Kısaca sizi tanıyabilir miyiz?
1966 Afyon doğumluyum. İlk, orta ve liseyi Afyonda bitirdim. 1990 yılında Ankara Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesini bitirdikten sonra iki yıl kadar İzmirde, 1993ten bu yana da Zonguldakın şirin bir ilçesi olan Çaycumada serbest dişhekimi olarak çalışıyorum. 2000de Zonguldak Dişhekimleri Odası Yönetim Kurulunda görev aldım. Şu anda oda başkanı olarak yürüttüğüm bu görevi tüm zorluklarına rağmen severek yapıyorum. Evliyim, Eylül ve Deniz adında iki kızım var.
Zonguldak Dişhekimleri Odasının yönetimi ve faaliyetleri hakkında bize bilgi verebilir misiniz?
Zonguldak Dişhekimleri Odası 1986 yılında Türk Dişhekimleri Birliği (TDB) ile eşzamanlı olarak kurulmuş ve kısa sürede dişhekimi büyüklerimizin özveri ve gayretleriyle kendi mülkünü almıştır. Yani kira ödemeyen şanslı odalardan biriyiz. Geniş bir coğrafi dağılıma sahip olan odamız sadece Zonguldak ile sınırlı olmayıp Bartın ve Karabük illerini de kucaklamaktadır. 2004 yılına kadar Kastamonu ili de bize bağlıydı. Ancak coğrafi olarak uzaklık nedeniyle Ankara Dişhekimleri Odasına (ADO) bağlandı. Yönetim kurulumuz Devrek, Ereğli, Çaycuma ve Zonguldak merkezden oluşmaktadır. Toplantıları oluşturan gündem maddeleri genellikle bölgemizdeki dişhekimlerinin çalışmaları veya sıkıntılarıyla ilgilenerek TDB kuralları çerçevesinde bu sıkıntıları giderme şeklinde olmaktadır. Diğer gündem konuları ise, TDB çalışmalarına paralel veya katkı sağlayacak şekilde bir yaklaşımla ülkenin içinde bulunduğu sosyo-ekonomik krizin mesleğimize olan yansımaları, bölgemizde çokça olan ama kararlı mücadelemizle sayıları azalan sahte dişhekimleri, asgari ücretin belirlenmesindeki belirsizlik, ADSM’lerin çoğalması nedeniyle özel muayenehanelerden alınan hizmetin azalması, genel sağlık gibi dişhekimliği hizmetlerinde de hekim seçme hakkını devletimizin vatandaşına özel kamu ayırımı yapmaksızın tanıması olarak sıralanabilir.
Odaya kaç dişhekimi kayıtlı bulunuyor? Hekimlerin kişisel gelişimlerine yönelik ne tür çalışmalar yapıyorsunuz?
Zonguldak Dişhekimleri Odasına 205 dişhekimi kayıtlıdır. Dağılım ise Zonguldak 135, Bartın 22, Karabük 48 dişhekimi şeklindedir. 148 dişhekimi özelde hizmet vermektedir. Oda olarak bilimsel gelişmelerin, ülke gündeminin takibi ile ilgili sıkça çalışmalar yapmaktayız Eylül 2006da SGK Yasası gündeme geldiği sıralarda TDB Başkanı Sayın Celal Korkut Yıldırım, davetimiz üzerine Zonguldaka geldi. Sosyal Güvenlik Yasasının bizleri ne şekilde etkileyeceğini, emek-eder ilişkisi çalışmalarını bizlerle paylaştı. Odamız açısından bu toplantı katılımın tavan yaptığı en kalabalık toplantı olması özelliğini taşımaktadır.ve bizim için bir unutulmazdır. Ocak 2007de “güncel ağartma yöntemleri” konusu Prof. Dr. Hülya Erten ve Yard. Doç Dr. Özgür Topuz tarafından meslektaşlarımıza anlatılmış ve çok ilgi görmüştür. Mart 2007de ise Zonguldak merkezde Bego firmasının sponsorluğunda bir implant kursu düzenledik. Bu kurs Marmara Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesiden Doç Dr. Hatice Altundal tarafından verildi. Geçtiğimiz Haziranda Safranboluda “klinik kompozit uygulamaları” konulu konferans Yard. Doç. Dr. Mustafa Ersoy tarafından anlatıldı. 24 Kasım tarihinde Devrek’te “muayenehane pratiğinde ımplant uygulamaları” konusu Sayın Hocamız Prof. Dr. Nejat Arpak tarafından meslektaşlarımıza anlatıldı. Değerli hocalarımızın bizlere katkısı sadece bilimsel gelişmeleri anlatmakla sınırlı kalmıyor. Arada bir de olsa unuttuğumuz mesleki dayanışmayı tekrar hatırlamamızı sağlıyor. Bu nedenle de bilimin ışığı bana göre içe kapanan meslektaşlarımın dostluğunu da aydınlatıyor.
Türkiye ve dünyada dişhekimliği sektörünün geldiği aşamayı değerlendirerek dişhekimlerinin bu süreci yakından takip edebilmeleri için yapması gerekenleri açıklar mısınız?
Dünyada dişhekimliği sektörü inanılmaz bir ivme ile değişiyor. Öyle ki önceleri bilimsel gelişmeler
teknolojiye ışık tutarken şimdilerde teknoloji bilimsel gelişmeleri yönlendiriyor. Ben bir dişhekimi olarak teknolojik değişimi seviyorum. Gelişen implant sistemleri, kompozit çeşitliliği, zirkonya elementinin dişhekimliği sektörüne kazandırılmış olmasının mükemmel gelişmeler olduğunu düşünüyorum. Ülkemizde ise bilimsel gelişim deyince akla gelen ilk şey “yeni bir dişhekimliği fakültesi açmak” oluyor. Oysa açılan yeni dişhekimliği fakülteleri eksik bilimsel kadrolarla eğitim yapmaya çalışırken tam donanımlı hekim yetiştirmekte zorlanıyorlar. Alet ve ekipman eksiği bir yana, istihdam sorunu nasıl çözülür sorusu bile bana çözümsüzlüğün kendisi gibi geliyor. Bir de tedavi yöntemlerinin hızla değiştiğini düşünürsek meslektaşlarımın hem ekonomik hem de zaman açısından bu ivmeyi yakalamaları zor olacağa benziyor.
Oda olarak yaşadığınız sıkıntılardan söz eder misiniz?
Zonguldak Dişhekimleri Odası olarak Ereğliden Bartına ve Karabük Safranboluya uzanan geniş bir coğrafyaya sahibiz. 200 meslektaşımın bir araya gelmesi bizim coğrafyamız için bir hayal gibi. Genel kurullar bile 60-70 katılımcıyla yapılıyor. Oda aidatları düzenli ödenirse ekonomik olarak kendimize yetebiliyoruz. Benim ve odada çalışan diğer arkadaşlarımın, emek harcayan büyüklerimizin arzusu, meslektaşlarımızın kendi meslek odalarına sahip çıkması, bireysellikten sıyrılıp katılımcı olmalarıdır. Birlikten kuvvet doğar sözünü hayata geçirmezsek mesleğimiz emek- eder ilişkisi açısından zayıflar ve fakirleşir diye düşünüyorum.
Son olarak geleceğe yönelik plan ve projelerinizi soralım!
Son yıllarda yüksek maliyetli bir meslek olan dişhekimliği, pahalı olması sebebiyle hem gelişmiş ülkelerde hem de ülkemizde bütçeden ayrılan pay açısından kısıtlamalara uğramaktadır. Ülkemizde sayıları hızla artan ADSM’ler, ağız diş sağlığı konusuna çözüm olarak düşünülmektedir. Oysa başta belirttiğim gibi dişhekimliği bir sanattır ve çok yoğun hasta potansiyeli olan ADSMler de hizmet kalitesini olumsuz etkilemektedir. Verilen hizmet sayısı artsa da mutlu hasta profili azalmaktadır. Tabii ki bu söylemle amacım orada çalışan arkadaşlarımı üzmek değil, aksine az zamanda çok iş yapmak zorunda oldukları için ucuz maliyetli laboratuvar hizmeti kullandıkları için, ne kadar uğraşsalar da her zaman mükemmeli yakalamanın o yoğunlukta onlar için kolay olmadığıdır. Gelecekle ilgili mesleki beklentim kamunun bir gün diş tedavi hizmetlerini özele açmasıdır. Genel olarak ise ülkemin insanının gelir düzeyinin yükseldiği, teröre bağlı ölümlerin olmadığı, barış ve huzur dolu ancak kendi yağıyla kavrulan mutlu bir ülkenin mutlu bir dişhekimi olmak istiyorum. Bütün bunların mümkünse çok yakın bir gelecekte olmasını hayal ediyorum.