Prof. Dr. Serhat Yalçın, Baş ve Boyun Kanser Birliği’nin (Head And Neck Cancer Alliance), 20-26 Nisan tarihlerini “Ağız Kanserleri Bilinçlendirme Haftası” olarak ilan ettiğini belirterek erken teşhisin hayat kurtardığını söyledi.
Ağız kanserlerinin, diğer kanser türlerine göre tüm dünyada görülme sıklığı açısından 11. sırada yer aldığına dikkat çeken Yalçın, “Yapılan istatistiksel çalışmalara göre, kanser teşhisi konulan 5 kişinin 4 tanesi erken teşhis edildiği durumlarda en az 5 yıl yaşayabiliyor. Eğer ağızdan kaynaklanan kanser geç dönemde çevre dokulara yayıldıktan sonra teşhis edilirse, bu oran 5 kişide sadece 1 tanesinin 5 yıldan daha uzun yaşaması demek oluyor. Bu oranlardan da görüldüğü üzere erken teşhis hayat kurtarıyor” dedi.
Dentram Klinikleri olarak her sene “Nisan” ayını “ Oral kanser bilinçlendirme, bilgilendirme ve teşhis” ayı olarak ele aldıklarını belirten Yalçın, “diş hekiminizin bilinçli olarak yapacağı ağız içi muayene, radyografi incelemesi ve özel görüntüleme ileri inceleme yöntemi ile riski en aza indirebilirsiniz” şeklinde konuşarak ağız kanserlerinin görülme sıklığı ve sebeplerini şöyle değerlendirdi:
- Erkeklerde kadınlardan daha sık görülmektedir.
- 40 yaş ve üzerinde risk artmaktadır.
- Alkol ve sigara kullanımı
- Ailesinde baş ve boyun kanseri görülmesi
- Ağız hijyeninin kötü olması
- Çok sayıda eksik diş olması
- Yoğun şekilde güneş ışınlarına maruz kalmak
- HPV Virüs
"Hasta, ağzındaki yara ve şişliğe zamanla alışıyor"
Diş hekimlerinin ağız kanserlerinin teşhisinde ilk durak olduğunu belirten Yalçın, Gellrich’in çalışmasına örnek verdi. Bu araştırmalara göre, hastaların % 40’ını diş hekimleri teşhis ederken, aile hekimleri %27 sinin teşhisinde katkı sağlamışlardır. Yine aynı çalışmada ağız kanseri teşhisi konulmuş hastalarda, belirtilerin ortaya çıkışı ile hekimin teşhis etmesi arasında 5 ay gibi bir süre geçtiği görülmektedir. Bu gecikmenin;
- Hastanın ağzındaki yara ya da şişliğe zamanla alışması,
- Yaranın kendiliğinden zamanla geçeceğini düşünmesi,
- Gittiği hekimin, belirtileri doğru değerlendirememesine bağlı olduğuna dikkat çekilmektedir.
"Mutlaka diş hekimine gidilmeli"
Ağız kanserlerinin genellikle ağız tabanı ve dilde görüldüğünü belirten Prof. Yalçın, ağız içinde yapılan bu incelemede aşağıdaki belirtilerden birine ya da bir kaçına rastlayan hastanın en kısa sürede diş doktoruna danışması gerektiğinin altını çizdi. Bu belirtiler;
- Küçük kenarları düzensiz beyaz alanlar (lökoplaki)
- Kırmızı alanlar (eritroplaki)
- Kırmızı beyaz alanlar (eritrolökoplaki)
- Kolaylıkla kanayan ve iyileşmeyen yaralar
- Şişlikler ve doku kalınlaşmaları
- Sürekli boğaz ağrısı
- Kulak ağrısı
- Ağız Kokusu
- Yutkunma ve konuşmada güçlük
- Boyunda şişlik ya da büyüyen kitle
Ağız Kanserinden Korunmada Kişisel Muayene Nasıl Yapılmalı?
“Ağzınız, genel sağlığınız bozulduğunda ilk ve en erken belirtilerin görüldüğü alandır” diyen Prof. Dr. Serhat Yalçın, kişisel muayenenin nasıl yapılması gerektiğini anlattı: “Kanser çağımızın hastalığı ve maalesef çoğunlukla belirti vermeden ilerleyebiliyor. Ağız kanseri erken teşhis edildiğinde %50 yaşam şansı artıyor. Kendi kendinizi muayene masrafsız ve kolay. Her ay aşağıdaki muayene listesini gözden geçirin. Büyük bir aynanın karşısına geçin çevrenizin aydınlık olmasına özen gösterin.
- Hareketli protezlerinizi çıkartın.
- Dudaklarınızın iç yüzünü ve diş etlerinizi kontrol edin.
- Başınızı arkaya doğru eğerek damağınızı kontrol edin.
- Ağzınızın gerisindeki diş etlerinizi ve yanaklarınızın iç yüzünü hissedin.
- Dilinizi dışarı çıkartarak tüm yüzeylerini inceleyin.
- Alt çenenizin alt kısmında ya da boyun bölgenizde (lenf bezlerinde) şişlik olup olmadığını elinizle kontrol edin.