Gezilecek 50 yer

Yaz bitiyor. Bu mevsim, aynı zamanda yıllık izinlerin büyük bir bölümünün kullanıldığı mevsim. İznini beş yıldızlı otel kompleksine kapanmaktan daha faydalı bir faaliyete dönüştürerek, tatili ‘seyahat’e tahvil ederek değerlendirmek isteyenlerin işi sanıldığı kadar zor değil. Tatili dayatılmış deniz-deniz-deniz üçgenine abanarak değil, yeni yerleri gezip öğrenmek, kısaca seyahat etmek olarak anlayan kimselerin en çok ihtiyaç duyacağı şeyin kendilerine kılavuzluk edecek bir metin olacağını düşünerek bir seçki hazırladık.
Gezilecek 50 yer Gezilecek 50 yer
Gezilecek 50 yer

Yaz bitmeden önce gezilecek 50 yer!

 

Yaz bitiyor. Bu mevsim, aynı zamanda yıllık izinlerin büyük bir bölümünün kullanıldığı mevsim. İznini beş yıldızlı otel kompleksine kapanmaktan daha faydalı bir faaliyete dönüştürerek, tatili ‘seyahat’e tahvil ederek değerlendirmek isteyenlerin işi sanıldığı kadar zor değil.

 


Tatili dayatılmış deniz-deniz-deniz üçgenine abanarak değil, yeni yerleri gezip öğrenmek, kısaca seyahat etmek olarak anlayan kimselerin en çok ihtiyaç duyacağı şeyin kendilerine kılavuzluk edecek bir metin olacağını düşünerek bir seçki hazırladık. ‘Ölmeden önce okunacak yüz kitap’, ‘Ölmeden önce izlenecek bin film’, ‘Ölmeden önce dinlenilmesi gereken 50 parça’ furyasının etkisinde kalmış olduğumuzdan olsa gerek, biz de kalktık ‘Yaz bitmeden önce gezilecek 50 yer’ listesi hazırladık.


 


Turizmin gözdesi 50’dir, ellisi de bellidir!


 


Türkiye, bulunduğu konum, doğası ve tarihi itibarıyla önemli zenginlikleri ve güzellikleri barındırıyor. Bu yüzden, yaz kış demeden yılın on iki ayında ziyaretçi akınına uğruyor. Avrupa ülkeleri, Asya, Amerika hatta Uzakdoğu’dan gelen turistler, ülkemizi karış karış gezerek doğal güzelliklerini keşfediyor. Akdeniz, Ege veya Karadeniz’de sahillerin de dışında gezilip görülecek yerler olduğunu neredeyse onlardan öğreniyoruz. İç Anadolu’daki bir bozkırda veya Doğu Anadolu’nun sarp kayalıkları arasında bazen tahmin etmediğimiz ya da ismini daha önce hiç duymadığımız yerlerin bulunduğuna tanıklık ediyoruz. Öyleyse, bu yaz her zaman yaptığımız tatiller ve her zaman gezip gördüklerimizin dışına çıkarak, farklı bir tatil rotası izlemeye ne dersiniz? Biz sizin için gezilip görülebilecek 50 yerin listesini çıkardık. Bunu yaparken de, hem bir klasik haline gelen vazgeçilmez yerleri size hatırlatalım dedik, hem de yeni yerler gezme ve görme fırsatını yakalamanızı istedik. Bu yaz, tatil rotanızı belirlemeden önce sizin için belirlediğimiz haritaya bakmayı ihmal etmeyin.


 


Dev heykeller mekânı Nemrut


 


Adıyaman’ın Kâhta ilçesinde bulunan ve içinde Kommagene Krallığı’nın antik kentini barındıran milli park içerisinde, aslan ve kartal heykellerinin arasında 7 metreye varan dev heykeller bulunuyor. Bölge, tarih meraklılarının ilgi göstereceği yerlerin başında geliyor.


 


Doğayla iç içe bir kasaba


 


Karadeniz’in şirin kasabalarından olan Amasra, sakin bir tatil isteyenler için ideal bir mekân. Doğal güzelliklerinin yanı sıra, kalesi, müzesi ve Cenova şatosuyla tarihî bir tur da yapabilirsiniz. Çakraz’da yiyeceğiniz balığın tadını ise unutmanız mümkün değil.


 


Amasya’nın nehir güzelleri


 


Bir İç Anadolu şehrinde de sizi şaşırtacak şeyler olabilir. Şehrin merkezinden geçen Yeşilırmak’ın kenarında sıralanan ve geleneksel Osmanlı evinin bütün özelliklerini bünyesinde taşıyan Amasya evleri ve konakları bu şehri görmek için iyi bir neden.


 


Tarih ve gizemi birlikte görün


 


Likya, Roma ve Bizans uygarlıklarından kalan tarihî yapıları olan Olimpos’ta hem doğal hem gizemli bir tatil geçirebilirsiniz. Çıralı’da 3 bin yıldır yanan ateşi görebilir, dünyanın en güzel kumsallarından birinde denize girer ve Caretta Caretta kaplumbağalarını izleyebilirsiniz.


 


Balıklar ve kuşlarla beraber


 


Bursa’ya 34 km. uzaklıktaki Uluabat Gölü, yapısı itibarıyla değişik türden yüz binlerce su kuşuna beslenme ve barınma olanağı sağlıyor. Su içinde yaşayan canlılar için de zengin bir yapıya sahip gölde 21 çeşit balık bulunuyor. Doğa ve hayvan meraklılarına duyurulur.


 


Şirince: Ege’de bir Rum köyü


 


İzmir’in Efes harabeleriyle ünlü Selçuk ilçesinin 8 km. doğusunda üzüm bağları, şeftali bahçeleri ve zeytinliklerle çevrili tarihî bir Rum köyü Şirince. Burada yapılan Şirince evleri de 19. yüzyıl Anadolu mimarisini yansıtıyor.


 


İstanbul’a nefes aldıran yerler


 


Eğer İstanbul’da yaşıyorsanız, kentten sıkıldığınızda yakın yerlere kaçmak istersiniz. İşte; tarihi Polonezköy, iki akarsu arasında kalan şirin mekân Ağva veya İstanbul Boğazı’nın Anadolu yakası Karadeniz girişinde yer alan Anadolu Feneri önerebileceğimiz mekanlar.


 


Osmanlı köyü Cumalıkızık


 


Bursa’ya 2 km. uzaklıktaki Cumalıkızık, Orhangazi’nin Bursa’ya girmeden önce yaptırdığı köylerden biri. Tamamı sit alanı olan ve Osmanlı mimarisinin en güzel örneklerinin verildiği evlerden oluşan köye giderseniz, dar sokaklardan akan sular sizi karşılayacak.


 


Hem kaplıcası hem yeşili


 


Tatilde herkes farklı yerleri tercih eder. Eğer kaplıca seçeneğinden yanaysanız, İnegöl’e 27 km. uzaklıktaki Oylat Kaplıcaları’nı tercih edebilirsiniz. Orman içindeki mekân, size hem yeşilin en güzelini hem de şifalı sularını sunuyor.


 


Ege’nin ikiz kardeşleri


 


Kaleköy’de Türkiye’nin en son gün batımını yaşamak, Zeytinli’de dibek kahvesi içmek ve Hristo’nun tatlılarını yemek isterseniz Gökçeada’ya yelken açın. Rum köylerini tek tek gezin. Ama Gökçeada’yı gezerken kardeş Bozcaada’yı da ihmal etmeyin.


 


Kültürlerin kavşak noktası


 


Mardin ve Batman arasında yer alan Hasankeyf, konum itibarıyla kültürlerin kavşak noktasında bulunuyor. Doğu Akdeniz, Mezopotamya, Roma ve Bizans kültürlerinin ortak bir eseri olan Hasankeyf, çok eskiye dayanan tarihine rağmen Ilısu Barajı alanında yer alıyor.


 


Erzurum’da bir şelale


 


Tortum’a 35 km. uzaklıktaki şelale, 48 metrelik yüksekliği ile Asya ve Avrupa’nın en büyük, dünyanın ise üçüncü büyüklükteki şelalesi olarak biliniyor. Akarsular ve doğaya ilgi duyanlar için tercih edilecek mekânlar arasında yer alıyor.


 


Dünyanın sörfçüsü burada


 


Sörf sporu için en uygun ortamı sunan Alaçatı, her milletten sörfçünün akın ettiği yerlerin başında geliyor. Hem rüzgârıyla yılın tüm zamanlarında sörf yapma imkânı tanıyor hem de doğal güzellikleri, mimarisi ve yetiştirilen doğal ürünleriyle sizi bekliyor.


 


Köyceğiz, tarih ve doğa…


 


Bir liman kenti olarak tarihi 4 bin yıla dayanan şehrin, tercih edebileceğiniz çok farklı özellikleri bulunuyor. Örneğin, Sultaniye köyünde termal kaplıcalara gidebilir, Yayla köyü ve Gökçeova’da safari yapabilir, Çandır köyünde çamur banyolarından yararlanabilirsiniz.


 


Kalem ustalarının çilehanesi


 


Selçuklular döneminde inşa edilen Sinop Cezaevi, 1997 yılına kadar siyasi mahkûmların gönderildiği cezaevi olarak varlığını sürdürdü. Müzeye dönüştürülen hapishanede Refik Halit Karay, Sabahattin Ali ve Necip Fazıl Kısakürek gibi isimler kalmış.


 


Doğada sessiz bir tatil


 


Datça merkeze 25 km. uzaklıktaki Palamutbükü’nde denize girebilir, şeffaf sularında balık avlayabilir ve yakın yerlere tekne turuna çıkabilirsiniz. Sit alanı olarak belirlenen köy, denizi ve doğayı sevenler için iyi bir tatil imkanı sunuyor.


 


Denizi de doğası da eşsiz


 


Fethiye’ye bağlı Ölüdeniz’de, dünyanın en güzel kumsalında denize girebilir, Kelebekler Vadisi ve Gemiler Adası’nı görebilir, Babadağ’dan yamaç paraşütü yapabilirsiniz. Su altı dalışı ve doğa yürüyüşü de burada yapacağınız aktiviteler arasında yer alıyor.



Kanyonda sürpriz yolculuk


 


Fethiye-Antalya arasındaki 18 km. uzunluğundaki Saklıkent, olağanüstü güzellikler sunan bir vadi olarak karşımıza çıkıyor. Bazı noktalarda gökyüzünü göremeyeceğiniz, bazen de ilerlemek için kayalara tırmanacağınız mekân size farklı bir deneyim sunacak.


 


Adalarda gezmenin zamanı


 


İstanbul’da gezilip görülmesi gerekli yerler listesinin başında mutlaka Adalar olmalı. Özellikle de Büyükada. Yaz, adalara gitmek için en uygun mevsim. Renk renk çiçeklerin açtığı sokaklarda, tarihî köşkler arasında, faytonla yolculuğa çıkabilirsiniz.


 


Sille’yi görmeden gitmeyin


 


Konya, tarihi ve kültür mirası ile tam bir açık hava müzesi. Hz. Mevlânâ’nın iklimini hissetmek, onu yaşamak isteyenler yolunu muhakkak bu kente düşürmeli. Çok eski tarihi ve farklı mimari yapısı ile şehir merkezine 8 km. uzaklıktaki Sille de mutlaka gezilmeli.


 


Uzungöl henüz bozulmadan…


 


Uzungöl, dağların arasına gizlenmiş bir düş bahçesi adeta. Yeşilin bin bir tonu, rengârenk çiçekler, yayla serinliği… Yapılar henüz çoğalmadan yolunuzu Uzungöl’e düşürün. Trabzon’a mesafesi 100 km. Trabzon’a gitmişken Sümela Manastırı’na da uğrayın.


 


Kapadokya anlatılmaz, yaşanır


 


Kapadokya’da balon turu fotoğraflarına bakıp iç geçirenlerden misiniz? Cevabınız evetse bu yaz, tatilinizin bir kısmını peribacalarını görmeye ayırın. Her gidenin kalbini fetheden Kapadokya Nevşehir, Avanos ve Ürgüp üçgeninde yer alıyor.


 


Bir masal şehri Harran


 


Ş.Urfa’nın 45 km. güneydoğusundaki Harran, Mezopotamya ile Akdeniz’i birleştiren önemli bir durak noktası. 5 bin yıllık bir geçmişe sahip. İlk çağlardan beri önemli kültür merkezi. Kubbeli evleri, höyüğü, kalesi, şehir surları ile gezilip görülmeyi hak ediyor.


 


Sinan’ın şaheseri Selimiye


 


Sinan’ın 80 yaşında yaptığı ve “ustalık eserim” dediği Edirne Selimiye Camii, Mimar Sinan’ın başyapıtlarından biri. Aynı zamanda Osmanlı-Türk mimarisinin de doruk noktası. İçeride bulunan çinilerin, hatların, mermerlerin ve işlemelerin hepsi ise ayrı bir sanat eseri.


 


Ege’nin beyaz incisi


 


Kaynak sularının kirecinden oluşmuş bir tepe olan Pamukkale, 20 km. uzaklıktan görülebiliyor. Denizli’de bulunan ve Antik Havuz, Antik Tiyatro, Arkeoloji Müzesi’nin de yer aldığı bölgeyi, hem bir doğa harikası hem de tarihî bir mekan olarak gezebilirsiniz.


 


Hem Selçuklu hem Osmanlı


 


Doğubayazıt’ın 5 km. uzağında sarp kayalar üzerine kurulmuş 116 odalı İshakpaşa Sarayı, Türkistan, Selçuklu ve Osmanlı mimari özelliklerini birleştiren bir yapı olarak karşımıza çıkıyor. Doğuya yapacağınız seyahatlerde Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesindeki İshakpaşa’ya uğramayı ihmal etmeyin.


 


Antik güzel Aspendos


 


Aspendos, amfi tiyatrosuyla meşhur bir antik kent. Antalya’nın 49 km. batısında yer alıyor. M.S. 2. yy’da Romalılar tarafından inşa edilen tiyatro 15 bin kişi kapasitesi ile en iyi korunmuş eski yapılardan. Sahne süslemeleri ve akustiği ile bir mimari harikası.


 


Noel Baba’nın makamı


 


Demre, Noel Baba olarak bilinen St. Nicolaus’ın yaşadığı bölge olarak tanınıyor. Uluslararası bir üne sahip Demre’de Noel Baba Kilisesi, Myra antik kentinin dağa ustalıkla oyulmuş kaya mezarları görülmeye değer yerler. Kaş’a 40 km. mesafede bulunuyor.


 


Ordu’ya Boztepe’den bakın


 


Doğanın tüm güzelliklerinin cömertçe sergilendiği bir ilimiz Ordu. Karadeniz’in en temiz kumu ve en uzun sahil şeridine sahip. Yeşil ile mavinin kucaklaştığı şehri, Boztepe’den seyretmenin keyfine doyum olmaz. Boztepe deniz seviyesinden 450 m. yükseklikte.


 


Söğüt’te tarihî yolculuk


 


Söğüt’ün ismini duymak bile insanı heyecanlandırıyor. 700 yıllık Osmanlı Devleti’nin ilk başkenti olan Söğüt, Bilecik’in 29 km. doğusunda. Sögüt’e yolunuzu düşürüp Ertuğrul Gazi, Dursun Fakı ve Şeyh Edebali’nin türbelerini ziyaret edip, dua edebilirsiniz.



Kültepe’yi dünya tanıyor


 


Pastırması, girişimci işadamları ve Erciyes’iyle meşhur Kayseri aynı zamanda dünyanın en eski şehirlerinden. Anadolu’nun en eski yazılı kaynakları da Kayseri’nin 8 km. doğusundaki Kültepe’de bulundu. Kültepe kazıları bütün dünyanın yakından takip ettiği bir çalışma.


 


İznik’e bir gün ayırın


 


Yolunuz Bursa’ya düştüyse İznik’i mutlaka görmelisiniz. Selçuklu ve Osmanlı eserlerinin kol kola verdiği bu şirin ilçe Bursa’ya bir saatlik mesafede. Çinileri de dünyaca ünlü. İznik’te göl manzarası eşliğinde çayınızı yudumlarken romantik saatler geçirebilirsiniz.


 


Yedi renkli göl Eğirdir


 


Eğirdir Gölü, Türkiye’nin dördüncü büyük gölü. Isparta sınırları içindeki Eğirdir Gölü’nün manzarası yılın her mevsimi harika. Genelde camgöbeği renginde olan göl; bazı gün ve saatlerde değişik renklere büründüğü için halk arasında yedi renkli olarak anılıyor.


 


Kutsal balıklara yem atın


 


Hz. İbrahim’in kenti Urfa. Musevi, Hıristiyan ve Müslümanlarca kutsal kabul ediliyor. Balıklıgöl, (Aynzeliha ve Halil-ür Rahman Gölleri ) İbrahim Peygamber’in ateşe atıldığında düştüğü yer olarak biliniyor. Bu iki göl Urfa’nın en çok ziyaretçi çeken yerleri.


 


Mardin’i görmeden olmaz


 


Taşın insan yaşamındaki yerini, insan emeğinin taşı nasıl şekillendirdiğini görmek için dinlerin, mezheplerin harman olduğu Mardin’e yolunuzu düşürün. Çünkü Mardin, mimarisi, sosyal yaşamı ve kültürel dokusuyla her göreni büyüleyen bir şehir.


 


Van Gölü’nde günbatımı


 


Van kültürel birikimi ve doğal güzellikleri, yöresel dokusuyla Anadolu’nun motiflerini yaşatabilen bir kent. Türkiye’nin en büyük gölü bu ilimizde. Van Gölü üç de ada barındırıyor: Bu adalardan en meşhuru Akdamar. Adadaki Ermeni Kilisesi restore edilerek turizme açıldı.


 


Doğal serinlik Ayder Yaylası


 


Rize’nin Ayder Yaylası yaz sıcağından bunalanlara doğal bir serinlik sunar. Ladin ve kayın ormanlarıyla kaplı yayla Çamlıhemşin ilçesine 16 km. mesafede. Ayder, zengin florasının yanı sıra kaplıcası ile de bölgenin en çok tercih edilen tatil yerlerinden biri.


 


Ashab-ı Kehf ziyareti


 


Kur’an-ı Kerim’in Kehf Sûresi’nde geçen “Yedi uyuyanlar mağarası” her yıl ziyaretçi akınına uğruyor. Birçok Kur’an meal ve tefsirinde, Ashab-ı Kehf mağarasının Tarsus’ta olduğu belirtiliyor. Mağara, Tarsus’a 14 km. mesafedeki Dedeler köyünde.


 


Damlataş astıma iyi gelir


 


Alanya için çok rahatlıkla bir mağaralar kenti diyebiliriz. Dünyaca ünlü mağarası Damlataş’tır. Mağara, büyüleyici güzelliğinin yanı sıra astım hastalarına iyi gelen havasıyla da bilinir. Mağaranın havası yaz kış değişmez; sıcaklık 22 santigrat derecedir.


 


Açık hava müzesi Harput


 


Elazığ’a 5 km. mesafedeki Harput ilçesi bir açık hava müzesi görünümünde. Müzesi, kalesi, Ulu Cami, Meryem Ana Kilisesi ve Buzluk Mağarasıyla görülmeye değer bir turizm merkezidir. Buzluk mağarası, yazın soğuk, kışın ise sıcak havasıyla insanı şaşırtır.


 


Bolu’nun gerdanında inciler


 


Dağların arasındaki vadilerde zamanla oluşan ve yan yana sıralanan göller Yedigöller olarak anılıyor. Doğa meraklıları için ideal bir mekân. 238 adet farklı bitki türünün yetiştiği alan, fotoğrafa merakı olanlar için de en iyi fırsatları sunuyor.


 


Gelibolu Yarımadası’nda tarih


 


Birinci Dünya Savaşı’nın en kanlı çarpışmalarının yaşandığı Gelibolu Yarımadası, adeta bir savaş müzesi görünümünde. Çanakkale’de bulunan şehitlik, birçok ziyaret mekanı ile hem yerli hem de yabancı turistlerin ilgisini çekiyor.


 


Antik kentte gizemli yolculuk


 


İzmir’in Selçuk ilçesi yakınlarındaki 4 bin yıllık Efes Antik Kenti, kiliseleri, çarşıları, mağaraları, çeşmeleri ile en çok ilgi çeken turistik mekânlardan. Hz. Meryem adına inşa edilen ilk mabet olan ‘Meryem Kilisesi’, Yedi Uyurlar mağarası, antik tiyatro ve tapınaklar öne çıkan yapılar.


 


İlk uygarlıklardan bugüne


 


Karain mağaraları, Türkiye’nin en büyük ve aynı zamanda içinde insan yaşayan doğal mağaraları arasında yer alıyor. Yapılan kazılarda bulunanların bir kısmı Antalya Müzesi, Ankara Anadolu Medeniyetleri Müzesi ve mağaranın önündeki küçük müzede sergileniyor.


 


Mozaik kent Zeugma


 


Gaziantep ili, Nizip ilçesinde yer alan antik şehir, Roma döneminden kalan mozaikleri ile tanınıyor. Şehrin villaları ve çarşılarının bulunduğu bölüm Birecik Hidroelektrik Baraj gölü altında bulunuyor. Kazılarda çıkarılan mozaikler Gaziantep Müzesi’nde sergileniyor.


 


Doğanın kucağında bir düş


 


Bolu’nun yanı başında kıvrıla kıvrıla çıkan bir yolla ulaşılan Gölcük, bir minyatür göl olarak karşınıza çıkıyor. Daha büyük bir gölün yer aldığı Abant ise, keyifli bir yürüyüş yapmak, pedal çevirmek, fayton gezintisine çıkmak ve fotoğraf çekmek için ideal bir mekan.


 


Cami ve kilise bir arada


 


Kars’ta, farklı uygarlıkları simgeleyen eserlerin bulunduğu Ani Harabeleri, en cazip turizm merkezlerinden biri. Farklı uygarlıklara ait cami, kilise, kervansaray ve manastırın yer aldığı mekânda tarihseverler, Selçuklu mimarisinin örneklerini görebilirler.


 


Artvin’in her köyü bir yayla


 


Doğu Karadeniz denildi mi aklınıza hemen yaylalar ve vadiler gelir. Artvin’in de yüzde 51’ini yaylalar oluşturuyor. Burada, Sahara Yaylası (Şavşat), Bilbilan Yaylası (Ardanuç), Kafkasör Yaylası’nı (Merkez) görebilirsiniz. Vadiler de bunların arkasından gelir.


 


Tarih, oksijen ve trekking!


 


Çanakkale ve Balıkesir arasında bulunan Kazdağları, yemyeşil doğası, tarihî kalıntıları, dereleri ve şelaleleriyle görülmeye değer bir belde. 25 kilometrelik bir bölümü Milli Park ilan edilen bölge, trekking yapmak isteyenlerden büyük ilgi görüyor.


 


Anadolu’nun bütün güzel evleri


 


Karabük’e bağlı bir Karadeniz kasabası olan Safranbolu, klasik Osmanlı kent mimarisini yansıtan evleriyle tanınıyor. Türkiye’de ‘Dünya Mirası Listesi’nde yer alan 9 kültürel varlıktan biri olan kasabaya giderseniz, kendinizi tipik bir Anadolu şehrinde hissedeceksiniz.


 


Kaynak: Zaman Pazar

Add a comment

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir