Ağız yaralarının toplumumuzda birçok kişinin maruz kaldığı sıkıntılı durumlardan biri olduğunu dile getiren Diş hekimi Yavaşça, “Ağız yarası yani diğer adıyla aft, ağız içerisinde sıklıkla yanak ve dudak mukozasında, dil üzerinde, yumuşak damakta, farenkste, diş eti üzerinde görülen solgun sarı-kırmızı hale ile çevrili oldukça ağrılı ülserleşmiş lezyonlardır.
Toplumun yüzde 18-20’si az ya da çok aft sorunu ile karşı karşıyadır. Aft erkeklere oranla bayanlarda daha sık görülür. Genellikle tek olarak seyretse de aynı anda birkaç bölgede birden görülebilmektedir. Ağızda dil, diş eti, yanak, damak gibi hassas bölgelerde meydana gelen kişinin yemek yemesine, bir şeyler içmesine, konuşmasına engel olmakta hatta tükürük salgılarını bile kontrol edememesine neden olabilmektedir.
Aftın oluş nedenini belirlemek için çeşitli araştırmalar yapılmıştır. Ancak aftın oluşumunu hızlandırıcı ve seyrini kötüleştirici birçok faktör saptanmasına karşın oluş nedeni tam olarak belirlenememiştir.” dedi.
Sağlıksız Beslenme
Kişinin sağlıksız beslenmesi nedeniyle bağışıklık sisteminin zarar gördüğünü ifade eden Yavaşca, daha sonra şunları söyledi; “Bağışıklık sisteminin zayıflaması sonucu da aft oluşumu kolaylaşır. Bu nedenle ağız yaralarına maruz kalmadan önce vücut direncini artıracak şekilde beslenmeye özen göstermeniz gerekmektedir.
Stres
Günümüzde birçok hastalığın en büyük nedenlerinden biri strestir. Migren, yüksek tansiyon ve gastrit gibi birçok hastalığın nedenleri arasında kabul edilen stres aft oluşmasının en önemli nedenlerinden birisidir. Stres yani sürekli gergin olma hali kişinin direncinin kırılmasına neden olur. Direnci kırılan insanda aft oluşumu hızlanabilir. Kadınlarda premenstural gerginlik (adet öncesi dönem) de aft oluşumunu hızlandıran faktörlerdendir.
Yiyecekler
Turunçgiller, sirke, turşu, patates cipsi, tuzlu ve baharatlı çerezler gibi ağız mukozasını tahriş edebilen yiyecekler aft oluşumunu hızlandıran önemli faktörler arasında sayılmaktadır. Bunların yanı sıra bazı bünyeler için alerjik olabilen karabuğday, çavdar, arpa, çikolata, fındık, kabuklu deniz hayvanları, soya, domates, bazı patlıcan, elma, incir, peynir gibi yiyecekler de aft oluşumunu hızlandırırlar.
Travma
Ağızda meydana gelen tahrişlere bağlı olarak ağız yaraları meydana gelebilir. Yanak, dil, dudak ısırma, sert yiyeceklerin tahrişi ve yumuşak olmayan diş fırçalama işlemleri ve iyi adapte olmayan protezlerin neden olduğu vuruklar aft için uygun zeminin oluşmasına yardımcı olurlar.
Diş Macunu
Diş macunlarının temizleme özelliğini artırmak için köpük yapıcı olarak yapılarına katılan sodyum laurylsulhate (SLS) mukoza hücrelerinin yıkımını artıran tahriş edici bir kimyasaldır. SLS bu özelliği ile aft oluşumu üzerine direkt etkili olan bir maddedir. Özellikle aft sorunu olan kişilerin kullanabilmesi için günümüzde daha az oranda (%1.25) SLS içeren diş macunları üretilmektedir.
Hastalıklar
Behçet hastalığı: Genital ülser, konjuktivit, retinit, lokositoz gibi birçok sistemik belirtiler yanında ağız içerisinde oluşan tekrarlayıcı aftlarla kendini gösteren bir hastalıktır. Birçok malign ve otoimmün hastalıklarla birlikte de tekrarlayıcı aftlar görülebilmektedir.
Vitamin Eksikliği
B12 vitamini ve demir noksanlığı, sigara içme, tütün çiğneme gibi alışkanlıkların de aft oluşumuna katkıda bulunan önemli faktörler olduğu bilinmektedir.
Aft Tedavisi
Aftlar herhangi bir tedavi uygulanmasa da genellikle 7-10 gün sonra kendiliğinden iyileşmektedir. Eğer bu süre zarfında da geçmediyse mutlaka bir uzmana danışılmalıdır.”
Kaynak: milliyet.com.tr