Konya’da Selçuk Üniversitesi Dişhekimliği Fakültesi Cerrahi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ercan Durmuş, diş tedavisinden korkanlar için hipnozla tedavi yönteminin uygulanabileceğini söyledi. Hipnozla diş tedavisinin henüz Türkiye’de kullanılmadığına dikkat çeken Prof.Dr. Durmuş, “Bu tedavi yöntemi Avrupa’da hastalara uygulanıyor ve başarılı sonuçlar alınıyor” dedi.
Prof. Dr. Ercan Durmuş, diş ve çene tedavisi olan bazı hastaların tedavi sırasında korktuğunu kaydetti. Prof.Dr. Durmuş, “Özellikle hastalarımız diş çekimi sırasında korku yaşıyor. Bu yüzden o bölgeye lokal anestezi yapılıyor. Fakat yine de bazı hastaların tedavi sırasında korkuları devam ediyor. Korku nedeniyle yaptıkları ani refleksler de, tedavinin başarısını olumsuz etkiliyor. Bu sorunu hipnozla tedavi yöntemi ile aşabiliriz. Hipnoz, kişinin kendi bilincini bir süreliğine kapatmak ve karşıdaki kişinin telkinlerine beynini açık hale getirmektir. Bu yöntemle hasta korkmayacak, ani reflekslerde bulunmayacak. Tedavi de başarı ile sonuçlanacak” diye konuştu.
Prof. Dr. Durmuş, `telkin’ adı verilen hastayı motive etme ve yönlendirme yönteminin de başta diş olmak üzere birçok hastalığın tedavisinde başarılı bir yöntem olduğunu belirtti.
Avrupa’da yaygın olarak uygulanan diğer bir tedavi yönteminin de `plasebo’ olduğunu anlatan Prof. Dr. Durmuş, `plasebo’nun içinde kimyasal ve tıbbi maddelerin kullanılmadığı fakat hastanın içinde bu maddelerin var olduğunu sandığı tedavi yöntemi olduğunu belirtti. Prof. Dr. Durmuş, cerrahi operasyon yapılmamasına rağmen, küçük müdahalelerle operasyon yapılmış gibi gösterilen tedavinin de önümüzdeki dönemlerde gerek diş hastalıklarında, gerekse diğer hastalıklarda yaygın olarak kullanılacağını söyledi. Prof.Dr. Ercan Durmuş şunları söyledi:
“Plaseboya en çarpıcı örnek, diz ekleminde ağrı şikayeti ile gelen hastalara uygulanan `Artroskopi’ adı verilen cerrahi işlem üzerinde yapılan araştırmadır. Avrupa’da yapılan araştırmada, 10 hastaya artroskopi uygulanacağı belirtilip, artroskopi yerine o bölgeye minik delikler açılarak hastaya `Size artroskopi yapıldı’ denilmektedir. Sonuç olarak da 8 hasta, diz eklem ağrısının yok olduğunu söylemektedir. Halbuki hiçbir uygulama yapılmamıştır. Aynı şekilde örneğin içinde sadece mısır unu olan bir hap, baş veya diş ağrısı olduğunu söyleyen hastaya verilir ve hasta bu hapı kullandıktan sonra, iyileştiğini söyler. Bizim hedefimiz, bu tarz yöntemleri de kullanarak, tedavimizin etkinliğini artırmaktır. Bence geleceğin tedavi yöntemleri insanın kendisindedir diyebiliriz. Özellikle telkin, hipnoz ve plasebo bunların en büyük işaretlerindendir.”
Prof. Dr. Ercan Durmuş, diş ve çene tedavisi olan bazı hastaların tedavi sırasında korktuğunu kaydetti. Prof.Dr. Durmuş, “Özellikle hastalarımız diş çekimi sırasında korku yaşıyor. Bu yüzden o bölgeye lokal anestezi yapılıyor. Fakat yine de bazı hastaların tedavi sırasında korkuları devam ediyor. Korku nedeniyle yaptıkları ani refleksler de, tedavinin başarısını olumsuz etkiliyor. Bu sorunu hipnozla tedavi yöntemi ile aşabiliriz. Hipnoz, kişinin kendi bilincini bir süreliğine kapatmak ve karşıdaki kişinin telkinlerine beynini açık hale getirmektir. Bu yöntemle hasta korkmayacak, ani reflekslerde bulunmayacak. Tedavi de başarı ile sonuçlanacak” diye konuştu.
Prof. Dr. Durmuş, `telkin’ adı verilen hastayı motive etme ve yönlendirme yönteminin de başta diş olmak üzere birçok hastalığın tedavisinde başarılı bir yöntem olduğunu belirtti.
Avrupa’da yaygın olarak uygulanan diğer bir tedavi yönteminin de `plasebo’ olduğunu anlatan Prof. Dr. Durmuş, `plasebo’nun içinde kimyasal ve tıbbi maddelerin kullanılmadığı fakat hastanın içinde bu maddelerin var olduğunu sandığı tedavi yöntemi olduğunu belirtti. Prof. Dr. Durmuş, cerrahi operasyon yapılmamasına rağmen, küçük müdahalelerle operasyon yapılmış gibi gösterilen tedavinin de önümüzdeki dönemlerde gerek diş hastalıklarında, gerekse diğer hastalıklarda yaygın olarak kullanılacağını söyledi. Prof.Dr. Ercan Durmuş şunları söyledi:
“Plaseboya en çarpıcı örnek, diz ekleminde ağrı şikayeti ile gelen hastalara uygulanan `Artroskopi’ adı verilen cerrahi işlem üzerinde yapılan araştırmadır. Avrupa’da yapılan araştırmada, 10 hastaya artroskopi uygulanacağı belirtilip, artroskopi yerine o bölgeye minik delikler açılarak hastaya `Size artroskopi yapıldı’ denilmektedir. Sonuç olarak da 8 hasta, diz eklem ağrısının yok olduğunu söylemektedir. Halbuki hiçbir uygulama yapılmamıştır. Aynı şekilde örneğin içinde sadece mısır unu olan bir hap, baş veya diş ağrısı olduğunu söyleyen hastaya verilir ve hasta bu hapı kullandıktan sonra, iyileştiğini söyler. Bizim hedefimiz, bu tarz yöntemleri de kullanarak, tedavimizin etkinliğini artırmaktır. Bence geleceğin tedavi yöntemleri insanın kendisindedir diyebiliriz. Özellikle telkin, hipnoz ve plasebo bunların en büyük işaretlerindendir.”
Kaynak: DHA