Amerikanın okyanustaki bir eyaleti olan Hawai adaları, kendi içinden ve dünyanın her yerinden turistleri çekebilecek natürel güzelliğe sahip. Bu adalarda her mevsim denize girmek mümkün. Pasifik Okyanusunun ortasında 1523 mil uzunluğunda bir zincirin içinde irili ufaklı adalar ve sekiz ana adadan mevcut. Başkent Oahu adasında da Honolulu adalar arasında popülasyonun en çok olduğu ada burası.
Bu adada yerli halk ve Amerikalılardan başka Japonlar da yaşıyor. Bu adanın da çok görülecek yerleri var. Waikiki sahillerindeki plajlar, Perl Harber, Arizona Memorial: Burayı senede 1,5 milyon kişi ziyaret ediyor. Abideyi batan Arizona Gemisinin yapmışlar, geminin içinde şehitlerine olan saygıları gerçekten gözlerimi yaşarttı. Ayrıca gemi batırıldığında içinde 2 ton yakıt mevcutmuş bugün denizin üstündeki sızıntıyı hala görebiliyorsunuz.
Adanın kuzey doğusunda bulunan Polynesian Culturel Centerda görmeğe değer. Burası da Mormonlara ait Disneyland gibi bir yer. Giriş kişi başı 40 dolar. Pasifikteki irili ufaklı adalara Poynesian deniyor. Bu adalar: Samoa, New Zeland, Tahiti&Marqusa, fiji Hawaii Tonga. Bu merkezin hemen hemen yanında Mormonların üniversitesi var. Burada Türk çocukları da öğretim görüyor. Mormonlar Amerikada yaşanan bir din. Oldukça muhafazakar kuralları var. Buradaki bu kültür merkezi adeta Pasifik Okyanusu adalarının bir kopyası. Her bir adanın standında onların kültürü ve yaşam tarzı aynen canlı tutulmuş. Her birinin şovları berilli saat aralıklarla sunuluyor. Su üstündeki sandallarla her adanın kendine has aletleri ile çalınan müzik eşliğindeki dans gösterileri muhteşem. Çalışanlar, bu üniversitenin talebesi ve kendi kültür, dinlerini burada yaşatıyorlar, bu şart ile okula alınabiliyorlar.
Adalarda dünya golf turnuvaları oluyor. Çok sayıda golf sahasını her yerde görebilirsiniz. Sahillerindeki koylarda çeşitli sörf müsabakaları olduğu gibi spor öğrenmeniz mümkün. Çok küçük yaşta çocuklar okyanusun dalgalarında bu sörfü oyuncakla oynar gibi yapıyorlar. Adalar arası dolmuş gibi Hawaiden hava yolları ile günü birlik bir adadan diğer adayda gidebilme imkanıda var. Deniz tutması olmayanlar içinde her türden muhteşem deniz yolculukları yapabiliyordunuz. Bu adadan dışarıya hiçbir şekilde hayvan ve bitki türü çıkartmak kesinlikle yasak. Özel bir gümrüğe tabii oluyorsunuz. Bagajlarınız etiketlendikten sonra güvenlikten geçebiliyorsunuz.
En belli başlı adaları: Kauai, Oahu, Lanai, Molakai, Hawai. En büyük ada Hawai. Senede iki bin kişi Mauı adasını ziyaret ediyor. Bu ada natürel güzellikde ve Amerikanın en güzel yüzülecek sahillerine sahip. Adadaki tesisler dolaşmakla bitmiyor. Son derece lüks oteller ve yüzme havuzları ile bezenmiştir. Ayrıca buralarda apart devre mülk satışları çok revaçta. Türklerden de burada çeşitli adalarında devre mülke sahip olanlar var. Adalarda fabrika bacaları göremedik. Benzin sıkıntısı yok. Araba kiralamada kuyrukda beklemek epey zaman alıyor. Uçaklar devamlı yolcu getirip götürüyorlar. Tesislere ulaşırken adeta trafik yaşaya biliyorsunuz.
Mauı Adasındaki bitki örtüsü ve renk cümbüşü insanı adeta şaşırtıyor. Bizdeki çingülleri ağaçların tepesinde yapraktan çok. Kırmızı gövdeli ağaç arı görmek mümkün.
Ananas alanlarını adanın her yerinde görüyorsunuz. Makadamia nut (fındık türü) en başlı ürünlerden. Bu ürünün her çeşidi mevcut. Çeşitli çikolata türleri ile kaplanmış çok lezzetli. Hawainin eyalet ağacı olan Kukainin fındıkları ile kolyeler yapıyorlar. Çeşitli malzemeleri arasına koyuyorlar ve çeşitli renkleri var. Ham olanlar açık renk, koyu olanlar işlenmiş.
Ada bir çiçek cenneti. Orkidelerin her çeşidi ve rengi bu adaya has. Çeşitli renk ve isimde çiçekler yıllık mevsimlik ve günlük oluyor. Hava alanına indiğimizde acenteler müşterilerinin boynuna orkide dizili arajmanları takıyorlar. Yerli halk leis diyor.
Yerli halk hakikaten çok cana yakın. Yerli halkın konuştuğu bir dil var. Fakat halkın heman hepsi İngilizce biliyor. Soylarındaki kıvraklık, renk uyumu, koroografi insanın gerçekten ruhunu dinlendiriyor. Bundan dolayı da balayı için burası tercih nedeni ve bunuda onlar çok iyi bildikleri için dünyanın her yerinden gelen evliliklerinin yıl dönümünü kutlayan çiftler için de şovlarında yer var. Espirilerle bunu dinleyiciler arasından tespit ediyor. En yaşlı çiftlerin boyunlarına leis geçiriyorlar. Ateş dansları inanılmaz. Şovlardan sonra dansçılar sizi uğurluyor ve hatıra fotoğrafı çektire biliyorsunuz. Şova girerken de sizi yerlerinize dansçılar oturtuyor.
Bu şovlardan bazılarına on beş gün önceden bilet almak gerekiyor. Aloha merhaba demek, bir çeşit el işareti de hayata koş ve yaşa manasına geliyor.
Hayvan türlerine gelince, çok değişik sadece bu adalarda yaşayan kuşlar, (kırmızı başlı, beyaz kanatlı), çeşitli böcekler var. Adaların kıyı diplerinde renkli mercanlar, sadece bu adalara has. Çok renkli ve çeşitli balıkları görebilirsiniz. Günlük turlarla ekolojiyi bozmayan yağ artıkları ile yapılan bir çeşit yakıt ile çalışan katamaran türünden her çeşit imkanı sağlayan vasıtalarla yapabiliyor denizin dibindeki bu renk cümbüşü görebiliyorsunuz. Snorkel ve paletlerininizi veriyorlar. Bende 1940 doğumlu olmama rağmen 5-6 yaşlarındaki çocukların daldığını görünce bu işi becerdim. Size eğitimli genç rehberler dalarak denizin dibi hakkında bilgi veriyor.
Teknelerde kahvaltı ve yemek mevcut. Güvenliğinizi de çok güzel sağlıyorlar. Denizin dibine dalan ve de oturduğunuz yerden denizin dibini vitrin gibi izleme olanağı da olan çok lüks gemilerde mevcut.
Binalara da değinmeden geçemiyeceğim. Mauı, Lanai ve Molokini adaları arası derinlik 300-400 feet arası. Bu üç ada volkanik olduğu ve yavaş battığı için okyanusun suyu sıcak. Burayı balinaların döllenmesi için özel kılıyor. Alaskadan balinalar Ocak ve Şubat aylarında sadece buraya döllenmek için geliyorlar. Her balinanın kuyruk rengi farklı olduğu için Zoologlar balinaların çiftleşmesini çok kesin izliyorlar, dişi balina bebeği de olsa iki erkek talibi oluyor bir sene önceden dişiyi hazırlıyorlar. Hangisi başarılı olursa ertesi sene dişisi ile beraber oluyor. Sonra kuzeye yüzüyorlar.
Dükkanlarında balina ile ilgili ne varsa göre bilir ala bilirsiniz. Ayrıca günlük balina izleme turları ile de size balinaları ucundan kenarından seyrettiriyorlar.
Adanın merkezinden en ucundaki Hana şehrine gitmek ve gelmek yaklaşık beş saati alıyor. Yol boyunca doğa ve bitki örtüsü muhteşem. Hana en eski yerleşim yeri. Eski kültürleri burada yaşıyor. Kırmızı kumlu sahil, botanik bahçesi, Arbatriumu görebilirsiniz. Bu cennet bahçesi dedikleri parklarında geleneksel nikah kıyılan küçük kulübe var.Şelaleye bakıyor. Bu şelale de kutsal. Yol boyu çok gür akan şelaleleri görebilirsiniz. Bu şelalelerde güzel havalarda yüzülebiliyor.
Ada volkanik bir ada olduğu için burayı rezerve etmişler ve bir milli park haline getirmişler. Adanın en tepesi 3055 metre yüksekliğinde. Buraya tırmanırken gözetleme, dinlenme yerleri yapılmış. Buralarda sönmüş olan bir krater hakkında bilgi alabilir ve volkanın maketini görebilir, ufak tefek alışveriş yapabilirsiniz. Güzel havalarda adanın tepesinden en büyük adasını ve beyaz şeffaf bulutların altından kuşbakışı adanın koylarını ve yerleşim birimlerini görebilirsiniz. Bizde böyle bir güzel havaya rastladık şansımıza.
Bu adalarda at çiftlikleri de var. At çiftliklerinde ata bine biliyorsunuz. Çok enteresan bisiklet turları var.Kraterin tepesinden aşağıya donanımlı bir şekilde iniyorlar. Tabi bu insanları tepeye rehberler önce özel vasıtalarla çıkarıyorlar. Bence Hawai Amerikanın çok büyük bir gelir kaynağı. Adeta hazinelerinden biri. Amerikanın tüm eyaletlerinden insanlar buraya dinlenmeye hem de farklı bir kültür yaşamı görmeye geliyorlar.