Kardiyovasküler hastalık ve periodontal bakteriler arasında direkt ilişki var

Yapılan bir çalışmada ağız mikrofonlarında periodontal hastalıklara neden olan dört bakteri türünün daha yüksek oranlarda bulunduğu yaşlı bireylerde strok ve kalp krizinin önemli bir belirtisi olan karotid arter kalınlaşması görüldüğü bildirilmiştir. Circulation dergisinin son sayısında yayınlanan bu çalışma, Ulusal Sağlık Enstitüsü’nün dört kuruluşu tarafından desteklenmiştir.  
Kardiyovasküler hastalık ve periodontal bakteriler arasında direkt ilişki var Kardiyovasküler hastalık ve periodontal bakteriler arasında direkt ilişki var
Kardiyovasküler hastalık ve periodontal bakteriler arasında direkt ilişki var

Yapılan bir çalışmada ağız mikrofonlarında periodontal hastalıklara neden olan dört bakteri türünün daha yüksek oranlarda bulunduğu yaşlı bireylerde strok ve kalp krizinin önemli bir belirtisi olan karotid arter kalınlaşması görüldüğü bildirilmiştir. Circulation dergisinin son sayısında yayınlanan bu çalışma, Ulusal Sağlık Enstitüsü’nün dört kuruluşu tarafından desteklenmiştir.


 


Araştırmacılara göre, çalışma 200 milyon Amerikalıyı değişik derecelerde etkileyen periodontal hastalık ve dişeti iltihabına neden olan bakteriler ve kardiyovasküler hastalık arasında direkt ilişki bulunduğunu ortaya koyan ilk çalışma olma niteliğini taşımaktadır. Fakat araştırmacılar elde edilen bulguların bakterilerin direkt ya da indirekt olarak kardiyovasküler hastalığa neden olduğunun kanıtı olmadığını belirtmektedirler.


 


Çalışmanın lideri olan. Columbia Üniversitesi Mailman Halk Sağlığı Fakültesi ve Minnesota Üniversitesi’nde enfeksiyöz hastalıklar epidemiyolojisti olarak görev yapan Moise Desvaireux (MD, PhD) “Bizim için enteresan olan ilişkinin spesifitesiydi. Bu dört bakteri oradaydı, analiz sırasında da her zaman oradaydı ve arada ilişki bulunma ihtimali oldukça yüksekti.” Şeklinde konuşmuştur.


 


Desvarieux, yeni bulguların çok eski olan bu bilimsel konuyu aydınlatmasına karşın kardiyovasküler hastalıklar konusunda büyük halk sağlığı sorununa çok az ışık tuttuğunu vurgulamıştır. Çalışmaya alınan 657 bireyin ağızlarındaki bakteriler ve karotid kalınlığı aynı anda değerlendirilmiştir. Desvarieux sözlerine “Periodontal hastalığın mı yoksa karotid arter kalınmaşmasının mı daha önce gerçekleştiğini bilmek imkansız.” Şeklinde devam etmiştir. Bu sorunun cevabı nedensellik bağlantısının kurulmasında temel teşkil etmektedir. Bu durumda ya kronik enflamasyon ya da enfeksiyon karotid arterin aterosklerozuna yol açıyor olabilir.


 


Desvarieux ve ekip arkadaşları, kamu sağlığı verilerinin de yakında ellerinde olacağını belirtmişlerdir. Nöroloji ve epidemiyoloji profesörü olan ve Çolumbia Üniversitesi Tıp Fakültesi Strok ve Yoğun Bakım Departmanı yöneticisi ve Nöroloji Bölüm Başkanı olarak görev yapan Ralph Sacco “Üç yıldan daha kısa bir süre içinde çalışmaya katılan denekleri tekrar inceleyeceğiz ve bu şekilde aterosklerozu daha iyi değerlendirebileceğiz. Umuyoruz ki hastalığın altında yatan nedenleri daha iyi görebileceğiz.” Şeklinde konuşmuştur. Ralph Sacco aynı zamanda makalenin yazarlarından da biridir.


 


Kronik dişeti enfeksiyonu ile ilişkili oral bakterilerin dolaşım sistemine katılarak kalp ve vücudun diğer organlarında hastalık yapabilme olasılığı tıpta oldukça kabul gören bir düşüncedir. “Fokal enfeksiyon teorisi” olarak bilinen kavram 1940’lı yıllarda gözden düşmüş, 40 yıl sonra yeni bulguların elde edilmesiyle tekrar gündeme gelmiştir.


 


O zamandan beri araştırmaları geliştirme konusunda yaşanan sıkıntı, hipotezin nasıl oluşturulacağıdır. Ağızdaki bakterilerinin direkt olarak kalp hastalıklarını tetikleyip tetiklemediğinin belirlenmesi için vücutta aranmasına yönelik bilimsel araçların eksikliği nedeniyle birçok çalışmada indirekt kanıtlar bulunması hedeflenmiştir. Bunlar, oral ve kardiyovasküler sağlığın çeşitli değişkenler ile tayin edilerek daha sonra oral patojenlerin tahmini etkilerinin araştırmacılar tarafından belirlenmesini içermektedir. Oral patojenlerin rollerini direkt olarak değerlendirebilecek geniş kapsamlı ve iyi tasarlanmış bir çalışmaya gereksinim bulunmaktaydı.


 


Bu açığı doldurmak için Ulusal Dental ve Kraniyofasiyal Araştırmalar Enstitsü tarafından multi disipliner bir çalışma olan ve Dr. Desvarieux tarafından yürütülen Oral Enfeksiyonlar ve Vasküler Hastalıklar Epidemiyolojisi Araştırması (INVEST; Oral Infections and Vascular Disease Epidemiology Study) başlatılmıştır. Circulation dergisinde yayınlanan bu makalenin de kaynağını teşkil eden araştırma, geniş ve karışık ırklardan oluşan bir topluluğun oral ve kardiyovasküler sağlık durumlarını ortaya koyacaktır. Çalışmaya katılan tüm denekler New York City’de Manhattan’ın kuzey bölgesinde yaşamaktadırlar ve 55 ve üstü yaştadırlar. Denekler aynı zamanda Ulusal Nörolojik Bozukluklar ve Strok Enstitüsü tarafından desteklenen potansiyel bir araştırma işbirliği grubu olan Northern Manhattan Study (NOMAS) üyesidirler. Dr. Sacco ise NOMAS’ın yöneticisidir.


 


Makalenin yazarlarından biri olan ve Columbia Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Periodontoloji Bölümü ile Oral ve Diyagnostik Bilimler Bölümü Başkanı olarak görev yapan profesör Panos N. Papapanou “Her ne kadar ağızda kolonize olabilen 600 kadar bakteri tespit edilmiş olsa da her birey bunları farklı miktarlarda taşımaktadır.” Şeklinde konuşmuştur. Ayrıca yalnızca bir grup bakterinin dental plak içerisinde baskın olduğuna dikkat çekmiştir.


 


Periodontal mikrobiyolojik analizlerin kendi laboratuarlarında yapıldığı Papapanou sözlerine “Deneklerin incelenmesi sırasında, ağızdaki ‘kötü’ bakterilerin miktarı arttıkça karotid arterin kalınlığının da artması olasılığının gerçek olup olmadığını bilmek istiyoruz.” Diyerek devam etmiştir.


 

Add a comment

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir