Ağız diş sağlığı bilincinin oluşturulmasına katkıda bulunuyoruz

Diş Dostu Derneği İletişim Müdürü Şila Koen Işık Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü mezunu. Yedi yıldır Diş Dostu Derneği’nde çalışıyor. Üniversite yıllarında çalışmaya başlayan Şila Koen “dişhekimliği, mesleğimden uzak bir alan ancak yaptığımız işin sosyal yönü, insanlara sağladığı fayda ve sağlıklı nesiller yetiştirdiğimizi bilmek Diş Dostu Derneği’nden kopmama engel oldu” diyor.  

Diş Dostu Derneği İletişim Müdürü Şila Koen Işık Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi İşletme Bölümü mezunu. Yedi yıldır Diş Dostu Derneği’nde çalışıyor. Üniversite yıllarında çalışmaya başlayan Şila Koen “dişhekimliği, mesleğimden uzak bir alan ancak yaptığımız işin sosyal yönü, insanlara sağladığı fayda ve sağlıklı nesiller yetiştirdiğimizi bilmek Diş Dostu Derneği’nden kopmama engel oldu” diyor.


 


Diş Dostu Derneği hakkında kısaca bilgi verir misiniz?


1982 yılında İsviçre’de kurulan Toothfriendly International adında, kesinlikle kar amacı gütmeyen bir organizasyon var. Amacı ağız-diş bakımı ve doğru beslenme bilincini oluşturmak, geliştirmek ve yerleştirmek konusunda uluslararası çalışmalar yapmak. Federasyonun Almanya, Japonya ve Kore’de de yerel kuruluşları var. Diş Dostu ‘kurum’ olarak 1997 yılında kuruldu. O zamanlar dernek değildik. Kurulduğunda bu organizasyonun yerel kuruluş olarak çalışıyorduk ama son iki yıldır tamamen bağımsız olduk. Yani ‘Dernek’ olarak son iki yıldır faaliyet göstermekteyiz. Şu an Toothfriendly International ile bağımız sadece logonun Türkiye’deki kullanma hakkını bize vermiş olmaları. Ayrıca şunu da belirtmeliyim ki Diş Dostu Derneği Türkiye’de diş bakımı ve sağlığı konusunda kurulmuş ilk ve tek sivil toplum kuruluşudur.


 


Derneğinizin kuruluş amacı nedir?


Ağız ve diş sağlığı konusunda Türkiye’de bilinç çok düşük. Toplumumuz diş sağlığı konusunda gereken özeni maalesef göstermiyor. Bu yüzden biz toplumumuzda koruyucu diş hekimliğini, beslenme alışkanlıklarını ve diş bakımının ağız ve beden sağlığında ki önemini kavramış bilinçli bireylerin sayısını arttırmayı amaçlıyoruz. Bu amaç doğrultusunda da her meslekten gönüllüleri ve kuruluşları örgütleyerek toplumu bilinçlendirmeye çalışıyoruz.


 


Aslında hepimiz Diş Dostu Derneği’nin logosunu tanıyoruz. Şemsiyesi olan gülen bir diş. Bu logo neyi anlatıyor?


‘Diş Dostu logosu üzerinde bulunduğu ürünleri diğerlerinden farklı kılan bir kalite markasıdır’ diyebiliriz. Bu logoyu genelde şekerlemelerde, çiklet ambalajlarında, diş macunlarında ya da diş fırçalarında görebilirsiniz. Anlamı ‘bu ürünlerin ağız- diş sağlığı açısından güvenli olduğu bilimsel olarak test edilmiştir ve onaylanmıştır’ demektir. Aslında logo İsviçre’de doğuyor. 1980’li dönemlerde İsviçre’de insanlar çok fazla şekerleme ve çikolata tüketiyorlar. Ve kısa sürede toplumda ciddi bir diş sağlığı problemi oluşuyor. Bu duruma bir çözüm üretebilmek için uzmanlar bir araya geliyorlar ve dişlere zarar vermeyecek şekerlemeler üretiyorlar. Bu şekerlemeleri diğerlerinden ayırabilmek için de bir logo yapıyorlar. Şemsiyesi olan gülen bir diş logosu. Bu logonun kullanım hakkı şu an Toothfriendly International organizasyona ait. Bir firma logoyu kullanmak isterse, firmanın ürünü Zürih Üniversitesi’nde diş sağlığı açısından bilimsel teste tabi tutuluyor. Bu testlerden geçen ürünler bu logoyu kullanma hakkına sahip oluyorlar. Banat, Intergum Dandy, Kent ve Ülker Türkiye’de bu logoyu kullanan firmalardır. Türkiye’de Diş Dostu logosunu kullanan markalar aynı zamanda Diş Dostu Derneği’nin yürüttüğü kampanyalara doğrudan destek veren markalardır. Şu anda logo tüm dünyada 45’ten fazla ülkede gerek şekerleme, gerekse ağız-diş sağlığı ile ilgili ürünlerde kullanılıyor. Bu logonun Türkiye’deki kullanım hakkı Diş Dostu Derneği’ne ait.


 


Derneğinizin çalışmalarını nasıl yürütüyorsunuz?


2005 yılından bu yana Türkiye genelinde 100’den fazla üyemiz bulunuyor. Bunların hepsi dişhekimi. Yıllık 50 YTL karşılığında isteyen her hekim bize üye olabiliyor ve çalışmalarımıza katılabiliyor. Üyelerimizin dışında Diş Dostu dediğimiz gönüllü çalışanlarımız var. Onlar dişhekimi olmak zorunda değil. Diş sağlığının ve bu konuda koruyucu bakımın önemine inanan herkes projelerimizde gönüllü olarak çalışabiliyor. Projelerimiz var. Üyelerimiz ve gönüllü diş dostları projelerimizde yer alıyor ve toplumun diş sağlığı konusunda bilinçlenmesine yardımcı oluyor. Ayrıca gönüllülerimiz derneğimiz tarafından düzenlenen 1 ya da 2 günlük eğitim programına katılıyorlar. Başlangıç kursunu yıl içerisinde daha sonra ileri seviye kursları takip ediyor. Proje kapsamında bir öğrenim yılı içerisinde 4 kez olmak üzere çevre ilköğretim okullarından en az 1, en fazla 4’üne gidiyor. Burada program dahilinde diş dostlarımız standartlaştırılmış olan eğitim program konuları hakkında çocuklarla sohbet ediyor, bilgilerini aktarıyor ve öğrendiklerini burada uyguluyor. Ayrıca dişhekimlerimiz bize yardımcı olurlarken biz de onlara çeşitli ücretsiz materyaller sağlıyoruz. Örneğin bunlar tamamen hastaya yönelik, muayenehaneler için hazırlanmış broşürler oluyor. Bu broşürlerin konularını ‘Dişeti Hastalıkları ve Tedavileri’, ‘Ağız Kokusunu Önlemek İçin Neler Yapmalısınız?’, ‘Hamilelikte Ağız ve Diş Sağlığı’, ‘Bebeklikten Çocukluğa Sağlıklı Dişler’, Ortodontik Tedavi Nasıl Yapılır?’, Diş Çekimi Sonrası Uygulanması Gerekenler’ oluşturuyor. Ayrıca üç ayda bir yayımlanan ve hastalara hitap eden Diş Dostu dergimizi de hekimlerimize ücretsiz gönderiyoruz. Bunun dışında dişhekimlerimizin çocuk hastalarıyla paylaşabilecekleri randevu kartları var. Muayehanelerinde kullanabilecekleri posterlerimiz var. Bunun dışında Türkiye’deki dişhekimliği üniversitelerinden de çalışmalarımız için büyük destek görüyoruz.


 


Derneğinizin projelerinden bahseder misiniz?


