Engellilerde Ağız ve Diş Sağlığı Sorunları ve Tedavi Seçenekleri

Engelli bireylerde ağız ve diş sağlığı sorunlarıyla başa çıkabilmek özel bilgi ve eğitim gerektirmektedir. Engellilerde genel sağlık problemleri yaşamı etkilediğinden, ağız ve diş sağlığı ikinci planda kalmakta ve kişinin yaşam kalitesini olumsuz yönde etkilemektedir. Yaşam kalitesi sağlıklı bireylerin bir başka insana ya da makineye gereksinme duymaksızın yaptıklarının tümüdür.
Engellilerde Ağız ve Diş Sağlığı Sorunları ve Tedavi Seçenekleri Engellilerde Ağız ve Diş Sağlığı Sorunları ve Tedavi Seçenekleri
Engellilerde Ağız ve Diş Sağlığı Sorunları ve Tedavi Seçenekleri

Engelli bireylerde ağız ve diş sağlığı sorunlarıyla başa çıkabilmek özel bilgi ve eğitim gerektirmektedir. Engellilerde genel sağlık problemleri yaşamı etkilediğinden, ağız ve diş sağlığı ikinci planda kalmakta ve kişinin yaşam kalitesini olumsuz yönde etkilemektedir.


 


Yaşam kalitesi sağlıklı bireylerin bir başka insana ya da makineye gereksinme duymaksızın yaptıklarının tümüdür. Basit gibi görülen günlük yaşam aktiviteleri engellilerde bir başka insan yardımıyla karşılanmaktadır. Özellikle ağır özür gruplarında (örneğin; zihinsel engelliler) kişisel bakımın başkaları tarafından üstlenilmesi gerekmektedir. Bu tip engel gruplarında diş sağlığı sorunları yaşanmaktadır. Bu sorunların çözümleri bu konuda uzmanlaşan diş kliniklerinde yapılmaktadır.


 


Engellilerde en önemli sorun olarak görülen kişisel özel bakım yetersizliği, eğitim sorunu olarak karşımıza çıkmaktadır. Koruyucu hizmetler ve en azından bakımı üstlenen kişilerin bilinçlendirilmesi özel önem taşımaktadır. Ağır bir zihinsel engeli olan ve kişisel bakımını üstlenemeyen bir birey düşünün. Dişleri ağrıyor ve sorunun nereden kaynaklandığını anlamakta ve söylemekte zorlanıyor. Ülkemizde bu tip sorunlar yaşayan 2.5 milyon insan olduğu bilinmektedir. Nüfusun yüzde 10-12’si yani 6.5-7 milyon engelli, ağız ve diş sağlığı sorunlarını sıklıkla yaşamaktadır. Bu konuda toplum olarak bilinçlenmek bize daha sağlıklı günler getirecektir. Sağlıklı bireylerin yüzde 85-90’ında ağız ve diş sağlığı sorunları yaşanırken, bu oranın engellilerde yüzde 100’e yakın olacağı tahmin edilmektedir.


 


Genel olarak zihinsel ve fiziksel engellilerde, sorunun kaynağının bulunması ancak hastalık oluştuktan ve ağrı verici hale geldikten sonra mümkün olmaktadır. Yutkunma güçlüğü olan engellilerde kötü beslenmeye bağlı olarak bu sorun yaşanmaktadır. Ağız ve diş sağlığı sorunları genel sağlık problemlerinin yanı sıra engel tipine göre değişen tıbbi probamlere eşlik etmektedir.


 


Engellilerde klasik ağız bulgusu olarak diş etlerinde kanama, çürük dişler, kötü ağız kokusu, yutma problemleri, salya akıtma problemleriyle sıklıkla karşılaşılmaktadır. Engelli bireylerde bu sorunlardan ötürü tedavi karmaşık olmakta ve özür tipine göre çeşitli zorluklar içermektedir.


 


Engelli Hastaya Diş Kliniğinde Yaklaşım Teknikleri


 


Engellilerde sağlıklı bir ağız ortamının şekillendirilmesinde temel amaç, o bireyin diş sağlığı hizmetinden yararlanmasını sağlamaktır. Sağlıklı bireylerde olduğu gibi engelli bireylerde olduğu gibi engelli bireylerde de diş sağlığı sorunları kişiden kişiye farklılık göstermektedir. Engelli bireyin kişiliğine, duygusal durumuna, hastalığın medikal durumuna ve engellinin durumuna göre uygulanacak tedavi ve psikolojik davranış seçenekleri değişmektedir. Sedasyon (uyutma) ya da genel anestezi gibi tedavi yöntemleri uygulanabilir.


 


Engelli Bireye Psikolojik Yaklaşım


 


Diş tedavisinde en önemli boyut hastanın tedaviyi yapacak olan dişhekimiyle uyumunun sağlanmasıdır. Bu uyum; hastanın gelişmişlik düzeyi (zihinsel kapasitesi), kişiliği, o an yaşadığı duygu yoğunluğu, sağlık durumu ve kendine yetebilme düzeyi hastalığın tedavi edilebilirlik olasılığına bağlı olarak farklılıklar gösterebilir.


 


Hastanın rahat bir ortamda tedavi edilmesi için gerekli ortamın yaratılması sırasında hastanını dişhekimiyle iyi bir ilişki kurması, hastaya dışardan muayene sırasında ve sonrasında hiçbir ağrı uyaranı verilmemesi ve ağrı duyumunun kontrol edilmesi koşullarının oluşturulması  gerekir. Hastaya yapılacak tedavi onun anlayacağı dilden anlatılmalıdır. Ağır zihinsel engellilerde bu mümkün olmadığından bu bilgilendirmenin bireyin yakınlarına yapılması gerekmektedir. Çok küçük çocuklarda, çocuğun amme ve babadan ayrılması çocuğu hırçınlaştıracağından anne ve babanın ortamda bulunmasına izin verilebilir. Dişhekimlerinin hastayla olumlu diyalog kurabilmek için sakin bir ses tonuyla ve tane tane konuşarak ve emredici olmadan yaklaşmaları büyük yarar sağlamaktadır.


 


Yapılacak işlem ne kadar az olsa da ağrı oluşumuna izin verilmemelidir. Bazı engelli bireyler uyaranlara toleranslı olmakla birlikte bazıları bu uyaranlara olumsuz yanıtlar verebilmektedir. Bu durum yaşanmış olumsuz deneyimlerden kaynaklanmaktadır. Engelli bireyin yakınları bir tedaviye başlamadan ve onu kliniğe getirmeden önce, o bireyi olumlu yönde motive etmelidirler. Dişhekimleriyle önceden yaşadıkları olumsuz deneyimleri engelli bireyle paylaşmamalıdırlar. Önceden yapılacak olumlu yaklaşımlar dişhekimlerinin tedavi yapmalarını kolaylaştıracaktır. Dişin tedavi edilmemesi durumunda ne gibi olumsuzluklarla karşılaşacağı engellinin anlayacağı dilden anlatılmalıdır.


 


Tedaviye başlamadan önce engellilerde aranan koşullar şöyle sıralanabilir:


 


·          Dostça bir ilişki kurmak; aile, hekim, engelli işbirliği


·          Güven duygusu uyandırmak


·          Engelliye kontrol altında olduğunu hissettirmek


·          Anlaşıldığını hissettirmek


·          Empati kurmak


·          Yapılacak işlem hakkında bilgi sahibi olmak


·          Dişhekimi ve ekibinin kendi arasında uyum sağlamak


 


Engelli Bireylerde Davranış Şekillendirilmesi


 


Engelliye dişhekimliği alet ve ekipmanlarıyla nasıl bir birliktelik kurulmasının öğretilmesi, davranış şekillendirilmesi olarak tanımlanabilir. Bütün çocuklara, engellilere ve hatta büyüklere de ağız içi durumları ne olursa olsun davranış şekillendirilmesi yapılabilmektedir. Davranış şekillendirilmesi süresi kişiden, kişiye göre değişebilmektedir. İyi bir davranış şekillendirmenin temel öğeleri arasında hastayla empati kurma, onu cesaretlendirme ve ona güven duygusu aşılama, olumlu yönde etkileme sayılabilir. En iyi bilinen davranış şekillendirme yöntemi “Anlat, Göster, Yap” olarak tanımlanabilir. Diş koltuğuna oturduğunda alet ve ekipmanlar hastanın eline verilerek tanıtılabilir ve çalıştırılabilir. Bu, tedavinin başlangıç aşamasıdır. “Çocuk bilinmeyenden korkar” ilkesi böylece olumlu bir davranışa dönüştürülebilir. Bu yöntem sözel iletişim kurulabilen çocuklarda çok olumlu sonuçlar vermektedir. Engel tipine göre bu yöntemden diğer yöntemlere kolayca geçiş yapılabilmektedir.


 


Dikkat eksikliği olan hiperaktif  çocuklarda ki – bu oran İsveç’te tüm çocuklar içinde yüzde 10’luk bir orana sahiptir – davranış şekillendirmesi “Anlat Göster Yap” yöntemiyle çözülebilmektedir. Ağrısız geçen ilk randevu çok önemlidir. Bu şekilde çocuğun özgüvenini ve cesareti artar. Yapılacak tedavide ilk adım için sprey kullanılarak yüzeysel uyuşturma, iğnenin daha az duyulmasını sağlar ve ağrısız tedavi için ilk adımı oluşturur.


 


Lokal Anestezi (İğneyle uyuşturma)


 


Genelde sözel iletişim kurulabilen, korkan ve korkusunu psikolojik yaklaşımla çözebilecek engelli bireylere uygulanabilir. İğneyle uyuşturma sonrası dudak ve yanak ısırma en sık karşılaşılabilen sorunlar arasındadır. Engellilerin tedavileri sonrasında, yapılan tedavinin durumuna göre ağrı kesici ilaçlar verilmesi önerilmektedir.


 


Sedasyon (Uyutma)


 


Psikolojik yaklaşım ve davranış şekillendirilmesinin işe yaramadığı durumlarda kullanılan tekniğin adıdır. Halk arasında uyutma olarak bilinmektedir. Hastanın derin uyku konumuna gelmesini sağlamak için, engel durumuna uygun uyku ilaçları kullanılmaktadır. Zihinsel engelliler, hiperaktif çocuklar, dikkat eksikliği olanlar, motor gelişim bozukluğu olan engel gruplarında ve sözel iletişim kurulamayan çocuklarda sıklıkla uyutma yapılarak diş tedavisi işlemleri mümkün olmaktadır. Uyutma genel anesteziden birçok farklılıklar içerir. En önemli özelliği engelli çocuğun kliniğe yürüyerek gelip, yürüyerek eve dönmesidir. Çocukta öksürme, tıksırma, solunum, dolaşım gibi refleksler ortadan kalkmadığından son derece güvenlidir, ucuzdur. Kullanılan ilaçlar Avrupa ve Amerika’da yüz binler üzerinde hiçbir sorun yaşanmaksızın kullanılmaktadır. Uyutma ilaçları çocuğa daha etkili ve güvenli damar içi yöntemiyle uygulanabildiği gibi ağız yoluyla bir sıvıya katılarak, gazla koklatılarak, anus yoluyla fitil gibi kullandırılarak da uygulanabilir. Uyutma günümüzde engellilere diş tedavi hizmeti sunulmasında en önemli yöntemlerden biridir. Engelli bireyde daha az stres oluşturarak tedavi olanağı sağlamaktadır. Seçilecek uyutma ilacı türü ve uygulama yöntemi hastanın heyecan durumuna, özür tipine, ağrı beklentisine göre değişiklikler gösterebilmektedir. Uyutma yönteminin yararlarından biri de hastaya ilaç verildikten sonra yapılan işlemle ilgili hiçbir şey hatırlamaması, uyandığında derin bir uykudan uyanmış gibi kendini rahat hissetmesidir. Uyutmayla yapılacak diş tedavilerine; dolgu, çekim, gömülü diş operasyonları, röntgen film çekimi, muayene etme, ölçü alma, kanal tedavisi, protez uygulamaları için vermektedir.


 


Genel Anestezi


 


Daha ağır özür gruplarında uyutmanın işe yaramadığı, büyük cerrahi gerektiren durumlarda genel anestezi engellileri uyutmak için diğer alternatif bir yöntemdir. Genel anestezinini uyutmadan en önemli farklılığı soluk alıp verme, öksürme, tıksırma gibi doğal reflekslerin bu yöntemle kaybolmasıdır. Soluk alıp verme bir cihaz yardımıyla yapılmaktadır. Bu yüzden tam donanımlı bir hastanede bu işlemin yapılması gerekmektedir. Tedavi ameliyathane koşullarında anestezi uzmanı ve ekibiyle yapılması gerektiğinden pahalı bir yöntemdir. Ameliyat öncesinde mutlaka laboratuar tetkikleri ve akciğer filme çekilmesi gerekmektedir.


 


Bu yöntemler hastanın engel durumu ve hastalığın öyküsüne göre farklılıklar içermektedir. Bu yöntemlerin hepsi engellilerin ağız ve diş sağlığına hizmet etmek için insan sağlığının hizmetine sunulmuş etkinliği ve güvenliği kanıtlanmış yöntemlerdir. Engellilerin ağız ve diş sağlığı sorunlarının çözümünde önemli bir engelin ülkemizde aşılmaya başlaması bizlere ayrıca sevinç ve mutluluk vermektedir.  


 

Dr. Ali Cenk Erdem

 

Add a comment

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir