Çocuk istismarı ve ihmalinin dişhekimliği açısından değerlendirilmesi

Çocuk istismarı, çok geniş anlamda, belli bir zaman dilimi içinde bir yetişkin tarafından çocuğun o kültürde kabul edilmeyen bir davranışa maruz kalması şeklinde tanımlanabilmektedir. Bu davranışlar ülke içinde veya ülkeler arasında farklı boyutlarda gözlenebilmektedir (1). WHO’nun (World Health Organisation-Dünya Sağlık Örgütü), 1985 yılında yapmış olduğu tanımlamaya göre ise “ “Çocuğun sağlığını, fiziksel gelişimini, psikososyal gelişimini olumsuz yönde
Çocuk istismarı ve ihmalinin dişhekimliği açısından değerlendirilmesi Çocuk istismarı ve ihmalinin dişhekimliği açısından değerlendirilmesi
Çocuk istismarı ve ihmalinin dişhekimliği açısından değerlendirilmesi

Çocuk istismarı, çok geniş anlamda, belli bir zaman dilimi içinde bir yetişkin


tarafından çocuğun o kültürde kabul edilmeyen bir davranışa maruz kalması


şeklinde tanımlanabilmektedir. Bu davranışlar ülke içinde veya ülkeler arasında


farklı boyutlarda gözlenebilmektedir (1).


 


WHO’nun (World Health Organisation-Dünya Sağlık Örgütü), 1985 yılında


yapmış olduğu tanımlamaya göre ise “Çocuğun sağlığını, fiziksel gelişimini,


psikososyal gelişimini olumsuz yönde etkileyen bir yetişkin toplumu veya ülkesi


tarafından bilerek veya bilmeyerek yapılan davranışlar” çocuk istismarı olarak kabul


edilmektedir (1).


    


Çocukluk çağı travmaları içinde çocuk istismarı yinelenebilirliği, çocuğa


genellikle en yakınları tarafından yapılıyor olması nedeniyle tanımlanması ve tedavi


edilmesi en zor olan travma olarak nitelendirilmektedir. Uzun dönem içinde fiziksel,


psikolojik ve sosyal sonuçları gözlenmektedir (14).


 


Çocuk ihmali genelde ailenin, ilgili kurumların ya da devletin çocuğa karşı en


temel sorumluluklarını yerine getirmemesi şeklinde ifade edilmektedir. Bir bütün


olarak toplum, kurumlar ve bireyler tarafından geliştirilen ihmal davranışı, çocukların


eşit hak özgürlüklerinden yoksun bırakılması sonucunda onların en üst düzeyde


gelişimlerini engelleyici davranışlar olarak ortaya çıkmaktadır. Çocuğun bakım ve


beslenme gereksinimlerinin yeterince karşılanmaması, gerekli tıbbi müdahalelerin


yapılmaması, anne-baba olarak çocuğa karsı danışmanlık görevinin yeterince yerine


getirilmemesi ve çocuğun tek başına bırakılması ihmal davranışına örnek olarak


verilebilir (2).


 


İhmal ve istismarı birbirinden ayıran en temel nokta istismarın aktif, ihmalin ise


pasif bir olgu olmasıdır (2).


 


Dünyada %1-10 sıklığında görülen çocuk istismarı, ülkemizde %10-53 olarak


bildirilmektedir (18).


    


1992 yılında Amerika Birleşik Devletleri’nde (A.B.D) Ulusal Çocuk İstismarı ve


Önlenmesi Merkezinin yaptığı bir araştırmada istismar veya ihmale uğramış


2,694,000 olgu bildirilmektedir (12). Yine A.B.D’de çocuk istismarı nedeniyle günde


üç çocuk ölümü meydana gelmektedir (7).


 


Çocuklara yönelik gerçekleştirilen istismar ve ihmal durumlarının ortaya


çıkarılmasında diş hekimlerinin de önemli bir rolü bulunmaktadır (3).


 


Becker ve ark. yapmış oldukları bir çalışmada Boston’da bulunan Children’s


Hospital Medical Center’da beş yıllık bir periyodu kapsayan dönemde kayıtlı 260


olgunun %49’nda orofasiyal travma varlığı bildirmişlerdir (3,13).


 


Becker ve ark. yapmış oldukları farklı bir çalışmada ise diş hekimlerine çocuk


istismarı olgularının teşhisi ile ilgili olarak bir anket uygulamışlar ve %33’nün kafa


yaralanmaları, %61’nin yüz yaralanmaları ve %6’sının intraoral yaralanma şeklinde


olguları teşhis ettiklerini bildirmişlerdir (6, 13).


 


Çocuğun yaşı dolayısıyla istismar olmaksızın meydana gelen yaralanmaların


büyük bir kısmı ağız çevresinde oluştuğu için istismar olgularından dikkatle ayırt


edilmelidir (5).


 


Çocuklara yönelik gerçekleştirilen bu tür davranışları;


 


1-Fiziksel istismar


 


2-Cinsel istismar


 


3-Duygusal istismar


 


4-İhmal


 


olarak sınıflandırabiliriz .


 


1-FİZİKSEL İSTİSMAR:


 


 Kasten yapılan, çocuğun sağlığını olumsuz yönde etkileyen ve acı veren,


gelişiminde sürekli zarara yol açabilecek şiddet hareketlerini içermektedir. Genel


anlamda ise “çocuğun kaza dışı yaralanması” olarak tanımlanabilmektedir (10, 17).


 


Fiziksel istismar olgularının yaklaşık olarak %50’sinde belirtiler orofasiyal


bölgede oluşmaktadır. Bu da diş hekimlerinin bu olguları tanımlayıp, ortaya


çıkarmasında önemli bir konumda olduklarının bir göstergesidir (5).


 


Baş:


 


*        Kafatası yaralanmaları


 


*        Kafa derisi ve saçlar: subdural hematomlar, subgaleal hematomlar, kulak


            arkasında gözlenen ezikler


 


Yüz:


 


   Gözler:


 


*        Retinal hemoraji


 


*        Morarmış gözler (Rakun gözler)


 


*        Ptosiz


 


     


           Burun:


 


*        Kırıklar


 


     Dudaklar:


 


*        Yanıklar


 


*        Yırtılmalar


 


*        Angular abrazyonlar


 


*        Bereler


 


     Intraoral:


 


*        Frenilum yırtılmaları


 


*        Damakta, dişetinde, dilde veya ağız tabanında gözlenen yanıklar veya


            yırtılmalar


 


*        Rezidual diş kökleri


 


Maksilla / Mandibula:


 


*        Kırıklar veya önceden meydana gelmiş travma izleri (yüz kemiklerinde, kondilde, ramusta veya simfizde gözlenen kırıklar)


 


*        Önceden meydana gelen kırıklara bağlı oluşmuş maloklüzyonlar


 


Dişler:


 


*        Kırık dişler


 


*        Mobil dişler


 


*        Avulse dişler (total lüksasyona uğramış dişler)


 


*        Yer değiştirmiş dişler


 


*        Renkleşmiş dişler (açıklanamayan nedenlerden oluşmuş veya bir önceki


            travma nedeniyle nekroze olmuş olabilir)


 


*        Tedavi edilmemiş rampant çürükler


 


*        Tedavi edilmemiş gözlenebilir enfeksiyonlar veya kanama


 


Ayrıca baş, yüz, boyun ve ağza ütü, sigara, kemer, kaynar su veya yakıcı


sıvılar vs. kullanılarak ya da ısırma suretiyle yapılan ve travmaya yol açan


durumlar da izlenebilmektedir (5, 9, 16).


 


Isırık İzleri:


 


Bu tür yaralanmalar daha çok fiziksel veya cinsel istismarla


ilişkilendirilmektedir. Çoğu zaman çocukluk döneminde sık rastlanan bir durum


olduğu için yanlış teşhis edilmektedir (5). Tipik olarak oval veya dairesel


görünümdedir. Diş izleri arasındaki alanda fiziksel veya cinsel istismarın sonucu


olarak oluşan bir hemorajik alan gözlenmektedir. Çocuğun herhangi bir yerinde


gözlenebilmesine rağmen daha çok yanaklarda, sırtta, kollarda görülmektedir


(5).


 


Fiziksel istismar olgusuyla karşılaşan hekim tanıdan emin olmasa bile diğer


birimlerden görüş alıp, konuyu iyice araştırmalıdır (8).


 


    2-CİNSEL İSTİSMAR


 


Diğer bir istismar şekli olan cinsel istismar, cinsel doyum için çocuğun


kullanılması ya da bir başkasının çocuğu bu amaçla kullanmasına izin verilmesi


olarak tanımlanabilmektedir (2). Toplumca kabul edilmeyen ve duygusal açıdan en


yoğun yaşanan cinsel istismar türünün, aile içinde, çocukla kan bağı olan kişiler


arasında ya da çocuk tarafından tanınan kişiler tarafından gerçekleştirildiği bilinen


bir gerçektir (11).


 


     Cinsel istismarın orofasiyal bölgedeki belirtileri;


 


*        Gonore


 


*        Condylamata Acuminata (Kondilama)


 


*        Sifiliz


 


*        Herpes Simpleks Virüs TİP II (Genital Herpes)


 


*        Eritem ve Peteşiler 


 


olarak bildirilmektedir (9, 11).


 


Gonore: Cinsel istismara uğrayan çocuklarda sıklıkla gözlenen bir


durumdur. Dudaklarda, dilde, damakta, yüzde ve farinkste semptomatik olarak


görülmektedir. Özellikle farinkste eritemden ülserasyonlara, vezikülopüstüllerden


psödomembranöz lezyonlara varan şekillerde ortaya çıkar (11).


 


Condylamata Acuminata (Kondilama) : Genellikle aynı anda çok sayıda oluşan


(tek olarak da gözlenebilir), karnıbahar şeklinde, geniş tabanlı, renkleri çevre


mukozaya göre daha açık olan lezyonlardır. Oral kavite haricinde anal ve genital


bölgede de gözlenebilmektedir (11).


 


Sifiliz : Etkeni Treponema pallidum olan hastalık erken ve geç dönem olmak


üzere iki ayrı periyotta incelenebilir. 1.devrinde etkenin deri veya mukozadaki bir


defektten içeri girmesinden yaklaşık 3 hafta sonra “şankr” olarak isimlendirilen bir


papül oluşur. Geç dönemde papüller değişikliğin mukozada oluşmasına müköz plak


adı verilir (5,9, 11, 15)


 


Herpes Simpleks Virüs Tip II (Genital Herpes): Herpes Simpleks Virüs Tip II


tarafından oluşturulan, oral veya perioral bölgede ağrılı, kırmızı renkli veziküller


bulunmaktadır (9).


 


Eritem ve Peteşiler: Özellikle sert ve yumuşak damağın birleşim hattında


gözlenen eritem ve peteşiler cinsel istismarın bir göstergesi olarak kabul edilmektedir


(11).


 


 3-DUYGUSAL İSTİSMAR


 


Duygusal istismar tek başına görülebildiği gibi fiziksel ve cinsel istismarla


birlikte de görülmektedir. Ebeveynlerin ya da çevredeki diğer yetişkinlerin çocuğun


yeteneklerinin üzerinde istek ve beklentiler içinde olmalara ve saldırganca


davranmaları anlamına gelen duygusal istismarın izleri yaşam boyunca kendini


gösterebilmektedir (2).


 


Anne babası tarafından sürekli eleştirilen, aşağılanan, sevgi ve ilgi ihtiyacı


yeterince karşılanmayan çocuklar, pasif kişilik özelliklerine sahip, kendine güveni


olmayan ve antisosyal davranışlar gösteren kişiler olarak tanımlanmaktadır. Bu


çocuklarda normal zihinsel kapasite olmasına rağmen, öğrenme güçlüğü ve dikkat


dağınıklığı gibi sorunlar görülmektedir (2).   


 


Duygusal istismar olgularında fiziksel ve cinsel istismarda olduğu gibi somut


fiziksel bulgular bulunmamaktadır. Tek başına olabileceği gibi birçok olguda diğer


istismar türleriyle birlikte bulunduğu tespit edilmiştir (1).


 


       4- İHMAL


 


Çocukta ihmal kavramı genel olarak “Çocuğa bakmakla yükümlü olan kişilerin bu


yükümlülüğünü yerine getirmemesi, çocuğu fiziksel ya da duygusal olarak ihmal


etmesi” olarak tanımlanabilir. Çocuk ihmali veya pasif çocuk istismarı, ana-baba


veya bakıcıların çocuğun iyi yetişmesi, iyi durumda olabilmesi için gerekli temel


gereksinimlerini örneğin bakım, koruma, beslenme, giyim, tıbbi bakım ve eğitimini


ihmal edilmesidir. İhmal ana-baba ya da bakıcının çocuğa bakma ve koruma


yükümlülüklerini gereğince yerine getirmemeleri sonucu ortaya çıkar (1).


 


     İhmalkar ebeveynler;


 


          Küçüklüklerinde istismar ve ihmale uğramış


          Genç, yalnız ve bağımlı


          Alkol veya uyuşturucu kullanıyor


          Mental olarak yetersiz olabilmektedir (10, 18).


 


 İhmale uğrayan çocuklar ise;


   


                       Geniş bir ailenin en küçük çocuğu olma


                       Fiziksel ya da mental sorunu olma


                       İstenmeyen doğum sonucu dünyaya gelme


                       Prematüre veya düşük doğum ağırlığı ile doğmuş olma gibi


özelliklere sahip olabilmektedirler (9).


 


           İhmal anlaşılması ve teşhis edilmesi oldukça zor olan bir kavramdır (9).


 


Ağız-Diş Sağlığının İhmali:


 


Ağız-diş sağlığının ihmali Amerikan Pediatrik Diş Hekimliği Akademisi (AAPD)


tarafından “Ebeveyn ya da bakmakla yükümlü olan kişinin kasıtlı olarak yeterli


fonksiyonun ve ağrısız ve enfeksiyonsuz bir oral sağlık düzeyinin sağlanmasında


etkili olan tedavilerin uygulatılmaması veya yarıda bırakılması” şeklinde


tanımlanmaktadır (11).


 


Ağız-diş sağlığının ihmali fiziksel istismarın bir alt grubu olarak da


nitelendirilmektedir (10).


    


      Ağız-diş sağlığının ihmali;


 


          Çocuğun beslenmesini zorlaştıran ya da imkansız hale getiren,


          Kronik ağrıya yol açan


          Çocuğun gelişimini geciktiren-engelleyen


                       Çocuğun günlük aktivitelerini (oyun oynama, yürüme, okula gitme gibi) gerçekleştirmesini zorlaştıran yada imkansız hale getiren durumlara yol açabilmektedir (10).


    


     Ağız-diş sağlığının ihmalini düşündüren durumlar denilince;


 


          Tedavi edilmemiş rampant çürükler,


          Tedavi edilmemiş ağrı, enfeksiyon, kanama ve orofasiyal bölgeyi


etkileyen travma varlığı etkili olamaktadır (11).


   


Ağız-diş sağlığının ihmalinin teşhisi zor olabilmektedir. Tam bir karara


varmadan önce ihmalinden şüphelenilen kişinin/ kişilerin finansal, entelektüel ve


sosyal özellikleri gözden geçirilmelidir (11).


 


Sonuç Olarak;


 


 İstismar ve ihmal vak’aları önemli olgulardır. İstismara uğramış bir çocuğa yaklaşımda en önemli noktalardan birisi de çocuğun daha fazla zarar görmesini önlemektir. İstismarın önlenmesi oldukça güç bir konudur. Çocuğun sağlığına yaklaşımda şiddetin erken tanısı ve çözümünde multidisipliner bir yaklaşım gerekmektedir.


 


İstismar ve ihmal, eğitim seviyesi azaldıkça artış gösteren kavramlardır. Aile merkezli destek programlarına, eğitime verilen önemin ve bilincin artırılması, çocuğun topluma kazandırılması, konu ile ilgili gerekli ve aynı zamanda caydırıcı olacak nitelikte yasal düzenlemelerin yapılması gerekmektedir.


 


Diş hekimleri olarak bir istismar ya da ihmal olgusunun teşhis edilmesinde oldukça önemli bir konumda olduğumuzun bilincinde olmalıyız. Bu konu hakkında mezuniyet öncesinde ve sonrasında gerekli eğitimin verilmesi; bu olguların teşhisinde ve gerekli önlemlerin alınmasında yardımcı olacaktır.


 


Dt. Esra Yamaç, Prof. Dr. Zeynep Aytepe


İ. Ü Diş Hekimliği Fakültesi Pedodonti A. D


 


KAYNAKLAR


 


1- Aksoy E., Çetin G., İnanıcı M.A., Polat O., Sözen Ş., Yavuz F., “Çocuk İstismarı ve İhmali” İ.Ü. Adli Tıp Kurumu, Adli Tıp Ders Notları 2004


 


2- Aral N., Gürsoy F., “ Çocuk Hakları Çerçevesinde Çocuk İhmali ve İstismarı”, Milli Eğitim Dergisi Temmuz-Ağustos-Eylül 2001, Sayı 151


 


3- Becker B.D., Needleman L.H., Kotelchuck M., “ Child Abuse and Dentistry: Orofacial Trauma and It’s Recognition by Dentists”, JADA 1978;24-28


 


4- Cairns A., Murphy M., Welbury R., “An Owerview and Pilot Study of the Dental Practitioners Role in Child Protection”, Child Abuse Review vol.13:65-72


 


5- Committee on Child Abuse and Neglect, “Oral and Dental Aspects of Child Abuse and Neglect” Pediatrics 1999;104:348-350


 


6- da Fonseca A.M., Feigal J.R., ten Bensel W.R., “Dental Aspects of 1248 Cases of Child Maltreatment on file at a Major County Hospital”, Pediatric Dentistry: May-June, 1992 Vol.14, No:3;152-7


 


7- Gutmann E.M., Solomon S.E., “Family Violence Content in Dental Hygiene Curricula: A National Survey”, Journal of Dental Education Sept.:999-1005, 2002


 


8- Hancı H.İ., “Çocuk İstismarına İlişkin Yasal  Düzenlemeler”,    http:www.med.ege.edu.tr/hanci, 07.12.2004


 


9- Jessee A.S., “Child Abuse and Neglect: Implications for the Dental Profession”, J.Contemp Dent Pract, 2003 May;(4)2:092


 


10- Jessee A.S., “Dental Neglect: Risk Factors as Determinants of Dental Neglect in Children”, Journal of Dentistry for Children 1998 Jan-Feb;17-20


 


11- Jessee A.S., “Orofacial Manifestations of Child Abuse and Neglect”, American Family Physician, Nov.1, 1995;1829-34


 


12- Mouden D.L., Bross C.D., “Legal Issues Affecting Dentistry’s Role in Preventing Child Abuse and Neglect”, JADA, Vol.126, Aug. 1995;1173-1180


 


13- Needleman  H.L., “Orofacial Trauma in Child Abuse: Types, Prevalance, Managemant and Dental Profession’s Involvement”, Pediatric Dentistry; May.1986, Vol.8 Special Issue1:71-80


 


14- Oral H., Hancı H., Can D., Kaplan Ş., Miral S., Tepeli N., Bulguç G.A., Polat S., Ateş N., Uran N., Tıraş B., Aksel Ş., Yaprak I., “İzmir’de Eğitim Hastanelerinde Çocuk İstismarı Tanısı Olan Olgularla İlgili Çocuk İstismarı Araştırma Grubunun Onsekiz Aylık Deneyimi”, http://med.ege.edu.tr/~hanci/istismarveri.htm-52k, 17 Mart 2005


 


15- Özbayrak S.,” Ağız Hastalıkları Atlası Tanı Kriterleri, Ayırıcı Tanı ve Tedavi Yaklaşımları” Quintessence Yayıncılık Ltd. Şti. 1.Baskı , 2003


 


16- Senn R.D., McDowell D.J., Alder E.M., “ Dentistry’s Role in the Recognition and Reporting of Domestic Violence, Abuse and Neglect”, Dental Clinics of North America Vol.45 No:2 April 2001; 343-363


 


17- Takayama I.J., Wolfe E., Coulter P.K., “Relationship Between Reason for Placement and Medical Findings Among Children in Fostercare”, Pediatrics 1998, 101;201-207


 


18- Wandera A., Opinya G.N., “Parental Child Abuse and Neglect From a Pediatric Dental Clinic: Two Case Reports” East African Medical Journal Vol.66 No:4 April 1989;293-9


 


19- Yılmaz G., İşiten N., Ertan Ü., Öner A., “Bir Çocuk İstismarı Vak’ası”, Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Dergisi, Cilt 46, Sayı 4, 2003

Add a comment

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir