Sağlık Turizminin Artması için Vergi Teşvikleri Gerekiyor

Türkiye’nin ilk A tipi ruhsatlı diş hastanelerinden, 2 şubesi ile İstanbul’da ağız ve diş sağlığı konusunda tedavi çözümleri sunan Dentakademi Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi kurucuları, sağlık turizmi hakkında önemli noktalara değindiler.
Sağlık Turizminin Artması için Vergi Teşvikleri Gerekiyor Sağlık Turizminin Artması için Vergi Teşvikleri Gerekiyor
Sağlık Turizminin Artması için Vergi Teşvikleri Gerekiyor
Sağlık alanında öncü rol oynayan ülkeler arasında yükselen Türkiye, sağlık turizmi açısından da önemli bir nokta haline geliyor.

Türkiye’nin ilk A tipi ruhsatlı diş hastanelerinden, 2 şubesi ile İstanbul’da ağız ve diş sağlığı konusunda tedavi çözümleri sunan
Dentakademi Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi kurucuları, sağlık turizmi hakkında önemli noktalara değindiler.



Diş Hekimi Umur Arıkan:

Sahip olduğunuz tesis, teknolojik altyapı ve merkez hakkında bilgilerden biraz bahsedebilir misiniz?
Ağız ve diş sağlığı alanında öncü olmak ve bilim adına Dentakademi’yi ismini kurgularken akademi adını vermemizin temel nedeni buydu. Dentakademi kurulurken her branştan uzman kadro ile yardımcı doçent, doçent, doçent kadroları ile hayalleri olan istekleri olan ve gerçekten özel şeyler yapmak isteyen ve bunları da yaptıkça da mutlu olan, tatmin olan kişilerle çalışmayı önemsedik. Geçirdiğimiz süre bize şunu gösterdi ki işinizi iyi yaparsanız ve doğru yaparsanız ve gerçekten bu doğru yaptığınız işi de doğru şekilde insanlara anlatmaya başarabilirsiniz ekonomik sonuçlar da alıyorsunuz.

"Avrupa sağlık düzenini Türk doktorlarıyla buluşturacağız"
Sağlık Turizminin Artması için Vergi Teşvikleri GerekiyorBundan yıllar önce fikir aşamasındayken neyi hayal ettiysek yaptık açıkcası ve büyümeye devam ediyoruz. Şu anda Dentakademi konsept olarak ilk Avrupa şubesini açmak üzere. Avrupa sağlık düzenine alışık insanları başarılı Türk doktorlarıyla buluşturabileceğimizi tahmin ediyoruz. O yüzden bu konseptin Türkiye’nin bir markasına dönüşmesi an itibariyle en büyük hayalimiz. Dentakademi’de 3 önemli unsura dikkat ediyoruz. Uzman ve deneyimli ekip, kaliteli materyaller ve yüksek teknoloji… Örnek vermek gerekirse şu anda ameliyathanemizde sedasyon dediğimiz derin uyku yöntemiyle hastalarımızı uyutuyoruz aynı anda konsültan ekip olarak üç ayrı uzman tedaviye giriyor. Biri diş etini yaparken, birisi kanal tedavilerini bitiriyor, diğeri de implantları yerleştiriyor böylece hasta uyandığında ağzındaki işlemin %90’ı bitmiş oluyor.

A Tipi diş hastanesi ünvanına sahip olmak hem sizin tarafta hem de hastaların tarafında ne gibi avantajlar sağlıyor?

Reklam

A tipi son dönemde Sağlık Bakanlığı’nın çıkardığı yeni bir şartnamedir. A tipi şartname bize neyi katıyor? Merdiven altı ifadesi aslında diş hekimliği için ve diğer tıp dalları için inanılmaz derecede uygun bir ifade haline geldiği son dönemde bu son yasayla birlikte durdurulmasını da ifade ediyor… A tipi ruhsat alınabilinmesi için çok önemli şartlar var. Mesela belli bir yüksekliğe ve belli bir genişliğe sahip muhakkak bir ameliyathaneniz olmalı. Ameliyathanenin içerisinde tam teşekküllü bir yoğun bakım servisi gibi hemen hemen her tür operasyonun yapılabileceği bir genel anestezi ve sedasyon olması gerekiyor gibi… Genelde Türkiye’deki kliniklerin %90’ı şu an da B tipi. Avrupa’da bile A tipi ruhsatlı sağlık kuruluşlarının sayısı oldukça az durumda. Türkiye bu konuda sağlık alanında olağanüstü bir mesafe almış durumda. Genel olarak A tipi ruhsat, hastalarımızda güven ve mutluluk sağlıyor.

Türkiye sağlık turizmi için ne yapmalı?
Ağırlıklı olarak Türkiye’nin potansiyel hastası konjonktürel olarak dönemin ve zamanın ruhuna bağlı olarak değişiyor. Şu anda Ortadoğu ülkeleri Türkiye’ye sağlık için geliyorlar. Bu anlamda özel sağlık kuruluşlarına önemli görevler düşüyor. Devlet birçok konuda yurdışında sağlık turizmini destekliyor ama özel sektör olarak siz müşteriyi bulma kabiliyetine sahip olmalısınız. Türkiye’nin en büyük turizm elçileri olarak biz sağlıkçılar olmalıyız.

"Sağlık turizminin artması için vergi teşvikleri gerekiyor"
Konjonktürel değişilerden bağımsız olarak hareket edebilme kabiliyetine özel sektör ne kadar fazla sahip olursa ülkenin krizlerinden de sağlık turizmi açısından daha az etkilenmesini sağlar. Ülke olarak biz hala Avrupa’ya temas edebilmiş değiliz. Bizim en büyük eksiğimiz budur. Türk hekimleri olarak sağlık alanında iyi işler çıkarırken dil problemleri yaşıyoruz. Kurumlarda ise ön hazırlık sorunları bolca oluyor.

Bir diğer sorun ise sağlık turizmiyle ilgili olarak Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin ne yazık ki ülkesine sağlık turizmi için kaç kişinin geldiğinden haberi yok. Önemli teşvikler var fakat bunlar kayıt altına alınması gerekiyor. Sağlık turizminin artması için bir diğer konu ise Türkiye’ye gelen hastadan vergi alınmaması. Türkiye tek başına Macaristan, Bulgaristan ve Polonya’nın aldığı sağlık turizmi hamlesinin tamamını alabilecek güce sahip.



Dt. Göker Taşkınsu:

Akademik bir ekibiniz olduğu için hekimlerinizin araştırma yapmasına izin veriyor musunuz sık sık?
Hekimlerimizin araştırma yapmalarına hatta teşvik ediyoruz. Kurumumuzda uygulanan tedavilerle alakalı olarak en son bir kongrede kanal tedavisi uzmanımız bir sunum yaptı. Bu bizi gerçekten gururlandırdı.

"Çocuk diş hekimliğinde öncüyüz"Sağlık Turizminin Artması için Vergi Teşvikleri Gerekiyor
Çocuklar için şu an Türkiye’de diyebilirim ki en iyi fiziki imkanlara sahip kurumlardan bir tanesiyiz. Bu işte onlara özel hem bir çocuk alanı ayırmak hem özel bir fiziki mekan ayırabilmek bununla beraber sedasyon uygulamalarının oldukça yoğun ve güvenilir yapılabilmesi çok büyük avantaj. Tabi burada çocuk uzmanımızın da katkısını yatsımamak gerekiyor. Özellikle çocuklar konusunda başarılı sonuçlar elde ediyoruz.

Sağlık turizmi açısından implant tedavileri ön plandayken coğrafi farklılığa göre diş eti problemi olan hastalarımızda ciddi bir yer tutuyor. Ortadoğu’da diş eti rahatsızlıkları en az implant ve diğer tedaviler kadar eşit oranda dağılım gösteriyor.


"Hastaların ruhuna dokunmak önemli"
Kurumlar içerisinde farklılığı oluşturan işte cihazlar önemlidir, binalar çok önemlidir, fiziki imkanlar çok önemlidir ama herşeyden önemlisi hastalarımızın ruhuna dokunabilmektir. Onların neler istediğini, ne yaptırmak istediğini, nasıl mutlu olacağını bilmektir. Bunu eğer güncel tedavi çeşitleriyle bağdaştırabilirsek işte o zaman başarı geliyor



Dt. Emrah İpek:
A tipi diş hastanemizin içerisinde tam donanımlı 1 ameliyathane, 1 genel anestezi ünitesi, 1 sedasyon ünitesi, 2’si çene cerrahi kliniği olmak üzere toplam 14 klinik bulunuyor.

Kliniklerimiz tam steril ortamlardan oluşuyor bu anlamda özel filtre sistemi ile desteklenen ameliyathanelerimiz mevcut. Filtre özelliği gereği, ortama herhangi bir partikül vermeksizin havayı filtre eder. Böylelikle açık yaranın enfenkte olmasını ve cerrahi işlem sonrası komplikasyon oluşumunu engeller.

Yurtdışından gelmek isteyen hastalar için tedavi süreci nasıl ilerliyor?

Birçok anlamda teknik donanıma sahip olduğumuz için hastalar rahatça kurumumuza güvenebiliyorlar. Yurtdışından gelecek hastalar içinse; göndermiş oldukları röntgen filmi üzerinden uzman hekimlerimizce yapılan konsültasyon sonrası tedavi planlamanız oluşturulur. Tedavi planlamanıza ait bütçe tarafınıza sunulur. Onayınız sonrası geliş tarihinize göre ilgili hekimlerde randevularınız alınır. Eğer kalacak yeriniz yoksa, talep etmeniz halinde kurumsal anlaşmamız olan otellerden indirimli konaklama imkanlarını sizler için sağlamaktayız.

Tedavisini hastanemizde yaptıracak hastalarımız kendi araçlarımızla havaalanından alınırlar. İstekleri doğrultusunda otellerine yerleştirilir ya da hastanemize getirilerek tedavilerine başlanır.

Haber:
Dilan Baransel Sağlık İletişim Danışmanlığı

Add a comment

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Reklam