Biliyorsunuz ki öğrenmek ve alışkanlık edinmek küçük yaşlardan başlar. Ama biz tabiî ki uzmanlardan görüş aldık, araştırmalar yaptık ve diş sağlığı bilincinin oluşması için en ideal yaşları tespit ettik. Gördük ki 7- 11 yaş en ideal yaş. Bundan yola çıkarak, toplumumuzda diş sağlığı bilincini uzun vadede oluşturabilmek için hedef kitlemizi çocuklar olarak belirledik Böylece ilköğretim okullarında 7- 11 yaş çocuklarına diş sağlığı bilinci konusunda projeler ürettik. Projelerimiz senede 8 hafta sürüyor. Bu sekiz hafta boyunca dişhekimlerimiz, gönüllülerimiz ve sınıf öğretmenlerimiz çocuklara diş sağlığı konusunda bilgiler veriyor. Dişhekimine gitmenin korkacak bir şey olmadığını anlatıyorlar. Bizim dernek olarak ilk projemiz 2003- 2004 eğitim dönemi süresince ‘Dişler Yolunda’ projesiydi. Eğitim modülümüz doğrultusunda gönüllü eğitmenler tarafından İstanbul, Antalya, Ankara, Elazığ, Tekirdağ, Muğla, Denizli, Adapazarı gibi farklı illerde gerçekleştirdik. Gerek Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı, Toplum Gönüllüleri Vakfı öğrenim birimlerinde gerekse devlet ilköğretim okullarında eğitim gören yaşları 7 ile 11 arasında değişen 5600 çocuğa ulaştık ve onlara diş fırçalamayı, dişlerine nasıl özen göstermeleri gerektiğini öğrettik. Hatta daha sonra gönüllü dişhekimleri aynı çocuklara ücretsiz koruyucu bakım uyguladılar. 2006 yılında da Dişler Yolunda projemiz devam etti. İstanbul, Samsun ağırlıklı projemizde Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı ve Toplum Gönüllüleri Vakfı ile birlikte çeşitli üniversitelerden gönüllülerle çalıştık ve 1000 çocuğa diş fırçalamayı öğrettik. Bu yıl da projemiz devam ediyor. Yılda 4 kez tekrarlanarak devam eden projemiz 2007 yılı ders sezonunda geçen yıl birinci sınıf olan öğrenciler bu yıl ikinci sınıflar olarak diş eğitimlerine devam ediyorlar. Ayrıca Denizli, Diyarbakır, Van, Ankara, Bursa, Kırıkkale, Siirt Pervari’deki ilköğretim okullarında toplam 4000 çocuk daha sınıflarında 8 hafta boyunca oyunlar oynayarak, deneyler yaparak ağız-diş sağlığının önemini kavradılar. 2006 yılında Gülümseten Deneyler projemiz vardı. Bu bir ‘tır’ projesiydi. Doğuş Çocuk ve Petrol Ofisi sponsorluğunda Kars, Ardahan, Çorum ve Kastamonu bölgelerinde toplam 10.000 çocuğa ulaştık.


 


Şu ana kadar ortalama kaç çocuğa ulaştınız?


2003 yılından bu yana yaklaşık 25 bin çocuğa ulaştık. Bu yıl da 20 bin çocuğa ulaşmayı hedefliyoruz.


 


Bu projeleriniz dışında çalışmalarınız oldu mu?


