Hospitadent Yönetim Kurulu Üyesi Dt. Selçuk Özbölük, ”Birçok hastalığın ağız ve diş sağlığına gereken özenin gösterilmemesinden kaynaklandığını bilerek çocuklarımızı küçük yaşlardan itibaren ağız ve diş sağlığının önemi konusunda bilinçlendirmek, onlara diş fırçalama alışkanlıklarını kazandırmak ve bu konuda onları teşvik etmek en büyük sorumluluklarımızdan biridir. Bu nedenle ilköğretimdeki karnelerde kişisel ve sosyal beceriler notlarının olduğu bölümde diş sağlığı ve bakımı notunun da olması gerekir” dedi.
Ülkemizde her çocukta ortalama 5 çürük diş olduğunu söyleyen Özbölük, ”Birey ve toplum olarak henüz ağız ve diş sağlığının ne kadar önemli olduğunun bilincinde değiliz. 5-9 yaş grubunda süt ve daimi dişlerde çürük, dolgu, çekilen diş oranı ortalama 5,2. 10-14 yaş grubunda ise bu oranın 3.67 olduğunu görüyoruz. Oysa bu rakam gelişmiş ülkelerde sadece 1; çünkü Türkiye’de yılda 1 ya da daha az diş hekimine gidilirken Avrupa’da ortalama 5 kez gidiliyor. Yılda 3-4 kez diş fırçası değiştirilmesi gerekirken, bizde ortalama 1’den de az. Koruyucu diş hekimliği açısından önem teşkil eden florürlü diş macunu kullanımı Türkiye’de ortalama 110 gram, gelişmiş ülkelerde ise 450 gram. Hal böyle olunca dişlerin küçük yaşlardan itibaren sağlıksız olması kaçınılmaz oluyor” dedi.
İlköğretim okullarında çocuklara ve ailelere verilecek oral hijyen ve etkin diş bakımı eğitiminin olumlu bir fark yaratabileceğini vurgulayan Dt. Özbölük; “Çocukların gelişim ve büyüme dönemlerinde ailelerinin ve öğretmenlerinin etkili olduğu düşünülürse MEB ile ortak bir çalışma yapılması çocukların ağız ve diş sağlığı açısından önemli bir aşama kat edilmesini sağlayacaktır. İlköğretim karnelerinde yer alan kişisel ve sosyal beceriler notlarına eklenecek ağız ve diş sağlığı notu ile hem çocuklarımızın vücut sağlığının olumsuz yönde etkilenmesini önlemiş hem de çocuklarımızın sosyal hayatlarının dışında kalmasını engellemiş oluruz. Böyle bir proje ile de ortalama 5 olan çürük diş miktarını 1’e düşürebiliriz” dedi.
Çocukların diş sağlığından öncelikle anne ve babaların sorumlu olduğuna dikkat çeken Özbölük, “Dünya Sağlık Örgütü ilk diş hekimi muayenesinin ilk diş çıktıktan sonra yapılmasını (genellikle 6 ay – 1 yaş arasında) önermektedir. Burada amaç ailelerin erken dönemde bilgilendirilmesi, bilinçlendirilmesi ve bebeğin ilerleyen dönemlerde ortaya çıkabilecek diş hekimi korkusunu engellemektir.
Süt dişlerinin yerine nasıl olsa yenileri gelecek düşüncesi süt dişlerine gereken özenin gösterilmemesine ve sonuç olarak diş çürümelerine sebep olur. Oysa süt dişleri çocukların doğru beslenmesi, konuşma gelişimi ve ardından gelecek daimi dişler için yer tutucu özelliği açısından çok önemlidir. Dolayısıyla önce anne babalar olarak çocuklarımızı ağız ve diş sağlığı konusunda bilinçlendirmeli daha sonrasında da okul ve öğretmenlerin çocuklarımızı desteklemesini sağlamalıyız” dedi.