Dekan İlknur Tanboğa:

“Öğrencilerimizin eğitimi kadar toplumun da ağız-diş sağlığı konusunda bilinçlenmesini hedefliyoruz.” 1962 yılında İstanbul Özel Dişhekimliği Yüksek Okulu adıyla faaliyetlerine başlayan Marmara Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi’nde şu an 30 profesör, 9 doçent, 13 yardımcı doçent, 19 araştırma görevlisi olmak üzere 72 akademik personel görev yapıyor. 568 öğrencisi bulunan fakültede günde ortalama olarak 550 hastanın tedavisi yapılıyor.
Dekan İlknur Tanboğa: Dekan İlknur Tanboğa:
Dekan İlknur Tanboğa:

“Öğrencilerimizin eğitimi kadar toplumun da ağız-diş sağlığı konusunda bilinçlenmesini hedefliyoruz”


 


1962 yılında İstanbul Özel Dişhekimliği Yüksek Okulu adıyla faaliyetlerine başlayan Marmara Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi’nde şu an 30 profesör, 9 doçent, 13 yardımcı doçent, 19 araştırma görevlisi olmak üzere 72 akademik personel görev yapıyor. 568 öğrencisi bulunan fakültede günde ortalama olarak 550 hastanın tedavisi yapılıyor. Birkaç ay önce fakültenin yeni dekanı olan Prof. Dr. İlknur Tanboğa, dişhekimliği eğitiminde karşılaşılan en önemli sorunun maddi sıkıntılar olduğunu dile getiriyor. Tanboğa, fakülte bünyesinde engellilerin ağız-diş sağlığı hizmetlerine erişebilirliklerini artırmak amacıyla ağız-diş sağlığı eğitim ve sağlık hizmetleri merkezi kurmayı planladıklarını söylüyor. 


 


 


Marmara Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. İlknur Tanboğa, 1975 yılında Hacettepe Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi’nden mezun oldu. 1981’de doktora derecesini alan Tanboğa, 1987 yılında Hacettepe Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Pedodonti Anabilim Dalı’nda doçentlik, 1994’te ise Marmara Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi’nde profesörlük unvanlarını kazandı. Aynı yıl New York Üniversitesi Pediatrik Dişhekimliği Bölümü’nde bir süre misafir öğretim üyesi olarak bulanan İlknur Tanboğa’nın pek çok ulusal ve uluslararası kongre ve sempozyumlarda 100’e yakın sözlü ve yazılı bildirisi bulunuyor. Aynı zamanda Türk Pedodonti Derneği Başkanlığı’nı ve Oral Lazer Uygulamaları Derneği Yönetim Kurulu üyesi olarak çalışmalarına devam ediyor.


 


Kurulduğu tarihten itibaren Marmara Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi hakkında bilgi verebilir misiniz?


 


Fakültemiz 1962 yılında Murat Barıştıran tarafından İstanbul Özel Dişhekimliği Yüksek Okulu adıyla kurulmuş, 1963’te Şişli’deki binasında faaliyete başlamıştır. Okul, 1965 yılında Nişantaşı’nda bulunan yeni binasına taşınarak ilk mezunlarını verdi. 1969 yılında değiştirilen okul yönetmeliği ile öğretim yılı dörtten beş yıla çıkarılmış ve staj sistemi uygulamasına geçilmiştir. 9 Temmuz 1971 tarihinde 1472 sayılı kanunla okul devletleştirilerek İstanbul İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi’ne bağlanarak adı Dişhekimliği Yüksek Okulu olarak değiştirildi. 5 Ağustos 1976’dan itibaren İstanbul Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi’nin öğretim ve sınav yönetmeliği aynen kabul edilerek okulda paralel bir eğitim sağlandı.


 


6 Kasım 1981’de çıkartılan 2547 Sayılı Yüksek Öğretim Kanunu ile İstanbul İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi’ne bağlı olan Dişhekimliği Yüksek Okulu,  20 Temmuz 1982 tarihinde kurulan Marmara Üniversitesi’ne bağlanarak M.Ü. Dişhekimliği Fakültesi adıyla yepyeni bir kurum şeklinde eğitimine devam etti. Halen Nişantaşı kampusunda faaliyetlerine devam eden fakültemiz, hastalara ağız-diş sağlığı hizmetleri veriyor. Şu an eğitim kadromuzda 30 profesör, 9 doçent, 13 yardımcı doçent, 19 araştırma görevlisi olmak üzere 72 akademik personel görev yapıyor. Ayrıca Öğrenci Seçme Sınavı’nda üst sıralarda yer alan 568 öğrencimiz dişhekimliği eğitimi alıyor.


 


Fakülteniz bilimsel yayınlar bakımından hangi seviyede bulunuyor? Kongre ve seminerlere katılıyor musunuz?


Marmara Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi bilimsel yayınlar konusunda üst sıralarda bulunan kurumlardan biridir. Ulusal ve uluslararası önemli yayınlarda arkadaşlarımızın makaleleri yayınlanıyor. Birçok arkadaşımız uluslararası kongre ve sempozyumlara konuşmacı olarak davet edildiği gibi buralarda görev de alabiliyorlar. Fakültemiz geçmiş yıllarda bu organizasyonlardan birçok ödül kazanmıştır. Akademisyen arkadaşlarımızın kongre ve çeşitli konferanslara katılımı hep kendi imkânlarıyla oldu. Ama destek arayışlarımız sürüyor. Olabildiğince her anabilim dalına eşit oranda dağılabilecek şekilde uluslararası en azından bir kongreye katılımın sağlanmasının girişimlerini yapıyoruz.


 


Fakültede koruyucu dişhekimliğine yönelik hangi çalışmalar yapılıyor? Yürürlüğe giren Sosyal Güvenlik Yasası hasta yoğunluğunu nasıl etkiledi?


 


Ülkemiz koşulları gerçeğinde koruyucu uygulamaların gerek tüm toplum bireyleri gerekse engelli bireyler için önemi çeşitli bilimsel ve sosyal sorumluluk projeleri sebebiyle anlatılmaya çalışılmaktadır. Amacımız öğrenci eğitimi kadar, toplumumuzun da ağız-diş sağlığı konusunda bilinçlenmesidir.


 


Yeni Sosyal Güvenlik Yasası ile fakültemize başvuran hasta sayısında yüksek oranda artışlar oldu. Asıl amacımız eğitim ve araştırma olduğundan, artan hasta yoğunluğunun eğitimim aksatmaması için zaman zaman zorluklar yaşanmaktadır. Kurumumuzda günde ortalama 550 kişinin tedavileri yapılmaktadır. 2007 ile bu yılın ilk üç aylık dilimleri karşılaştırıldığında fakültemize başvuruda bulunan hasta sayısında yüzde 63’lük bir artışın olduğu görülüyor. Tabii ki bu artışın eğitim faaliyetlerimizi ve verdiğimiz hizmetleri aksatmaması gerekiyor. Bunun için de fiziki koşulların genişletilmesi önem teşkil ediyor. Klinik olanaklarımızı ve öğretim elemanları kadrosunu artırmaya gayret gösteriyoruz. Rektörlüğümüz ile bu konularda görüşmelerimizi yaptık.


 


Türkiye’de dişhekimliği eğitimini genel hatlarıyla değerlendirebilir misiniz?   


 


Ülkemizde alanları konusunda uzmanlaşmış öğretim üyeleri sayesinde dünya standartları çerçevesinde eğitim yapılıyor. Dişhekimliği eğitiminde karşılaşılan en büyük problem maddi sıkıntılardır. Bunların başında bilimsel araştırmalar için ayrılan fonların yetersiz olması gösterilebilir. Sadece dişhekimliğinde değil genel olarak tüm üniversitelerimizde araştırmalar yeteri kadar destek görmediğinden birçok çalışma hayata geçirilememektedir. Fakültelerin görevleri yeterli fiziki koşullarda ve akademik kadroyla gerekli olan finansal kaynakları sağlayarak eğitim ve öğretim kalitesini yükseltmek olmalıdır.


 


Diğer dişhekimliği fakülteleri ve kurumlarıyla ortak çalışmalarınız var mı?


 


Marmara Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi olarak Türk Dişhekimleri Birliği (TDB) ve diğer dişhekimleri odalarıyla elimizden geldiğince ortak projelerde yer almaya gayret ediyoruz. Proje önerileri bu kurumlardan gelebildiği gibi zaman zaman fakülte tarafından da geliştiriliyor. Çünkü yaptığımız her türlü etkinlikte birlik ve odaların desteğinin önemli olduğuna inanıyoruz. Fakülteler olarak değerlendirmek gerekirse de kendi dalım olan pedodontide ciddi şekilde ortak çalışmalarımız oluyor. 


 


Türk dişhekimliğinin 100. yılını kutlandığı böylesine önemli bir yılda fakülte olarak neler yapıyorsunuz?


 


2008 bizler için önemli bir yıl. Hem üniversitemizin kuruluşunun 125. yılı hem de Türk dişhekimliğinin 100. yılı. Dolayısıyla bu iki önemli kutlamayı bir arada yapacağız. Sosyal sorumluluk projeleri kapsamında öncelikli amacımız ağız ve diş sağlığı konusunda toplumumuzu bilinçlendirmek olduğu için toplumumuza yönelik eğitim seminerleri düzenleyeceğiz. Engellilere yönelik ağız ve diş sağlığı taramaları ve ailelere eğitim seminerleri planlıyoruz.


 


Kısa ve uzun vadeli plan ve projelerinizi öğrenebilir miyiz?


 


Fakültemiz bünyesinde toplumumuzda sayıları oldukça yüksek olan engelli bireylerimizin ağız ve diş sağlığı hizmetlerine erişebilirliklerini artırmak amacıyla engellilere yönelik ağız-diş sağlığı eğitim ve sağlık hizmetleri merkezini kurmayı amaçlamaktayız. Buna ilişkin bir yapılanma içindeyiz. Teknolojinin getirdiği imkânlar sayesinde lazer konusunda da eğitim hedefliyoruz. Bir lazer ünitesiyle öğrencilerimizin bu konuda donanımlı şekilde mezun olmalarını sağlamak istiyoruz.  


 


Ayrıca fakültemizde ERASMUS programları ve akreditasyon çalışmalarının geliştirilmesi, disiplinler arası çalışmalar, sosyal sorumluluk projelerinin artırılması, toplumsal duyarlılık programlarının geliştirilmesi, topluma yönelik eğitim ve bilgilendirme toplantılarının yapılması ve sağlık bilgilendirme ofislerinin kurulmasına ilişkin projelerimizi gerçekleştirme çalışmalarını sürdürüyoruz.

Add a comment

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir