektir.
· Doku zedelenmesi oluşabilir
· Hiperplazi oluşturma
· Destek dişlerde kapanış ilişkilerinin değişmesi
· Uzun süreli ve kontrolsüz kullanımları sonucunda kanin ve küçük azılar daha vestibülde konumlanabilirler (9, 10).
·
Yer tutucunun bakımı ve korunması
Yapışkan gıdalardan ve çiklet çiğnemekten kaçınılmalıdır
Dil ve parmaklarla yer tutucu itilip bükülmemelidir.
Düzenli ip ve fırça kullanılarak temiz tutulmalıdır
6 ayda bir mutlaka kontrole gidilmelidir.
Gereç ve yöntem
Bu çalışmada İstanbul Üniversitesi Diş hekimliği Fakültesi Pedodonti Anabilim Dalına başvuran yaşları 810 arasında değişen 8 kız ve 7 erkek hasta, hazırlanan bir anket formu doğrultusunda ebeveynlerinin de yardımıyla sorgulanmıştır.
Bu çalışmada yer alan 15 hastanın hastanın 10una sabit, 4üne hareketli ve 1ine de fiber yer tutucu uygulanmıştır. Gruplara ayrılan yer tutucu uygulanan çocukların sayılarının çok farklı olması istatistiksel açıdan karşılaştırılamamalarına neden olmuştur. Öncelikle hastalarla ilgili yaş, cinsiyet, kardeş sayıları gibi bilgiler edinilerek çalışmaya katılan ebeveynlerin yaş ve eğitim durumlarıyla birlikte kaydedildi. Hastanın mevcut diş kayıpları değerlendirilerek hangi tip yer tutucunun nerelere uygulanacağı belirlendi ve uygulama sonrasında sorgulamak için randevu verildi.
Yer tutucu kullanımına ilişkin sorular her hastada belli bir form kullanılarak gerçekleştirildi.
Bulgular
Çalışmamıza katılan hastaların sizce diş kayıplarının nedenleri neler olabilir? Sorusunu %60ı yetersiz ağız hijyeni, % 40ı da aşırı çürükler olarak yanıtladıkları görülmüştür (Grafik 2).
Çalışmaya katılan hastaların kullandığınız yer tutucunun olumsuz tarafı/ tarafları nedir? Sorusunu hareketli yer tutucu kullanan hastaların % 25i yemek yerken çıkması, sabit yer tutucu kullanan hastaların ise sadece % 9u metal olması diye yanıtlamışlardır. Geriye kalan katılımcılar olumsuz bir taraf olmadığını bildirmişlerdir.
Çalışmaya katılan hastaların çocuğunuz yer tutucusunu çıkartmaya çalışıyor mu sorusuna % 73 hayır, % 9 evet olarak cevapladıkları görülmüştür.
Çalışmaya katılan hastaların ebeveynlerine çocuğunuzun diş sağlığı ve yer tutucu ile ilgili bilgi aldınız mısorusunu %80 Evet, %20 hayır olarak yanıtlamışlardır (Grafik 3).
Çalışmaya katılan hastaların yer tutucu kullanırken nelere dikkat etmeniz gerektiği konusunda bilgilendirildiniz mi? sorusuna verdikleri cevaplar %60 evet, % 40 hayır olarak belirlenmiştir.
Yer tutucular erken diş kayıpları nedeniyle ark uzunluğunun bozulmadan kalmasına, karşıt dişin normalden fazla uzamasını ve orta hattın kaymasını engeller. Tek taraflı çiğneme oluşmasını engelleyerek doğru dil hareketlerinin sürekliliğini sağlar. Bu nedenle yer tutucu uygulamaları gerekli ve koruyucu tedaviler arasında yer alırlar. Bu çalışmaya katılan ailelerin de yarıdan fazlası (% 60,6sı) yer tutucuları gerekli bulduklarını ifade etmişlerdir (17,18).
Hareketli apareylerin uzun süreli kullanımında çeşitli zorluklarla karşılaşılmaktadır. Yoğun hasta kooperasyonu gerektirirler. Bu tip apareylerin hasta tarafında kaybedilme ve kırılabilme olasılığı yüksektir. Foster yaptığı bir çalışmasında doğru planlanmış sabit yer tutucuların hareketli yer tutuculardan daha fazla tercih edildiğini bildirmiştir. Bu çalışmaya katılanların da % 69u sabit yer tutucu %25i hareketli yer tutucu, % 6sı da kompozit esaslı yer tutucu kullanmaktadır. Hareketli yer tutucu kullanan katılımcıların % 25i yemek yerken çıkma şikâyeti bildirirken, sabit yer tutucu kullananların %91i hiçbir olumsuzluk olmadığını bildirmişlerdir (5,12).
Sonuçlar
Katılımcıların % 67si yer tutucu kullanımı konusunda yeterince bilgilendirildiklerini düşünmektedir.
Çalışmaya katılanların yarısından fazlası yetersiz ağız hijyenini diş kayıplarının nedeni olarak gördüğünü bildirmiştir.
Katılımcılardan hareketli yer tutucu kullananlar %25 oranında yemek yerken çıkmasından şikâyetçiyken, sabit yer tutucu kullananların sadece %9u yer tutucunun metal olmasını olumsuzluk olarak nitelendirmişlerdir.
Sabit yer tutucu kullanan katılımcıların sadece % 9u yer tutucularını çıkartmaya çalıştıklarını % 33ü de yer tutucunun takılması sürecinde psikolojilerinin kötü etkilendiğini belirtmişlerdir.
Bu çalışmanın sonucunda diş hekimi hasta ve ebeveynlerine, yeterince bilgilendirme yaptığı takdirde, yer tutucuların hasta memnuniyeti sağlama açısından tatmin edici sonuçlar verdiği söylenebilir.
Dt. Amjad Asi*, Prof.Dr. Gamze Aren**, Dt. Didem Öner Özdaş***
*Stajer Diş hekimi
**İ.Ü.Diş hekimliği Fakültesi Pedodonti Anabilim Dalı
*** İ.Ü.Diş hekimliği Fakültesi Pedodonti Anabilim Dalı Doktora Öğrencisi
İletişim adresi: [email protected]
Kaynaklar
1. Artun J, Marserander PB, Clinical efficiency of two different types of direct bonded space maintainers. J Dent Child.1983;50:197204.
2. Brill WA. The distal shoe space maintainer chairside fabrication and clinical performance. Pediatr Dent.2002;24(6):5615.
3. Daly D, Walker PO. Space maintanance in the primary and early mixed dentition. Pediatr Dent.1994;16(5):2601.
4. Ferdianakis K, Laskou M, Spyrou L. Lingual arch appliance fabrication i n the dental ofiice. J. Clin. Pediatr Dent.1998;22(4):27780.
5. Foster TD. Dental factors affecting occlusal development A. Textbook of Orthodontics London: Blackwell;1990:129- 46.
6. http: //dent.ege.edu.tr/hast-bilg.htm 20.4.2006
7. Kargul B, Caglar E, Kabalay U. Glassfiber-reinforced compozite resin as fixed space maintainer children: 12 month clinical follow up. J. Dent. Child. 2005;72(3):10912.
8. Kargul B, Caglar E, Tanboga I. Dental trauma in Turkish children, İstanbul. Dent travmatol.2003;1 9( 2):72 -5.
9. Kırzıoğlu Z, Erturk S. M. Success of reinforced fiber material space maintainers J. Dent. Child. 2004;7I (2):15862.
10. Liegeois F, Lime M. Modified bonded bridge space maintainer J. Clin. Pediatr Dent.I 999; 23( 4):281-4.
11. Lindemayer RG, Glavich GG. Space mainteiner for the loss of a permanent molar in a patient: report of case. ADSC J.Dent. Child. 1996;63(3):2135.
12. Mc DonaldRE, Avery DR. Dentistry for the child and adolencent. CV Mosby Co. St. Louis, Missouri, 1978
13. Qudemiat MA, Fayle SA. The longevicy of space maintainers: A retrospective study. Pediatr Dent. 1998;20,2 67- 72.
14. Qudemiat M A, Fayle SA. The use of space mainteiners at a UK pediatric Dentistry department J Dent. Child. 1999;3836.
15. Rayab L D. Clinical performance and survival of space maintainers: period of 5 years.
16. Santas V L, Ameida M A, Mello HS, et al. Direct bonded space maintainers.
ClinPediatr Dent.1993;17: 2215.
17. Simsek S, Yilmaz Y, Gurbuz T.clinical evaluation of simple fixed space maintainer s bonded with flow compozite resin. J Dent Child.2004;71(2):1638
18 . www.cresdenal.com.2I.4. 2006