Evet oldu. 14 Şubat Sevgililer Günü’nde İstanbul Ak Merkez alışveriş Merkezi’nde ‘Ferah Yakınlaşmalar’ adında, Van Melle’nin Vivident Xylit markasının sponsor olduğu bir etkinlik düzenledik. Biliyorsunuz ki metropolde yaşayan insanların; küçük kentlerde, kasaba, köy ve kırsal kesimde yaşayan insanlardan farkı, birbirine her zaman daha yakın olmalarıdır. Toplu taşıma araçlarında, alışverişlerde, işyerlerinde insanlar birbirlerine daha yakın olmak zorundalar. Bu ne anlama geliyor? Şu anlama geliyor: Metropol sakinleri, daha derli toplu ve bakımlı olmak zorunda. Aksi halde sosyal statülerinde ve daha da önemlisi, iş hayatlarında ilerleme kaydetmekte zorlanırlar. Tabii bu anlamda diş sağlığı da büyük önem arz ediyor. Çalıştığınız yerde, arkanızdan “Falanca kişi yanıma yaklaşacak diye ödüm kopuyor. Çünkü ağzı çok fena kokuyor” diye konuşulduğunu düşünebiliyor musunuz? İşte bu durumu göz önüne alarak Diş Dostu Derneği olarak biz ağız ve diş sağlığının önemini hatırlatmak istedik. Özellikle bakımsız dişlerin ve bundan kaynaklanan ağız kokusunun, kendimizin yanı sıra, sevdiklerimizi de nasıl sıkıntıya sokabileceğini vurgulamaya çalıştık. “Sağlık ağızda başlar” mesajını iletmek istedik. Ziyaretçiler için ağız kokusunu anlatan bir pandomim gösterisi düzenledik. İlgi çok büyük oldu. Ayrıca ferah nefesler için Vivident Xylit sakızlar, daha bilinçli ağız ve diş sağlığı bakımı için bilgilendirici broşürler dağıttık ve Diş Dostu Derneği üyesi dişhekimlerimiz de, ziyaretçilerin sorularını yanıtladılar.


 


Dernek olarak karşılaştığınız zorluklar neler?


Aslında derneğimiz kapasitesi oldukça kısıtlı. Üye dişhekimi sayımız çok az. Dişhekimlerimizden daha çok katılım olmalı ki projelerimiz daha da yaygınlaşsın. Ayrıca projelerimizde diş fırçalarına ve diş macunlarına ihtiyacımız oluyor. Diş fırçalarını Banat bize sağlıyor ancak hala macun sponsorumuz yok ve biz macun masrafını derneğimizden karşılamak zorunda kalıyoruz. Diğer bir sorunumuz da logo kullanım hakkını verebileceğimiz markaların çok az olması. Türkiye’de bu pazar yeterli değil ne yazık ki.


 


Derneğinizle ilgili tanıtım çalışmalarınızı nasıl yürütüyorsunuz?


Basınla çalışıyoruz. Halkla İlişkiler çalışmaları yapıyoruz. Geçen Aralık ayında İstanbul’da  22 adet billboard’da Taksim, Mecidiyeköy, Şişli, Beşiktaş, Kadıköy gibi yerlerde 15 gün boyunca afiş kullanarak tanıtımımızı yaptık. Ayrıca Türk Periodontoloji Derneği’nin düzenlediği 36. Bilimsel Kongresi’ne katılıp fuarda stant açtık.


 


Yakın zamanda yeni projeleriniz var mı?


Bizim amacımız uluslararası misyonumuz doğrultusunda, diş çürüklerini oluşmadan önlemek, topluma diş çürüğünün bir kader olmadığını, çocukluktan edinilecek diş –ağız temizliği ve bilinçli beslenme alışkanlıklarının kazandırılmasıyla kolaylıkla önüne geçilebileceğini
göstermek, uzun vadede daha sağlıklı kuşaklar yetişmesine katkıda bulunmaktır. Çocuklar aracılığı ile ailelerine ve yakınlarına ulaşarak yetişkinlerde de aynı konularda bilinç ve duyarlılık uyandırmak, ailelerde gündelik diş bakımını genel hijyenin parçası, vazgeçilmez bir alışkanlık haline gelmesini sağlamayı da amaçlıyoruz. Ama projelerimiz sırasında fark ettik ki diş fırçalamaya hevesle başlayan çocuklar bir süre sonra bu heveslerini kaybediyorlar hatta dişlerini fırçalamaktan vazgeçebiliyorlar. Bunun nedenini araştırdığımızda gördük ki çocuk evde ebeveynlerinin dişlerine özen göstermediklerini fark ettiğinde, dişlerini fırçalamaktan vazgeçiyor. Biz de bu noktadan yola çıkarak bir proje oluşturmaya karar verdik ve eğer hayata geçirebilirsek bu projemizde hedef kitlemiz yetişkinler olacak. 20- 40 yaş arasına hitap etmeyi planlıyoruz.


 


 

Add a comment

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir