Hacettepe Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Endodonti Anabilim Dalı

Hacettepe Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Endodonti Anabilim Dalı’na konuk olduk. 2001 yılında YÖK onayıyla bağımsız bir yapıya kavuşan anabilim dalında şu anda 6 profesör, 2 doçent, 3 öğretim görevlisi, 33. maddeden bir araştırma görevlisi ve 10 doktora öğrencisi görev yapıyor. Anabilim dalının başkanlığını bağımsız olduğu ilk tarihten bugüne Prof. Dr Veli Durmaz yürütüyor.
Hacettepe Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Endodonti Anabilim Dalı Hacettepe Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Endodonti Anabilim Dalı
Hacettepe Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Endodonti Anabilim Dalı

Hacettepe Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Endodonti Anabilim Dalı’na konuk olduk. 2001 yılında YÖK onayıyla bağımsız bir yapıya kavuşan anabilim dalında şu anda 6 profesör, 2 doçent, 3 öğretim görevlisi, 33. maddeden bir araştırma görevlisi ve 10 doktora öğrencisi görev yapıyor. Anabilim dalının başkanlığını bağımsız olduğu ilk tarihten bugüne Prof. Dr Veli Durmaz yürütüyor. Veli Hocamız geçtiğim Ekim ayı içinde bir göz ameliyatı geçirdi. Bu sebeple röportajı aynı anabilim dalında görev yapan Prof. Dr. Mehmet Ömer Görduysus ile yaptık.


 


Sayın Görduysus kısaca sizi tanıyabilir miyiz?


1963 İstanbul doğumluyum. Hacettepe Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi’ni 1986’da bitirdim ve fakültemiz Diş Hastalıkları ve Tedavisi Anabilim Dalı, Endodonti Bilim Dalı’na araştırma görevlisi ve doktora öğrencisi olarak başladım. O tarihte henüz “endodonti” anabilim dalı olarak ayrılmamıştı. Daha sonra YÖK bursu ile ABD’nin Los Angeles şehrinde University of Southern California’da iki yıl (1990-1992) Marwan Abou-Rass danışmanlığında “Graduate Endodontics” Programını bitirerek “Specialist in Endodontics” derecesini aldım. 1993 yılında Hacettepe Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Endodonti Anabilim Dalı’nda “Endo-Fill Kök Kanal Dolgu Maddesinin Doku Reaksiyonları, Antimikrobiyal Etkinliği ve Apikal Mikrosızıntısının Elektrokimyasal Olarak Araştırılması” başlıklı doktora tezimi Prof. Dr. İbrahim Etikan danışmanlığında bitirdim. Kısa dönem askerlik hizmetimi Tekirdağ’da tamamladıktan sonra 1996’da yardımcı doçent, 1997’de doçent oldum. Takiben Hollanda Hükumeti ve NUFFIC’in verdiği bir bursla kısa dönem ACTA Amsterdam’da Profesör Wesselink ile çalışma imkânını buldum. 1998–2000 arasında Kanada Toronto Üniversitesi Endodonti Bölümü’nde klinik ve preklinik hocalığı, master ortak danışmanlığı yürüttüğüm iki yıllık “Visiting Professor’lük” dönemi geçirdim ve bu dönemde oradaki “International Student Programının da yürütücülüğü görevi bana verildi. Bu dönemde Prof. Shimon Friedman ve Prof. Calvin Torneck ile çalışma ve araştırma imkânını buldum. 2003 yılında Hacettepe Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Endodonti Anabilim Dalı’nda profesör unvanı aldım. Halen burada klinik, araştırma, eğitim, uluslararası ve ulusal konferans faaliyetlerime devam etmekteyim. Evliyim ve dokuz yaşında bir kızım var.


 


Hacettepe Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Endodonti Anabilim Dalı hakkında kapsamlı bilgi verebilir misiniz?


Anabilim Dalımız’da halen 6 profesör, 2 doçent, 3 öğretim görevlisi, 33. maddeden bir araştırma görevlisi, 10 doktora öğrencisi (hepsi 50d maddesinden kadroludur) hizmet vermektedir. 1973’de bir adet eğitim fakültesi bünyesinden yüksek lisans alan mezunumuzdan sonra, Sağlık Bilimleri Enstitüsü’nün 1973 sonrası kurulmasını takiben 45 doktora tezi yapılmış, halen de 10 doktora öğrencimizle beraber Türk Endodonti ailesine 55 endodontist kazandırmış bulunmaktayız. Eskiden Diş Hastalıkları ve Tedavisi Anabilim Dalı bünyesinde Endodonti Bilim Dalı (Bölümü) olarak hizmet veren Anabilim Dalımız, 2001 yılı Şubat ayı itibariyle YÖK onayıyla bağımsız bir anabilim dalı olmuştur. İlk Anabilim Dalı Başkanımız Prof. Dr Veli Durmaz olup halen görevini sürdürmektedir. Ancak bölümümüz bilim dalı halindeyken başkanımız olan Prof. Dr. İbrahim Etikan, “Endodonti Bölümü’nün” fakültemizde adeta ayrı bir disiplin halinde işlev görmesini sağlamış, idareten bağlı olduğu anabilim dalı bünyesinde olmakla beraber daima anabilim dalı hedefini ve kendi iç işleyişini sürdürmüştür. Bu anlamda “Anabilim Dalı” olarak Türkiye’de Diş Hastalıkları ve Tedavisi bünyesinden ayrılmış ilk bağımsız “Anabilim” dalıdır. Bu da gerek araştırma gerek işleyişimize ve yeni hedefler belirlemede ciddi anlamda olumlu katkılar sağlayarak bize hız katmıştır. Ayrıca “Anabilim” dalımızda hizmet vermiş ve şu an emekli olan Prof. Dr.Tülin Kuraner ve çok erken yaşlarda kaybettiğimiz Doç. Dr. Tamer Ünver’i de anımsamamak bir eksiklik olur. Bu hocalarımızın da katkıları unutulmaz.


 


Anabilim dalımız akademik kadrosunun (gerek hocalar, gerek araştırma görevlileri ) yurt dışı deneyimleri oldukça yüksek bir profile sahiptir. Bir kısmı ağırlıklı olarak ABD olmak üzere, Japonya ve Avrupa’da bir süre bulunmuş, bu da bölümümüze ciddi bir ivme kazandırmıştır.


 


Bilimsel yayınlar bakımından Endodonti Anabilim Dalı hangi seviyede bulunuyor? Kongre ve seminerlere katılıyor musunuz?


Anabilim dalımız bilimsel yayın konusunda gerçekten çok iyi bir durumdadır. Bu konuda özellikle yurt dışı yayınlar (SCI kapsamındaki dergiler) konusunda ve bu yayınların aldığı atıflar anlamında daima da iyi bir yerdedir. Bu vizyon ve misyonumuzun da bir parçasıdır. Bu anlamda zaten öncü kurumlarımızdan biri olagelmiştir. Son yıllarda gerek öğretim üyelerimiz, gerekse doktora öğrencilerimiz daha ağırlıklı olarak yurt dışı kongre ve toplantılara katılmışsa da yurt içi kongre ve toplantılarda da anabilim dalımız temsil edilmiştir. Anabilim dalımız bilimsel anlamda sürekli kendini yenileyen, yeniliklere açık, bunları gündelik uygulamalara da yansıtma çaba ve kararlılığında olan bir bölümdür. Genel anlamda Hacettepe Üniversitesi yayın sıralamasında en üst sıralardadır. Dişhekimliği fakültemiz ve anabilim dalımız da emsalleri arasında bu güzel yeri korumaktadır. Bunun böyle devamı için de gerek hocalar, gerek bölümümüzün genç kadroları olarak elimizden gelen tüm gayreti göstermeye devam ediyoruz. Ayrıca zaman zaman yurt dışından da bizle birlikte, bizim olanaklarımızla araştırma yapmaya gelen konuklarımız ve müşterek çalışmalarımız olmaktadır. Bunlar da yayın haline getirilmiştir. Bunun dışında Erasmus Programı dahilinde her yıl birkaç yabancı öğrencimiz staj yapmakta, yine her yıl yaz aylarında da fakültemizin anlaşmaları çerçevesinde bazı komşu ülkelerden yaz stajına gelen öğrencilerle de bölümümüzün uluslararası tanınırlığı artmaktadır.


 


Anabilim Dalınızın hasta yoğunluğundan söz eder misiniz?


Hasta yükü oldukça ağır bir üniteyiz. Hastaların şehrimizde özellikle tercih ettiği ve güvenilir bir kurum olan fakültemizin endodonti bölümü de takdir edersiniz ki çok yoğun çalışarak talebi karşılamak zorundadır. Öncelikle bizim “acil “ uygulamamız vardır. Sabah 08.40 -12.30, öğleden sonra 13.30 -17.00 arasında acil nöbetçimiz (doktora yapan asistanlarımız) acil vakalara yoğun şekilde müdahale etmekte, bu anlamda sadece bu kalemden günde en az 25 -30 hasta görülmektedir. Diğer asistanlarımız randevulu hasta bakarlar, ancak şartlar zorladığında bu randevulara ilave hasta yükleri de olabilir. Bir kısım asistanımız hasta alırken diğerleri klinik eğitiminde veya pre-klinikte görevlidirler. Öğleden sonra birbirleri ile yer değişirler. Öğrencilerimiz ise sabah dönem 4, öğleden sonra dönem 5 staj grupları olarak kliniğe gelirler. Bunlara da staja gelen öğrenci sayısı kadar randevu ayrılır. Öğretim üyelerimiz ise full-time olup (1 part-time öğretim üyemiz vardır)  09.00 -17.00 arası bulunurlar. Dönem 4 ve 5 eğitim grubu olarak ayrılmışlardır. Sabahları bir grup öğretim üyesi öğrenci ile beraberken, diğer grup yoğun şekilde hasta görmektedir. Öğleden sonra gruplar değişir. Dönem 4 ve dönem 5 eğitim gruplarımızda profesörler ve doçentler de bizzat klinikte öğrenci ile çalışırlar. Her eğitim grubunda yeterince asistan ve öğretim üyemiz mevcuttur. Hemen hemen her cihazımız da vardır. Rotary aletler rutin kullanılır (öğretim üyeleri ve asistanlar), rubber-dam (öğrenciler için zorunludur, pre-klinikten itibaren bu öğretilir), RVG rutinde kullanılır. Son zamanlarda normal röntgen çekimimiz giderek azalmıştır. Bu konuda teknisyenimiz de mevcuttur. Operasyon mikroskobu vardır, ayrıca rutin uygulamamızda “magnification loupe’lar” kullanmaktayız, bundan da yeteri sayıda mevcuttur. Endododontik cerrahi yapma yeteneğimiz gelişmektedir. En zor vakaların dahi tedavi edilebileceği bir referans kurum olduğumuzun idraki içinde çalışıyoruz.


 


Endodontinin dişhekimliğindeki yerini belirterek Türkiye’de ve dünyada ulaştığı son noktayı değerlendirir misiniz?


Endodonti dişhekimliği içinde hiç tartışmasız çok önemli bir yere sahiptir. Gerek klinik uygulamaları gerek bu sahadaki ilerleme ve araştırma potansiyeli gerekse de teknolojinin bu sahaya etkin transferi ile giderek de aranan ve istenen bir klinik dal haline gelmiştir. Hastaların dental bilinci ve eğitimi arttıkça, geniş kapsamı ile (kök kanal tedavileri yanı sıra yeniden tedavi konsepti, travmalar, diş ağartma, apeksifikasyon, post endodontik restorasyonlar ve kanal içi post uygulamaları, endodontik cerrahi uygulamaları vb.) adeta dişhekimliğinde olmazsa olmaz bir noktaya gelmiştir. Şahsen ben de konferanslar amacıyla bir toplantıya katıldığımda en çok ilginin endodonti ile ilgili konulara yoğunlaştığını sevinerek gözlemliyorum. Özellikle pratisyen hekimlerimiz çok fazla meslek içi eğitim faaliyetleri, toplantı ve hands-on kurslar talep etmekteler. Bu da endodontinin kazandığı önemi gösteriyor.


 


Dünyada da endodonti çok özel bir yere sahip. Kendi literatürü, araştırmaları, kongre ve sempozyumları, bu konuda yazılan kitaplar ile çok önemli ve özel bir dal. Her yerde endodontistler aranır haldeler ve iyi de gelir elde ediyorlar. Hatta ABD’de kimi zaman muayenehane hayatında en üst geliri getiren branş olabiliyor. Bizde de bu trende girildi. Maalesef henüz yasalarımız çerçevesinde diğer tüm belli başlı dişhekimliği disiplinleri gibi endodonti de uzmanlık dalı sayılmıyor. Bu üzüntü verici ve düzeltilmesi gereken bir durum.


Türkiye’de akademik anlamda endodonti iyi bir yerde. Hatta Türkiye endodonti alanında dünyada ön saflarda diyebilirim. Bugün hangi SCI kapsamındaki ciddi bir dergiyi açsanız Türkiye’den mutlaka birkaç yayın vardır. Uluslararası toplantılara etkin katılım ve ev sahipliği yapılmakta ve hatta pek çok yabancı bunu takdirle, belki de biraz gıpta ile karşılamaktadır. Bu performansı bozmamak gerekiyor. Tempoyu daha da artırarak daha da üstlere geçmek bu sahada Türk üniversiteleri için zor değil. Büyük bir gayret ve hırs var. Ben bunu bu anlamda çok fazla yurt dışı temas ve gözlemi olan biri olarak, dışarıdan bakmaya çalışarak da söylüyorum. Bu amaçla Hacettepe Endodonti de diğerleri ile omuz omuza bu gayrete katılıyor.


 


Sizce endodontik tedavideki başarı ve başarısızlığın altında neler yatıyor? Teknolojik gelişmeler endodontiyi ve buna bağlı olarak dişhekimliğini ne yönde etkiliyor?


Başarı özveri ve çalışma gerektirir. Azimle eğitime ağırlık verilmeli. Gelecek nesillerin eğitimi gerek pratik gerek teorik olarak en etkin ve modern eğitim usulleri ile her türlü materyal ve teknolojik imkanlar devreye sokularak gerçekleştirilmeli. Klinikler olabildiğince en yeni araç-gereçle donatılmalı. Yardımcı personel de çok önemli. Bunların da artık çekirdekten yetişme değil, bu işin eğitimini alarak hazırlanması lazım. Yeni nesiller olabildiğince yurt dışı deneyim yapmalı. Sadece bizden daha ileri yerleri değil, bunun yanı sıra geldiğimiz noktaları algılayabilmeleri için de zaman zaman daha önünde olduğumuz yerleri görmeliler. Bu alışa gelinen bazı kalıpları da kırmaya yardımcı olacaktır. Zaten bunu her konuya da yayabiliriz. Böylece konumumuzu anlayarak kendimize daha da güvenebiliriz.


Teknolojik gelişmeler gerek dişhekimliğini gerek endodontiyi çok olumlu etkiliyor. Ancak bunun yanı sıra hekimlerimizin çok bol vaka görme ve pratik imkanı var. Bu da onların klinik başarısını artırıyor. Bu anlamda ülkemiz bir hazine. Bu potansiyeli değerlendirmek gerekiyor. Ciddi bir kontrol mekanizması kurarak yabancılara da eğitim vermek bu bağlamda uygun olabilir.


Klinik disiplin çok önemli. Öğrenci ve asistan hocanın çalıştığını görmeli. Hocanın kapısı daima açık olmalı, örnek olabilmeli, arandığında bulunmalı ve onları iyi yönlendirmeli, hedefleri iyi belirlemeli. Başarı takdir edilmeli. Hedefler belirlenirken de “team work” dediğimiz bir işbirliği içinde olunmalı.”Ben yaptım oldu” asla iyi netice vermiyor. Zaten takım çalışması yeni eğitim konseptinin de temelini oluşturuyor.


Ülke dahilindeki endodonti bölümleri ile daha yakın ilişki içinde olunmalı, işbirliği yapılmalı, tecrübeler paylaşılmalı. Bu anlamda “Hacettepe Endodonti” yeni kurulmakta olan bazı Endodonti bölümlerine çok destek temin etmiştir ve halen de etmektedir.


 


Kısa ve uzun vadeli hedef ve projeleriniz hakkında bilgi verir misiniz?


Hacettepe Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Endodonti Anabilim Dalı’nın misyonu şudur:


Günümüz teknolojisini bilen ve uygulayan, yetkin dişhekimi ve endodontistler yetiştirerek çağdaş endodontik tedavi uygulamaları ile toplum ağız diş sağlığına ve yapılan nitelikli araştırmalarla bilime katkıda bulunur. Vizyonumuz ise, vereceği eğitim, klinik hizmetler ve araştırmaları ile ulusal ve uluslararası düzeyde öncü ve örnek olmak.


 


Bu misyon ve vizyon tanımlarımız ışığında kısa vadede kaliteli ve yetkin endodontistler yetiştirmeye devam etmek, daha çok ve nitelikli araştırmalar yapmak, daha çok hastayı daha da iyi koşullarda kabul edebilmek, klinik alt kadromuzun sayısını artırabilmek (bu hizmetleri daha etkin verebilmek amacıyla), diğer fakültelerin endodonti bilim/anabilim dalları ile daha etkin işbirliği ve temas sağlamak bunlarla ortak projeler üretebilmek, uluslar arası işbirliklerimizi artırarak yine ortak projeler geliştirebilmek, kendi içimizde temin ettiğimiz oldukça başarılı akademik uyum ve anlayışı sürdürerek bu anlamda bir model olmak gibi amaçlar hedefimizdir.


Uzun vadede Hacettepe Endodonti ekolünü daha iyi anlatabilmek amacıyla kitap yazımına ağırlık vermek, yurt dışına açılımımızı artırarak sürdürmek, bizden gidenlerin yanı sıra dışarıdan gelecek ve endodontist olmak isteyenler için bir çekim merkezi haline gelebilmek ve belki de en önemlisi şu andaki öğretim üyesi kadrosu gittikten sonra ardından gelecek etkin, başarılı, deneyimli kadroları yetiştirerek Hacettepe Dişhekimliği Fakültesi Endodonti Anabilim Dalı’nı  “Hacettepe Endodonti” olarak bulunduğu yer, özellik ve değeri ile devam ettirmektir.


 


İletmek istediğiniz başka bir husus var mı?


 


Derginize Hacettepe Üniversitesi Diş hekimliği Fakültesi Endodonti Anabilim Dalı ile yaptığı söyleşi ve bu olanağı sağladığı için teşekkür ediyoruz. Anabilim Dalı Başkanımız Prof. Dr.Veli Durmaz’ın geçirdiği bir göz operasyonu nedeni ile bulunamaması sebebiyle bu söyleşiyi sizlerle ben yaptım ve hocamıza geçmiş olsun dileklerimizi bir kez daha hem kendi, hem de bölümümüz ve öğrencilerimiz adına köşenizden iletiyorum.


 


 


Kadromuz


Prof.Dr Veli Durmaz  (Anabilim Dalı Başkanı)


Prof Dr Bahar Özçelik


Prof.Dr Semra Çalt Tarhan


Prof.Dr Ömer Görduysus


Prof.Dr Ahmet Serper


Prof Dr Fügen Dağlı


Doç.Dr Hatice Doğan Buzoğlu


Doç.Dr Melahat Görduysus


Öğr.Gör.Dr Behram Tuncel


Öğr.Gör.Dr Emre Altudaşar


Öğr.Gör.Dr Zeliha Yılmaz


Araş. Gör. Dr.Özgür Uyanık


 


Doktora öğrencilerimiz:


Araş.Gör. Dt.Emre Nagaş


Araş.Gör. Dt.Alper Akçay


Araş.Gör. Dt.Derya Deniz


Araş.Gör. Dt. Canan Kaya


Araş.Gör. Dt. Burcu Atila


Araş.Gör. Dt. Kerem Aşkın


Araş.Gör. Dt  Senem Pınar Oransal


Araş.Gör. Dt. Sevinç Aktemur


Araş.Gör. Dt. Eda Ezgi Demir


Araş.Gör. Dt. Ayhan Eymirli

Add a comment

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir