Günlerden bir Cuma ve saat 11:00 civarı, orta yaş üzerinde pijamali bir adam muayenehaneden içeri girdi ve elindeki kağıdı uzatıp; Pazartesi sabah xxxxx Üniversitesi Hastanesinde böbrek transplantasyonu ameliyatı olacağını ve hastaneden bu kağıdı bir dişhekimine doldurtmasını istedikleri için geldiğini ve doldurmamı istediğini söyledi.
"Sizi muayene etmem gerekir" dedim, oturdu, simdi tam hatırlamıyorum ama zannedersen 8-10 tane ve bazılari derin çürük dişler ve akut gingivitisli bir ağızla karşılaştım. Yapılması gerekenleri izah ettim, bunlar yapılmadan bu denli hayati önem taşıyan bir ameliyata girmemesi gerektiğini, transplante edilecek organın vucut tarafından red edilmemesi icin bağışıklık sistemini zayıflatan ilaclar kullanması gerektiğini bu arada vücudunun herhangi bir enfeksiyona tahammülünün olamayacağını,…. v.s hepsini anlattım.
Hasta; "Sen sadece kağıdı doldur" diyor, ben de; "Ağızda gördüklerimi olduğu gibi yazarım" diyorum, hasta kabul etmedi ve kağıdı elimden alıp; "Ben baska bir dişhekimine bunu doldurturum" dedi.
Tam çıkarken,"Böbreği nereden buldunuz?" dedim, "Bir akrabam veriyor" dedi, ben o kadar sinirlendim ki; " Kendine acımıyorsan bari akrabana acı, onun böbreği de ziyan olacak" dedim, hasta çıktı gitti.
Yorum yok!
Nejat Ertan – Dişhekimi
