Hüseyin Bey kısaca öz geçmişiniz ve varsa sosyal faaliyetleriniz (spor, dernek, vs.) hakkında bilgi verir misiniz?
1955 yılında İstanbul’da doğdum. Pertevniyal Lisesi’ni bitirdikten sonra 1977 yılında İstanbul Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesinden mezun oldum. 1980 yılında muayenehane açtım. Hayatın ve mesleğin her yanı ile bilgilenmeyi kendime bir görev kabul ettim. Bu bağlamda meslek örgütümüzün kuruluşunda ve daha sonraki yıllarda çeşitli kademelerinde (yönetim, disiplin, delegasyon) görev aldım. Bunun yanı sıra, mesleğin bilimsel yanından da hiç uzak kalmamaya çalıştım. Mesleki bilgi ve becerilerimi geliştirmek adına yurtiçi ve yurtdışında çok sayıda kurs, seminer, sempozyum, konferans, atölye çalışması ve kongreye katıldım. Bu süreç içerisinde mesleğimin ortodonti hariç tüm dallarında, özellikle endodontide yetkin bir dişhekimi olmaya çalıştım. Çeşitli küçük toplantılarda konuşmacı olarak yer almakla birlikte 2004 yılında İstanbul’da yapılan Uluslararası Dişhekimliği Kongresinde,
“Endodontik Tedavide Başarının Temel İlkeleri” başlıklı bir sunum yaptım. Türk Endodonti Derneği ve Avrupa Endodonti Derneği üyesiyim. İstanbul Üniversitesi Mezunlar Derneği ve Pertevniyal Lisesinden Yetişenler Derneği üyesiyim.
Meslek yaşamınızda endodontiye yönelik özel bir ilginiz var mı? Varsa bu ilginin nedenini öğrenebilir miyiz? Bir dişhekimi olarak endodonti ile ilgili olarak ne tür çalışmalar yapıyorsunuz?
Meslek yaşamımda endodontiye olan özel ilgimin en temel nedenlerinden biri, Türk Endodonti Derneği’nin 1991 yılından bu yana yapmış olduğu meslektaşlarına sıcakkanlı davranışlar sergileyen etkinlikleridir. Bu etkinlikler sayesinde elde edilen bilgi ve cesaret beni endodontik tedavide daha yetkin olabilmek için motive edici olmuştur.
Endodontik tedavide mikroskoba mutlak gereksinim duyulmayan konvansiyonel ve küçük cerrahi girişimler gerektiren tüm girişimleri gerçekleştirebiliyorum.
Endodonti alanında yurtiçi ve yurtdışında düzenlenen kongrelere katılıyor musunuz? Bu alanda kendinizi geliştirmek adına başka neler yapıyorsunuz?
Endodonti alanında yurtiçinde ve yurtdışında yapılan hemen hemen tüm etkinliklere katıldım ve halen de katılıyorum. Bu konuyla ilgili yerli ve yabancı yayınları takip etmeye çalışıyorum. Kendimi geliştirmek adına “usta” sayılabilecek yerli ve yabancı meslektaşlarımın yayınladıkları veya anlattıkları püf noktalarına maksimum dikkat etmeye çalışıyorum. Bunun yanı sıra, tıbbi ve teknolojik tüm yenilikleri takip ediyor ve uygulamaya çalışıyorum.
Endodonti ile ilgili yayınları düzenli olarak takip edebiliyor musunuz? Eylül 2007de yayın hayatına başlayan Roots dergisini tanıyor musunuz? Eğer tanıyorsanız dergi hakkındaki görüşleriniz nelerdir?
Özellikle yurtiçinde değişik fakültelerin öğretim üyelerinin yayınladıkları ders kitabı, kitapçık vb. yayınların tümünü okuduğumu hatta aynı kitabı birden fazla okuduğumu söyleyebilirim. Roots Dergisi ile abonelik bazında ilişkiye geçememek belki benim ihmalimden kaynaklanan bir durum oldu. Umarım bunu hemen gerçekleştireceğim.
Endodontinin dişhekimliğindeki yerini özetleyerek Türkiye ve dünyada geldiği noktayı açıklar mısınız?
Endodontik tedavi, konservatif tedaviye cevap vermeyen dişlerde geleneksel ve cerrahi yöntemlerle olmak üzere iki ayrı uygulama fazı gösteren ve bir dişi ağızda tutmayı amaçlayan periodontoloji ile birlikte mesleğimizin en yararlı bilim dalıdır. Endodonti ve periodontoloji, gelinen bilimsel ve teknolojik bu aşamada tedavi edici hekimlik bazında vazgeçilemeyecek iki daldır. Hasta hikayesinden başlayarak sterilizasyon çevrimi, rubber-dam uygulaması, mesleki bilgi ve becerinin hayata adapte edilmesiyle endodontik tedavide başarı şansı %90’ların üzerindedir. Konvasniyonel yöntemle başarıya ulaşılamayan dişlerde yeniden tedavi ve/veya cerrahi girişim dişin ağızda kalma şansını çok yükseltmiştir.
Hastalarınız endodontik tedaviye nasıl bakıyorlar?
Halkımız bu konuda neyin ne olduğunu çoğu kez bilememektedir. Bilgi eksikliği, korku, ekonomik faktörler, tedavinin geleceğe yönelik bazı belirsizliklerinin yarattığı endişe hastalarımızın bu tür tedaviden yeterince yararlanamamasına neden olmaktadır. Oysa diş kayıplarının daha da büyük ve maddi külfeti gerektiren bir girişime neden olacağını bilebilseler, endodontik tedaviye yaklaşım daha kısa sürede ve daha da hesaplı olması nedeniyle tercih edilen bir yöntem olacaktır.